Tiflis Lezzet Durakları: Kahvaltıdan Geleneksel Tatlara
Tiflis, yaklaşık 5-6 senedir gitmek istediğim yerler listemde sessiz sedasız bekliyordu ki, sonunda geçtiğimiz hafta sonu kavuşabildik. Benim de beklememe değmiş doğrusu, öyle çok sevdim ki döndüğüm için birkaç gündür içim buruk diyebilirim. Sanat ve tarihle iç içe olması, mütevazı yaşam tarzına sahip insanlar, keşif sevenlerin bayılacağı, neredeyse hiçbir ülke ya da şehirde göremeyeceğiniz orijinallikte cafeleri ve pek tabii ki lezzetli yemekleriyle Tiflis kendini çok sevdirdi. Kısa kısa Tiflis lezzet duraklarını anlatacağım şimdi sizlere de.
Tiflis Lezzet Durakları
Stamba Hotel/Cafe
Tiflis’in eski bir yayınevinde yer alan yeni ve eskinin birleşimiyle hem vintage bir tarza, hem de modern ve şık bir atmosfere sahip Stamba, gerçekten etkileyiciydi. Özellikle ülkemizde Stamba gibi fazlasıyla geniş ve ferah mekanları görmüyor olmamızdan mıdır bilmem bana çok iç açıcı geldi. Burası hem bir otel, hem yüksek tavanları ile girişten itibaren vurulduğunuz bir kütüphane, hem de sabahtan akşama değin her öğünü geçirebileceğiniz bir cafe/restoran. Stamba’ya girdiğiniz andan itibaren açık mutfakta hummalı bir çalışma görülüyor ve yükselen kokular tarifsiz. Biz kahvaltı için gittik ve menüde sağlıklı seçeneklerin de var olduğunu gördük, menü soğuk kahvaltılar ve sıcak kahvaltılar olarak ayrılıyordu. Soğuklarda müsli, yoğurt (mesela matcha yoğurt gibi farklı çeşitler de var.), meyve çeşitleri ve bowllar vardı.
Biz tercihimizi sıcaklardan yana kullanarak somonlu egg Benedict ve avokadolu scrambled egg denedik, ikisi de çok lezzetliydi. Aklımızdaysa ricotta pancake ve french tost kaldı; ama belki bir sonraki gelişimizde deneriz dedik. (bir sonraki Tiflis seyahati için şimdiden heyecanlıyım) Akşam ve öğlen menüsünde ise; başlangıçlar, risotto, tortellini, gnocchi, somon gibi ana yemekler, bazı gürcü yemekleri ve lezzetli kokteyller de var, yolunuz düşerse akşam yemeği için de tercih edebilirsiniz.
Lolita
Lolita, Tiflis ile ilgili yaptığım araştırmalarda her yazıda karşıma çıkan, özellikle gençlerce fazlasıyla sevilen bir mekandı ki gerçekten haklılarmış. Sabah 11:00’de kahvaltı ile başlayan bir Lolita günü, akşam enfes kokteyller ve yemeklerle kapanıyor. Tabii kalabalıktan yer bulmanız mümkün olursa. Ancak aklınıza öyle tıklım tıklım bir yer gelmesin. Masalar mesafeli. Herkes kendi halinde. Kimi içkisini yudumluyor, kimi menüden seçtiği leziz yemeklerin keyfini çıkarıyor, bazıları da oyun oynayıp, çalan müzikleri dinliyor. Gerçekten çok güzel bir yaşam-eğlence alanı ve cafe/restoran yaratılmış diyebilirim. Menüde burger, sandviç çeşitleri, makarnalar, pizzalar, içki eşlikçisi aperatifler, salatalar ve tavuk, falafel gibi ana yemekler mevcut. Ayrıca haçapuri gibi meşhur gürcü yemeklerine de yer verilmiş. Gerçekten lezzetli Yemekler, açık mutfakta hazırlanıyor, olan biten her şey görülüyor. Yemeklerinin yanı sıra kokteyllerine de ayrı bir cümle kurmak gerekir. Gerçekten kokteyllerini çok sevdik, Tiflis’e gelen herkesin burada en azından bir akşamını geçirmesi gerekir diye düşünüyorum.
Daphne
Daphna, Tiflis’in en meşhur yemeklerinden olan Khinkali’nin kendi yorumlarınca artisan hali. Khinkali, büyük mantı olarak tanımlanabilir. Burada pek çok çeşit var (mantarlı, peynirli, kıymalı gibi…) ancak şahsen en beğendiğim patatesli olan oldu. Bunun sebebi de sanırım şehirde çoğu restoranda yapılan yemeklerin içine eklenen baharatlar (özellikle her yemeğin içine koydukları kişniş). Kıymalı olan bu yüzden bana ağır geldi. Bunlarla birlikte salata, peynir tabağı gibi seçenekler de mevcut; ama bu gibi yemekler için farklı ve daha havadar mekanları tercih etmeniz de mantıklı görünüyor. Minimalist bir dekorasyonu var. Pembe duvarların üzerindeki çerçevelerle hoş bir hava katılmış. Listenize ekleyebilirsiniz.
