Tatil İçin Kitap Önerileri: Animal Triste ve Dahası
Çok özlediğimiz, adeta bir kıştan daha uzun süre beklediğimiz yaz sonunda geldi! Bu mevsim, kimileri için denizde geçirilen keyifli saatler, kimilerine göre ormanda uzun yürüyüşler ya da farklı keşif rotaları oluşturmak için motivasyon demek. Yanınıza alacağınız kitaplar içinse yolculuklara çıkmadan önce bu yazıya da göz atmayı unutmayın. Çünkü bu kitaplarla büyülü bir kütüphanenin raflarında kendinizi arayabilir, sanatçı mektuplarıyla tarihin tozlu sayfalarında kaybolabilir ya da etkileyici bir aşk hikayesiyle kalbinizi ısıtabilirsiniz. Tatil için kitap önerileri hazırlarken öykü severleri ya da felsefeye meraklılarını da unutmadım tabii.
Tatilde Okunabilecek Kitaplar
Animal Triste
Nedendir bilmem, içinde aşk geçen konulara hep temkinli yaklaşırım. Aşkın banalleşmeden, komikleşmeden, abartılmadan kısacası dosdoğru şekilde anlatılmasının zor olduğunu düşündüğümden olsa gerek. Bu kitap, bana aşkı en yalın haliyle hissettiren nadir kitaplardan birisi. .
Yazar Monika Maron da, Animal Triste ile yaşlı bir kadının geçmişte kalan büyük aşkını onun en sıradan günlere gizlediği müthiş anılarıyla anlatıyor okura. Üstelik kusursuz bir geçmişin ya da fazlaca yaralı bir kalbin hatırladığı gibi değil, bölük pörçük hafızasnın el verdiği şekilde. Anlayacağınız, kitap öyle bildiğiniz aşk hikayelerinden değil; yazarın anılarından, savaştan, dinazorlardan, tuhaf bitkilerden ayıkladığınız bir aşk hikayesi bu. Son dönemde okuduğum en iyi açılış cümlesine sahip olduğunu da belirtmeden edemeyeceğim: “Gençliğimde, genç insanların çoğu gibi ben de genç ölmem gerektiğine inanmıştım. içimde öyle çok gençlik, öyle çok başlangıç vardı ki, ancak şiddetli ve güzel bir son düşünülebilirdi; ben yavaş yavaş ölüp gitmek için yaratılmış değildim, çok iyi biliyordum bunu.”
Yürümenin Felsefesi
Roman ya da hikaye türüne okumalar yapmaktan sıkıldığımda elim hep alternatif metinlere gider. Tam da böyle bir zamanda karşıma çıkan Yürümenin Felsefesi kitabında yazar Frederic Gros, yürümenin anlamı ve hissettirdikleri üzerine farklı görüşleri adı üzerinde yürümenin felsefesini anlatıyor.
Kitabı ilgi çekici kılan yanlarından birisi Nietsche, Rimbaud, Rossseau, Gandi gibi tarihin ya da edebiyat dünyasının ünlü isimlerinin yürümekle ilişkilerini ve bu kişilerin yaptıkları işler üzerinden yürümenin nasıl etkileri olduğunu ayrıntılı şekilde irdelemesi. Ünlü isimlerin hayatlarını değiştiren yürüme alışkanlıklarını ele alan kitapta; yürüme eyleminin insan doğasına uygunluğu, erteleme özgürlüğü sunması gibi hayatımıza kattığı pek çok faydası daha önce fark etmediğiniz bir şekilde okura sunuluyor. Yazar zaman zaman tekrara düştüğünü hissettirse de, Yürümenin Felsefesi elinizin altında olması mutlu edecek kitaplardan.
Gece Yarısı Kütüphanesi
Zamanın aklımıza oyunlar oynadığı, pişmanlıkların pençesinde uykularımızın kaçtığı günler olmuş mudur… Umarım sizin olmamıştır. Ama hayat bu, ve biz insanlar bazen yaptığımız tercihlerin sonuçlarını yaşarken diğer seçeneklerimizin ağıtlarını yakarken bulabiliyoruz kendimizi.
