Trento: Kuzey İtalya'nın Az Bilinen Hazinesi
İtalya’nın çok fazla bilinmeyen bölgelerinden Trento, Trentino Alto-Adige bölgesinin en önemli şehirlerinden. Tarih boyunca bugüne kadar Roma İmparatorluğu, Avusturya-Macaristan ve daha sonra da Avusturya’nın bir parçası olan Trento, günümüzde İtalya’nın bir parçası, hatta en zengin bölgelerinden. Bu kadar fazla kültürle tarih boyunca iç içe geçmiş olmasından olsa gerek, Trento’da her kültürden bir parça görmek mümkün, konuşulan dil bazen Almanca bazen İtalyanca, şaraphaneler ve birahaneler aynı ölçüde bulunurluğa sahip. Gelin şimdi İtalya’nın en güzel ama en az bilinen şehirlerinden biri olan Trento’yu detaylı inceleyelim.
Trento Rehberi
Trento’da Ulaşım
Trento Milano’ya yaklaşık iki buçuk saatlik bir araba yolculuğu veya üç saatlik bir tren yolculuğu mesafesinde. Eğer tren ile gitmek isterseniz Verona’da aktarma yaparak ulaşabiliyorsunuz. Bizim tercihimiz gidişte otobüs, dönüşte ise tren olmuştu. Çok fazla turistik olmayan bir bölge olduğu için otobüs ve trenlerde seyahatinizden bir gün önce bile bilet bulmanız mümkün. Eğer Trento ve civarında bir hafta sonu planlama imkanınız varsa benim önerim Verona’da duraklayarak Romeo ve Juliet’in evi olan bu muhteşem kasabayı da keşfetmeniz yönünde olur.
Trento’da Neler Yapılır?
Biz Trento’ya 2020 senesinin Ekim ayında gittiğimiz için, kendimizi hastalanmaktan korumak amacıyla çok fazla kalabalığa girmemeye çalıştık. Açıkçası Trento bölgesini de dağlarda trekking veya parklarda ve açık havada daha çok vakit geçirebilme imkanımız olduğu için tercih ettik, çok da doğru yapmışız. Trento’nun çevresindeki bölgeler muhteşem “Dolomiti” dağlarının bir parçası, yani görebileceğiniz güzellikleri gözünüzde canlandırmak isterseniz, Avusturya Alpleri, Heidi’nin dağları, yeşilin beyazla ve sonbahar kahverengisi ile buluştuğu muhteşem bir doğa manzarasını düşünebilirsiniz.
Biz ilk günümüzde öncelikle 1-2 saatlik bir şehir turu yaptık. Zaten küçük bir şehir olduğu için kısa bir süre içerisinde görülecek yerlerin tümünü gezebiliyorsunuz. Görülecek önemli noktalardan bahsetmek gerekirse 11.yy’da gotik mimari ile yapılan Duomo Katedrali’nin bulunduğu Piazza Duomo ve çevresi, renkli fresklerle binaların olduğu Via Belenzani caddesi, zamanın yöneticilerine ev sahipliği yapan Castello del Buonconsiglio ve Palazzo Pretorio’dan bahsedebiliriz.
Biz özellikle Buonconsiglio Kalesi’nden çok etkilenmiştik. Kale şehri daha yukarıdan gören bir tepeye kurulmuş, zamanın kimi zaman İtalyan, kimi zaman Avusturya kökenli yöneticileri şehri buradan yönetirlermiş. Kalenin içerisinde gerek gündelik yaşamlarıyla ilgili, gerekse farklı dönemlerde yapılan sanatsal çalışmaları bulabilmeniz mümkün. Kalenin içerisinde bir hapishane bile var, geçmişte isyanlar sırasında tutuklanan bazı kişiler bu hapishane hücrelerinde tutulurlarmış. Kalenin en etkileyici kısımları bence bahçe ve avlularıydı. Kalenin farklı kısımlarını birbirine bağlayan bu avlularda bile farklı sanatsal çalışmalara yer verilmiş. Trento çok fazla kültürü içinde bulunduran bir bölge olduğu için tarihi de oldukça zengin. Eğer siz de bizim gibi ayın ilk Pazar gününe denk gelirseniz, İtalya’nın çoğu müzesini olduğu gibi bu kaleyi de ücret ödemeden gezebilirsiniz.
