Yeni yıla giriş yaparken beni heyecanlandıran bir girişimden bahsetmek istiyorum: Tippay! Tippay’i en kısa şekilde dijital bahşiş uygulaması olarak tanımlayabilirim. Bu yeni uygulama hakkında uygulamanın geliştirici ekibinin başında bulunan Mustafa Ulus ile söyleştik.

Temassız kartların çıkması, sürekli online bankacılık kullanmamız sebebiyle kimi zaman yanımızda nakit para bulundurmuyoruz. Benim başıma sıklıkla gelen bu durumlardan birinde, geçtiğimiz aylarda gittiğim bir kuaförde, benimle sürekli ilgilenen arkadaşıma kuaförden ayrılırken bahşiş vermek istedim. Ancak yine tabii ki yanımda hiç nakit yoktu ve o an aklımdan “keşke bir uygulama olsa, bu uygulama hem bana yardımcı olan arkadaşımda hem de bende indirilmiş olsa ve barkodla ya da temassız olarak ona hemen online olarak bahşiş aktarabilsem“ diye düşündüm. Ne kadar içten bir dilek olduysa bu, hemen Tippay karşıma çıktı!

Aradan biraz zaman geçmişti ki bir firma benim de kurucuları arasında olduğum uygulamamız Yedir App ile işbirliği yapmak için bizimle iletişime geçti. Tippay ile böylece tanışmış olduk! Aklımdan geçen fikrin hayata geçmiş olmasına çok heyecanlanarak uygulamayı hemen indirdim. Ben “bahşiş veren” olarak kayıt oldum, hizmet sektöründe olan kişiler de “bahşiş alan” olarak uygulamaya kayıt oluyorlar. Böylece yanımızda nakit olmadığında uygulamadaki cüzdanımıza aktardığımız bakiyelerimizden bahşiş verebiliyoruz.  Kullanıcı deneyimi olarak oldukça kolay ve hatta eğlenceli bir tasarımı olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. İş fikrini çok beğendiğimi zaten söylememe gerek yok ; önemli bir ihtiyacımıza çözüm sunuyor. Uygulamanın ayrıca sosyal sorumluluk tarafı da var. Tüm bunları Mustafa Bey ile konuştuk.

Merhaba Mustafa Bey. Öncelikle theMagger okuyucuları için zaman ayırmış olmanıza çok teşekkür ediyorum. Hemen konuya girmek istiyorum. Tippay nedir? Sizi bu girişimi kurmaya yönelten sorunlar nelerdi? Tippay bu sorunları nasıl çözüyor?

Merhaba Esra, röportaj teklifin için ben teşekkür ederim. Tippay’i kısaca yeni nesil dijital bahşiş uygulaması olarak tanımlayabiliriz. Girişimin kuruluş hikayesi pandemi zamanına dayanıyor. Pandemiyle birlikte uzaktan çalışmaya başladığımız dönemde gerçek bir ihtiyaçtan yola çıkarak kurduk. Bu süreçte özellikle evlerimize verdiğimiz tüm siparişlerde temassız ödemeler, QR kod işlemleri önemli bir yer edindi, ancak tüm bunlara rağmen bahşişi dijitalleştirmek için henüz tatmin edici bir çözüm yoktu. Biz de bu sorundan yola çıkarak bahşişi nakitten bağımsız hale getirmek için Tippay fikrini oluşturduk. Uygulamamız sayesinde müşteri nakit derdi olmadan çalışanın QR kodunu okutarak karşı tarafın sanal cüzdanına anında bahşiş gönderiyor, çalışan ise dilediğin zaman sanal cüzdanındaki bakiyeyi kendi banka hesabına aktarabiliyor.

Hedef kitlenizi nasıl belirlediniz? Sektörlerden nasıl tepkiler alıyorsunuz?

Hedef kitleyi belirlerken bahşişin en çok kullanıldığı alan olan hizmet sektörünü temel aldık. Yani garsonlar, kuryeler, kuaförler, pompacılar, valeler bizim hedef kitlemiz ama aslında biz bahşişin söz konusu olduğu her yerde var olmak ve bahşiş vermeyi sektörden bağımsız hale getirmek istiyoruz. Örneğin sokak sanatçılarına da destek oluyoruz; dinleyiciler, sokak sanatçılarına olan memnuniyetlerini Tippay üzerinden gösterebiliyorlar. Hizmet sektörü dışında sivil toplum kuruluşlarında da varız. Uygulama üzerinden belirli STK’lara bağış yapabiliyorsunuz.

Tüm kullanıcılarımızdan çok olumlu tepkiler alıyoruz. Çalışanlar Tippay sayesinde daha fazla gelir elde ederek motivasyonlarını artırıyorlar. Bu durum işletmelere de müşteri ve çalışan memnuniyeti olarak doğrudan yansıyor. Biz her zaman mutlu çalışan – mutlu müşteri prensibine inanıyoruz. Tippay ile birlikte bahşiş verme konusunda bir farkındalık oluşturduğumuzun inancındayız.

Bu uygulamayla biz neler yapabiliriz? Siz nasıl bir değer yaratmayı planlıyorsunuz?

