Şehrin kalabalığından ve stresinden bunalan insanlara aradıkları mutluluğun ve huzurun aslında içlerinde olduğunu hatırlatmak amacıyla kurulan, dijital bir “wellness” platformu olan Urban Myth’i biraz yakından tanıyalım istedim.

Bu şirin mi şirin dijital platformu daha da yakından tanımak için Urban Myth’in kurucuları olan Zeynep ve Berfin’le buluştuk. Aynı üniversitede iletişim fakültesinde okurken tanışan Zeynep ve Berfin aynı bölümde okumalarına rağmen başlarda çok samimi olmadıklarından, son sınıfa doğru daha çok vakit geçirdikçe zamanla güzel bir dostluklarının oluştuğundan bahsediyor. Üniversite hayatlarının bitmesiyle zaten hali hazırda devam etmekte olan iş hayatlarının yoğunluğu içerisinde sürekli dertleşen ve çözüm yolları arayan Zeynep ve Berfin, bu sürecin kendilerini spiritüel pratiklere yönlendirmiş olduğunu ekliyor. Tüm bu “holistik wellness” ve “spritüel” pratiklerin kendilerine iyi gelmesinden yola çıkarak bu dijital platformu kuran ikili, kendilerine iyi gelen şeyleri başkalarıyla da paylaşmak üzerine bu işe girişmişler desek pek yanlış olmaz. Berfin dijital pazarlama ve performans pazarlama alanında çalışıyor, aynı zamanda da yoga ve meditasyon eğitmeni. Zeynep ise sosyal medya uzmanı olarak markalara hizmet veriyor. 

Nedir bu Urban Myth tam olarak ve neyi amaçlamaktadır diye soruyorum kendilerine. Urban Myth’in Aralık 2019’da kurulan bir dijital “wellness” platformu olduğunu, şehrin kalabalığından ve stresinden bunalan insanlara aradıkları mutluluğun ve huzurun aslında içlerinde olduğunu hatırlatmak amacıyla kurulduğunu söylüyor Zeynep. “Bizler de bunu fazlasıyla hissettiğimiz bir dönemde Urban Myth’i kurduk, bizi takip eden bir sürü insanla aynı kaygıyı ve ortak duyguları taşıyoruz ve bir nebze insanların hayatına dokunmak ve onların iyileşme, iyi olma hallerine vesile olmak istediğimiz için bu platformu kurduk” diye ekleme yapıyor Berfin de. 

Bu hesabı ilk açtıklarında bu kadar büyüyebileceklerini tahmin edip etmediklerini soruyorum; yapacakları işe çok büyük bir inançla başladıklarını, bundan dolayı da büyüyeceklerine her zaman inandıklarını, sadece bunun bu kadar hızlı olduğuna şaşırdıklarını söylüyor Berfin. Bu vesileyle de buradan buna katkısı olan herkese teşekkür ettiklerini söylüyorlar. “İkimizin de hayatının çok yoğun ve karmaşık olduğu bir dönem içerik paylaşmaya yaklaşık 2-3 ay ara vermiştik. Sonra bir anda kaldığımız yerden hiç ara vermemiş gibi başladık. Bunun sebebi de kesinlikle bu işi birlikte yapıyor oluşumuz oldu, çünkü ne zaman birimiz motivasyonunu kaybetse diğeri hep onu destekledi.” diye devamını getiriyor Zeynep. 

Bu tatlı girişimin yeni hedefleri olup olmadığını soruyorum akabinde. Kısa vadede hedefledikleri noktaya doğru gelmeye başladıklarından, çoğu şeyin de yol üstündeyken kendi kendine şekillendiğine şahit olduklarını söylüyorlar. Yeni hedeflerinin ve düşüncelerinin oldukça fazla olduğundan, takipçileriyle daha fazla birebir iletişimde olmak istediklerinden ve özellikle de bu platformun arkasında da üzülen, kırılan, aynı duyguları paylaşan, yorulan ve sevinen birilerinin olduğunu görmelerini çok istediklerinden bahsediyorlar. “Bu nedenle de daha çok video içeriğe ve yeni platformlara da dahil olmak birinci yakın hedefimiz.” diyen ikili daha büyük planlarının da sürpriz olmasını istediklerini ekliyorlar. 🙂 

Peki diğer benzer hesaplarla olan rekabet? “Biz insanlara insan olma halinin ortak bir deneyim olduğunu, her duyguya sahip çıkmamız gerektiğini, saf sevgiyle hareket etmenin mümkün olduğunu, iyi olanı seçmenin kıymetini, olayların gelip geçmesine izin vererek tutunmamaları gerektiği bilgisini aktarıyoruz.” diyor ve ekliyorlar; “Kendi küçük samsara girdaplarımızdan çıkmak için neler yapabileceğimizi aktarmaya çalışıyoruz, dilimiz vardıkça. Eğer biz rekabeti çirkin bir şekilde yaparsak takipçilerimize bu öğütleri vermenin, bu kadim öğretileri aktarmanın hiçbir anlamı kalmaz.” O yüzden rekabetin sadece onları daha çok geliştiren yönüne odaklanan Zeynep ve Berfin, “rakiplerinin” de benzer durumları amaçladıklarını ve bundan daha güzel bir amacın olmadığını iletiyorlar.

Son olarak da sizin gibi girişimlerden ilham alarak benzer yolculuklara çıkmak isteyen arkadaşlar için neler önerirsiniz? diye soruyorum. “Bu bazıları için uzun bazıları için kısa bir yol, kimsenin deneyimi benzer veya aynı değil, eğer aklınızda inandığınız bir fikir varsa lütfen beklemeyin.” diyor Berfin. Bunun sabır ve büyük bir emek gerektirdiğinin unutulmaması gerektiğini de Zeynep ekliyor.

Bu mini soru-cevap bölümümüzü bitirirken “Kalbinize şarkı söyleten her şeyin peşinden gidin.” diyen Zeynep ve Berfin’e kendi yolculuklarını bu kadar samimi anlattıkları için çok teşekkür eder, benzer düşünce ve planlar içerisinde olan herkese de bol şans dilerim. Günün sonunda herkes kendi ışığıyla parlamaya devam ediyor ve inanın herkesinki birbirinden parlak ve eşsiz! Birbirimizden güç almaya, motive olmaya devam! Birlikte çok daha güzeliz 🙂 

Instagram: @urbanmythco | @berfindogankus | @zeeynepunal

Kapak Fotoğrafı: Urban Myth

İlginizi çekebilir: Gizem Kalaç’tan Beden Olumlama