Romantik komedi Hollywood’da günden güne ölmeye devam ederken iki yıl evvel türe yeni bir soluk geldi. The Office’den tanıdığımız Mindy Kaling, tamamen etrafında dönen ve şimdiden televizyonun en iyilerinden biri olmaya aday bir dizi çıkardı: The Mindy Project. Şimdi hayallerinizdeki modern Meg Ryan’la buluşma vakti!

The Office’in takipçileri dizide bugüne kadar yer almış her karakteri iyi hatırladığı için Mindy Kaling’in adını vermem bile yeterli olacaktır. İşe bir stand-up komedyeni olarak ve özellikle doğaçlama alanında çalışmalar yaparak başlayan Kaling, Hint asıllı bir ailenin çocuğu olmasına rağmen o daha doğmadan ABD’ye göçen ailesi sayesinde Amerika’da büyümüş. Adını Robin Williams’ın ünlü dizisi Mork & Mindy’deki karakterden alan aktris The Office’de ekranlara gelmesine rağmen senarist kimliğiyle de pek çok bölüme katkıda bulunmuş. Hatta öyle ki yapımcılar arasında da yer alması sebebiyle toplamda 6 Emmy adaylığı bulunmakta. Lakin bunlardan hiçbirini ödüle dönüştürmeyi başaramamış. Sanıyorum bu da Televizyon Akademisi’nin (ATAS) ayıbı oluyor. The Office’in final sezonuyla aynı dönemde ekranlara gelen The Mindy Project ise başarılı aktris/komedyenin kendi ayakları üzerinde durduğu ilk projesi.

İlk sezonunda aldığı reytingler sebebiyle devamı gelmeyecek diye korktuğumuz The Mindy Project, verilen ikinci şansı öyle güzel değerlendirdi ki tıpkı Community gibi çok büyük kitleler tarafından seyredilmemesine rağmen inanılmaz tutkulu bir hayran kitlesi oluşturdu. Mindy Kaling romantik komedi normlarıyla basit bir şekilde oynayarak her hafta 20 dakika boyunca kahkahanın eksik olmadığı hikayeler anlatıyor bizlere. Ana karakterininin adı yine Mindy, lakin bir klinikte çalışmakta olan ve beyaz atlı prensini beklemekten bıkmayan bu jinekolog Mindy biraz daha farklı. Aynı klinik içerisinde de birbirinden enteresan karakterler mevcut. Chris Messina’nın canlandırdığı Danny Castellano, New York’da yaşayan İtalyanlar’ın klişe bir örneği olmasına rağmen tanıyacağınız en sempatik adam. Morgan (Ike Barinholtz) tam anlamıyla deli bir hemşire, Jeremy (Ed Weeks) aksanı haricinde pek bir çekiciliği olmayan bir Casanova, geçtiğimiz yıl ekibe katılan Peter (Adam Pally) ise tüm kötü özelliklerine rağmen sevmelere doyamadığımız koca bir çocuk.

Normalde bu kadar kaliteli komedileri networklerde görmeye, üç sezon boyunca yayın hayatlarına sağlıklı bir şekilde devam etmelerine pek alışık değiliz. Ama The Mindy Project, Fox’un çatısı altında yayınlandığını karakterlerinin zamanla değişen ekran süreleri sayesinde çok belli ediyor. Mesela en başta neredeyse Mindy’ye uygun bir koca olabilecekmiş kadar ballandırarak anlatılan Jeremy karakteri tamamen ikinci plana atıldı. Anna Camp, Amanda Setton gibi pek çok oyuncusu teker teker sahneyi terk etti. Chris Messina ise dizinin yan rollerinden biri olmaktan çıkıp adeta Mindy kadar mühim bir karaktere dönüştü. Bill Hader, Seth Rogen, Chloe Sevigny, Mark Duplass, Max Minghella, Josh Peck, B.J. Novak (Mindy’nin gerçek hayattaki erkek arkadaşı), James Franco gibi pek çok önemli yıldız konuk oyuncu da en doğru şekilde kullanıldı. Çoğunun Mindy’nin arkadaşı olduğu düşünülürse ilerleyen yıllarda karşımıza Steve Carell ya da Ricky Gervais de çıkabilir diye düşünüyorum. Hatta şu aralar Lena Dunham’la pek sıkı fıkı olan Kaling’in kendisine bir rol yazması da an meselesi.

Peki The Mindy Project neden bu kadar başarılı ve takdiri hak ediyor? Bir kere dizinin arkasında inanılmaz yaratıcı bir beyin, Mindy Kaling var. Kıvrak zekası sayesinde her hafta 20 dakikalık süresini en efektif şekilde kullanarak, her boşluğa da bir espri sığdırıyor. Ayrıca The Mindy Project, esasında erkek egemen bir dünyanın parçası olmaya pek sesi çıkmayacak bir karaktere yer verse de feminist sayılabilecek bir iş. Hatta 21. yüzyılın tatlı su feministlerini de tiye alarak bu konuya muazzam bir yorum getiriyor. Bildiğimiz tüm kült romantik komedilerden referanslar içermesinden bahsetmiyorum bile. Ve tabii modern ilişkileri karikatürize bir şekilde resmetmesine rağmen çoğu ikili ilişkide karşılaştığımız sorunları en komik haliyle ele alması da var. Bilemiyorum, bana kalırsa The Mindy Project giderek gelişen muazzam bir komedi ve şu aralar da kendisine rakip görebileceğim başka bir network işi yok. Belki ATAS sabahın köründe Kaling’i kaldırıp adayları okutmasına rağmen adaylık vermiyor olabilir; ama zaten tarih Emmy yüzü görmemiş kült dizilerle dolu. İzlemeyenlerin sayısının fazla olduğunu bildiğim için, koca koca harflerle: LÜTFEN THE MINDY PROJECT İZLEYİN! Lütfen.