Sıcaklardan bunalmış olan ben,kitap okumaktan gözlerim yorulunca internette sörf yaparken bir filme denk geldim: The First Grader. İyi ki de gelmişim. İzleyince içinde eğitim, insanlık dersi, sömürgecilik, kalemin gücü (gerçi artık buna klavyenin de diyebiliriz), sevgi, bir ülkenin eğitim ve özgürlük hakkını almak istemesi sayesinde ayağa kalkışı ve daha pek çok şey buldum. Eminim sizlerde izleyince kendinize göre pek çok şey bulacaksınız.

Film, Kenyalı Kimani Ng’ang’a Maruge’nin (84 yaşında) radyodan yeni hükümetin ‘herkes’ için ücretsiz eğitim alınabilmesini sağlayan bir yasa çıkardığını, istenen tek belgenin doğum belgesi olduğunu duyurmasıyla başlıyor. Tüm zorlukları yenerek ilkokula başlayıp okumayı-yazmayı öğrenmek ve bu yolda Maruge’nin başından geçenleri anlatan film, bir yandan sömürgeciliği lanetlerken bundan kurtulmanın da ancak eğitimle olabileceğine dair fikir veriyor. Filmi izlerken zaman zaman Afrika’ya özgü etnik müzikler ve danslar sayesinde insanın yüzüne bir gülümseme beliriyor. Afrika’nın siyahi çocuklarının gerçekliğini yüreğimizde hissediyoruz.

Filmin bir sahnesinde Maruge: “Uzun boyunlu, koca göbekli ve şapka takan adam” diyor öğrenme güçlüğü olan bir çocuğa. Hiç eğitim almamış ama bir şeyler öğrenirken/öğretirken başvurduğu yöntem düşündürücü. Sonra derse devam ediyor: “Uzun boyun, koca göbek, şapka takar 5 numara”. Sanırım şimdi anladınız neyi anlattığını, evet bildiniz rakamların yazılışını!

Bunların dışında; Maruge’den ya da Öğretmen Jane’den “Eğitim, kulağa toprak girene kadar devam eder. Eğitimi sevmelisin çünkü benden daha iyi olmalısın. Güç kalemin içindedir.” gibi daha pek çok eğitimin önemini vurgulayan sözler duyarak Maruge’nin gerçek yaşam öyküsünü yüreğiniz burkularak izliyorsunuz.

Filmin son diyalogları da ihtiyar adamın azmini ve ufkunu çok güzel ifade ediyor. Marugi: ‘’Veteriner olmak istiyorum. Öğrenmek istiyorum.’’
Öğretmen Jane: ‘’Veteriner olduğunda 100 yaşında olacaksın.’’
Marugi: ‘’Toprak olana kadar öğrenmek istiyorum.’’
Öğretmen Jane: ‘’Öğreneceksin Maruge! Öğreneceksin!’’

Maruge 2010’nda yapılan filmden bir yıl önce, toprağa kavuşuncaya kadar öğrenmeyi sürdürdüğü hayata gözlerini yummuş. İlkokula en geç başlayan kişi olarak Guinness rekorlar kitabına giren Maruge uluslararası liderlere eğitimin gücü hakkında hitap etmek üzere New York’taki Birleşmiş Milletler Genel Merkezinden de davet almış.

Maruge, Kenya’nın ayağa kalkmasında özgürlüğün ve eğitimin önemini bilerek hep savaşmış. Hiç kimseye boyun eğmemiş, bunun için de bedeller ödemiş ama sonunda kazanmanın haklı gururunu yaşamış. Bu noktada bizler de kendi geçmişimizi unutmamalıyız diye düşünüyorum. Bizim de geçmişimizde Maruge’ler var. Bizler de onlar sayesinde güzel ülkemizde özgürce yaşıyoruz. O halde filmden akılda kalıcı bir cümleyle kapatıyorum yazımı: “Bize susmamızı söylediler. Biz de sesimizi yükselttik.” Bir de film ilginizi çektiyse diye aşağıya fragman linkini bırakıyorum. İyi seyirler…

Kapak Fotoğrafı: Medium

İlginizi çekebilir: Erkin Kırkpınar’dan Boyalı Kuş