Vhils: Yıkıntılardan Portreler Çıkaran Sokak Sanatçısı
Sanatını çoğunlukla toz duman olmuş bir mahallede; pnömatik matkap, çekiç ve gürültüler eşliğinde icra eden Vhils; duvarlar üzerinde oyma, delme, asitle aşındırma ve patlatma tekniklerini kullanıp sınırları zorlayan bir sanatçı. Sokak sanatına yeni bir bakış açısı getiren Vhils, vandalizme naif ve sanatsal bir boyut katıyor ve yıkımdan bir yapılmayı, yeni bir oluşumun yaratımını ortaya koyuyor.
Yaşamın en güzel tarafı basit ve sıradan şeylerin ardındaki mucizeyi keşfetmek bana göre. Vhils tam da bu bakış açısıyla bir gün evine yürürken sokak duvarlarındaki grafitilere dalmaktan kendini alamamış ve ilk şablonunu eskiz defterine karalamış. İşte onun hikayesi böyle başlamış. Her gün aynı yolda yürürken yanı başında duran güzelliklere kafasını kaldırıp bakarak…
Vhils Kimdir?
Vhils adıyla bilinen Alexandre Manuel Dias Farto, 1987 yılında Portekiz’in başkenti Lizbon’da doğmuş. Karanfil Devrimi’nden etkilenen bir dönemde büyümüş. Londra’da sanat eğitimini tamamlamış. Daha büyük kitlelere ulaşması 2008 yılında ünlü bir sokak sanatçısı olan Banksy’nin bir çalışmasının yanında duvara oyduğu bir portre ile olmuş. Bu eser çok ilgi görmüş. Vhils’in ilhamı yaşam belirtisini derinden hissettiren yıkık sokak duvarları. Ortaya çıkardığı portreler ise bizlerden birileri: En doğal haliyle insanlar. Bazen yorgun bakışlı bir yaşlı adam, en doğal haliyle bir kadın ya da hiçbir ifadesi olmayan sıradan yüzler.
Kalıpları Her Anlamda Kıran Bir Sanatçı
Vhils’in en popüler tekniklerinden biri alçı ve tuğla duvarlara oyma işlemi yaparak kabartma portreleri oluşturmak. Var olan kalıntılar ve harabeye dönmüş duvar katmanlarından ortaya çarpıcı insan yüzleri çıkarıyor. İronik olarak sanatını daha da mükemmelleştirmesi için daha fazla yıkıntıya ihtiyaç duyuyor. Eskimiş ve üst üste katmanlar oluşturan reklam afişleri veya kirlenip tekrar boyanmış duvarlar en fazla keşifte bulunacağı alanlar olabiliyor.
“Başarısız olan pek çok fikir ve süreç var ama bunlar bile bana yeni bir yön gösterebilir.” Vhils
Kalıpları kırmayı hem somut hem soyut halde başaran Vhils, bir süre şablonlarla çalışmış ve yeni şablonları dahil etmek yerine varolan katmanları çıkarmayı denemiş. Bunu “ters şablonlama” veya “eksiltici yöntem” diye adlandırmış. Önce sokak duvarlarından söktüğü kalın reklam afişleri üzerinde denemelerine başlamış. Böylece yeni tuval biçimleri keşfetmiş. Bu katmanları keserken yeni şekiller ortaya çıkması ona ilham vermeye başlamış. Bunu şehirlerin yakın tarihlerine erişmek ve bir arkeolog ruhuyla geçmişten bir bulguya ulaşmak gibi görüyor. Hatta bazen yeni bir çalışmasına başlarken “Acaba hangi katmanlarla karşılaşacağım” diye sorduğu oluyormuş. Yani tutkusunu coşku ve merakla taçlandırıyor diyebilirim. Hal böyleyken onu tarihi güzelliklerle dolu İstanbul duvarlarında sevinçle çalışırken hayal etmek işten bile değil!
Vhils’in asıl amacı temiz bir tuval kullanmaktan ziyade varolan kalıntılardan bir şeyler yaratabilmek. Sanatıyla hayatın ortasında ve içinde. Düzeltmeye çalışmadan ve onarmaya ihtiyaç duymadan insanı, toplumu olduğu haliyle kabul ediyor. İşte bu yönüyle benim ilgimi çekiyor ve bu yazıyı şevkle yazmama neden oluyor. Kaosu reddetmiyor ve yaşamın bir parçası olarak görüp temel aracı olarak kullanıyor. Tam anlamıyla sokakların içinde büyüdüğü için yerel bir insanın ruhunu ve sıradan bir gülümsemenin, bakışın mucizesini matkap ve patlamayla yarattığı sanatıyla bir şölen havasında bizlere sunuyor.
Kapak Fotoğrafı: streetartbio.com
İlginizi çekebilir: Artsy Magger’dan Canavar ile Sokak Sanatı Üzerine
İlk yorumu siz yazın!