İlk yorumu siz yazın!
Stickers of Streets ile: Sokaktaki İzleri Takip Etmek Üzerine
Arşivciliğini ilgiyle yaptığım sokak sanatı fotoğraflarını sosyal medya platformları üzerinden @suckmywallsturkey adı altında paylaşıyorum. Bu dijital vitrin sayesinde farklı disiplinlerdeki sanat üreticileri ile tanışma fırsatım oluyor. Sizleri Instagram’da yeni açtıkları hesapla ilgileri üzerine çeken Stickers of Streets (S.O.S) ile buluşturmak istiyorum. Platformun kurucuları ile yaptığımız keyifli söyleşiye gelin beraber göz atalım.
Öncelikle sizleri biraz tanıyabilir miyiz?
Biz iki kişiyiz. Hümeyra ve Hiwda. Ben Hümeyra (Hüma), gsf’ye hazırlanıyorum ve multidisipliner bir sanatçı olma yolunda ilerliyorum. Bir yandan da Kadıköy’de dövme yapıyorum. Ben de Hiwda, sanatın çeşitli medyumlarıyla ilgilenen, birkaç disiplininde amatör işler çıkartmaya çalışan ve gelecek hakkında anksiyete atakları geçiren bi gencim :). Sosyal bilimler lisesinde okuyorum.
Stickers of Streets olarak sosyal medyada var olma motivasyonunuzu bizlerle paylaşabilir misiniz?
Stickers of Streets hesabını açarken ‘sticker’ etkinliklerine dair bir koleksiyon, bir arşiv oluşturmak bizim için önemliydi. ‘Sticker’ her ne kadar alt kültürde yerini bulmuş olsa da bu alana ait bir arşivin eksikliğini fark ettik ve bu boşluğu doldurmak istedik. ‘Sticker’ların alt sanat kültüründe sokaklara yapıştırılma gibi bir adeti olsa da, örneğin kaykay kültüründe de önemli bir yeri var. Biz de ‘sticker’ın bu çoklu benliğini bir sayfa altında toplayıp arşivlemek ve uzun vadede sticker kültürünü korumak ve ayakta tutmak istedik. Bunların yanı sıra hem sanatçıların görünürlüklerini arttırmak hem de tanınmış sanatçılarla daha az bilinen sanatçıları bir araya getirmek, ortak zevke sahip insanların birbirleriyle ve sanatçılarla tanışmasını sağlamak, en büyük amaçlarımız arasındaydı.
Stickerların aidiyet, kendini tanımlama, değiş tokuş kültürü gibi alanlarda nasıl bir toplumsal bir etkiye/ihtiyaca sahip olduğunu düşünüyorsunuz?
Bu soru aslında Stickers of Streets hesabını açarken bizim için en kritik sorulardan biriydi. Bizim projemiz her ne kadar bir arşiv projesi olsa da bunun altında yatan temel sebep, ‘sticker’ın yarattığı aidiyet ve var olma kültürüydü. Bu noktada, aslında davetsiz bir biçimde duvarlara ve yerlere yapıştırılarak varlığımızı gösterebilmek ve oraları işaretlemenin ve bizim gibi diğer insanlara kendimizi gösterebilmenin bir aracı ‘sticker’. Değiş tokuş kültürü de insanların birbirlerine küçük hediyeler vermesi, aralarındaki bağları arttırmanın ve koleksiyon oluşturmanın önemli bir yolu. ‘Sticker’ bu noktalarda sadece yapışkan bir kağıdın ötesine geçerek, bir söylem de yaratıyor. Örneğin Canavar’ın ‘herşey yolunda’ adlı stickerını gördüğümüzde aslında hiçbir şeyin yolunda olmadığını görüyoruz. Bu stickerları sokaklarda gördüğümüzde, ortak kaygılarımızın başkaları tarafından da benimsendiğini hissedebiliyoruz.
Bir pazarlama stratejisi olarak sizce büyük markalar neden ürünlerinin yanında kendi logosunu, sloganını içeren stickerları veriyor? Bu konu hakkında düşünceleriniz nedir?
Dediğiniz gibi, bu kesinlikle bir pazarlama stratejisi ve oldukça fazla sayıda şirket ve küçük işletme tarafından kullanılıyor. ‘Sticker’ stratejisi bizce markalardan markalara değişiklik gösteriyor. Büyük işletmeler sitckerlarını gönderdikleri zaman kişiler onları sahip oldukları eşyalara yapıştırabiliyorlar, bu da bir çeşit sahiplik ve statü sembolü olarak algılanabilir. Diğer yandan küçük işletmeler bu ‘sticker’larla görünürlüklerini arttırıyor ve büyük işletmelerin stickerlarıyla karşılaştırıldığında küçük işletmelerin gönderdiği bu küçük, karşılıksız hediyeler, bir anlığına daha mutlu ya da değerli hissettirebiliyor.
