Christopher Nolan’ın son filmi Tenet’i izleme şansı buldum. Tenet, fikirlerimizin ve duygularımızın karışık olmasına vesile olan, pandemi süreci sonrası yönetmeni tarafından “sinemaların-Kurtarıcısı” olarak nitelendirilen bir film. Filmden sonra herkesin ilk yapacağı şey olan “Tenet ne anlatıyordu?” sorusuna cevap olabilmek adına yazdığım bu incelemeyi sizlere sunmak istedim. Hafif düzeyde spoiler içerebilir, dilerseniz filmi izledikten sonra bu yazıma geri dönebilirsiniz.

Tenet
Tenet | Fotoğraf: empireonline.com

Nolan Sineması

Christopher Nolan
Christopher Nolan | Fotoğraf: studiobinder.com

O halde ilk olarak Nolan’ı günümüz Spielberg’i yapan sinematografisine bir göz atalım, hatırlayalım…

  • Memento (Akıl Defteri)
  • Inception
  • Interstellar
  • Prestige
  • Batman-Dark Knight Üçlemesi
  • Dunkirk
  • Insomnia

İçlerinde eminim 5’er kez seyrettiğiniz film vardır. Şu an Hollywood’da Nolan istese, arzularını gerçekleştirmeyecek bir prodüktör yok. Popülerlik bakımından 90’ların Spielberg’i, otorite açısından ise daha eski zamanlardaki Hitchcock kadar yer etmiş bir yönetmen kendileri! Tabir-i caizse ana akım sinemanın baba yönetmenlerinden.

Tenet

Tenet
Tenet | Fotoğraf: newsabc.net

Aslında aylar öncesinden vizyon yapması beklenirken, insanlığın beklemediği pandemi sonucu baltalanan, gerek yönetmeni gerekse fanatikleri tarafından havagazı ile pompalanan Tenet’İn “pr”ını aylarca sosyal medya gördük/maruz kaldık.

Filmin künyesinden bahsetmek gerekirse; Nolan bizleri 2 saat 31 dakikalık bir görsel panayır bekliyor bizi. Başrollerde; John David Washington, Robert Pattinson, Elizabeth Debicki ve Kenneth Branagh’ı görüyoruz. Filmi mevcut Covid-19 süreci nedeniyle 3D olarak izleyemedik! Çünkü gözlüklerin virülansı bir hayli yüksek!

Tenet
Tenet | Fotoğraf: Youtube

Konusuna gelecek olursak; Nolan yine aklındaki egzantrik bir fikri basit bir hikaye ve 225 milyon dolarcık bütçesiyle harmanlayıp önümüze sürüyor. Baş karakterimiz olan John David Washington’a isim aramakla uğraşmayıp Joseph Campbell’ın “Kahramanın Sonsuz Yolculuğu“ndan alıntı ile protagonist veya kahraman olarak verilmesini uygun görmüş. Kahramanımız -gerçekten adı Kahraman ve Gaziantepli baklava ustası da değil kendisi- zamanda bazen geriye bazen de akışında giderken Dünya’yı kurtarıyor. Filmin, Cüneyt Arkın filmlerinden yegane farkı ise yüz milyon dolarlar harcanmış GreenBox teknolojisi!

Tenet, senaryosu ve direktörlüğü tek adam rejimiyle yapılmış, 2020’lerin Jean-Claude van Damme filmi adeta. Hem de keşke Jonathan Nolan el atsaymış dedirten cinsinden! 151 dk geçip gittiğinde “Ben ne izledim, dur en iyisi googlelayım.” deyip arama sonuçlarında da pek bir şey bulamadığınızda sinirlenmeye hazırlıklı olun.

Filmin akışında biraz Interstellar’dan, biraz Inception’dan biraz da Dunkirk’ten örüntüler bulacaksınız. Nolan zamanla oynak istemiş ancak bence eline yüzüne bulaştırmış! Inverted sözcüğünün altyazı çevirisini “evirtilmiş” olarak göreceğiniz beyaz perdede, çeşitli silahlar, mermiler ve insanlar görüyoruz. Bu biraz da Netflix’in Stranger Things’teki “Up-Down World“üne benzemiş desek haksız sayılmayız.

