Türkbükü dendiğinde aklınıza lüks ‘beach’ler, ağaçların gölgesinde trafiğe kapalı taş döşenmiş bir sahil yolu ve pahalılık geliyor olabilir. Fakat bu izlenimi edinmişseniz “köprünün diğer yanına” hiç geçmemişsiniz demektir!

türkbükü – plaj
Türkbükü

Ege Denizi’nin, yaz güneşinin ve deniz tatilinin kış ayları boyunca yarattığı özlemi son üç yıldır dönüp dolaşıp aynı yerde, Türkbükü’nde gideriyorum. Bodrum çevresindeki koyların en güzellerinden biri olan bu koya ulaştığınızda, muhtemelen kendinizi öncelikle minibüs ve taksi duraklarının bulunduğu orta noktada bulacaksınız. El işi ürünlerin satıldığı tezgahlarla dolu yoldan yürüdükten sonra Maça Kızı’ndan Divan’a, Casita’dan Ship Ahoy’a Türkbükü’nde var olduğunu duyduğunuz neredeyse tüm lüks beachler, oteller, barlar ve restoranlar için bu orta noktadan sola dönmeniz yetecektir. Fakat sola dönmek yerine hemen sağdaki köprüyü geçmeyi tercih ederseniz, karşınızda tüm bu pahalılık ve lüksten uzak, sıcak bir Ege kasabası bulacaksınız. İşte Türkbükü’nde, köprünün diğer tarafında kaçırmamanız gerekenler!

Türkbükü: Nerede Kalınır?

Türkbükü’nde konaklama söz konusuysa sıkıntı yaşayabileceğiniz için dikkat etmeniz gereken bir şey var: plaj kullanım saatleri. Sahilde her biri otellere ait olan plajların tamamı gece birer restorana dönüştüğü için, akşam saatlerindeki o tatlı güneşin keyfini sürmek pek mümkün olamayabiliyor. Türkbükü Halk Plajı dışında seçeceğiniz plajdaki boşalan şezlonglar saat 17.00-18.00 civarında görevliler tarafından apar topar toplanmaya başlıyor.

Köprüyü geçer geçmez karşınıza çıkacak olan Kaktüs ya da Türkbükü Motel gibi küçük pansiyonlarda kalabilir ya da “köprünün diğer tarafı”nın en çok tercih edilen oteli olan Costa Blu Boutique Hotel‘i de tercih edebilirsiniz. Sahil boyunca göreceğiniz birçok otel ve pansiyon gibi Costa Blu’nun plajı da geceleri bir balık restoranına dönüşüyor. Costa Blu’da gün boyunca plaj ve restoran kısımlarına yiyecek, içecek, kahve ve içki servisi yapılıyor. Ege Denizi’nin muhteşem suyu varken yüzüne bakar mısınız bilinmez, otelin ufak bir de havuzu var. Gününüzün tamamını plajda geçireceğinizi varsayarak ihtiyacınız olan üç şeyin (klima, duş ve yatak) hazır bulunduğu odalarıyla temizlik ve servis konusunda gayet başarlı bu oteli seçmemeniz için bir neden yok diyebilirim.

Not: Costa Blu Boutique Hotel, Türkbükü’nden Gümbet’e taşındı.

Türkbükü: Nerede Yenir?

Ufak atıştırmalıklardan dondurmaya, öğle ve akşam yemeklerine birçok seçenek bulunuyor “köprünün diğer tarafı”nda… Bunlardan en önemlisi, İstanbul’da yiyebileceğinizden kat kat sağlıklı ve lezzetli olan midye dolmalar. Üzerinde Sarı Kardeşler yazan 2-3 farklı seyyar tezgah, yol boyunca karşınıza çıkacak ve muhtemelen kendinizi durdurmakta zorlanacaksınız. Türkbükü Doğal Dondurma ise, onlarca çeşit dondurması ile yolun sonunda sizi bekliyor olacak. Bitez Dondurma ile birlikte Bodrum çevresinin mükemmel dondurmalarına bir diğer örnek olan mekanda meyveli dondurma sevenler için de, sütlü/kremalı çeşitleri tercih edenler için de harika tatlar var! Benim favorilerim kestaneli, limonlu, şeftalili ve tabii ki Bodrum mandalinalı. Özellikle içindeki kestane şekeri parçalarıyla kestaneli dondurmanın lezzetinin tarif edilmesi mümkün değil.

Akşam yemeği için, daha önce de söylediğim gibi plajlardan dönüşen balık restoranlarını tercih edebiliyorsunuz. Bunlarn hemen hemen hepsi fiyat, menü çeşitliliği ve muhtemelen lezzet olarak birbirine yakın olduğundan fazla bir öneride bulunmayacağım. Asıl önemli olan, öğle saatlerinde güneşten kaçmak, denizde yüzüp plajda güneşlenirken acıkan karnınızı doyurmak için seçeceğiniz mekanlar. Bunun için Hoca’nın Yeri‘nin çiğ böreğini ya da Gönlübeyaz Köfte‘nin spesiyal köftesini (ya da kaşarlı köftesini) ve piyazını tatmanızı öneririm.

Türkbükü: Ne Alınır?

türkbükü – le kabbak
Le Kabbak, Türkbükü

Her çıktığı tatilden sevdiklerine hediyeler alan ya da kendini ödüllendirenlerdenseniz size bir tavsiyem var: sahil boyunca yürürken dikkatinizi çekmemesi imkansız olan bir dükkan: Le Kabbak! Le Kabbak, adını Bodrum çevresindeki birçok yerde göreceğiniz, renkli ışıklar saçan ve oyulmuş su kabağından yapılan fenerlerden alıyor. Bunların dışında porselen yel değirmenleri, ahşap oyma hayvan figürleri, deniz kabukları ve bin türlü hediyelik eşya var Le Kabbak’ta. Fakat asıl önemli olan dükkanın önünde asılı duran yüzlerce “şey”… Nedir bu “şeyler” derseniz, tamamı kendine özgü bir amaca hizmet ediyor – bu amaçlar üzerine not düşülmüş – ve iplere asılı taşlardan, boncuklardan, zillerden oluşuyorlar. “Bereket”, “Şans Nalı”, “Elemterefiş Kem Gözlere Şiş”, “Araba Aldıran”, “Koca Bağlayan”, “Gelin Susturan”, “Şeytan Kulağına Kurşun”, “Kırkbir Kere Maşallah” gibi (çoğu kendini açıklayan) isimleri var. Özellikle nazara inanıyorsanız, bavulunuzu Le Kabbak’ta ağırlaştırmanızın kaçarı yok.

Le Kabak Adres: Dereköy Mahallesi, Gümüşlük Yolu No:3, 48960 Bodrum/Muğla

Türkbükü’ne bir dahaki uğrayışınızda yalnızca köprünün sol tarafını değil, sağ tarafını da keşfetmeyi unutmayın!

İlginizi çekebilir: Gizem Dereci’den “Zai Bodrum: Bitez’in Yeni Nesil Kütüphane’si [Röportaj]”