XC40 Recharge Sunar: Annelerle Geleceğe Dair
Gelecek elektrikli! Biz theMagger olarak kesinlikle böyle düşünüyoruz. Bu konuda doğru adımlar atan markaları çok seviyor, onlarla beraber çalışmaktan büyük keyif alıyoruz. Peki siz Volvo’nun 2025’e kadar satışlarının yarısını elektrikli otomobillerin oluşturmasını, 2030’a kadar ise yalnızca elektrikli otomobil ürettikleri bir döneme geçmeyi hedeflediğini biliyor muydunuz?
Bu noktada sizi XC40 Recharge Plug-in hybrid ile tanıştırmak istiyoruz. XC40 Recharge Plug-in hybrid, gezegenimiz için belirli bir amaçla tasarlanmış ve kentte sürüş için üretilmiş kompakt plug in hybrid SUV.
XC40 Recharge Plug-in hybrid’in reklam filminden aldığımız ilhamla doğayı önemseyen 5 anne ile gelecek hakkında kısa söyleşiler gerçekleştirdik. Sizlere keyifli okumalar dileriz.
Ceylan Çığ Köz – Oğulları Can ve Ege ile
Ceylan, “çevreye duyarlı ve saygılı bireyler yetiştirmeyi belki de her şeyden çok önemsediğini” söylüyor. “Onlarla konuşmanın yanı sıra, günlük hayattaki davranışlarımızla çocuklarımıza örnek olacağımıza inanıyorum. Elektrik ve su tasarrufuna dikkat etmek, çöpleri ayrıştırmak ve hayvanlara saygı göstermek günlük alışkanlıklarımız içerisinde yer alıyor.” diyor.
Ceylan, karbon ayak izi meselesi, iklim değişikliğinin ciddiyeti, hava kirliliği gibi konuların günlük yaşantılarını etkilemeye başladığını ifade ediyor ve bu konuda çok daha ciddi yaptırımlarda bulunulmasını istiyor. “Denizimizden çıkan balığı yiyememeye başladık; plansız kentleşmeyi her an hissediyoruz ve soluduğumuz hava temiz değil. Çevre sorunları konusunda herkes hemfikir olsa da gerçekleşenlere baktığımızda ekonomik çıkarların önceliklendirildiğini düşünüyorum. Bu durumu, kurallar çerçevesinde kolektif bir bilinçle değiştirmeliyiz; alınan kararlar bireylerin inisiyatifine bırakılmamalı.”
Eskiden satın aldığı ürünlerin içeriğine çok dikkat etmediğini belirten Ceylan, daha iyi bir dünya için sürdürülebilir markalara yöneldiğini şu sözleriyle aktarıyor “Artık sürdürülebilir modaya ve organik ürünlere öncelik veriyorum. Bir tişört üretmek için 2700 litre suyun harcanması ne kadar acı! Markaların çevre politikaları, hayvanlara karşı tutumları tercihlerimi etkiliyor.”
Ceylan bir Volvo kullanıcısı olarak, geleceğin temiz ve elektrikli araçlarda olduğuna inananlardan. Hem güvenliğe önem veren, hem de temiz enerjiyi destekleyen Volvo’nun 2030’a kadar sadece elektrikli otomobil ürettikleri bir döneme geçmeyi hedeflemesi onu çok heyecanlandırıyor ve Volvo’nun sektördeki diğer markalara da çevre konusunda önderlik etmesini temenni ediyor. Ceylan ayrıca Volvo’nun 1959’da icat ettiği “üç noktalı emniyet kemeri tasarımı” inovasyonunu, ücretsiz bir şekilde diğer markaların kullanımına açmasını da çok anlamlı bulduğunu söylüyor.
Zeynep Uslu Aker – Kızı Leyla ile
Zeynep için Leyla’nın çevreye duyarlı bir insan olması onun için en önemli şey. Kendisi, dünyaya bir can getiriyorsanız onu bilinçli yetiştirmeniz gerektiğine inananıyor. Her ebeveynin çocuğundan sorumlu olduğunu vurguluyor. Bu yüzden Leyla’nın önce kendisine sonra da dünyaya değer vermeyi öğrenmesi için elinden geleni yapıyor…
Zeynep gezegenimizin geleceği, iklim değişikliği gibi konularda çok endişelendiğini ifade ediyor. Bu konudaki görüşlerini şu şekilde açıklıyor; “SuCo’da yaptığımız araştırmalar sonucu karşımıza çıkan bilgiler korkutucu. Özellikle sanayi devriminden sonra dünyamıza verdiğimiz hasarın boyutları her geçen gün artıyor. Her geçen gün küresel ısınmayı tetikleyen olaylar yaşıyoruz.”
Doğaya özen gösterip sürdürülebilirliği sahiplenen markaları tercih ettiğini belirten Zeynep, burada markalara önemli bir görev düştüğüne de inanıyor. Bireylerin takip ettiği kanallar olan markaların, etkileşime girebildiği bütün hedef kitlelerini bilgilendirmesinin kapsayıcı bir adım olacağına inanıyor.
Yurt dışına taşındıktan sonra çok sayıda elektrikli otomobil gördüğünü belirten Zeynep de geleceğin elektrikli olduğuna inanlardan.
