Hala bilmeyenler için; artık şarap mahzenlerini gezmek ya da şaraplar hakkında bilgi alıp, güzel bir gün geçirebilmek için uzaklara gitmeye gerek yok. Trakya Bağ Rotası Tekirdağ, Şarköy, Gelibolu ve Kırklareli’ni kapsayan, 12 tane butik üretici ile engellere(!) rağmen ayakta kalabilen bir proje.

Konum

Benim Trakya Bağ Rotası ile tanışmam şirketin ‘Şarap Kültürü Kulübü’ ile başladı. Bu kapsamda Chateau Nuzun ve Barbare Wines’a olan iki geziye katılma fırsatı buldum. Burada size hangi şarap daha iyidir, ne alınmalıdır gibi önerilerde bulunamayacağım. Keşke yapabilseydim fakat bir yudum tadıp onu anlayabilenlerden henüz değilim. Ama şunu söyleyebilirim ki bu bağ rotalarından en az birine giderseniz en azından şarap alırken nelere dikkat etmelisiniz ya da hangi yemekle hangi şarap daha iyi gider; tanen-asidite gibi temel kavramları öğrenebiliyorsunuz.

Bu arada Barbare Wines’a yatılı olarak da gidebiliyorsunuz. Kendilerinin işlettikleri misafirler için yapılan butik bir otelleri var. Eğer doğum günü hediyesi arıyorsanız bundan güzel bir haftasonunu İstanbul’a 2 saat uzaklıkta yaşatamazsınız, inanın.

Aslında iki gezinin de akışı aynıydı. En başta 10’a yakın şarabı hafiften ağıra doğru tadıyorsunuz. Sanmayın ki az koyuyorlar bu arada; kadeh yarıya kadar dolu 🙂 Daha sonra şarap mahzenini gezip; şarap üretimi nasıl olur, üretilirken hangi proseslerden geçiyor ve kendi şaraplarını hangi şartlar altında üretiyorlar gibi bilgiler veriyorlar. Ondan sonra ise en güzel kısma yemeğe geçiliyor. Bilen bilir Tekirdağ’ın zeytinyağlıları bir de köftesi ünlüdür. Her türlü zeytinyağlıdan , barbeküye kadar sınırsız şarapla ziyafet çektiriyorlar yemekte de. Yemekten sonra da bağlarını gezip üzümleri tadabiliyorsunuz. Gün batımına kadar tekrar tekrar şarapları içtikçe de zaten az çok damak tadınızın hangisine uygun olduğunu anlayıp; şişe şişe almadan da geri dönemiyorsunuz.

Gün batımının çok güzel olduğunu söylemiş miydim?