Gece Yarısı Kütüphanesi, tam da bu şekilde; dipte, sonda olduğunu düşünen böyle bir karakterin- Nora’ nın hayatına ve onun her biri yarım kalan hikayelerine odaklanıyor. Matt Haig’ in uzansanız dokunacağınız gerçeklikte kurguladığı bu hayat, hem kendinizi bulacağınız hem de yüzünüzü güldüren sıcak hikayelerden birisi. Normalde çok satanlar listelerine biraz uzak kalmayı tercih ederim. Bu kitabı da bir yolculuk öncesi yanıma kitap almayı unuttuğumu fark ederek elimde bavullarla almıştım kitapçıdan. Bu yüzden bir takım tesadüflerin bana getirdiği bu kitabı sevgiyle kucakladım. Açıkçası onun da beni kucakladığını hissettim. Gece Yarısı Kütüphanesi‘ni sadece bu yüzden bile okuyabilirsiniz. Eminim herkese iyi gelecek.
Aralığın Onu
Okunacak kitaplar listemde öykü türünde kitaplar bulundurmanın her zaman yaratıcılığımı beslediğini fark etmişimdir. Modern Amerikan öykücülüğünün iyi örneklerini veren George Saunders da bu anlamda sevdiğim yazarlardan. Sarkastik, farklı tarzıyla beni her zaman şaşırtmayı başaran Saunders’a başlamak için en doğru kitap ise: Aralığın Onu.
Saunders’ın sohbet edercesine yazdığı öyküler, onu yaza en uygun kılan yanlarından birisi. Üstelik farklı tarzda öyküler okuduğunuz için sıkılmıyorsunuz. Öyle ki bu kitaptaki bazı öykülerde “catcher in the rye” yani “çavdar tarlasında çocuklar” etkisi alırken diğer tarafda distopik bir deney içinde kendinizi bulmak sizi şaşırtmıyor. Yazarın Aralığın onunda yer alan aynı isimli öyküden uyarlanan “spiderhead” filmi geçtiğimiz hafta Neflixte yayına girdi. Eğer o filmi izlediyseniz demek istediğimi anlayacaksınız. Hayatta tanıdığımız bazı insanlar vardır “kafası bi başka çalışan”. O sınıftaki insanlardan birisi de Saunders.
Sanatçı Mektupları
Kitapları kapaklarına göre yargılayan insanlardan olmadım hiçir zaman. Ama bu kitabın, kitapçıda gezerken rengiyle dikkatimi çektiğini itiraf etmem gerek. Sanatçı Mektupları, Picasso, Andy Warhol ya da Frida Kahlo gibi birbirinden farklı ve ünlü sanatçıların mektuplarından derlemeler bulunduruyor. Böyle kitaplar çok ünlü kişilerin de hepimiz gibi insani sorunları, acıları, mutlulukları olduğunu göstermesi bakımından beni etkiliyor, çok da hoşuma gidiyor açıkçası. Mutluluğun, sevincin, öfkenin, aşkın ya da ihanetin evrensel kavramlar olduğunu farketmek, bu duyguları daha metanetle ve anlayışla karşılama gücünü veriyorlar bize. Kütüphanenizde bulunması ve arasıra açıp göz atması keyifli kitaplardan.
Bu yaz kendinizi ne okusam derken buduysanız yaptığım küçük listeden bir kitap ilginizi çekebilir. Umarım siz de yaşadığınız hayat ve mevsim ne olursa olsun elinden kitabını eksik etmeyenlerdensinizdir. Çünkü en büyük keşif insanın kendisiyle ilgili olan bence. Kitaplar da önemli yardımcılardan:) Herkese bol keşifli günler!
Kapak Fotoğrafı: Unsplash/@patriotbarrow
İlginizi çekebilir: Yaprak Civan’dan Kuşların Felsefesi
İlk yorumu siz yazın!