Trakya’nın tadı bir başka! Havası, suyu ve içten insanlarıyla ziyaretçilerine mükemmel deneyimler yaşama fırsatı verirken, zihni ve bedeni yeniliyor.

Ergene Havzası’nın geniş düzlüklerine yayılmış ayçiçek tarlaları, çam ormanlarıyla sarılı harika doğası, tertemiz havası ve Saros Körfezi’yle, İstanbul’dan çok kısa sürede ulaşabileceğiniz bir konumda Trakya. Bu sayede kafanızı dağıtıp ortam değişikliği yapmak ve şehirden uzaklaşmak için çok doğru bir rota halini alıyor. Sizin için bölgenin keyfini doyasıya çıkartmanızı sağlayacak en doğru noktaları belirledik, keyifli okumalar!

Uçmakdere, Tekirdağ

Işıklar Dağı’nın yamaçlarıyla çevrelenmiş ufak ve şirin bir köy olan Uçmakdere tek kelimeyle mükemmel bir doğaya sahip. Manzaraya karşı içeceğinizi yudumlayıp gün batımını izlerken, sevdiklerinizle olmak için harika bir yer. Köyün içinde dolaşmak ve etrafta fotoğraf çekmek de size kendinizi çok iyi hissettirecek.  Uçmakdere tüm bunların dışında size hiking, yüzme, yamaç paraşütü ve dağ sporlarını uygulayabilme imkanını sunuyor. Burası hem uçmak hem de yürümek için doğru seçim. Trekking yapmak ve yamaç paraşütüyle göklerde süzülmek amacıyla buraya binlerce turist geliyor. Birkaç adet uçuş kulübü yılın 12 ayı, 3 farklı noktadan atlayış gerçekleştiriyor. Uçuş deneyimini tatmaya yaş sınırlaması yok, havadayken videonuz çekiliyor ve isterseniz uçuştan sonra anı olarak size veriliyor. Tekirdağ’dan geçerken meşhur köftesinden yiyip üstüne tadına doyamayacağınız peynir helvasından aldıktan sonra Kumbağ ve Barbaros üzerinden Şarköy yakınlarında bulunan Uçmakdere’ye ulaşabilirsiniz.

Erikli, Edirne

Saros Körfezi’nde bir sahil beldesi olan Erikli’nin, incecik kumlu plajı ve pırıl pırıl suyuyla birlikte güneşin tadını çıkarmak bir başka güzel. Keşan’dan 35 km uzaklıkta bulunan Erikli’de konaklamak için çeşitli otel veya pansiyon tercihlerinde bulunabilirsiniz. Ayrıca her zevke göre kiralık ev seçeneği de mevcut. Keyifli geceler geçirebileceğiniz restoran ve barlarıyla Erikli, çok fazla imkan barındırıyor. Üstelik birbirinden ünlü sanatçıları, her yaz aynı sahnede buluşturan canlı müzik etkinliği Trakya Fest de burada düzenleniyor. Yazları büyük kalabalığa ev sahipliği yapan Erikli’nin çarşısında ve köy pazarında dolaşırken yerel ürünlerden dilediğinizi satın alabilirsiniz. Rüzgarı sayesinde windsurf ile ilgilenenler için oldukça uygun bir alan ve sörf eğitimi almayı düşünenler de kursların yolunu tutarak kayıt yaptırabilir. Her gün düzenlenen ve Saros Körfezi’nin büyük bir bölümünü dolaşan tekne turlarına katılmak isterseniz, masmavi suları ve doğa harikası koylarla izleyerek denizin üstünde mükemmel vakitler geçirebilirsiniz. “Ben denizin altıyla ilgileniyorum” diyorsanız o da mümkün! Sizi sahilden tekneyle alıp götüren ya da kendi aracınızla gidebileceğiniz, 15 km uzaklıktaki İbrice Limanı’nda bulunan birçok dalış okulunda discovery dalış deneyimi yaşayabilir veya scuba diving yapabilirsiniz. Ülkenin en güzel dalış merkezlerinden birisinin burası olduğunu da hatırlatalım. Dalış meraklılarının İbrice yakınlarında konaklayabileceği otel arayışları için ise; huzur veren minik bahçesiyle Sığınak Butik Otel hoş bir seçenek.

