The Crown takipçilerinin merakla beklediği tarih geldi çattı ve sonunda beşinci sezon Netflix’te izleyici ile buluştu. Bense bu sezonu yayına girişinden bir gün önce yani 8 Kasım’da düzenlenen global basın toplantısına katılarak çok daha farklı bir heyecanla karşıladım. Oyuncuların her ifadesinde, onur duydukları bir işi dünyaya sunmanın verdiği ağırbaşlılık ile stresli bir dönemi geride bırakmış olmanın getirdiği neşe iç içe, ekranın karşısından kilometrelerce öteye taştı. Toplantıdan can alıcı sorular ve içtenlikle verilen yanıtlar için okumaya devam edin…

The Crown Beşinci Sezona Bakış

Çayım porselen fincanda, ben ekran başındayım. Dünyanın dört bir yanından bağlanan şanslı bir grup gazeteci ve yazar The Crown 5. Sezon oyuncularını bekliyoruz. Ve sonunda karşımızda sunucu Edith Bowman’ın moderasyonuyla,  Imelda Staunton (Kraliçe Elizabet II), Jonathan Pryce (Prens Philip), Elizabeth Debicki (Prenses Diana), Dominic West (Prens Charles), Lesley Manville (Prenses Margaret) ve Jonny Lee Miller (Eski Birleşik Krallık Başbakanı John Major).

“Herkese merhaba, günaydın ya da iyi akşamlar, her nerede iseniz” diyerek açıyor toplantıyı Edith Bowman, Emmy ödüllü The Crown’un yeni oyuncu kadrosu ile kraliyet ailesinin belki de en zorlu zamanlarını 90’ların Britanya’sını izleyeceğimiz bu yeni sezonda…” sözleri ile devam ederken gözüm fona, sofistike, gri renkte fakat belirgin şekilde çatlak olan duvara takılıyor; bu sezon izleyiciyi karşılayacak olanların işareti işte bu…  Oyuncuların giyimindeki sadelik ve tavırlarındaki samimiyet ise dikkat çekici… Başlıyoruz! 

Edith Bowman’ın ilk sorusu “nasıl hissediyorsunuz”a hemen hemen tüm ekip “heyecanlı, gururlu ve biraz da rahatlamış” ifadeleri ile yanıt veriyor. Jonathan Pryce ve Lesley Manville ise henüz tüm bölümleri izlemediklerini ve ekibin çoğunun şu an yoğun bir şekilde 6. sezon çekimlerinde olduklarını ekliyorlar.

Imelda Staunton ve Jonathan Pryce başta olmak üzere tüm oyuncular kostüm, makyaj sanatçılarını, kamera arkasındaki yapım ekibinin yetkinliğini sık sık vurguluyor. Hatta sohbetin ilerleyen dakikalarında Jonathan Pryce, ‘bizim sahte Windsor Kalemiz daha iyi’ ifadesi ile herkesi –toplantı sırasında birçok kez olduğu gibi- kahkahalara boğuyor. Lesley Manville ise konuyu somutlaştırıyor; son 3- 4 ayda saç, makyaj sanatçılarıyla, ses koçuyla çalışınca ve gardırobu görünce Margaret’ı da görmeye başladım! 

Elizabeth Debicki’ye, Prenses Diana gibi ikonik bir karakteri canlandırmanın gerginlik yaratıp yaratmadığı, bu rolü kolaylıkla geride bırakıp bırakamayacağı sorulduğunda Debicki’den yanıt oldukça samimi bir şekilde geldi: “Kesinlikle, bence hepimiz gergin, endişeliydik, bu büyük bir sorumluluk, bu baskıyı anlayan bir network ile çevriliydik, destekleniyorduk ve yapabileceğimizin en iyisini yaptık. Sürecin hem zorlu hem de ilginç yanlarından bahseden oyuncu sözlerini ‘geride bırakmak diye bir şey yok, hâlâ içindeyiz, hâlâ yaşıyoruz. Bence hâlâ yüzüyoruz (gülüyor) bu soruyu altı ay sonra yanıtlayabilirim belki, geride bırakmanın ne kadar zor ya da kolay olduğunu o zaman söyleyebilirim fakat çok kolay olacağını sanmıyorum.“

Edith Bowman’ın kapanış sorusu olan “Bu sezondan izleyiciye en çok ne kalacak?“a yanıt kraliçeden (Imelda Staunton)’dan geliyor… “Kendimi şanslı hissediyorum. Çok zor hayatlar izliyoruz, bir oyuncu olarak yapman gereken çok şey var, bu nedenle de oyuncu için oldukça tatmin edici… Ve bu dramatik, bu bir drama! Peter (Morgan) harika drama yazıyor, gerçek insanları temel alıyor, onlara hem kalp hem beyin veriyor. Bir oyuncu için bu zor. Kolay ya da kibar olmanın dramatik bir yanı yok. İşler ters gidince ve karakterler bununla baş etmeye çalışırken drama ortaya çıkıyor, Peter bunu araştırıyor, biz bu yolculuğun içinden geçtik…“

Kapak Fotoğrafı: Netflix Medya Merkezi

İlginizi çekebilir: Zeynep Cemre Şahin’den The Crown Geçmiş Yıllar