Esen Rabinoviç – Oğlu Leo ve Kızı Liana ile
Esen, Leo ve Liana’nın ailelerine katılmasıyla birçok şeyin değiştini belirtiyor. Onların bugünü ve yarını ve yaşadıkları çevre için elinden ne gelirse yapmaya çalışıyor. Çocuklarının gelecekte de sorumluluk sahibi yetişkinler olması adına, eşiyle birlikte sürekli yeni şeyler öğrendiklerini ifade eden Esen, öğrenmenin karşılıklı bir süreç olduğuna inananıyor.
İklim değişikliğinin artık çok ciddi bir boyuta ulaştığını söyleyen Esen, bu konudaki endişesini şu sözleriyle bizlere aktarıyor. “Havamız, sularımız, toprağımız, her biri ciddi tehdit altında. Ve yapacağımız değişiklikleri yarına ötelemenin de bir faydası yok. Bu nedenle organik tarım yapan işletmeleri destekliyor ve az olana odaklanarak karbon ayak izimizi minimumda tutmaya çaba sarf ediyoruz.”
Daha iyi bir gelecek için, doğaya zarar vermeyen markaları tercih eden Esen, evine satın aldığı her şeyi ciddi bir süzgeçten geçiriyor. Organik tarım ürünlerini ve üreticileri destekliyor ve tercihlerini bu tarz bilinçli markalardan yana kullanıyor.
Hali hazırda bir Volvo kullanıcısı olan Esen, Volvo’nun güvenilirliği ve yaşadığımız dünyaya karşı olan yaklaşımını çok değerli bulduğunu belirtiyor. Esen ayrıca ileride elektrikli bir Volvo’ya geçmeye de sıcak baktığını söylüyor.
Beste Demir Keki – Oğlu Olly ile
Beste, oğlu Olly’nin doğayı, hayvanları sevip, çevreye duyarlı olmasının kendileri için çok önemli olduğunun altını çiziyor. Olly’i bu konuda bilinçlendirmekten daha çok kendilerini eğitmeye, ona da model olmaya çalıştıklarını da ekliyor.
İklim değişikliğinin ciddiyetinin bir ebeveyn olarak onu çok endişelendirdiğini ifade eden Beste, ileride henüz tanışmadığımız birtakım zorlukların bizleri beklediğini düşünenlerden. Evlerinde çöpleri ayıran, enerji kaynaklarını tutumlu kullanma noktasında birbirlerini uyaran Beste ve ailesi, et tüketimlerinin de haftada 1’i geçmediğini ifade ediyor.
Sürdürülebilirlik ve cinsiyet eşitliğine titiz yaklaşımları kullandığı markalarla ilgili en önem verdiği iki konu olan Beste, tercih ettiği markalarla ilgili olan görüşlerini şu şekilde ifade ediyor; “Dünyadaki maddi gücün büyük kısmı büyük şirketlerin elindeyken, hiç şüphesiz toplumsal duyarlılık beklentim var kullandığım markalardan. Hatta tüketici olarak seçimlerimdeki en önemli etken bu diyebilirim.”
Geleceğin elektrikli olduğuna inanan Beste, geç bile kaldığımızı düşünüyor. Elektrikli araçların tüketimini yaygınlaştırmak için devlet teşvikleri ve vergi indirimlerinin de çok gerekli olduğunun altını çiziyor.
Vanessa Menase Farhi – Oğulları Matteo ve Aidan ile
Matteo ve Aidan’ın çevrelerine duyarlı bireyler olarak yetişmesi Vanessa’nın en önemli önceliği. Bu gezegende yalnız olmadığımızı, bir ekosistem içerisinde yer aldığımızı çocuklarına aktardığını ifade eden Vanessa onlar birer yetişkin olana dek de bu görevine devam edececeğini söylüyor. Ve sadece çocuklarına değil, tüm canlılara ve doğaya bunu borçlu olduğumuzu düşünüyor.
Gezegenimizin geleceğine dair endişelerini aktaran Vanessa; “Öyle bir noktaya geldik ki bir yandan dünyada pek çok kişi açlıkla mücadele ediyor öte yandan ise gıdalarımız çöpe gidiyor. Ve tabii besin kaynaklarımız zehirleniyor. Bir catering işletmecisi olarak sunduğumuz yemeğin lezzeti tabii ki de önceliğim, fakat malzemeyi değerlendirme konusu da lezzetle paralel olarak ilerliyor.”
Hem işte hem de evde en önemli önceliği yerel tarım yapan işletmeleri desteklemek olan Vanessa, günlük hayatta dikkat ettiği adımları şu şekilde anlatıyor; “Ailece mevsimine göre beslendiğimiz, yiyeceklerimizi israf etmediğimiz, ihtiyacımız kadar olanı pişirdiğimiz bir yeme-içme düzenimiz var. Gıda ürünlerinde toprağı ve suyumuzu zehirlemeyen organik üretim yapan, bilinçli işletmeleri tercih ediyorum.”
Vanessa geleceğin elektrikli olması konusunda çok ümitli olduğunu ifade ediyor ve yakın gelecekte elektrikli bir otomobil kullanmak istediğini belirtiyor.
İlk yorumu siz yazın!