Size, ellerine çöp kovası ve/veya kapağı, varil, süpürge, şişe, plastik boru, şişme simit, kibrit kutusu ve benzeri objelerin verildiği sekiz kişiyi iki saat boyunca izleyeceğinizi söylesem tepkiniz ne olurdu?

Benimki pek sıcak bir tepki olmamıştı ama arkadaşlarımı da kıramadım, gittim. İçerideki son halim: “Oturduğu yerde dans ediyordu” oldu!

Aklınıza gelebilecek, günlük hayatta kullandığımız her türlü nesneyle şov yapan bir grup insan düşünün. Evet, karşınızda STOMP! 1991 yılında İngiltere sokaklarında ortaya çıkmış bir gösteri grubu… Ne grubu mu derseniz, inanın hangi kategoriye giriyor bilmiyorum. Sadece ritim demek yeterli olur sanırım. Sloganları da bu şekilde zaten: “STOMP has no words!”

STOMP, 7’den 70’e herkesin eğlenebileceği bir performans gösterisi. Klasik, jazz ya da pop değil sadece ritim var bu gösteride. Yarıyıl tatilinde ülkemize neden geldiklerini de bu açıklıyor, tam çocuklu ailelerin toplanıp gidebileceği, çocukların bir salonda oturup, gösteri izleyebilme alışkanlıklarını destekleyecek bir etkinlik.

İlk başta ne bu yani diyorsunuz içinizden (yani ben öyle dedim) ama sonra sahnedeki o sekiz kişinin uyumu ve ortaya çıkan sesler büyüledi beni. Tam iki saat hiç ara verilmeden bizi o salonda oturttular. Tabii sadece ellerindeki objelerle ritim yapmıyorlar, bunun yanında düşünülmüş bir koreografi ve sahne dekoru da var. Gerçekten profesyonelce hazırlanmış bir grup. Sahnede izleyenlerden daha çok eğlendiklerine inanıyorum ben.  Performansın sonlarına doğru bizi de kendi aralarına alarak eğlendirdiklerini de itiraf ediyorum ama. İstanbul Kongre Merkezi’nin koskoca Harbiye Salonu sallanıyordu! Bu arada İstanbul’daki gösterileri sadece bu haftaydı ama Ankara’da yaşayanlar için hala izleme şansı var. Bütün salonu doldurduklarını göz önüne alırsak, İstanbul’a da bir daha geleceklerini düşünüyorum.

İzledikten sonra internet sitelerini incelediğimde kendi ülkelerinde çocuklardan yetişkinlere kadar her yaş grubuna atölye çalışmaları düzenlediklerini gördüm. Ülkemizde de bu tarz atölye çalışmaları var mı bilmiyorum ama olsa iş hayatından sıyrılıp böyle stres atabileceğimiz farklı etkinlikler yapmak hepimize iyi gelebilir diye düşünüyorum.

Şimdi sırada bir müzikal klasiği olmuş Cats var. STOMP’u  beraber izlediğim arkadaşlarımdan birinin ağzından: “Cats’ten iyiydi!” çıktı ama ben inanamadım. Bir kere kulvarlarının farklı olduğunu düşünüyorum ama son kararımı 4 Şubat’ta Cats’i izledikten sonra vereceğim.