Geleceğim hakkında bir belirsizliğe takıldığım ve kaygılı olduğum bir dönemde sevgiyle andığın Doğan Cüceloğlu’nun tam adıyla, “Kendini Keşfetmeye Zorluklarla Başa Çıkmaya Var Mısın? Güçlü bir yaşam için öneriler” kitabıyla karşılaştım. Var mısın? Kronik Kitap’ın söyleşi şekilde çıkardığı eserlerden bir tanesi. İlber Ortaylı, Ahmet Mümtaz Taylan ve Vedat Milor’ün de aynı söyleşi tarzında yazılmış kitapları bulunuyor. Doğan Cüceloğlu’nun söyleşisini ise Deniz Bayramoğlu gerçekleştiriyor. 

Kitap hakkında genel olarak bahsetmek gerekirse Var Mısın?, Doğan hocanın hayatı boyunca edindiği tecrübelere dayanarak birey olmak, ekip olmak, sorumluluklar, iyi bir insan olmak, yaşamın amacı ve buna benzer birçok konuyu açıklığa kavuşturduğu dolu dolu bir eser olma özelliği taşıyor. Var Mısın?’ın en önemli özelliği, bize somut bir şekilde öğretilmeyen ama hayattaki asıl önemli konular olan hayatın anlamı nedir, umutsuzluğu nasıl aşarız, kime akıl danışılır, nasıl eş seçilir, nasıl meslek seçilir gibi soruları yanıtlayıp, kendinizi tanımanıza yardımcı oluyor.

Kitabın diğer kişisel gelişim kitaplarından asıl farkı ise her satırın altında gerçek yaşanmış hikâyeler yer alıyor. Hayatı dolu dolu yaşamış ve mesleğinden kaynaklı davranışlarının derinine inip anlam aramış birinden, bu bilgileri öğrenmek birçok farkındalık kapısını açıyor. 

whatsapp-image-2021-08-26-at-13-28-20
Var Mısın?: Doğan Cüceloğlu’ndan Mentor Niteliğinde Bir Kitap | Fotoğraf: Duygu Dinçkan

Var Mısın?’da Doğan hoca bazı yaptığı uygulamalardan ve alışkanlıklarından bahsediyor. Ben de altını çizdiğim, bu yazı için faydalı olabileceğini düşündüğüm birkaç tanesini sizlerle paylaşmak istiyorum.  

Kitap ilk olarak okurları, her gün o güne özel duyguların anlamını aramaya yönlendiriyor. Cüceloğlu, bir gün içerisinde hissedilen duyguların farkına ne kadar vardınız? sorusunu düşündürdükten sonra, hissedilen duyguların derinine inip, neden kaynaklanabileceğini sorgulamaya davet ediyor. Doğan hoca her akşam kendinizi gözlemlemek için başka hiçbir şey yapmadan bir süre vakit ayırın diyor. Son olarak da hayatınızda çok ufak bile olsa değiştirmek istediğiniz bir şey var mı? sorusunu cevaplayıp, her gün hissettiklerinizi gözden geçirebilmeye olanak sağlıyor.

unsplash-qpaxx-1629972937-jpg
Şimdiki Aklım Olsaydı | Fotoğraf: Joanna Kosinska (Unsplash.com)

Doğan hoca kitabın ilerleyen bölümlerinde bizleri “şimdiki aklım olsaydı” sorusuna yönlendiriyor ve okurların yaşlı hallerine mektup yazmasını istiyor. Okurların o günkü koşullarını, duygu ve düşüncelerini, bakış açılarının olması gerektiği türde bir mektup bu. Devamında da gençlere şunları söylüyor: Gelecekte istediğimiz bir amaç uğruna şimdi elde edebileceğimiz rahatlıklardan vazgeçebilmeliyiz. Şu an mevcut olan rahatlığından fedakarlık yapamayanlar anlamlı, coşkulu ve güçlü bir gelecek için uğraş veremez. Bence bu uygulaması her ne kadar zor olsa da gençken edinilebilecek, en değerli farkındalıkların başında geliyor. Buna karşılık olarak da Doğan hoca değişime küçük adımlarla başlamayı tavsiye ediyor. Belki değiştirmek istenilen şeye ilk günden 1 saat ayırmak değil de, yavaş yavaş 15, 30 ve 45 dakikalık süreler ayırmak gibi…

unsplash-crtum-1629972862-jpg
Etkili Kitap Okumanın Önemi | Fotoğraf: Dewang Gupta (Unsplash.com)

Kitapta daha birçok öneri yer alıyor. Bunlardan bir diğeri de etkili kitap okumanın önemine yapılan vurgu oluyor. Doğan Cüceloğlu, okuduklarını sindirmek için hep kenara notlar aldığını anlatıyor, hatta bu notların bazen paragrafların boyutunu geçtiği dahi oluyormuş. Şahsen ben okuduklarımı çok çabuk unutabilen biriyim. Çoğu zaman geriye dönüp, kitapları tekrar okuyup hatırlamam gerekiyordu. Bu yöntemle birlikte okuduklarımın altını çizmek ve notlar almak süreci oldukça kolaylaştırdı diyebilirim. 

Bu yazıyı yazma amacım kitabı özetlemek değil, bana zor bir zamanımda rehber olan ve iyi hissettiren bu kitabı, daha çok kişinin okumasına sebep olup, insanlara fayda sağlayabilmek. Şimdiden herkese keyifli okumalalar, kitapla kalın!

Kapak Fotoğrafı: Instagram @kadrajimdanbirtutam

İlginizi çekebilir: Nesliay Ocakküçük’ten Seyir