Erti Kava Coffee Room
Erti Kava Coffee, kaldığımız Rustaveli Caddesi’nin arka sokaklarında sabah yürüyüşüm esnasında karşıma çıktı. Sabahın erken saatleri olmasına rağmen neredeyse yer bulunmayacak kadar kalabalıktı. Tiflis’te gözlemlediğim kadarıyla birçok insan erkenden bilgisayarlarını alıp kahvecilerden birine yerleşip günü burada geçirmeyi seviyor, ikinci gözlemimse şehirde en pahalı şeylerden birinin kahve çeşitleri olması; ama iki günlük bir seyahatte tabii ki bunu düşünmemeye çalışarak Erti Kava Coffee’yi zevkle keşfediyorum. Kırmızı ve beyaz renklerin hakimiyetindeki minik ve şirin bu mekanda leziz kahvelerin yanı sıra az öz çeşitte kahvaltılar da mevcut. Taze kavrulmuş kahve çeşitleri özellikle denenesi. Önündeki oturacak taburelerde, o güzel sokağın nabzını tutmak da mutluluk verici.
Shavi Coffee
Shavi Coffee, az evvel bahsettiğim Erti Kava Coffee gibi küçük; ancak bembeyaz ferah atmosferi ile insanın içini açıyor. Berlin’deki kahvecileri anımsatan mekan, yine erkenden dolup taşmış. Herkes bilgisayarı ile çalışıyor veya kitap okuyup burada zaman geçiriyor. Açıkçası Tiflis’te hiç acı ya da lezzetsiz bir kahve deneyimim olmadı. Burada da içtiğimiz kahveler lezizdi, ayrıca kahve yanı atıştırmalıkları da oldukça iştah açıcı ve taze görünüyordu.
8000 Vintages
Gürcü şaraplarının tadı, lezzeti ve çeşitliliği beni inanılmaz şaşırtıı. Nerede şarap içersek içelim gayet büyük keyif aldık; ama özellikle 8000 Vintages, hem tadım menüsü ile hem de şarap eşlikçileri peynir tabağı gibi aperatifleriyle farklı geldi. 8000 Vintages’a girdiğinizde şaşırtıcı şekilde her yanda farklı şarap çeşitleri göreceksiniz. Çalışanların yardımlarıyla birlikte tadım menüsü alabilirsiniz veya damak zevkinize uygun şarabı kadeh kadeh de içebilme şansına sahipsiniz. Uğramanız gereken mekanlardan biri.
Machakhela
Machakhela’ya babamın ısrarları üzerine gittik. Yerel yemeklerin en lezzetli ve uygun fiyatlı hallerini burada bulabileceğimizi belirtmişti ama açıkçası çok da büyük beklentim yoktu. Gerçekten haklıymış. Biz Old City’deki şubesine gittik ve verandasında manzaralı bir masaya kurulup yemeklerin, Old City’nin keyfini çıkardık. Sahiden Gürcü yemeklerini deneyimlemek istiyorsanız burası en iyi adreslerden biri. Yerel biralarından “Argo’’ eşliğinde, menüyü karıştırabilirsiniz. Haçapuri, hıngal, hanço çorbası gibi klasikleri deneyimleyebileceğiniz gibi, buranın meşhur tavuk ve etlerini (özelikle tavuk içerikli yemeklerde ceviz kullanılıyor, benden söylemesi) tadabilirsiniz.
Linville
Linville’in kapısında gelip kapıdaki duvar resmini gördüğünüzde kısa bir heyecan sonrası, kapı açıldığında gördüğünüz manzaraya şaşıracaksınız. Gerçek anlamda yamuk (neredeyse yıkılacak gibi duran) bir merdivenden çıkmanız gerekiyor; ancak o merdivenden çıktığınızda belki de hayatınızda gördüğünüz en farklı, vintage, geçmişe ışınlanmış gibi hissettiren farklı mekan çıkacak karşınıza. Duvarlarından, piyanolu kısma, minik salonlarından, televizyon içindeki akvaryuma kadar her bir ayrıntı şaşırtıcı ve fotojenik. Linville’de çeşitli yemekler de var; ama bana kalırsa gürcü şaraplarından denemek veya kahve içip ortamı seyir çok daha keyifli.
Kapak Fotoğrafı: Naz Kavas
İlginizi çekebilir: Tuğçe Aksoy’dan Tiflis Notları
Merhaba tavsiyenizle Machakhela’ya gittim fakat özellikle tek gezenlerin gitmemesi gereken bir yer. Erkek çalışanları sözlü ve neredeyse fiziksel tacize kadar çirkinleşebiliyor. Yöneticilerine şikayette bulundum ama uyarı amaçlı buraya da yazmak istedim.