Türkiye'de Road Trip Rotası: Bir Başkadır Benim Memleketim
Seyahat türleri arasında Fufu’yla en sevdiklerimizden biri de road tripler, yani -tam Türkçesi olmasa da- araba yolculukları. Evimizden arabamızla çıkıp yurtiçi veya yakın Yunanistan şehirlerine gitmeyi de kastediyorum, uçakla uzak bir yerlere gidip ve orada araba kiralayıp farklı şehirleri kapsayan büyük rotaları gezmeyi de. Isparta’nın Kuyucak Köyü’nden Meis Adası’na uzanan Türkiye’de road trip rotamız başlasın!
Deli dolu Türkiye’de road trip rotamızı anlatmaya başlamadan önce biraz öncelere gitmek istiyorum, önceki rotalarımıza. Amerika’da Napa’dan San Diego’ya uzanan Batı yakası rotamız, İtalya’da Toskana turumuz, İspanya’da Endülüs gezimiz, İsrail’de Haifa, Tel Aviv, Kudüs, Ölü Deniz ve Petra‘dan oluşan seyahatimiz, Almanya’da Romantik Yol’un küçük bir bölümünü kapsayan yolculuğumuz ve Karadağ’ın neredeyse tamamını gezdiğimiz rotamız road trip tarzı yolculukları ne kadar sevdiğimizin örnekleri. Gelelim bu yazıyı yazmam için beni tetikleyen şeye: son yaptığımız yurtiçi rotamız!
Lavanta Kokulu Köy Konum
Rotamıza İstanbul’dan arabayla yaklaşık beş saatte vardığımız Kuyucak Köyü’yle, nam-ı diğer Lavanta Kokulu Köy ile başladık. Anadolu Efes’in “Gelecek Turizmde” projesi kapsamında sponsor olduğu köy, lavanta hasadı öncesi yani Temmuz ayında ziyaretçilerine tam bir görsel şölen sunuyor. Konaklama için köy evlerini kullanıp harika fotoğraflar çekebilir, lavantalı kahveden dondurmaya pek çok değişik tadı deneyimleyebilirsiniz. Köy bu aralar oldukça popüler, bizim orada olduğumuz hafta sonu 3.500, bizden sonraki haftasonuysa 11.000 turist ağarlamışlar küçücük köyde!
Lavanta Kokulu Köy Adres: Kuyucak Köyü Yolu, 32700 Keçiborlu/Isparta
Instagram: @lavantakokulukoy
Sagalassos, Burdur Konum
Hem kalabalıktan uzaklaşmak hem de etraftaki güzellikleri görmek için kahvaltı sonrası köyden uzaklaşıp hemen yanda yer alan Burdur’da muhteşem antik kenti görmeye Sagalassos‘a gittik. Yolu biraz kötü ama vardığınızda buna değdiğini anlayacaksınız. Antoninler Çeşmesi, Berlin Bergama Müzesi’ndeki Milas Pazar yeri kapısı büyüklüğünde ve aynı şekilde korunmuş harika bir çeşme. Roma’nın meşhur Fontana di Trevi ile karşılaştırdığımda buranın bir güzelliği daha var: tam şehrin içinde yer alıyor!
Salda Gölü Konum
Buradan Salda Gölü‘ne geçmelisiniz, adeta Türkiye’nin Maldivler’i! Bembeyaz kumu, turkuaz suyu, göz alabildiğine uzun ve bakir kumsallarıyla yüzmeye doyamayacağınız, Türkiye’nin birinci ve Avrupa’nın beşinci en temiz gölü burası. Tatlı suda yüzmek biraz daha zor olsa da manzaranın güzelliği sizi büyüleyecek!
Kaş Konum
İki gece Lavanta Kokulu Köy’de konakladıktan sonra hedef Kaş; serinleten turkuaz denizi, minnacık şehri, güzel restoranları ve insanlarıyla huzur tatillerinin biricik adresi. Kalmanız gereken otel de belli: Kaş Otel! Her odası güzel ama bir numaralı odası muhteşem, denizi harika, kendi restoranı olan Elit restoran enfes.
Kaş’ta Ne Yenir?
Kaş muhtarı arkadaşımız bize paket program hazırlamıştı sağolsun, sayesinde az zamanda çok işler başardık ve en iyi yerleri görebildik. Akşam yemekleri için önerebileceğim restoranlar Hera Otel’in önüne açılan yeni şubesiyle Bezgin, ocakbaşı severler için Zaika, harika mezeler için Tzaziki, dondurma yemek isteyenler için Hideaway, yemek sonrası bir şeyler içmek için Barcelona veya Ara Bar ve güzel müzik dinlemek için Echo Bar. Fırsat bulup gidemediğimiz Bahçe Balık ve Nereid de muhtarımızın listesinden.
Kaş’ta Gezilecek Yerler
Kaş’ın harika denizi içinse Kaputaş, Derya Beach, Hidayet Koyu, Kaş Camping ve Büyük Çakıl mutlaka denenmeli. Kaş Otel’in denizi de harika tabi. Arada rastlayacağınız iri carettalar insanları biraz gerse de bence Kaş’ı eşsizleştiren canlılar. Bir gün de mutlaka tekneyle etraftaki güzel koylara gidilmeli burada: Beş Adalar, Çoban Koyu ve Limanağzı’nda mavinin ve yeşilin 50 tonuna dalmalı insan.
İlginizi çekebilir: Canan Keleş’ten “Eylül’de Bi’ Küçük Kaş Meselesi”
İlginizi çekebilir: Buket Demirbaş’tan “Kaş ve Ötesi”
Meis Adası Konum
Pasaportunuz yanınızdaysa Kastellorizo veya daha bilinen adıyla Meis’e de mutlaka uğrayın derim. Benim gördüğüm en minnak Yunan adası: o kadar sevimli bir limanı ve restoranları var ki, burada bir yemek yemeden dönmeyin.
Mavi Mağara – St.George
Mavi mağara içinde kesinlikle yüzülmesi gereken bir yer, gitmişken St.George Plajı’nda da bir suya girersiniz tabi. Biraz yol yapmış olacaksınız ama dönüş yolunda beni sevgiyle anacaksınız 🙂
Türkiye’de road trip her zaman çok keyifli, umarım bu rota size ilham olur, iyi gezmeler!
İlk yorumu siz yazın!