Hikayemiz 1990’lara dayanıyor aslında… Viyanalı bir grup öğrenci yolda yürürken küçük bir Lomo Kompakt Automat Rus fotoğraf makinesiyle karşılaşırlar. Bir anda karşılarına çıkan, gizemli makineyi ellerine alırlar ve onunla fotoğraflar çekmeye başlarlar. Göz merceğinden bakarken bu Rus fotoğraf makinesinin görüntüsünün ne kadar canlı, hafif titrek ve derin bir doygunluğu olduğunu görürler. Makine otomatik olarak çektikleri fotoğrafların renkli süslemelerle çerçeveler. Tabii, Viyanalı bu öğrenci grubu bu harika makinayla önceden hiç karşılaşmamışlardır…

Gruptaki diğer öğrenciler fotoğrafların güzelliğinden o kadar etkilenirler ki, kendilerine de bir şekilde Lomo C-A alırlar. Böylece sanatsal ve deneysel fotoğrafçılık başlar. İşte biz bu fotoğrafçılığa Lomography diyoruz!

Lomo’ya gittikçe daha da çok bağlanan bu öğrenciler, dünyaya bunu tanıtmak için St. Petersburg’a uçarlar. Çok geçmeden, analog fotoğrafçılıkta bir akım olan Lomography’nin 10 Altın Kural’ı oluşturulur ve bu kurallar sergiler, işbirlikçileri, dünya kongreleri, partiler, galeriler tarafından takip edilir.

Peki Lomography’nin 10 Altın Kuralı neydi? Gelin biraz onlara bakalım…

1. Fotoğraf makineni nereye giderseniz götürmelisiniz: Bunun amacı Lomography en çok doğal pozları destekler ve kameranız sürekli olarak yanınızda olursa çok daha spontan pozlar çekebilirsiniz!

2. Sadece sabah değil, Lomo’yu her zaman kullanın: Çünkü Lomo ile her an önemli ve değerli! Yaşadığın her an Lomo’n yanında olmalı ve  o her zaman kullanılmalı!

3. Lomography sadece hayatınıza “karışmamalı”, hayatınızın bir parçası olmalı: Lomo’yu içki içtiğiniz bir arkadaşınız, ruhani lideriniz, hatta sevgiliniz olarak görmelisiniz. Çünkü o her zaman yanınızda olacak, fotoğraf arşivlemeniz, hayattan daha çok keyif almanız için size nefes verecek! Çok sayıda fotoğraf çektikçe tutkunuz olacak, hatta arşivinizle var oluşunuzu kanıtlayacak.

4. Kalça tarafından bir fotoğraf çekmeyi deneyin! Fotoğrafları hep yukarıdan çekeriz, biraz aşağı insek farklı pozlar ve bakış açılarıyla karşılaşmaz mıyız? Farklı ve özgün olun, aşağıdan fotoğraf çekmek sizi sınırsız boyutlara taşıyacak!

5. “Lomographic tutkularınıza” yaklaşabildiğiniz kadar yaklaşın: Lomo sizin daha tutkulu olmanızı, dünyayı daha derinden incelemenizi istiyor. Bunun için tutkularınıza yaklaşabilmelisiniz. Fotoğrafı çekerken, “Merhaba” deyin, gülün, eğlenin, istersen çığlık atın! Heyecanlı olmanız Lomography için çok önemli.

6. Düşünmeyin (William Firebrace):  İlk gözlem, ilk an her zaman bir şeyleri en temiz şekilde anlamamızı sağlar. Vakit geçtikçe, çok daha fazla şey öğrendikçe o “temizlik” gider. O yüzden düşünmeden fotoğraf çekin, o anı yakaladığınız zaman, butona basın. Bu size hem daha çok keyif verecek hem de daha özgür olmanızı sağlayacak. Kısaca… Düşünmeyin!

7. Hızlı olun: Bazen bazı anlar oluyor ki, yakalamamız için hızlı ve pratik olmamız gerekiyor. Bir an yakaladığınızda, nefesinizi tutun, cesur olun, fotoğrafı çekin ve daha fazlasını çekmek istiyorsanız gerekirse koşun. Bunları yaparken hep eğlenin!

8. Her çektiğinizi o anda görmek ve bilmek zorunda değilsiniz: Lomo LC-A ile önceden ne çektiğinizi asla göremezsiniz. Lomography genelde doğal ve bilinçsiz bir eylemdir. Bazen bazı şeylerin sonucunu bilmeden yaşamak çok daha güzeldir, bizi çok daha özgür kılar!

9. Sonrasında da zorunda değilsiniz 🙂 Lomografilerinizi elinize aldığınız zaman “Bu kim”, “Bu renk ne”, “Bu o değil ki…” demeyin. Rahat olun. Dünyayı her zaman tam olarak anlamak zorunda değilsiniz, bırakın fotoğraflarınız beklemediğiniz gibi olsun. Çok analiz etmenize gerek yok!

10. Kuralları çok takmayın! Kendi Lomography akımınızı, kendi düşüncelerinizi keşfedin. Başkalarının ne dediği umrunuzda çok da olmasın. Eğitim, bilgi, diğer öğrendikleriniz ayrı bir yerde kalsın, Lomography hayatınız ayrı bir yerde. Sizi kimsenin engellemesine izin vermeyin. Bu sizin hayatınız! Lomografilemeye devam edin…

Kurallar böyle… Lomo kullananlar, Lomography’ye inananlar bilirler bu canlılık, özgürlük, “anlar” hayatımızın her yerinde. Şimdi kendinize bir dilediğiniz bir renk Lomo alın ve hayatınıza renk, farklı bakış açıları katın. Sevgiler!