Kadıköy’ün her sokağı güzel bir mekana çıkar. Her mekan da kapısını iyi yemek ve keyifli bir ortama açar. Bazı mekanlar ise bunun bir tık ötesine geçer, sizi hizmetinden menüsüne kadar her açıdan bağımlısı yapar, günün hangi saatinde olursa olsun. Kadıköy’ün en yeni sakinlerinden Taş Kahve ise bu mekanların başında gelir. Bir defa adımınızı atmayagörün, çoktan müdavimi olmuşsunuzdur.

Konum

Taş Kahve, Kadıköy Osmanağa Camisi’nin arkasına sekiz ay önce yerleşmiş, kısa zamanda kendini sevdirmiş. Mekan aslında kafelerle dolu bir sokakta değil. Genelde matbaacıların olduğu bu sokakta kendini önce dışarıdaki ahşap sandalyeleriyle gösteriyor. Üstü kapalı bu bölümde oturmayı tercih edebilirsiniz mevsim bahar veya yazsa. Diğer zamanlarda içeride yerini almanızda fayda var çünkü dekoru ve açık mutfağıyla bir ev hissine talip olacaksınız. Başka seçeneğiniz de üst kat olabilir. Pencere önündeki uzun kanepeye oturup sokağın seyrine dalabilirsiniz. Yerleştikten sonra seçiminizi hemen yapmanız gerek zira lezzetleri bekletmek olmaz.

Taş Kahve’nin menüsü ortamdan sonra buradaki müdavimliğinizin en büyük ortağı. Menü hiçbir zaman hayır diyemeyeceğiniz klasik lezzetlerle dolu. Misal: menemen, mantı, makarna. Menünün en özel lezzeti ve benim buraya sürekli gelmemin en büyük nedeni kişleri. Sebzeli kişlerinin tadını anlatamam. Sırrı ise İzmir’deki bir mandıradan özel olarak getirilen peynirde ve içine az miktarda konulan sarımsaktaymış. Yanında gelen salata ise kişin lezzetini zenginleştirmenin de ötesine geçiyor. Ekmeğinizi doya doya banacağınız başlıbaşına bir çeşit halini alıyor. Kişten sonra en çok tercih edilen diğer lezzet ise Taş Kahve Tost. Bergama’dan gelen özel bir tulum peyniri, pazı yaprağı ve yine azıcık sarımsakla yapılıyor. Seçenekler sadece menüdekilerle sınırlı değil. Hafta içi her öğlen ev yemeği de sunuyorlar. Bir öğlen kuru fasülye pişiriyorlar, başka bir öğlen de nohut. Tüm yemekler mekanın sahibi Gökçe Hanım’ın hünerli ellerinin eseri. Kendisi de burada yediğinden o gün canı ne çekiyorsa onu yapıyor. En çok fırında patates beğeniliyormuş çünkü bildiğimizden farklı. Bolonez soslu kıyma ve cevizle pişiriliyormuş. Öğlen yolu Kadıköy’e düşenlere veya  düşmesi için bahane arayanlara duyurulur.   

Tatlı kısmına gelince tercihte birinci sırayı brownieleri alıyor. Un yerine nohut tozundan kendi özel tariflerine göre hazırlayıp sıcak sıcak sunuyorlar. Her gelişimde kişleriyle tıka basa doyduğumdan tatlıya geçememiştim ama bir dahaki sefere odağım tatlıları olacak. Tiramisu ve kek yine tatlı menüsünün vazgeçilmezleri. Gerçi menüdeki her yiyecek birer vazgeçilmez çünkü her gün taze ve bol malzemelerle hazırlanıyor. İçecek konusunda kahve, limonata gibi çeşitleri zengin ve en çok da çay konusunda hassaslar. Çaysever biri olarak tadının tiryakileri sevindirecek türden olduğunu söyleyebilirim. İçecekle ilgili küçük bir önerim daha olacak o da Türk kahvesi. Özellikle sabah saatlerinde Kadıköy’e gelmişseniz, acı kahvelerini mutlaka için çünkü hatırı kalacak.

Taş Kahve’yle ilgili bir uyarı yapmakta fayda var: burada fiyatlar, lezzetiyle ters orantılı. Hesap geldiğinde acaba yazmadıkları bir yemek mi oldu ya da yanlış hesapladılar diye düşünebilirsiniz. Hiçbir yanlışlık yok, hesabı öderken şaşkınlığınız size kalıyor. Ödemeyi yaparken mekanın sahipleri Gökçe Hanım ve eşiyle de sohbet edebilirsiniz. Burası onların gerçekten çocuğu gibi, hızlı ve içten servisiyle özenle büyütüyorlar.

Gördüğünüz gibi Taş Kahve, evinizde hissedeceğiniz, bir yandan hafif müzikler eşliğinde yemek yiyebileceğiniz, sakin ortamında bilgisayarınızı alıp saatlerce çalışabileceğiniz veya kitabınızı açıp kahvenizle birlikte keyifle okuyacağınız sevilesi ve tekrar tekrar gelinesi bir mekan. Kadıköy’ün sayısız kafeleri arasında hem huzurlu, hem lezzetli hem de hesaplı olması açısından farklı bir yere konumlandıracağınız Taş Kahve, bu semte bir sonraki gelişinizde ilk durağınız olsun.

Taş Kahve Adres: Osmanağa Mahallesi, Söğütlüçeşme Caddesi, Kırtasiyeci Sokak, No: 2 Kadıköy