Are You Human: Ze Frank'tan Vurucu Bir Konuşma
Ze Frank’ın “Are you human?” (“İnsan mısınız?”) adlı TED konuşması belki de TED’in en kısa konuşmalarından biri; ama aynı zamanda, yıllar önce izlemiş olmama rağmen hala aklımda kalabilmiş, beni çok etkilemiş ve sık sık hatırladığım bir konuşma oldu. Yalnızca sorular sorarak, başka hiçbir görüş paylaşmadan sizde insan olmaya dair müthiş bir farkındalık yaratıyor.
Ze Frank eğlenceli paylaşımlar yaptığı internet sitesiyle tanınmış, ardından uzun yıllar Buzzfeed.com’da çalışmış, dijital içerikler üreten bir komedyen ve konuşmacı. Aynı zamanda birçok kuruluşa dijital araçlar ve uygulamalar hakkında danışmanlık veriyor.
2014 yılında yaptığı bir TED konuşmasında, katılımcıların insan olup olmadığını anlamak için onlara bir “İnsanlık Testi” yapacağını söylüyor. Sorduğu sorulara “evet” yanıtını verenlerin el kaldırmasını istiyor. Başlangıçta sorular “Hiç bir cümleyi öfke belirtisi olarak nokta ile bitirdiniz mi?” gibi eğlenceli sorular olsa da ilerleyen dakikalarda, kabullenmesi daha güç, daha vurucu sorular sormaya başlıyor, “Hiç huzur içinde uyanıp sonrasında sizi terk eden birinin dayanılmaz hasretine kapıldığınız oldu mu?” gibi… Ve konuşma bittiğinde anlıyorsunuz ki aslında şu hayatta karşılaştığımız zorluklar ve olumsuzluklar, yalnızca bizim başımıza gelmiyor. Çünkü insan olmanın bir parçası bu! Güzel anlar ve mutluluklar kadar bunlar da hayata dahil. Bu nedenle ne zaman bir zorlukla karşılaşsam, bu konuşmayı kendime hatırlatıp bu dünyada yalnız olmadığımı bilmek her zaman bana güç verir.
Hayatınızdaki her şey her zaman dört dörtlük gidemez, daima mutlu olamazsınız. Bu gibi anlarda köşeye sıkışmış, her şey alt üst olmuş ve devam edemeyecek gibi hissedebilirsiniz. Aslında bu bir “İnsanlık Testi”dir 🙂 Karşılaştığınız zorluklar sizi besler, büyütür, geliştirir ve mutlu anlarınızı daha da değerli kılar. Sonraki adımlarını daha güçlü atmanızı sağlar. Karşınıza çıkan güzelliklerin kıymetini daha iyi bilirsiniz. Belki orada sizin için daha iyi bir yol vardır, buna inanarak o yola doğru cesaretle adım atmalısınız.
Bu konuşma aynı zamanda etkili bir sunumun nasıl yapılabileceğine çok güzel bir örnek bence. Ze Frank kusursuz dizayn edilmiş slaytlar eşliğinde uzun bir konuşma yapmıyor. Tüm konuşma yalnızca sorulardan oluşuyor. Ancak bu sorular hepimizin kendinde bir şeyler bulabildiği, hepimize dokunan sorular. Doğrudan herhangi bir mesaj da paylaşmıyor. Yalnızca sorular sorarak kendi cevabımızı bulmamızı sağlıyor. Ve insan olmaya dair müthiş bir farkındalık yaratıyor.
Her şeye hazırlı olun, esnek ve uyumlu olun. Karşınıza çıkan engelleri hoş karşılayın. Onlardan kaçınmayın, onları ertelemeyin, başkalarından onu ele almasını beklemeyin. “Mükemmel zamanı” beklemekle vakit kaybetmeyin, bahaneler üretmeyin. Bunları sizi bileyen, güçlendiren ve sizi daha değerli kılan bir fırsat olarak görün. Acıyı da tatlıyı da doya doya yaşayın. Ve geriye dönüp baktığınızda şunu diyebilin: “Arkamda hiçbir şey bırakmadım, elimden geleni, istediğim her şeyi yaptım, tüm potansiyelimi sergiledim.” Sözlerimi Hermann Hesse’nin çok sevdiğim Siddhartha kitabından birkaç satırla noktalamak istiyorum:
“Yine bir çocuk olup yeniden başlayabilmek için pek çok budalalık ettim, pek çok kötü huy edindim, pek çok hata işledim, pek çok iğrençlik, düş kırıklığı ve umarsızlık yaşadım. Ama iyi oldu böylesi… Yüreğim yaptıklarımı onaylıyor, gözlerim gülümseyerek onaylıyor. (…) Yolum daha nereye götürecek beni? Acayip bir yol, dönemeçler çizerek ilerliyor, belki de bir çember çiziyor. Nasıl ilerlerse ilerlesin, izleyeceğim bu yolu.”
Kapak Fotoğrafı: TED
İlginizi çekebilir: Yogi Magger’dan Spor ve İyi Yaşam Üzerine TED Konuşmaları
İlk yorumu siz yazın!