Instagram’ın en bayıldığım yönünün uzakları yakın ederek, beni yeni insanlarla buluşturması olduğunu hep söylüyorum. Bu kimi zaman kendim gibi seyahat delisi biri oluyor, kimi zaman da ruhuma iyi gelen ortak noktaları paylaştığım, yeni arkadaşlarım. Yakın bir zamanda yine böyle karşıma çıkıp, beni doğal taşların yön verdiği güzel tasarımlarının markası Maisha People ile tanıştıran Mendi Arditi da onlardan biri. Baktım ki Maisha People’ın tasarımlarını görmek bana da iyi geldi; Mendi ile buluşup, hem biraz onu tanıyalım hem de takı ve insan arasında kurduğu bağı ve Maisha People ile ilgili merak ettiklerimi theMagger için konuşalım istedim.

Biraz kendinden bahseder misin? Takı ve mücevher tasarım ile yollarınız nasıl birleşti? 

26 yaşındayım ve 1.5 yıllık evliyim. İstanbul Teknik Üniversitesi ve Fashion Institute of Technology’nin çift diploma programı olan Tekstil Geliştirme ve Pazarlama bölümünden mezun olduktan sonra New York’tan döndüm ve iki buçuk yıl boyunca Markafoni’nin Moda Pazarlama departmanında görev aldım. Sonra, Ayakkabı Dünyası’nın Pazarlama Departmanı’na geçtim; ancak içimdeki kendini modayla ifade etme dürtüsü beni rahat bırakmıyordu ve ben de çok ani bir kararla iş yerimden ayrıldım. Hemen ardından kendimi en sevdiğim şeyi yaparken buldum; yani takı tasarımı. Zaten kendimi bildim bileli takıp takıştırmaya bayılırım. Dünyanın en güzel elbisesini bile giysem, onu tamamlayacak bir takı yoksa eksikmiş gibi gelir bana.

Maisha People nasıl ortaya çıktı? Markanın genel felsefesi hangi noktalar belirliyor?

Maisha People’ın tohumları eşimle çıktığımız bir Afrika gezisinde atıldı diyebilirim. Bu gezide, ancak belgesellerde görebileceğimiz canlılarla iç içe olmak, oradaki ekolojik düzen, vahşi dünyanın var oluş mücadelesi beni öylesine etkiledi ki aslında hepimizin bu doğal yapının bir parçası olsak da her geçen gün bundan biraz daha uzaklaştığımız gerçeğiyle yüzleştim. Yerli kadınların geçimlerini sağlamak için kendi elleriyle yaptığı takılara, yarattıkları rengarenk dünyaya hayran kaldım. Maisha, Kenya’da konuşulan Svahili dilinde ‘Hayat’ ve ‘Can’ anlamlarına geliyor. Kendin olmak, kendini olduğun gibi ifade etmek kavramları birleşince doğal taşlarla harmanlanıp Maisha People tasarımlarına dönüşüverdi.

Takı ile insan arasında nasıl bir ilişki kuruyorsun?

‘Ben Kimim?’ sorusunun cevabını makyajımız, saçımız, giyimimiz ya da müzik seçimimiz olsun, birçok şekilde ifade ediyoruz. Aynı zamanda, çevremize kendimizi anlatmanın en yalın yolu da takılar aslında. Biraz tarihe gittiğimizde, eski zamanlarda bile insanların kim olduğunu, statüsünü, gücünü, bekaretini kullandıkları takılarla anlattığını görüyoruz. Hatta, doğurganlığını bile karşısındakine takılarıyla gösteriyor. Bu yüzden, seçtiğimiz takılar kendimizi karşımızdakine beğendirmek ya da güzel görünmek kaygısından değil, kim olduğumuzu ve nasıl hissettiğimizi anlatmanın aracı. Her gün aynı şekilde uyanmıyoruz; kimi gün daha kırgın, kimi gün daha neşeli, kimi gün tamamen feminen, kimi gün ise daha çocuğuz. Yüzlerce farklı yönümüzü ortaya koymanın, ben kendimi bugün böyle hissediyorum demenin en güzel şekli takı takmak.

Henüz yepyeni bir markasın. Koleksiyonun her sezon yenilenecek mi? 

Koleksiyonuma sürekli yeni parçalar ekliyorum, sezonları bekleyemiyorum! Vazgeçemediğim ana parçalarım hep olacak; ama her sezon için yeni bir koleksiyon hazırlamayı ve her koleksiyonda farklı materyaller kullanmayı hedefliyorum.

Bugüne kadarki tasarımlarında toprak tonları öne çıkıyor, renk skalanı sezona göre mi belirliyorsun? 

Tamamen doğal taşlarla çalışıyorum. Biliyorsunuz, doğru kullanıldıklarında doğal taşların şifa verici özellikleri var. Müşterilerim de bir tasarımımı beğenip aldıklarında, kendilerine şifa verip iyi gelecek taşı seçmiş oluyorlar. Bu, bir bakıma bilinçdışı gerçekleşen bir olay. İçimiz bize neyin iyi geleceğini söylüyor aslında. Bunun da sezonun renkleriyle doğru orantılı olmadığını düşünüyorum; zamandan ve modadan, renklerden bağımsız. Maisha People’ın en güzel yanlarından biri de bu bence.

Favori taşın hangisi? Tasarımlarında en çok hangi materyal ve taşları kullanıyorsun? 

Favori taşım Florit! Fiziksel yapısı, içinde barındırdığı yeşil ve mor renklerinin tüm tonları ve huzur veren enerjisiyle beni kendine hayran bırakıyor diyebilirim. Tasarımlarımda ise pirinç metali ve 15’ten fazla farklı doğal taş kullanıyorum; ametist, kalsedon ve kristal kuvars en çok kullandığım taşlar arasında. Bu taşların yapıları ve renkleri itibariyle aynı model ürünün tüm parçaları birbirinden farklı oluyor, böylelikle her ürün kişiyle özel oluyor aslında. Bu özelliklerinden dolayı tasarımlarımda onları kullanmayı çok seviyorum.

Peki, son olarak Maisha People tasarımlarına en hızlı nasıl ulaşabiliriz? 

İletişim bilgilerimize ve Maisha People’ın tüm tasarımlarına @maishapeople Instagram profilimizden ulaşabilirsiniz.

Mendi Arditi