Gördüğünüz an sizi etkileyen ilk stickeri hatırlıyor musunuz?
Hümeyra: Abimin Viyana’dan getirdiği bir stickerdı diye hatırlıyorum. Dijital bir resmin opak bir ‘sticker’ kağıdına dijital baskısının alındığı, aslında görsel açısından şimdi baktığımda çok etkileyici bulmadığım bir ‘sticker’, o an gördüğümde beni çok etkilemişti.
Hiwda: Tek bir ‘sticker’ yok ama ‘sticker ‘camiasıyla ilgilenmemi başlatan özel bir yer var. Karaköy’den vapurlara doğru inerseniz çevrenizde çok fazla ‘sticker’ görürsünüz. Beni en çok etkileyen, bir binanın duvarının ‘sticker’larla kaplı olmasıydı. Bu ‘sticker’ların bazıları reklam amaçlıyken bazıları illüstrasyon odaklıydı; bazıları kendi müziklerini promote ederken bazıları da başka ülkelerden gelmiş ‘sticker’lardı. O duvarın benim için çok farklı bir anısı var.
İstanbul dışında hangi farklı şehirlerde/ülkelerde işlerinizi kendiniz ya da arkadaşlarınız yapıştırdı?
Hiwda: İstanbul dışına açılabilme şansım olmadı, maalesef. İstanbul içindeyse ‘sticker’larımı takıldığım yerlere yapıştırırım. Arada oralara tekrardan gittiğim zaman da ‘sticker’larımı orada görmek beni iyi hissettir.
Hümeyra: Şu ana kadar sadece İstanbul içi ‘sticker’larımı yapıştırdım. ‘Sticker’ yapıştırma kültürüne yeni olduğum için daha gittiğim şehirlere ‘sticker’larımı açamadım.
Sizlerin bireysel olarak yaptığınız bir sticker koleksiyonunuz var mı? Hiwda: Koleksiyon sayılabilir mi emin değilim ama elime geçen ‘sticker’ları bas gitarım ve günlüğüm gibi beni ifade eden eşyalara yapıştırarak kullanmayı tercih ediyorum.
Hümeyra: Benim yaklaşık 130 tane ‘sticker’ım var, aslında ‘sticker’ medyumu bağlamında pek de fazla denemez. Ben de ‘sticker’larımı saklamakla birlikte ‘sketchbook’uma, defterime ve laptopuma yapıştırarak kullanıyorum.
‘Sticker’ conventionlarla ilgili neler düşünüyorsunuz, sizler bu etkinliklere katıldınız mı?
Sticker con’ların, ‘sticker’ların öne çıkması ve önemli bir medyum olduğunu vurgulamak açısından gayet etkili olduklarını düşünüyoruz. Bunun yanı sıra lokal sanatçılar birbirleriyle tanışma fırsatı buluyorlar ve bu tanışıklıklar ileride güzel projelere dönüşebiliyor. Ziyaretçiler de kendi lokallerinin sanatçıları ile buluşuyor ve farklı bir medyuma göz atma şansı elde ediyorlar. Bunlarla beraber ‘sticker’lar diğer baskılara göre daha ucuza bastırılabiliyor. Bu da ‘sticker’ conventionlara olan ilgili ve katılımı arttırıyor diye düşünüyoruz.
Biz en son Hood Base’in geçen kış düzenlediği sticker-con etkinliğine katıldık. Bu etkinlikte bir sürü yeni sanatçıyla tanıştık ve ilerleyen zamanlarda da farklı projelerde bir araya gelerek bağlarımızı güçlendirdik. Bu sticker projesini yaparken bizi cesaretlendiren şeylerden biri de bu etkinlikti.
Stickerlar Hakkında Kısa Kısa
Serigrafi mi, dijital baskı mı?
SOS: Serigrafi.
Elle kesim mi, makine kesimi mi?
SOS: Makine kesim fazla maliyetli, o yüzden elle kesim.
Tipografi mi, karakter tasarımı mı?
SOS: Karakter tasarımı.
‘Sticker’ üreticilerini yakından takip etmek, bu alanda gerçekleşen birbirinden özgün etkinliklerden haberdar olmak için Stickers of Streets’i takip etmeyi unutmayın.
Kapak fotoğrafı @suckmywallsturkey
İlginizi çekebilir: İrem Güler’den Sanatçıların Gece Mesaisi
Eline sağlık İrem. Hem işe hem röportaja bayıldım. Sticker'larla ilgili ilk anım birinci sınıftayken tamamını stickerlarla kapladığım defterin babam tarafından "düzensiz" bulunup eleştirilmesi 😀 oldum olası çok sevmişimdir 'sticker'ları ama niye bilmiyordum kendimizi gösterebilmenin bir aracı oluşu ve küçük, karşılıksız hediyeler olmaları fikirleri çok hoşuma gitti.