Nisan ayında The Tortured Poets Department isimli yeni bir albüm çıkaran Taylor Swift yine birçok rekora imza attı. Bu albüm, Spotify, Amazon Music, Apple Music gibi platformlarda bir günde en çok dinlenen albüm oldu. Bu yazıda bir albüm incelemesi yapmak yerine Taylor Swift’in neden tüm dünyayı kasıp kavurduğu hakkında okuduğum makalelerden ve kendi fikirlerimden bahsedeceğim.

Son yıllarda her yerde Taylor Swift’in kırdığı rekorlar karşımıza çıkıyor. Müzik platformlarında en çok dinlenen albümler, parçalar genelde kendisini ait olurken, Grammy’den MTV’ye en prestijli müzik ödüllerinden tutun da Guinness rekorlarına kadar almadığı ödül, kırmadığı rekor kalmadı. Halen devam etmekte olan turnesi The Eras Tour ve onun filmi olan Taylor Swift: The Eras Tour’da rekorlar kırmaya devam ediyor.

Rekorlar dışında da Taylor Swift çeşitli haberlerle her zaman gündemi meşgul ediyor. Seattle’da verdiği konserde hayranlarının dans etmesi sonucu 2.3 büyüklüğünde deprem meydana gelmesi, plak şirketiyle telif nedeniyle olan anlaşmazlıklar sonucu dört eski albümünü Taylor’s Version adıyla yeniden kaydetmesi, Kanye West ile olan kavgası gibi çeşitli konular çoğu zaman gündem oluyor. Sanatçının konser verdiği şehirlerde otel doluluk olanları rekor kırıyor, yerel ekonomi canlanıyor. Hatta sanatçının Pentagon projesi olduğuna dair komplo teorileri bile karşımıza çıkabiliyor. 

Taylor Swift’in bu kadar popüler olmasını sağlayan en önemli etkenlerden biri, sanatçıya çok bağlı olan hayran kitlesi; namıdiğer Swiftie’ler. Buenos Aires konseri öncesi bir grup Swiftie, konserin verildiği stadyumun yakınlarında çadır kurarak en iyi yeri kapmak için dönüşümlü olarak 5 ay çadırda yaşadı. Kansas Üniversitesi’nde Taylor Swift’in Sosyolojisi isimli bir ders veren Brian L. Donovan, sanatçıya olan bağlılığın kökeninde Taylor Swift’in söz yazarlığındaki başarısının yer aldığını söylüyor. Gerçekten de hayranları ile yapılan röportajlarda ortaya çıkan sonuç, onu dinleyenlerin gençlik yıllarına geri döndüğü ve sanki şarkı sözlerinin dinleyicinin hayatını anlattığı oldu. Dinleyici, ergenlik yıllarında sanki kendi günlüğüne yazdığı bir anıyı, detayı Taylor’ın ağzından duyuyor. 

Müziğe country türü ile başlaması ve hikaye anlatıcılığındaki başarısı da bence geniş kitlelerin duygularına tercüman olmasında rol oynadı. Özellikle kadınlar kendilerini onunla özdeşleştiriyor. İçimizden biri denir ya, gerçekten de Taylor Swift içlerinden biri. Sanatçı ayrıca güçlü bir kadın duruşu sergiliyor. Plak şirketinin baskısına boyun eğmeyerek albümlerini yeniden basması ve şarkılarının haklarını eline geçirmesi bunun en güzel örneği. Ayrıca gücünü seksiliğini kullanarak kazanmıyor ya da seksiliğini ön plana çıkarmıyor.

Uzun yıllardır fan topluluklarını inceleyen Dr. Gayle Stever, üç motivasyon kaynağının sevilen sanatçıya olan bağlılığı ve hayranlığı etkilediğini söylüyor. Bunlar; sanatçının yeteneği, fiziksel çekiciliği ve rol model ya da kahramanlık nitelikleri. Bu üç madde de Taylor Swift’in sahip olduğu özellikler. Bunların dışında da asıl önemli olan, Taylor Swift’in iyi bir insan olarak görülmesi. En azından bize göstermeyi seçtiği hayatına baktığımızda temelinde iyi bir insan olması. Bir ünlüye hayran olurken de kapı komşumuzu ya da bir arkadaşımızı seçerken olduğu gibi ilk baktığımız özellik olan iyi bir insan gibi görünüp görünmeme formülüne sadık kaldığımızı söylüyor Gayle Stever. 

Brian L. Donovan, Taylor Swift’in tek bir kuşak tarafından sevilmediği, farklı yaş gruplarına hitap edebildiğini söylüyor. Gençler için olmayı arzuladıkları bir rol model olurken, daha yaşlılar için Taylor Swift’in parçalarındaki aşk, intikam, ilişkiler konulu sözler geçmişe bir yolculuk anlamı taşıyor.

Kendi yorumuma gelirsek, country müzikle çıkarak halkın içinden gelmesi, söz yazarlığındaki başarısıyla kitlelerin duygularına bire bir tercüman olup, dinleyicinin yaşadığı neredeyse aynı hikayeleri anlatarak hayranları ile çok sağlam bir bağ kurması ve hem güçlü hem iyi kadın imajına sahip olması benim de katıldığım maddeler. Ben bunların haricinde gözden kaçan bir madde olduğunu düşünüyorum. O da, günümüzdeki sosyal medya kullanımının geldiği nokta dolayısıyla, her dönem popüler kültürün dönemsel olarak önümüze koyduğu sanatçıların, hype’lanmaya (Tam Türkçe karşılığı bencek yok bu kelimenin) benzer bir etkiyle inanılmaz bir hayran kitlesine sahip olup, mantık sınırlarını aşan bir ün kazanması. 

Medyada o kadar çok yer alan bir isime, sizin tarzınız olmasa da en azından bu neymiş merakıyla ilgisiz kalamıyorsunuz. Türkiye’nin başarılı orkestra şeflerinden Nisan Ak’ın geçenlerde denk geldiğim Youtube videosu bunun güzel örneklerinden biri. Nisan Ak videoda, Taylor Swift’i hakkındaki haberlerle yıllardır bildiğini, ancak baştan sona dinlediği ilk albümün,  pazarlama teknikleri dolayısıyla merak ettiği 2022 tarihli Midnights albümü olduğunu söylüyor ve Taylor Swift’den neler öğrendiğini anlatıyor. 

Yakın geçmişe bakarsak, Lady Gaga, Katy Perry, Rihanna, Beyonce gibi isimlerin önümüze konarak benzer bir etki yarattığını görebiliriz. Bu isimler de çok ünlü oldular ve tüm dünyayı salladılar ancak Beyonce’yi şu ara çok aktif olması dolayısıyla hariç bırakırsak, Taylor Swift çılgınlığına ulaşamadılar. Bence sosyal medyanın etkisi ve yeni kuşakların değişen davranışları sonucu önümüzdeki dönemlerde popüler kültürün önümüze çıkaracağı sanatçılar eğer Taylor Swift’e benzer özelliklere sahip olursa, bu etkiyi yakalayacak ve hatta geçecek. “Carolina”, “This Love” ve “Today Was A Fairytale” benim favori Taylor Swift parçalarım diyerek yazıyı burada noktalıyorum.

Kapak Fotoğrafı: Variety

İlginizi çekebilir: Gürkan Sonat’tan Ayın Yeni Çıkan Albümleri