Tenet
Tenet | Fotoğraf: Wikimedia

Nolan Fizik Kurallarına Karşı

Filmde Nolan’ın dahiyane fikri olan -muhtemelen bu fikri ilk kendisinin bulduğunu düşünüyor- zamanın lineer yani doğrusal akmayabileceği ideasını görüyoruz. Bu teorisine sadece birkaç replikte “Sen hiç Büyükbaba Paradoksunu duymadın mı?” gibi açıklamalarla yer vermiş ve anlamızı bekleyerek sinematografik olarak açıklama gerekliliği de pek duymamış! Sonuçta otobanda ters giden Jeep var, her şey kabak gibi ortada!

İzafiyet Teorisi
İzafiyet Teorisi | Fotoğraf: Twitter

Tenet ismini ilk duyduğumda afişteki tasarımında da vurgulandığı gibi “Anagram” olduğunu fark etmiştim. Anagram; soldan sağa okunan kelime veya cümlelerin sağdan sola okunduğunda da aynı olmasıdır. Aslında Nolan’ın dahiyane fikri de burada sonlanıyor. Zaman doğrusal değil diyen yönetmenimiz niyeyse A noktasından B noktasına çizgisel akışı geriye sararak B noktasından A noktasına varılabileceğini gösteriyor! Herhangi bir akıllı telefonla çekebileceğiniz videoda da görebileceğiniz gibi geriye sarma olayını filmleştiriliyor.

Psödo Sci-Fi yani “Yalancı Bilim Kurgu” kategorisine sokabileceğimiz Tenet’te; Nolan kafasına göre fizik kuralları koymaktan çekinmemiş, adeta “Newton da kimmiş“, “Kepler’in maaşını ben ödüyorum” şeklinde fizik kurallarının canına okumuş. Aslında bunu Memento, Interstellar ve Inception’da da yapmıştı. Fakat reji ve senaryonun tutarlılığı ile seyirciyi içine almayı, film sonunda da alkışları duymayı başarabilmişti. Aynısını ne yazık ki Tenet için söylemek mümkün değil!

Zaman Kıskacı” olarak tabir ettiği fikrin, filmin iskeleti olduğunu hemen fark ediyoruz. Bir birlik zaman akışında Anterograd (ileri seyirli), diğer güruh ise Retrograd (geriye doğru) ilerleyip orijin noktasında hedeflerini kıstırıyorlardı. Bana niyeyse bu fikir; Eski Türklerin hilal taktiğini hatırlattı!

Hilal Taktiği
Hilal Taktiği | Fotoğraf: Youtube

Geçmişte ölen biri gelecekte nasıl var olabiliyor sorusunu ise Robert Pattinson’un zekice repliğiyle özümsedik. Kahramanımız Büyükbaba Paradoksu’nda kişi kendinin atasını öldürdüğünde nasıl olup var olup bu eylemi gerçekleştirebileceğini sorar. Pattison ise “Eeee bu yüzden paradoks!” der. İşte film burada benim için anlam kazanıyor: Tenet paradoksu. Aslında böyle bir film yok, Nolan göldeki bir balık, izleyen bizler ise Covid virüsünün tutungaçlarıymışız meğerse!

Christopher Nolan
Christopher Nolan | Fotoğraf: Indiewire

Ne yazık ki senaryo, akış, oyunculuklar açısından sınıfta kaldığını; Tenet’in yüksek bütçesine rağmen mütevazı “Memento” filminin gölgesinde kaldığını belirtmeliyim. Tenet’e harcanan bütçeyle yetenekli birkaç genç yönetmenin “Ari Aster, Robert Eggers..vs” harika filmler çıkarabileceği, SunDance Film Festivali’nde alkışlar/ödüllerle uğurlanabileceği söylenebilir. Christopher Nolan’ın silkinmesini, ben ne izlettim millete deyip şapkasını önüne koyarak düşünmesini temenni ediyorum. Cüneyt Arkın, Tarkan, Van Damme, Jason Statham, John Wick tarzı aksiyonları seviyorsanız: Tenet’i öneriyorum 🙂 7. sanatla kalın efendim…

Kapak Fotoğrafı: officinema.it

İlginizi çekebilir: Sine Magger’dan Christopher Nolan Filmleri