Şimdi gözlerinizi kapatın. Yüzlerce kişi ile yan yana durduğunuz bir alanda üzerinize doğru esen hafif rüzgârın size kendinizi dahi unutturan ritmi ulaştırdığını hayal edin. Gözlerinizi açabilirsiniz: Hangi anınızdaydınız? Dream TV’de Rock’n Coke’un açılışını izleyip 2009’da Linkin Park şarkılarına beraber zıplayarak eşlik etmemizin,  H2000’de Muse’un şarkılarında kendimizi özgürce keşfetmemizin üzerinden seneler geçti! Fakat dünya dönmeye devam ediyor. Bir yandan 2000’lerin efsanevi festivali One Love kısa bir süreliğine geri dönmüşken bir yandan ise İstanbul, yepyeni festivaller ile bizi hayatı kutlamaya davet ediyor. İşte biz de geçmişten bugüne müzik festivallerini radarımıza alıyoruz!

Arabada giderken radyoda ansızın çalan bir müzik ile kendini lisede okula gittiği bir sabaha ışınlayanlarımız burada mı? Peki, kulaklıklarını taktığı zaman zihninde yüzlerce klip çekenlerimiz? Eğer siz de eski analog kameranızdan çektiğiniz fotoğraflara sürekli özlem ile bakıyorsanız telefonlarınızın kamerasını açma vakti gelmiştir! Çünkü geçmişten günümüze İstanbul’da düzenlenen festivallerin peşine düşüyoruz! Hadi, başlayalım.

İstanbul’un En İyi Müzik Festivalleri

One Love

Türkiye’de düzenlenen müzik festivalleri için bir zaman tüneline girmenin en keyifli yanı; tünelin sonunda görünen ışık! Hayata dair bütün duyguları müziğin ritmi ile kucaklayan One Love, uzun bir sessizliğin ardından 2019 yılında geri dönmüştü. Her ne kadar dört yıllık sessizliğin ardından festivale bir daha ne zaman kavuşacağımızı bilemiyor olsak da One Love’ın İstanbul sahne hayatına kattığı en heyecanı özellik, alanında alternatif veya daha az bilinen müzisyenleri seyirci ile buluşturmuş olmasıydı. Festivale bu zamana kadar katılan müzisyenler arasında Peter Gabriel, The Black Eyed Peas, Tom Odell, Palmiyeler, Yasemin Mori ve daha birçok isim bulunuyor!

H2000

Bir gün Blue Jean dergisinin sayfalarının arasında gördüğümüz H2000, Türkiye’nin ilk kamplı açık hava müzik festivali olma özelliğini taşıyor. Tam üç yıl boyunca yerli ve uluslararası müzisyenleri İstanbul’da bir araya getiren H2000, ayrıca Avrupa Festivaller Birliği’nin de bir üyesiydi. Yetmişten fazla müzisyeni ağırlayan festivalde dikkat çeken sanatçılar “ana sahnede” ağırlanır, dansın ritmininde kaybolmak isteyenler “dans çadırlarına” davet edilir ve sert tınıların peşinden gidenlere “Hard Times” sahnesinin kapıları açılırdı. Sunduğu çeşitli müzik türleri ile her dinleyiciye hitap etmeyi amaçlayan festival ayrıca ilk senesinde dünyanın en iyi yedi anime ustasının çektiği Animatrix filmi için özel bir gösterim de organize etmişti.

Efes Blues Festival

1989 yılında Anadolu’nun dört bir yanına Blues müziğini götürmek için yola çıkan Efes Blues Festival, en son 2012 yılında İstanbul’dan Antalya’ya, İzmir’den Konya’ya yirmi farklı şehirde düzenlendi. Yirmi üç yıl boyunca Türkiye’den Kuzey Kıbrıs’a kadar yedi bin kilometre yol kaydeden Efes Blues, yerel ve uluslararası müzisyenlerden oluşan 273 sanatçıyı ağırladı. Bugün Türkiye’nin ilk Blues festivali olarak andığımız Efes Blues’un en unutulmaz anılarından biri ise üç Grammy ödülü adayı Billy Branch ve grubunun Barış Manço’nun “Lambaya Püf De” şarkısını Türkçe seslendirmesiydi. Yirmi üç yıl boyunca festivalin programına dahil olan diğer isimler arasında ise Kenny Neal, Mitch Woods, Terry Evans bulunuyor.

Radar Live

Festivalin resmi internet sitesine kaydolduktan sonra festivalden önce belirli sayıda gelen “sms” ile katılabildiğimiz Radar Live, 2006 ve 2007 yıllarında düzenlendi. İstanbul’da bir gün boyunca “iyi müzik” dinlemeyi sevenleri bir araya getirmeyi amaçlayan festival, 2007 senesinde MTV’de canlı da gösterilmişti. İki yıl boyunca festivale katılan isimler arasında Mor ve Ötesi, Hayko Cepkin gibi isimlere paralel Marilyn Manson ve Kelis gibi alternatif sahnelerin ünlü müzisyenleri bulunuyor.

