Siz de mutlaka bir pencere kenarında oturmak isteyenlerden misiniz? Pencere açık olsun, olamıyorsa perdeleri açalım der misiniz? Biraz hava yada biraz gökyüzü mü ihtiyacınız çoğu zaman? Yaz görüntüsünü mü kışı mı seversiniz? Deniz mi mavi mi yeşil mi görmek istersiniz? Gökyüzünde bulutları bir şekle benzetmeyi mi seversiniz yoksa sadece hareketlerini izlemeyi mi? Özellikle evde olduğumuz bu günlerde siz de sık sık eski günleri, gördüğünüz başka denizleri, gölleri, ağaçları, şehirleri özlemiyor musunuz? Çok sık geçiyor bu sorular aklımdan… Hepsinin cevabı olmak zorunda değil ama biri tüm bu sorularla yola çıkıp WindowSwap’i kurmuş.

Site dünyanın her yerinden başka insanların pencere görünümleri arasında dolaşmanıza izin veriyor. Singapur’da yaşayan Sonali Ranjit ve Vaishnav Balasubramaniam tarafından hazırlanan, bir pencerenin videosunu ve dünyanın farklı yerlerinden eşsiz görünümünü izlemenizi sağlayan bir karantina projesi olarak da anlatılabilir.

Sitenin kurucularından biri, platformlarını “internette seyahat etmeyi özleyen insanların, güzel gezegenimizi tekrar (sorumlu bir şekilde) keşfedene kadar kendilerini biraz daha iyi hissetmelerine yardımcı olmak için pencere manzaralarımızı paylaştığımız bir yer” olarak tanımlıyor.

Dünyanın her yerinden pencereler var: Tayland’da yağmurlu bir sokak, Avusturya’da güneşli bir günde hafif bir esintili küçük bir park, İsviçre’den bir dağ manzarası, Londra’da sakin bir cadde, Japonya’da okyanus manzarası, Katar’da kuşları seyreden bir kedi, Singapur’daki şehir manzarası… Sitede pencerenizi paylaşmak isterseniz adı ve konumuyla birlikte pencere ve çerçevenizin 10 dakikalık HD videolarını çekmelisiniz. Hepsi bu kadar!

WindowSwap deneyimiyle ilgili çok olumlu bir şey var bence. İnsanlar en sevdikleri seyir yerini paylaşarak, başkalarına farklı bir perspektiften dünyayı göstermek için fırsat buluyorlar. Küçük bir hareket olsa da internetin dünyayı daha küçük hissettirebileceği olumlu yolları hatırlatıyor bana. Sadece manzara değil, aynı zamanda mekandan da gördüğüm birkaç ipucu bana manzarayı paylaşan kişinin hayatını hayal etme imkanı da veriyor. Ne dünyalar, ne pencereler varmış diyorum!

Ayrıca sitede tahmin edemeyeceğiniz kadar çok sayıda pencere ve manzara var. O anda ihtiyacınız olan şey bir manzara değilse, bir sonrakine hemen geçebilirsiniz. Şimdi birkaç favorimi de sizinle paylaşacağım. Ben siteyi ziyaret ettiğimde kendimi tazelenmiş ve önemli ölçüde daha sakin hissettim. Ve tabii ki, şimdi bağımlıyım. İlk ziyaretimde farkına bile varmadan 20 dakika harcamıştım bile!

Eğer siz de video çekmek isterseniz lütfen yaratıcı olun ve biraz müzik çalın veya rüzgarda hışırdayan ağaçları dinlemek için pencereleri açın… Umarım uzaklarda bir yerlerde bir iki dakika bu manzaraların tadını çıkarırsınız. İyi keşifler dilerim! Füruğ Ferruhzad’ın dizeleriyle yazımı sonlandırmak istiyorum:

“Bir pencere, bakmaya
  Bir pencere, duymaya
Bir pencere, yeryüzünün yüreğine ulaşan tıpkı bir kuyu gibi
Tekrarlanan mavi şefkatin enginlerine açılan.” 

Kapak Fotoğrafı: Unsplash/@cosmictimetraveler

İlginizi çekebilir: Aytül Sanalp’tan Hasta Bina Sendromu