Waterford Rehberi: Gastronomi, Tarih ve Doğa

İrlanda’nın en eski şehirlerinden olan, adanın güneydoğusundaki Waterford’un The Irish Spirit için özel bir önemi var: St. Patrick’s Day, bugünkü coşkulu hâliyle ilk kez Waterford’da kutlanmış. Bu şehir, yüzyıllar öncesinden günümüze taşınmış sanat eserleri ve mimari eserleriyle olduğu kadar yerel mutfağı ve gastronomi açısından bir buluşma noktası olmasıyla da dikkat çekiyor. İşte bu yüzden kentin en büyük etkinliklerinden biri on beş yıla yakındır eylül aylarında şehri canlandıran Waterford Harvest Festival. Bu yıl 8-10 Eylül tarihleri arasında gerçekleşecek festival için rotasını İrlanda’nın güneydoğusuna çevirecekler için bir Waterford rehberi hazırladık.

Waterford Harvest Festival

Grow It Yourself (GIY) adlı sürdürülebilir gıda odaklı kuruluşun öncülüğünde düzenlenen Waterford Harvest Festival, bu yıl on dördüncü yaşını kutluyor. Katılımcı işletme ve üreticilerin belirli sürdürülebilirlik standartlarına uymasını bekleyen festival, Waterford şehrinin tarihi sokaklarını ücretsiz etkinliklerle ve lezzetli yiyeceklerle dolduruyor. Waterford ve dışından gelen şeflerin özel tariflerini paylaşacağı, çocuklara ve yetişkinlere yönelik atölye çalışmalarıyla toplumun bilinçleneceği ve Harvest Music Stage sahnesinde geleneksel İrlanda müziklerinden caza, alternatif müzikten popa farklı türlerde müzik yapan grupların sahne alacağı festival 8-10 Eylül tarihleri arasında gerçekleşiyor. Festivalin bu yılki etkinlikleri arasında yörenin en iyi bal üreticisinin seçileceği Waterford Honey Show, ünlü şeflerin demo mutfakta yemek yaparken izlenebileceği The Taste Waterford Kitchen Stage, Mount Congreve Gardens’da gerçekleşecek ve doğanın tadına bakılabilecek “yenilebilir yürüyüş” ve John Keats’in şiirlerinden ilham alan “To Autumn” başlıklı öğle yemeği menüsü dikkat çekiyor.

Waterford ve Gezilecek Yerler

Waterford’da, çoğu Vikingler döneminden kalan birçok tarihi yeri içinde barından Viking Üçgeni, şehirde karış karış gezmeniz gereken bir bölge olarak aklınızda bulunmalı. Şehirdeki gezileriniz sırasında geziniz sırasında Momo, Waterford Crystal ve Granary Cafe gibi mekanlarda The Irish Spirit’le buluşabilirsiniz. Doğayla ve tarihle buluşmak içinse şehrin biraz dışına çıkabilir, Waterford Greenway rotasında bisiklet turuna çıkabilir, Copper Coast sahilinden okyanusa girebilir ya da Lismore Kalesi‘ni keşfedebilirsiniz.

Reginald’s Tower

Adını 914 yılında şehri kuran Ragnall’dan alan bu kule, 800 yılı aşkın bir süredir kullanımda ve şehrin en eski kamusal binası olma özelliği taşıyor. Kulenin içinde, gerçek Vikingleri yakından tanımanızı sağlayacak, onların geride bıraktığı birçok değerli eşya var: Örneğin 12. yüzyıldan kalma Waterford Uçurtma Broşu, satranca benzer Viking oyunu hnefatafl‘a ait parçalar ve tabii Viking savaşçısı silahları…

Medieval Museum

Waterford’un Ortaçağ Müzesi, sadece koleksiyonundaki eski eserlerler değil, modern mimarisi ve binasının altında yatan tarihi mekanlarla her zevke hitap ediyor. Kavisli baltaşından yontulmuş mimarisiyle büyüleyen binanın içinde görebilecekleriniz arasında 1373 yılından kalma ve surlarla çevrili şehri o zamanki hâliyle gösteren bir harita, altın işlemeli kumaştan yapılmış cübbeler, IV. Edward’ın kılıcı ve VIII. Henry’nin şapkası gibi birçok hazine var. En büyük sürprizse müzenin altında yatıyor: Rehberli turlarla ziyaret edilebilen iki yeraltı ortaçağ salonu. 13. yüzyıldan kalma Korolar Salonu ve 15. yüzyıldan kalma Şarap Salonu’na şehrin altındaki tünellerle ulaşılıyor.

Bishop’s Palace

Reginald’s Tower ve Medieval Museum ile birlikte Viking Üçgeni’nin üçüncü köşesini oluşturan Bishop’s Palace, klasik mimari stilde inşa edilmiş bir bina olsa da içine girdiğinizde şık avizeleriyle hayranlık uyandırıyor. İçeride günümüze ulaşmış en eski Waterford kristali eşya olan 1789 tarihli Penrose Sürahisi, yeni evli bir Viking çiftinin bronz heykelleri gibi eserler dikkat çekiyor.

Lismore Castle

Kökeni 12. yüzyıla kadar dayanan bu kale, 18. ve 19. yüzyıllarda bölgeye hükmeden Devonshire Düklüğü tarafından büyütülmüş ve genişletilmiş. Bugün, kalenin tarihi bahçelerinin sahip olduğu ünün kalenin kendisinin önüne geçtiğini söylemek mümkün. Her ikisi de kale surlarının içinde yer alan, muhteşem manzaraya sahip 7 dönümlük araziyi kaplayan iki ayrı bahçe, 19. yüzyılda 6. Devonshire Dükü için düzenlenmiş. Bahçeler, yüzyıllar boyunca gelişen bitki çeşitliliğiyle doğaya ilgili olanları özellikle büyüleyecek nitelikte.

Waterford Greenway

Waterford’un dışındaki doğayı uzun uzadıya keşfetmek ister ve göz kamaştırıcı manzaralara kapılmak isterseniz Waterford Greenway’de bisiklet turuna çıkabilirsiniz. Copper Coast sahilinden iç kısımlara ve Comeragh Dağları’na doğru kıvrılan ve eski demiryolu hatları boyunca ilerleyen 46km rota boyunca tarihi köprü, viyadük ve kemerler, tünellerle dolu ve taşıt trafiğine kapalı.

Copper Coast

Jeolojik tarihi 460 milyon yıl öncesine dayanan, volkanik aktiviteyle oluşmuş Kelt Denizi’ne bakan Copper Coast sahili, İrlanda’nın en güzel doğal alanlarından biri. Kifarrasy’den Stradbally’e kadar 25km boyunca uzanan ve UNESCO Küresel Jeoparkı olarak tescillenmiş bu uçurumlarla dolu sahil, otomobil ya da bisikletle keşfedilebiliyor. Yazıtlarla kaplı Ogham taşlarını, bir mağarada lanetinin bozulmasını bekleyen “Lanet Taşını” ve 19. yüzyıldan kalma terk edilmiş bakır madenlerini görmeden dönmeyin!