Solo Traveler | Digital Nomad | Balkan Soul | Sustainable Life
theMagger.com'a kayıt olduğunuzda,
• theMagger’a keşiflerinizle katkıda bulunarak, yazar olup dilediğiniz konuda yazılarınızı yayınlayabilir ve kendi blog sayfanızı oluşturabilirsiniz,
• Yazılarını kaçırmak istemediğiniz yazarları, sevdiğiniz kategorileri ve ilginizi çeken etiketleri takip edebilirsiniz,
• Takip ettiğiniz yazar, kategori, etiket ve okuduğunuz yazılara göre size özel ana sayfa akışınızı oluşturabilirsiniz,
• İlginizi çeken yazıları sonra okumak için kaydedebilirsiniz,
• Yakınımdakiler bölümünden çevrenizdeki mekanlarla ilgili theMagger.com'da yazılmış yazıları görebilirsiniz,
• Yazılara yorum yaparak merak ettiklerinizi yazara sorabilir; fikirlerinizi yazar ve okurlarla paylaşabilirsiniz,
Bizimle birlikte pek keyifli bir keşif yolculuğuna çıkacağınızdan emin olabilirsiniz. Şimdiden hoş geldiniz!
theMagger, sponsorluk ve reklamlarla gelişen bir platform.
AdBlock'unuzu kapatarak beraber büyüdüğümüz markaların yaratıcı reklamlarını görebilir; siz de bizlere dolaylı olarak katkıda bulunabilirsiniz.
Airbnb hem Türkiye hem yurt dışında çok severek kullandığım bir uygulama. Fakat favorim kesinlikle Couchsurfing! CS sayesine 10'dan fazla "harika" insanla tanıştım ve neredeyse hepsiyle iki üç senedir devam eden arkadaşlığımız var. Ve -kesinlike- tatili ucuza getirmek değil, gerçek bir lokal deneyim isteyen herkes bu uygulamayı kullanmalı. Bologna'da üç dört gün boyunca resmen peynir, şarap ve yemek workshop'ına katıldığımı hissetmiştim couch'um sayesinde. Genova ve çevresini dört gün boyunca mimar couch'um ile birlikte gezmek ise yaşadığım en iyi tatil deneyimini sağladı. Sıradaki tatilinizi planlamadan önce mutlaka bakın! Herkese tavsiye ediyorum.
Çook pratik olmanın yanında öğütülmüş bir kahvenin ömrü yarım saat, çok iyi koşullarda saklananların bir hafta her ne kadar aroması kaybolsa da. O yüzden ben tazelik konusunu düşünerek bir türlü sıcak bakamadım :/
Bazı yazılar o yazı için hazırlanmış müzik listesi ile okunmalı gibi hissediyorum. 🙂 Bu yazının da öyle olduğunu düşündüm. Ayrıca sizin Neo-Classical listenizin sıkı bir dinleyicisiyim.
Herkesin hayatına bir Sol lazım ❤️ Bir arkadaşımın “Yaşlılığında mutlu olmak istiyorsan mutlaka izlemesin!” tavsiyesine uyarak başlamıştım bu diziye. İki güçlü kadın hikayesiyle birlikte, bir o kadar da güçlü bir dostluk hikayesi görmüş oluyoruz.
"Aaaa bu şarkıyı biliyorum." deyip şarkıcısını bilmediğimiz şarkılar vardır ya, Selana benim için şarkılarına aşina olup adını bilmediğim kişilerdenmiş. İyi ki böyle bir yazı gelmiş 🙂 Eline sağlık!
Güzel bir yazı olmuş, eline sağlık! Michelangelo’nun Sistine Şapeli’nin sunak duvarındaki The Last Judgment freskini çok çook severim. 😍Ziyaretimde herkes kafasını kaldırmış tavanı incelerken ben karşımda duran koca duvara bakıp çıldırıyordum. Enfes bir maniyerist eser!
Enfes olmuş Gizeem! Helena'yı bir süredir ben de takip ediyordum, ama diğerlerine de hemen göz attım. İlham verici kadınlar ❤️
Art Nouveau akımını sanatta da, mimaride de çok severim. Markiz Pastanesi’nin duvarlarını izleyebilmek için Yemek Kulubüne çok giderdim kapanmadan önce. Ravouna Binası’nın kafesini de çok severdim. Geçenlerde önünden geçerken gördüm, şimdi güzelim kahve barının yerinde bir atomcu var 🙁
Ahhh canım Gece Yarısı Restoranııı ❤️ Hem neşeli hem hüzünlü, şahane bir Japon dizisi! Müziklerinden tut, oyuncularına, her bölümün hikayesine ayrı ayrı bayılıyorum. “Lütfen bitmesin” diye diye izlediğim nadir dizilerden.
Umarım sana da faydası olur. 🙏