Sevda Mecburi İstikamet filminde birlikte çalışma fırsatı bulduğum, reji ekibinde yer aldığım Yönetmen Çağan Irmak’ın (Çağan hocamın) ne yapacağı kafasında belli ve net. Çağan hocamızın sinemasına göre bence sahneye oyuncular ve onların bulunduğu karaktere hizmet eden objeler yakın olmalı. Set ekibi sahneye çok da yakın olmamalı. Çağan hocamızın filmlerinde özellikle duyguyu hissetmemizin sebeplerinden biri de bu bence. Sahnenin oyuncusunu ve oyuncu ile bağlantılı objeyi o mekanda yalnız bırakmak. Böylelikle oyuncu role daha çabuk girebildiği gibi oynadığı karakteri de izleyiciye daha çok hissettiriyor. Yönetmen Çağan Irmak, İngiliz yazar Mary Shelley tarafından yazılan Frankenstein romanının sadece iskeletini alarak, içine farklı yan hikayelerde koyarak Yaratılan dizisi ile bizleri buluşturuyor.

3426432
Yaratılan Dizi Afişi | Netflix Türkiye 

Yaratılan dizisi yaşam ile ölüm, dahilik ve delilik arasında. Dizi başlar başlamaz görsel kalitesi ile izleyiciyi etkilemeyi başarıyor. Bizi hikayenin içine çekiyor. Birinci bölüm başlığı “Onu İyileştir” aslında tek bölüme ithaf etmiyor, diye düşünüyorum. İzleyiciyi Yönetmen Çağan Irmak bir yolculuğa çıkartıyor. Ve bu yolculukta bazı toplumsal konuları tekrar idrak ederken bu bölüm başlığı ile izleyici olarak kendimizi iyileştiren bir sürece giriyoruz. Ve bu sürükleyici 8 bölümlük bir süreç. Öncelikle dizinin esinlenildiği Frankenstein romanına gelecek olursak Frankenstein romanı genç bir bilim insanı olan Victor Frankenstein ‘ın yarattığı alışılmışın dışında bir bilimsel deneyde tuhaf şekilli ama zeki bir yaratığın öyküsünü ele alan bir romandır. Frankenstein romanının yazarı Mary Shelley romanına alt başlık olarak “Modern Prometheus” u vermişti. Prometheus mitolojide zekasıyla ve insanların savunucusu olmasıyla tanınıyor. Ve insan sanatlarının ve bilimlerinin yazarı olarak yine bilinmektedir. Prometheus Olympus’tan ateşi çalıp insanlara vermesi sebebiyle Olimpiya tanrılarının kralı Zeus tarafından sonsuz azaba mahkum edilmiştir. Batı klasik geleneğinde insanın özellikle bilim konusunda bilgi arayışı ve aşırıya kaçmasında ve istenmeyecek sonuçları riske alması için de bir temsildi Prometheus. Yaratılan Dizisine gelecek olursak Frankenstein romanından esinlenilen dizi Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde geçiyor. Modern Prometheus dediğimiz karakter ise Ziya karakteri.

391204658_600955538712702_1739186917420063156_n
Ziya | Netflix Türkiye 

Ziya karakteri oldukça akıllı, heyecanlı, maceraperest ve gözü kara bir tıp öğrencisi. Ziya doktor babasının izinden yürümeyi daha çocukken kafasına koymuş bir çocuk olarak karşımıza çıkıyor yine. Her ne kadar babası ile aynı işi yapsa da kalıplaşmış kurallardan ve hekimlik için oluşturulmuş dogmalardan nefret ediyor.

391400570_338522592170198_5001200786461480143_n
Ziya ve babası Hekim Muzaffer | Netflix Türkiye 

Daha farklı çözümler ve tedaviler bulunabileceğini savunuyor. Dizide Kıyam kelimesi geçiyor. Kıyam kelimesi eski türkçede ayağa kalkmak,ayakta durmak,ayaklanmak anlamındadır. Ziya çocukluktan itibaren babasına yardım ederek yine kendini hekimlik konusunda yetiştirirken hep bir kitabı merak ediyor ve arıyor. Kitabı Kıyam adı verilen bu kitap ölüleri diriltmek üzerine bir kitap anlamında kullanılıyor. Hekimlik konusundaki hırsı ile ailesinin yanından ayrılıp Bursa’dan İstanbul’a babasının okuduğu okulda doktor olmak için gelen Ziya küçüklükten beri okumak için can attığı Kitabı Kıyam’ın yine İstanbulda da peşine düşüyor.