İğneada, Kırklareli

İğneada, tertemiz uzun kumsalı, masmavi sularıyla, küçük ve sakin bir sahil kasabası. Denizin ve ormanın birleştiği noktada mükemmel bir havası var. Konaklamak için otel ve pansiyon seçeneklerini inceleyip tercihinizi yapabilirsiniz. Dilerseniz buraya yıl boyunca düzenlenen turlar da bulunuyor. Demirköy üzerinden yaklaşık yarım saatte ulaşılan İğneada, akıllara hemen meşhur Longoz Ormanları Milli Parkı’nı getiriyor. Avrupa’nın en büyük longoz ormanlarını barındıran parkta kuş cıvıltıları eşliğinde sizi inanılmaz bir görsel şölen bekliyor. Parka gelen birçok kişiyi güzelliğiyle büyülemiş olan bu ormanlarda, yürüyüş rotanızı oluşturup hazır olduğunuza emin olduktan sonra siz de büyülenmek üzere yola çıkabilirsiniz. Uzun yürüyüşünüz esnasında milli park; çevresinde gölleri, çok çeşitli ağaç ve hayvan türleriyle sizi doğanın kollarında hissettirecek ve unutamayacağınız anlar yaşayacaksınız. Longoz Ormanları’ndan sonra Demirköy ile İğneada arasında bulunan Trakya’nın turizme açık tek mağarası Dupnisa’yı gezerek, kayalarda sizi şaşkına çevirecek tabiatın izlerini de görmeyi unutmayın. Eğer daha fazla maceraya atılmak ister ve Kızılağaç’a doğru gitmeye karar verirseniz, tabelaları takip ederek Cehennem Şelaleleri’ne varabilirsiniz. Tepeye ulaştıktan sonra aracınızı orada bırakıp hemen aşağıda bulunan şelalelerin serin sularından içebilir, etrafta dolaşabilir veya piknik yapabilirsiniz.

Tarihi Gelibolu Yarımadası, Çanakkale

Koru Dağları’nın tertemiz havasıyla yapacağınız seyahatten sonra Gelibolu’da boğazın esintisiyle birlikte keyfiniz iyice yerine gelecek. Yarımada’da konaklamak için çok fazla seçeneğiniz var. İster günübirlik bir gezi düzenleyin ister birkaç gece kalın, yarımadanın ortamı size çok iyi gelecek. Çanakkale Savaşı’nın sembollerinden biri olan Şehitler Abidesi, anıtlar ve müzelerin yanı sıra bu topraklar çok büyük bir tarihi ve doğal güzellikleri de üzerinde taşıyor. Gelibolu’nun merkezinde bulunan ve antik dönemden kaldığı bilinen “tarihi kalenin olduğu limanı” ve “mevlevihaneyi” gördükten sonra doğayla iç içe dingin bir vakit geçirmeyi tercih ediyorsanız, Küçük Anafartalar Köyü’ne doğru yola çıkıp “Büyük Kemikli Burun”da manzaraya karşı oturabilirsiniz. Lagün gölünde bulunan balık üretim tesislerini görebilir, tamamen kumla kaplı olan Tuzla Koyu’nda şarabınızı yudumlayabilirsiniz. Gelibolu’da ruhunuza iyi gelecek üzüm bağlarında dolaşabilirsiniz. Evreşe yakınında bulunan Gali Bağları, Eceabat’ta ki Porta Caeli Bağları ve Suvla Üretim Tesisi ve Lokantası görmenizi tavsiye edeceğimiz yerler arasında.

Doğaya doğru atacağınız her adım zihninizi arındırırken, doğadan gelen ve her zaman taze olan Tadım’ın Kendine İyi Bak serisinin de vücudunuzun sağlıklı kalmasına yardımcı olacağını unutmayın!