Mutantların Dünyasında: X-Men Filmleri Mercek Altında
Sinemada çizgi roman uyarlamaları izlemeye bayılıyorsanız, X-Men serisinin sıkı bir takipçisi olmamanıza imkan yok. Neredeyse 20 yıllık geçmişi boyunca bizi kalabalık bir kahraman grubuyla tanıştıran X-Men filmleri, yolculuğuna Dark Phoenix (5 Haziran’da vizyonda olacak!) ve The New Mutants ile devam ediyor. Bu yazıda hem seriyle ilgili genel bir bilgi vermek hem de her filmden aklımda kalanları sizlerle paylaşmak istedim.
MARVEL’ın en başarılı çizgi roman serilerinden biri, bizi mutanların dünyasına götüren X-Men. Stan Lee ve Jack Kirby’nin yarattığı bu çizgi roman serisi, ikilinin yarattığı tüm kahramanlar ve hikâyeler gibi pozitif mesajlar veriyor, farklı olmayı, başkalarına benzememeyi kutluyor. Bu mesajın etrafında kurulan fantastik dünyada genetik mutasyon nedeniyle doğaüstü güçleri olan insanlar, bu mutasyonla doğmuş çocukları bulup eğiterek iyi kahramanlar yetiştirmeyi amaç edinen bir okul ve mutantların üstünlüğüne inanan ve onlara daima ucube gözüyle bakmış insanların kökünü kurutmak isteyen kötü kahramanlar var.
Ortada bu kadar zengin, bu kadar dallı budaklı bir evren olunca, film uyarlamaları da kaçınılmaz oluyor tabii ki. X-Men serisinin sinemadaki macerası, bundan neredeyse 20 yıl önce, 20th Century Fox’un serinin sinema haklarını almasıyla başlamıştı. Yapım şirketi 20th Century Fox’un geçtiğimiz yıl MARVEL Studios’u da bünyesinde barındıran Disney tarafından satılması ise X-Men filmleri için kader değiştiren bir hamle oldu diyebiliriz. Çünkü bundan sonra MARVEL Studios çatısı altında yapılmaya devam edecek X-Men filmleri demek, MARVEL evrenindeki tüm diğer süperkahramanların sevgili mutantlarımızla aynı senaryolarda buluşabilmesi demek! Ama öncesinde, bu gelişmeden önce çekimleri başlayan iki filmi izleyeceğiz: Dark Phoenix (2019) ve The New Mutants (2020).
Gelin onlar için geri sayarken, bu 20 yıllık yolculuğu en başından hatırlayalım:
Dünden Bugüne X-Men Filmleri
X-Men: Orijinal Üçleme | 2000 – 2006
20 yıl önce, Hugh Jackman bundan 20 yaş daha gençken, yalnız mutant Wolverine’in metal pençelerini çıkardığı anda duyduğum heyecanı hâlâ unutamıyorum. İlk X-Men üçlemesinin 2000 yılındaki ilk filmi, Hugh Jackman’la özdeşleşen Wolverine’i onun bedeninde ilk izlediğimiz film olmuştu. Üçleme Patrick Stewart (Professor X), Ian McKellen (Magneto), Halle Berry (Storm), Famke Janssen (Jean Grey) ve James Marsden (Cyclops) gibi çok iyi kasting kararlarıyla dolu.
Hem 20 yıllık bu külliyata bir giriş niteliğinde oluşu, hem de Magneto ve Professor X’in temsil ettiği iki farklı düşünceyi güzelce aktarıp etkileyici bir şekilde çarpıştırmasıyla benim bu ilk üçlemedeki favorim de bu ilk film, X-Men. 2003’te gelen X2, Professor X’in kaçırıldığı, okula bir saldırının düzenlendiği ve çarenin Magneto’dan yardım istemek olduğu bir senaryoyu ele alıyor. 2006 tarihli X-Men: Last Stand ise bizi Jean Gray’in karanlık yüzüyle, Phoenix ile tanıştıran film. Bu yüzden Dark Phoenix‘i izlemeden önce X-Men: Last Stand‘i bir kez daha izlemekte fayda var!