Tippay çalışana, işletmeye ve müşteriye aynı anda dokunuyor. Uygulamamızla, geleneksel bahşiş verme yöntemlerini dijital hale getirerek hem müşteriler hem de hizmet sektörü çalışanları için büyük bir kolaylık sağlıyoruz. İşletmelere, daha modern ve yenilikçi bir hizmet sunma imkanı sağlarken, bahşişin dijitalleşmesiyle birlikte müşteri geri bildirimlerinin daha şeffaf ve ölçülebilir bir şekilde toplanmasını sağlıyoruz.

Uygulamamızı yalnızca bir finansal hizmet aracı olarak değil, aynı zamanda müşteriler ve çalışanlar arasında daha güçlü bir bağ kurma ve toplumsal değer yaratma aracı olarak da tasarladık. Siz de Tippay kullanarak, nakit taşıma zorunluluğu olmadan hızlı ve güvenli bir şekilde bahşiş verebilir, bu konuda hassasiyet ve farkındalık yaratılmasına katkıda bulunabilirsiniz.

Sloganınız “mutluluğu paylaşıyoruz”. Sanırım uygulamanın sosyal sorumluluk yönü de var. Tippay bir sosyal sorumluluk girişimimi mi yoksa etki girişimi mi? Siz nasıl tanımlıyorsunuz?

Tippay’i hem sosyal sorumluluk hem de etki girişimi olarak tanımlayabiliriz; mutluluğu paylaş sloganımızla bireysel ve toplumsal düzeyde olumlu değişimleri desteklemeyi hedefliyoruz.

Uygulamamızın temel amacı hem hizmet sektörü çalışanlarının hayatlarını iyileştirmek hem de müşterilerin bu süreçte aktif bir rol oynamasını sağlamak. Tippay, dijital bahşiş verme kolaylığı sunarak çalışanların emeklerinin daha fazla takdir edilmesini ve gelirlerinin artırmasını, işletmeler ve müşteriler arasında daha güçlü bir topluluk duygusu yaratmayı amaçlıyor. Kullanıcılarına yalnızca nakitsiz bahşiş verme kolaylığı sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda sivil toplum kuruluşlarına bağış yapma imkanı da sunuyor. Bu sayede toplumsal iyiliği ve yardımlaşma kültürünü güçlendirmeyi de amaçlıyor.

Uygulama içinde bir de küçük bir oyun var. Onu da anlatabilir misiniz?

Tabii ki, hemen anlatayım. Uygulama içinde yer alan bahşiş kimde oyununda karşınıza çıkan ekranda birden fazla kişi parmaklarını ekranda basılı tuttuğunda, sistem de birkaç saniye içerisinde bahşişi kimin ödeyeceğine karar veren mini bir çekiliş yapıyor. Bu oyunumuzla birlikte özellikle fiziksel bir mekanda hizmet alan arkadaşlar arasında bahşiş vermeyi daha eğlenceli ve interaktif bir hale getiriyoruz.

Uygulamanın başında siz varsınız. Sizi ve ekibi bize biraz tanıtabilir misiniz?

Tabii ki. Ben Fibabanka’da Ar&Ge ve İnovasyon Müdürü olarak görev alıyorum, kurucu ortağım Damla ise Fibabanka Finansal Projeler Müdürü. Tippay’i Fiba Holding bünyesinde hayata geçen Fiba Fikir Fabrikası kurum içi girişimcilik programı kapsamında hayata geçirdik ve Fibabanka çatısı altında devam ettiriyoruz. Geliştirme süreçlerini yine tamamı Fibabanka çalışanı olan birbirinden yetenekli ve uzman yazılım mühendislerinden oluşan ekibimiz yürütüyor, aramıza en yeni katılan Zeynep ise iş geliştirme uzmanımız olarak görev alıyor.

Son olarak Tippay’in ve bu gibi uygulamaların geleceği için neler öngörüyorsunuz merak ediyorum.

Dijital ödeme sistemlerinin hızla yaygınlaşması ve nakit kullanımının azalması, Tippay gibi uygulamalar için oldukça umut verici bir gelecek vaat ediyor. Bu tür uygulamaların yalnızca hizmet sektörü ile sınırlı kalmayıp daha geniş bir yelpazede kullanılabilir hale geleceğini düşünüyorum. Tippay’in de bahşiş vermenin de ötesine geçerek, çok katmanlı özellikleri olan bir Super App’e dönüşmesini ve önemli bir ekosistem haline gelmesini hedefliyoruz.

Önümüzdeki dönemde teknolojik yeniliklerin ödeme süreçlerine daha çok entegre edilmesi bekleniyor. Örneğin yapay zeka sayesinde kullanıcı tercihlerini daha iyi anlamak ve kişiselleştirilmiş öneriler sunmak yakın dönemde karşımıza sıklıkla çıkacak gibi görünüyor.

Sosyal sorumluluk ve sürdürülebilirlik kavramlarının giderek ön plana çıkmasıyla birlikte, Tippay gibi uygulamalar toplumda farkındalık yaratmanın ve sosyal etki girişimlerinin önemini vurgulayarak, yalnızca bir ödeme aracı olmanın ötesine geçip, kullanıcıların toplumsal sorunların çözümüne daha aktif katılımını teşvik edeceğine inanıyorum.

Tippay uygulamasının uzun ömürlü olmasını ve yeni yılda da başarılı girişimlerin artmasını ve bu gibi topluma fayda sağlayacak fikirlerin hayata geçmesini umuyorum!

Kapak Fotoğrafı: Tippay

İlginizi çekebilir: Ülker Kaplan’dan Kendini Geliştirmek İsteyenler İçin Uygulamalar