İstanbul’da yaşayan sanatseverler olarak kültür sanatın her dalında adeta sonsuz alternatiflere sahibiz. Hatta bu durum öyle bir hal alıyor ki gitmeyi çok istediğimiz birkaç etkinliğin aynı gün ve hatta akşama denk gelmesi alternatif açısından sevindirse de kimi zaman bir burukluk yaşatıyor. Özellikle şehir dışından İstanbul’a turneye gelen tiyatro oyunlarını takip etmek de kendi adıma en çok ilgi duyduğum noktaların başında yer alıyor. Özellikle bu sezon İstanbul’a sık sık turne yapan Tatbikat Sahnesi de bir süre önce yoğun ilgi gören “Küvetteki Gelinler” ve “Cehennem” oyunlarıyla Alan Kadıköy’e konuk oldu. Ben de bu fırsatı kaçırmadan her iki oyunu da izleme şansı yakaladım ve değerlendirmemi paylaşmak istedim. Keyifli okumalar dilerim.

Küvetteki Gelinler: Dünyanın Acımadığı Kadınlar

kuvetteki-gelinler-afis
Küvetteki Gelinler (Afiş) | Afiş Tasarım: Hande Şiri

Tatbikat Sahnesi’nin Ekim 2021’de prömiyer yapan Küvetteki Gelinler, sert olduğu kadar üzerine düşünmemiz gereken bir konuyu sahneye taşıyor. 1800’lü yıllarda yaşanmış gerçek bir olaydan esinle Beth Graham, Charlie Tomlinson ve Daniela Vlaskalic tarafından kaleme alınan, Erdal Beşikçioğlu rejisiyle sahnelenen oyunda sahneyi Hazal Türesan, Selin Zafertepe ve Naz Göktan paylaşıyor. Oyunun büyüleyici dekor tasarımı Barış Dinçel’in, koreografisi Evrim Akyay’ın, ışık tasarımı Yakup Çartık’ın, kostüm tasarımı ise Alisse Nuera’nın imzasını taşıyor.

kuvetteki-gelinler-1
Küvetteki Gelinler | Fotoğraf: Murat Muratal

Üç kadının aynı adam tarafından kandırılıp, dolandırılıp, yalnızlaştırılıp, sahte sözlerle sevilip ardından acı bir ölümle biten hikayelerini soğukkanlılıkla aktaran oyun, aradan asırlar geçse ve ülkeler farklı olsa da kadına şiddetin hiçbir zaman şekil değiştirmediğini seyircisinin boğazında bir yumru yaratarak aktarıyor. İngiltere’de geçen gerçek bir olayı sahneye taşıyan oyunda Bessie Williams, Alice Smith ve Margaret Lloyd ile tanışıyoruz. Onların yüzyıllar öncesinde yaşadıkları ve karşı karşıya bırakıldıkları bize o denli yakın geliyor ki hikâyeye bir yandan son derece yakın olurken bir yandan da yabancılaşıyoruz. Bu noktada metnin dinamik ögelerle örülü yapısı, 65 dakika boyunca çok ciddi bir efor sarf eden Hazal Türesan, Selin Zafertepe ve Naz Göktan’ın birbirine nazire yapan performanslarıyla daha da yukarı taşınıyor. Fakat boğucu Türkiye gerçekliği içinde neredeyse her gün haberlerde tanık olduğumuz birbirinin benzeri olayların da etkisinden olduğunu düşündüğümden dolayı metni beklediğimden daha hafif bulduğumu üzülerek belirtmek isterim. Tabii bunda metnin güldürü ögelerini de içeren kısımların varlığı da ciddi etkili oluyor kanımca.

kuvetteki-gelinler-2
Küvetteki Gelinler | Fotoğraf: Murat Muratal

Buna karşın hayalleriyle ve gerçekler arasında sıkışan ve oradan oraya savrulan kadınların iç dünyaları olabildiğince etkileyici yansıtılıyor. Toplumsal baskılar, kadınlık halleri ve bireysel özgürlük arasındaki çelişkileri çarpıcı bir dille ele alan oyunda seyirciyi trajedi etrafında derin sorgulamalara iten anlar fazlasıyla yer alıyor. Sahnede yer alan su dolu üç küvet ise oyuncuların adeta hünerlerini seyirciyi zaman zaman gerecek derecede oldukça tehlikeli bir şekilde sergilediği podyuma dönüşüyor. Suların oradan oraya sıçradığı, oyuncuların kıyafetlerinin üzerlerine yapıştığı ve kendileri için güç fiziki koşullara sahip oyun, özellikle renk ve ışıkların kullanımıyla anlatının dilini görsellikle örüyor. Sonuç olarak derdini anlatan metni, takdir edilesi oyunculukları, göz alıcı prodüksiyonu, şarkıları ve dinamik koreografileri ile Küvetteki Gelinler övgüyü fazlasıyla hak ediyor.