Bu şehir gezisinden sonra dilerseniz yakınlarda bulunan dağlara 1 saate yakın bir otobüs yolculuğu ile ulaşarak buralarda bulunan farklı yürüyüş rotalarını takip edebilirsiniz ki bu otobüs yolculuğu boyunca irili ufaklı kasabaların içerisinden geçiyorsunuz, dağa ulaşana kadar gördüğünüz görüntüler de birbirinden güzel. Biz yürüyüşümüz için Monte Bondone’yi tercih ettik, bu bölge aslında İtalya’nın kayak turizmi adına önemli bir rotası olduğu için, eğer kış mevsiminde giderseniz kayak yapabilmeniz de mümkün. Biz gittiğimizde dağlarda kar henüz yoktu, bu sayede 2-3 saatlik bir trekking yapma imkanı bulduk. Görebileceğiniz manzaralar enfes, özellikle sonbahar renkleri de eklendiğinde doğanın büyüsüne kapılmamanız elde değil.
Bizim bir öğleden sonramızı ayırdığımız bir başka önemli nokta ise Ponte Alto’ydu. Burası aslında zamanında şehri su altında bırakan su baskınlarını önlemek amacıyla 1500’lü yıllarda Fersina nehrine tahtalarla yapılan iki büyük yapay setin oluşturduğu şelaleler ve kanyondan oluşan bir doğa harikası. Ve 2015’ten itibaren bir rehber eşliğinde ziyaret edilebiliyor. Eğer zamanınız varsa buraya da göz atmak isteyebilirsiniz, Trento’dan yaklaşık 45 dk’lık bir yürüme mesafesinde, ya da yürümek istemezseniz belediye otobüsleri ile de ulaşılabiliyor.
Trento’da Yeme-İçme
Restoran önerisi olarak bizim gittiğimiz Pizzeria Primavera 1991’i ve Ristorante Antica Trattoria Due Mori’yi önerebilirim. İki restoranın da hem yemekleri hem tatlıları çok lezzetliydi. Özellikle Due Mori’de yediğimiz siyah renkli makarna ve tiramisu (o kadar çok beğendik ki daha ilk söylediğimizi bitirmeden ikinciyi sipariş ettik) denemeye değer. Yine farklı kültürlerin harmanlandığı bir bölge olmasının sonucu olarak Trento’nun her yerinde bulunan önemli tatlılardan biri Apfelstrudel, kendinizi Avusturya’da hissetmenize sebep oluyor.
Trento Çevresinde Yapılabilecekler
Trento küçük ve hızlıca gezilebilecek bir şehir olduğu için rotanıza yakın çevrede bulunan farklı yerleri eklemeyi de düşünebilirsiniz. Bunlardan en yakını ve en güzeli Bolzano, bir öğrenci şehri olduğu için her daim cıvıl cıvıl, kafe ve restoranlar çok çeşitli (tabi ki şu anda Covid-19 kapsamında alınan önlemlerden dolayı tüm restoran ve barlar kapalı). Biz burayı gezme imkanı bulamamıştık ama duyduğuma göre Avusturya kültürünü daha fazla hissettiğiniz ve İtalyanca kadar hatta belki daha fazla Almanca konuşulan bir yer.
Eğer arabanız varsa, bu bölgeye yakın en önemli lokasyonlardan Lago di Braies’e gitmeyi düşünebilirsiniz. Bana göre kuzeydeki en önemli yerlerden birisi, fotoğrafını gördüğünüzde hemen tanıyabileceğiniz Lago di Braies. Trento’dan yaklaşık 1 saat 45 dk’lık bir araba yolculuğu ile buraya ulaşabiliyorsunuz. Sonbahar veya ilkbaharda gitmenizi öneririm çünkü kış aylarında göl tamamen donduğu için gölde yapılabilecek aktiviteleri yapma imkanı bulunmuyor.
Bir diğer önemli bölge ise Garda gölü, İtalya’nın en büyük göllerinden olan Garda güneyinde Sirmione, kuzeyinde ise Riva del Garda gibi önemli turistik bölgeleri barındırıyor. Sirmione’ye trenle, Riva del Garda’ya ise Trento’dan belediye otobüsleri ile ulaşmak mümkün. Yakında bulunan tüm bu gidilecek yerler ve nasıl ulaşabileceğiniz hakkında bilgi almak için Turist Bilgilendirme Ofisi’ne danışabilir, veya Trento otogar’ındaki çizelgelere göz atabilirsiniz.
Umarım tekrar keyifle ve sağlıkla gezebildiğimiz günlerde Trento bölgesini ziyaret etme imkanınız olur. Asla pişman olmayacağınıza eminim. Keyifli gezmeler!
Kapak Fotoğrafı: İdil Deniz Selçuk
İlginizi çekebilir: Neşem Çelikkaya Bozdağ’dan Como
Güney Troller İtalya'da ziyaret edemediğim ender bölgelerden. Pandemi olmasaydı niyetimiz orayı ziyaret etmekti. İnşallah gidebilirsek olası bir gelecekte Trento'ya da uğramak iyi olacak. Elinize sağlık...