Rock’n Coke

Tabii ki listeye çoğumuzun heyecanla festivalin programının açıklanmasını beklediği ve bütün yaz tatillerimizi festivale göre ayarladığımız Rock’n Coke ile devam ediyoruz! İstanbul Hezarfen Havaalanı ve İstanbul Park’ta düzenlenmiş olan bu festival, son on senedir devam etmiyor olsa da zamanında şehre getirdiği efsanevi isimler ile hâlâ üzerimizdeki etkisini sürdürmeye ve “Keşke geri dönse!” dedirtmeye devam ediyor. Peki kimdi bu efsanevi isimler? Limp Bizkit, Motörhead, The Cure, Muse, Linkin Park… Ve tabii ki festival ile özdeşlemiş yerli sahneden Duman, Teoman, Athena… Ayrıca her ne kadar festival “rock” ile anılıyor olsa da alandaki alternatif sahneler farklı müzik türlerinde üreten sanatçıları da İstanbul’da bir araya getiriyordu.

Cheerz Festival

En son 2022 yılında İstanbul’un en büyük açık hava konser deneyimini sunan Life Park’ta düzenlenen Cheerz Festival’de yalnızca müzik değil; şehrin dikkat çeken miksolojistlerinin hazırladığı kokteyller, gurme yemekler, yerel sanat kolektiflerinin enstalasyonları ve komedyenlerin stand-up’ları da ön plana çıkıyordu. İki gün boyunca bir deneyim sunmayı hedefleyen festivalin bugüne kadarki konukları arasında yerli sahnenin samimi sesi Gülinler, tutkunun karanlık taraflarına seslenen Tuğçe Şenoğul; Belle and Sebastian, Nouvelle Vague gibi dünyanın ilgisini çeken isimler bulunuyor.

Gezgin Salon Festivali

Sırada Salon İKSV’nin Beyoğlu’ndaki evinden doğanın içerisine taştığı +1 Sunar: Gezgin Salon Festivali var! Alternatif ve güncel müziğin dikkat çeken isimlerini 2017 senesinden beri ağırlayan Gezgin Salon Festivali, ayrıca bu sene Tamino ile organizasyonunun dallarını festivalden çıkarıp İstanbul, İzmir ve Ankara’da düzenlediği turneye kadar uzattı. Müziğin ruhunu özgür bir şekilde doğaya taşıyan festivalin bugüne kadarki konukları arasında hayata dair karanlık masalların romantik yanlarını bulan Warhaus, organik enstrümansyonu dumanlı sesi ile birleştiren Still Corners ve Cigarettes After Sex gibi farklı duyguları gün yüzüne çıkaran sanatçılar yer alıyor.

İstanbul Müzik Festivali

Türkiye’nin en uzun soluklu müzik festivallerinden biri olan İstanbul Müzik Festivali, elli senedir klasik müzik severler ile uluslararası ve yerel sahnenin dikkat çeken sanatçılarını bir araya getirmeye devam ediyor. Yolculuğuna 1973 yılında “İstanbul Festivali” olarak başlayan İstanbul Müzik Festivali, seneler boyunca şehrin kültürel yapısından aldığı ilham ile ırk, etnik köken, din ve inanç fark etmeden müziğin ritminde bir diyalog sürdürmeyi hedefliyor. Bugüne kadar New York, Viyana ve Berlin Filarmoni ve Symphonieorchester des Bayerischen Rundfunks gibi saygın orkestraları ve toplulukları ağırlayan festivalin direktörlüğünü 2018 yılından beri Efruz Çakırkaya üstleniyor.

İstanbul Caz Festivali

Cazı ulaşabilir kılmak üzere 1994 yılında düzenlenmeye başlayan İstanbul Caz Festivali, yaklaşık otuz senedir özellikle şehrin birçok tarihi noktasında yerel ve uluslararası müzisyenleri bir araya getiriyor. İKSV’nin bütün güncel müzik türleri arasında yaratıcılığa açtığı alandan dolayı farklı bir yere konumladığı cazı ön plana çıkaran festival, yalnızca “dinlemek” ve “çalmak” üzerine odaklanmak ile kalmıyor; genç nesillerin teşvik edileceği bir üretim alanı olarak da görülüyor. Programda yer alan sanatçıların listesi Latin Amerika’dan Afrika’ya doğru uzanırken festival, farklı müzik türlerini caz ile harmanlayan deneysel çalışmalara yer vermeyi ön plana alıyor. Bugüne kadar festivale katılan sanatçılar arasında Eric Clapton, Sting, Lou Reed ve daha birçok isim yer alıyor.

Kapak Fotoğrafı: +1 Sosyal Medya Hesabı