IMDb Puanı: 7.4/10 / IMDb Puanı: 7.5/10 / IMDb Puanı: 6.7/10
X-Men: Wolverine Üçlemesi | 2009 – 2017
Üçlemenin ilk filmlerinin başarısı, X-Men serisinin devamı demekti ve bunun için en sevilen mutantı, yani Wolverine’i merkezine alan bir üçlemede karar kılındı. Ama işler beklenildiği gibi gitmedi – 11 filmin en kötüsünün X-Men Origins: Wolverine olduğunda hemfikiriz, değil mi? Göründüğünden çok daha yaşlı bir karakter olan, bilindiğinden çok daha derin yaraları ve karanlık, acı dolu bir geçmişi olan Wolverine’in bu solo filminin uğradığı başarısızlık, devam filmlerinin biraz gecikmesine neden oldu. Ama yönetmen koltuğunu devralan James Mangold, önce Japonya’da geçen The Wolverine ile kahramanın itibarını kurtardı, ardından tüm zamanların en iyi eleştiriler almış süperkahraman filmlerinden biri olan Logan ile kahramana yakışan görkemli ama hüzünlü bir veda hazırladı. Western türünün tüm özelliklerini yansıtan, sert ve karanlık bir film olan Logan, En İyi Uyarlama Senaryo dalında Oscar adaylığı elde ederek, bu kategoride aday gösterilen ilk çizgi roman uyarlaması oldu.
IMDb Puanı: 6.6/10 / IMDb Puanı: 6.7/10 / IMDb Puanı: 8.1/10
X-Men: Yeni Üçleme | 2011 – 2016
X-Men Origins: Wolverine‘in başarısızlığının ardından X-Men serisinde solo hikâyeler anlatma fikri, yerini yeni bir üçlemeye bıraktı. Fakat radikal bir kararla, her şey geri sarılacak, tanıdığımız, bildiğimiz, alıştığımız karakterlerin gençlikleriyle tanışacaktık! 2011’deki X-Men: First Class ile Patrick Stewart yerini James McAvoy‘a, Ian McKellen yerini Michael Fassbender‘a bıraktı. Jennifer Lawrence, Nicholas Hoult, Rose Byrne, Zoë Kravitz gibi genç isimler kadroya dahil oldu. (Yaşlanmayan Wolverine, tabii ki gençleşmedi de, Hugh Jackman bu üçlemede tek ve sabit.)
Bu ikinci üçlemenin bence en iyi filmi ise ikincisi, yani X-Men: Days of Future Past. Bu filmde eski ile yeni, genç ve yaşlı mutantlar buluşuyor, Wolverine geçmiş ve gelecek arasında bir köprü görevi görüyor, geleceği kurtarmak için geçmişin tarihi yeniden yazılıyordu.
IMDb Puanı: 7.7/10 / IMDb Puanı: 8.0/10 / IMDb Puanı: 7.0/10
Deadpool Filmleri | 2016 – …
Ve tabii Deadpool. Geveze, ukala, hazırcevap, ağzıbozuk mutant Wade, yani Deadpool, Ryan Reynolds‘ın muhteşem oyunculuğuyla kendi evrenini yarattı ve X-Men’in ciddiyetinden çok uzaklarda eğlenceli bir dünyaya götürdü bizi. Dördüncü duvarı yıkmaya ve biz izleyenlerle konuşmaya bayılan, X-Men evreninin içinde olduğunun farkında olup sürekli diğer mutantlara laf çakan ve gerçekten hiçbir şeyi umursamayan Deadpool, eminim sizin de favorilerinizden… Şimdilik iki filmden ibaret olan Deadpool filmleri, umarım yakında bir üçlemeye dönüşür.
IMDb Puanı: 8.0/10 / IMDb Puanı: 7.8/10
X-Men: Dark Phoenix 5 Haziran 2019’da, Yeni Mutantlar / The New Mutants ise 3 Nisan 2020’de vizyonda olacak!
İlk yorumu siz yazın!