İlk yorumu siz yazın!
İyi Bir Kahve İçin İsveç’e Gitmenize Gerek Yok: Swedish Coffee Point
Kahve zincirlerinin her köşe başına yerleştiği bu zamanlarda, benim gibi kahve tutkunları her yerde sunulan sıradan lezzetler yerine biraz daha farklı bir aromanın peşinde koşuyor. Kahveyi kahve yapan şey aslında kokusudur ya zaten. Sonbaharın gelmesi ile daha da değerlenecek cinsten. O kokuyu bulabileceğiniz yeni keşfimden bahsetmek isterim hemen.
Cihangir‘in yeni bir butik kahvecisi var artık. Swedish Coffee Point. Burada içtiğiniz kahveyi başka bir yerde içmeniz mümkün değil. Sahibi ve işletmecisi Cem Göçmen, yıllardır yaşadığı İsveç’te açtığı 2 şubenin ardından üçüncüsünü de İstanbulCihangir‘de açmış. İsveç’ten getirdiği özel filtre kahveyi satmıyor. Dolayısıyla eliniz mahkum, gidip içeceksiniz. E iyi bir kahve için İsveç’e gitmektense Cihangir‘e gelmek benim de işime geliyor tabii. Leziz bir kahve ile beni tavlamak çok kolay. O nedenle olsa gerek keşfettiğimden beri haftada 3 gün uğrar oldum.
Eğer bilgisayarınız ile çalışacaksanız içeriye geçmeniz daha mantıklı. Daha rahat koltuklar ve biraz daha büyük masalarda çalışabilirsiniz. Giriş kısmı çok küçük. Neredeyse 4-5 kişilik. Tam dışarıdaki ağacın altında da 2 adet mesa var 2-3 kişilik. Bu sebeple olsa gerek samimi bir ortam sunuyor. Girişteyseniz eğer balkonda oturuyor gibisiniz ki ben pek oturmayı tercih etmediğimden ayakta duruyorum. Bu sayede her gittiğimde yeni insanlarla tanışıyorum. Her defasında balkon önü sohbetleri yapacağım birkaç tanıdık geçiyor kafenin önünden. Yalnız başıma gitsem bile keyifli bir sohbetin ortasında buluyorum kendimi.
Kahve denince benim aklıma hep sohbet geliyor.Cem Göçmen tam da bu esnada devreye giriyor işte. Parayla pek işi olmayan bir adam. O sebeple olsa gerek fiyatları bölgeye göre bir hayli uygun. Personelleri fevkalade ilgili. Zaten bir iki ziyaret sonrası birbirinden sevimli Aslı ve Işıl artık arkadaşınız oluyorlar. Mekan self servis olduğu için neredeyse kendimi bulaşık yıkarken bile bulabiliyorum 🙂 Pastaları, kekleri ve kurabiyeleri o küçücük mutfakta yapıyorlar. Fırından yeni çıkmış tarçınlı kekin kokusu tüm Cihangir’i sarıyor. E tabii cebime de hemen mesaj geliyor. “Taze tarçınlı kek yaptım koş gel” Ben de işten çıktığım gibi motoruma atlayıp Swedish Coffee Point‘in yolunu tutuyorum. Önceleri tatlıların tamamını Cem Göçmen yaparken artık Aslı ve Işıl devreye girmiş. Onları kurabiye, tatlı ve kek yaparken de seyredebilirsiniz.
İsveç’teki şubelerindeki geleneği burada da sürdürmek isteyen Cem Göçmen 6 tane kahve içtiğinizde7.sini ücretsiz veriyor. Kahve zincirleri ile kıyasladığınızda hem çok lezzetli bir kahve içiyorsunuz hem de sıklıkla bir kahve ikram alıyorsunuz. E daha ne olsun?
Cem Göçmen‘in taa İsveç’ten kalkıp buraya gelmesi başlı başına bir hikaye. Kendisi ile tanışıp bu keyifli hikayeyi kahvenizi içerken dinlemenizi öneririm. Cem KARAKUŞ‘tan da selam söyleyin.
Pas'i denedin mi Cem ? Bogazkesen'de.. benim kahve kulturum sifir ancak yer cok minik ve sevimli.. Ozellikle kisin soba keyfi.. Vakit bulursan ve denersen yazmasan da fikrini merak ediyorum 🙂