Zararlarının saymakla bitmez olduğunu bile bile şekeri neden hala hayatımızdan çıkarmıyoruz? That Sugar Film belgeselinde, Damon Gameau sağlıklı beslenmeyi hayat tarzı olarak benimsemişken bir deney yapmaya karar veriyor ve 60 gün boyunca vücuduna günde 40 gram şeker alıyor, toplam 600 çay kaşığı. Bu, bir insanın ortalama aldığı günlük şeker miktarı. Tek şartı ise bunu marketlerde kendine sağlıklı ve diyet ürünü olarak yer almış ürünlerle yapmak. 

Deneye başlangıç olarak kendisine çeşitli testler yaptırılıyor ve bir diyetisyen ayarlanıyor. Daha sonra Damon alışverişe çıkıyor ve deneyi için kullanacağı gizli şeker barındıran ürünlerden alıyor. Paket meyve suları, mevyeli yoğurtlar, mısır gevrekleri, soslar, soğuk çaylar, tüketime hazır paket yemekler, çorbalar…

Bu belgesel sayesinde şekerin aslında zehir olduğunu ve gizli bir bağımlı madde olduğunu fark ettim. Şeker beynimizi direkt olarak etkiliyor, ruh halimizde ani değişiklere sebep oluyor. Vücudumuza şeker içeren bir madde aldığımızda kan şekerimiz artıyor. Vücut buna tepki olarak insülin salgılıyor ve kan şekerimiz ani olarak düşüyor. Daha sonra ise adrenalin hormonu beynimize tekrardan şeker yeme istediğini yolluyor. Böyle bir döngü içinde fark etmeden bağımlı oluyoruz. 

Belgeselin bir kısmında meyve sularıyla ilgili bana çok mantıklı gelen bir farkındalık yaşadım: Meyvelerin içlerindeki lifler sayesinde bizde tokluk hissi yaratması gerekirken, çoğu zaman yiyebileceğimizden daha fazla meyve yiyerek ya da meyve suyu içerek onun sadece şekerini alıyoruz. Bu bana çok gereksiz geliyor! Doğanın bize verdiği güzellikleri faydalarından arındırıp zararlarıyla tüketiyoruz.

Başka bir değinmek istediğim konu ise kalori… Damon’ın önceki ve deney sürecindeki kalori sayılarına bakıldığında hemen hemen denk sayılar elde ediliyor, ama arada karnından 10 cm’lik ve kilo olarak 8.5 kg fazlası olduğu görülüyor. Önemli olan kalori sayısı değil, o kalorilerin nereden geldiği – bunu da bir kez daha anlamış oldum. 

Dünya’da bu denli şeker tüketiminin en büyük sebepleri firmalar ve reklamları. Şekerler her zaman ulaşılabilir ve ucuz oldukları için insanların kolayına geliyor. Marketteki raflardan şeker içeren ürünleri çıkarttığımızda marketteki ürünlerin sadece %20’si kalıyor. Ayrıca, şekerli ürünler hep marketin ortasında ve kasa kenarında bulunuyor. Hiç dikkat ettiniz mi? Açık açık, insanların şekeri tüketmesi için uğraşılıyor. Şekerin sayarak bitmeyen zararlarıyla birlikte bu uğraşa inat bilinçli beslenmek bizim elimizde.

Belgeseli izleyip, ondan yola çıkarak siz de 60 gün hayatınızdan şekeri çıkarmayı deneyebilirsiniz. Vücudunuza göstereceği etkileri tecrübe etmeden anlayamazsınız. Hazır yeni yıl da yaklaşıyorken koyduğunuz hedeflere bence bir de şekersiz beslenmeyle alakalı bir madde de ekleyin.

Ben, kendi tecrübelerimle şeker tükettiğim zamanda canımın hep istediğini, tüketmediğim zamanda ise kokusunun bile çok ağır geldiğini ve dişimi ağrıttığını söyleyebilirim. Her şey sizin elinizde ve alışkanlıklarınızı nasıl şekillendirdiğinize bağlı. Vücudumuz çok çalışıyor ve ona en iyi besinleri vermemizi hak ediyor!

Kapak fotoğrafı: SBS

İlginizi çekebilir: Sağlıklı Beslenme Konusunda Gelişmek İsteyenlere Öneriler