Cehennem: Sanal Dünyaya Karanlık Bir Adım

cehennem-afis
Cehennem (Afiş) | Afiş Tasarım: Hande Şiri

Tatbikat Sahnesi’nin Ocak 2020’de prömiyer yapan oyunu Cehennem’i ise tiyatroseverler olarak tam beş yıl sonra İstanbul’da ilk kez izleme şansına eriştik bu gösterim sayesinde. Fakat benim oyunu izleme maceram biraz daha eskilere dayanıyordu. Nitekim eski biletlerimi karıştırdığımda oyunu daha önce #Cehennem ismiyle İstanbul Devlet Tiyatrosu’nda Mart 2018’de izlediğimi gördüm. Yarattığı distopik evrenle o dönem izlediğimizde etkilendiğim oyunu bu kez de Tatbikat Sahnesi’nden izlemek ayrı bir keyif verdi. Jennifer Haley’in yazdığı, Gülay Gür’ün dilimize çevirdiği oyunun yönetmenliğini Elvin ve Erdal Beşikçioğlu birlikte üstleniyor. Oyunda sahneyi Ünsal Coşar, Elvin Beşikçioğlu, Zeynep Ekin Öner, Selin Tekman ve Adem Aydil paylaşıyor. Dekor tasarımını Barış Dinçel’in üstlendiği oyunda video mapping ise Can Akyürek’in imzasını taşıyor.

cehennem-1
Cehennem | Fotoğraf: Murat Muratal

Teknolojinin baş döndürücü bir hızla ilerlediği, yapay zekanın neredeyse yaşamın her alanına sirayet ettiği ve buna bağlı olarak bilişim suçlarının da artış gösterdiği günümüzde bu oyunu izlemek ayrı bir anlam kazanıyor. Bu noktada sanal dünyayla gerçek dünya arasındaki sınırları sorgulamamıza olanak tanıyan Cehennem, bu haliyle distopik bir evrenin içine sürüklüyor seyircisini. Düşüncelerimizi kodlayan, yaşamı gerçekliğin duyularımıza hitap eden bağlamından koparan ve şiddet dürtüsünü tetikleyen sanal dünyanın gelecekte duygularımızı da ele geçirme boyutlarını bilim kurgu atmosferinde tartışan metnin bu yapısı felsefe yapmaya alan açıyor. Bunu yaparken de “suç” kavramının tanımını, sanal suçun mümkün olup olamayacağını ve de gerçekliğin ne olduğu üzerine dalgalar oluşturuyor. Arka arkaya gelen bu dalgaların büyüklüğü ise bir müddet sonra arkasına pedofili, cinsellik, pornografi, şiddet arzusu, içgüdüler ve dürtüleri de alarak tehlikeli bir tsunamiye dönüşüyor.

cehennem-2-2
Cehennem | Fotoğraf: Murat Muratal

Sanal olmasının gerçek olmadığı anlamına gelmeyen bir dünyada, her şeyi yapabileceğiniz, hissedip deneyimleyebileceğiniz bir hayatta, gerçeklik duygusunun sınırlarıyla oynamaya var mısınız? Peki, neyin doğru, neyin yanlış olduğunu bile unutursanız kim olduğunuzu kim bilebilir? Bu sorular ve çok daha fazlası oyunu izlerken seyircisinin zihnine ektiği tohumlarla yenilerini yeşertirken doğru ve yanlış, kimlikler ve hisler, sanal ve gerçek arasında ikilemlerin açtığı yeni yan yollar ise zihnimizi bulandırmakla kalmayıp ara ara olsa da metinden koparıyor. Oyunun hiç kuşkusuz etkileyici anlatımında Barış Dinçel imzalı sahne tasarımı ve Can Akyürek imzalı video mapping uygulaması da önemli birer faktör oluyor. Bunun yanında oyunun platformun yukarısında geçen sorgu sahnelerinde tercih edilen kamera kullanımı da yukarıdaki sahneye yansıttığı yüzleri takip etmeyi de kolaylaştırıyor. Sanal dünyanın korkutucu ve karanlık yüzünü başarılı oyunculuklar, ilgi çekici bir metin ve Black Mirror bölümü tadında sunan Cehennem, tiyatroda yeni ve güncel konular arayanlar için göz alıcı bir cevher.

Kapak Fotoğrafı: Murat Muratal

İlginizi çekebilir: Eda Geven’den ENKA Sanat’tan #burasıtamyeri Programı