371286026_1021703142344050_2235944693101053320_n
İhsan| Netflix Türkiye 

İstanbulda dahilik ile delilik arasındaki hekim, babası Muzaffer’in arkadaşı İhsan ile tanışıyor. İhsan da doğuma ve ölüme meraklı bir hekim. Ziya kendi hırsını bir başkasında da görünce mesleğine daha bir tutunuyor. İhsan Avrupa’da eğitim görmüş ve orada gördüğü yenilikleri ülkesine taşımaya çalıştıkça kalıplaşmış kurallar ve hekimlik için oluşturulmuş dogmalar onunda karşısına çıkmış. Ama bu onun başarılı bir doktor olduğu gerçeğini değiştirmiyor tabiki de. İlk bölüm tamamen Ziya’nın motivasyonunu bize anlatmak için giriş niteliği taşıyor. Dizinin kostümlerine gelecek olursak döneme çok iyi uyarlandığı gibi biraz  da bohem bir hava bilerek tercih edilmiş. Gayet de yerinde olmuş. Bohem havadan kaynaklı mistisizm , dizinin korku ve gerilim kategorisinde olmasına da olanak sağlıyor. Dizinin 8 bölümü boyunca bizi olayın içine sokan ürküten müzikler bir yana farklı kamera açıları ile de gergin bir hava destekleniyor. Seçilen ışık kaynakları da buna eşlik ediyor. Karakter olarak özellikle Oyuncu Taner Ölmez ‘in hayat verdiği Ziya karakterinin ve Oyuncu Erkan Koçak Köstendil’in hayat verdiği İhsan karakterinin karakter gelişimi oldukça iyi ve değişken müziklerle bize anlatılıyor.

375084671_197723266656330_5442974528237128138_n
Ziya |Netflix Türkiye 

Türk dizi sektörünün gelişmesi için böyle deneysel çalışmalara dizilere çok ihtiyaç var. Dizinin ikinci bölümünde Ziya’nın mektepten arkadaşı Yunus ile tanışıyoruz. Ziya Kitab-ı Kıyam kitabını ararken dolandırılıyor. Parasız kalan Ziya oturup bir handa çorba içerken ağlayarak çorbasını içiyor. Bu kısım izleyici tarafından özellikle beğenilen kısımlardan biri. Cüzzamlı biri olan Ofelya hanım rolünde Devrim Yakut yine dizide bizlerle buluşuyor. Dizinin üçüncü bölümünde Ziya’nın sevdiği kadın  Asiye karakterinin Ofelya hanımı ziyarete gitmesinde Ofelya hanımın öldüğünü öğreniyoruz. İstanbul’da dükkanlara fareler dadanıyor. Ziya’da buna hemen bir çözüm buluyor. Ziya gün geçtikçe akıl hocası İhsan’ın sırları olduğunu keşfediyor ve bu sırrı öğrenmek için İhsan’ı da ahlaki sınırları aşmak için zorlamaya başlıyor. Ziya kendisinin arzuladığı şeyleri anlayan, gerçekleştirmek isteyen akıl hocası İhsan ile birlikte gizli ve yasaklı bir deney yapıyor. Kitabı Kıyam kitabını okuyan Ziya sonra kitabı gömüyor. Ve İhsan’a ben senin kitabınım diyor. Ve birlikte çalışmaya başlıyorlar.

375522107_1557604891713436_6965268016295284415_n
Ziya ve İhsan| Netflix Türkiye 

Kitab-ı Kıyam ‘ı çocukluğunda okuduğu kitaptan ilk duyan Ziya’nın belki de ölümden sonrasına merakı, ölüleri dirilten bir kitabı okuması, bunca uğraşı sevdiği kadın Asiye’nin annesinin ölümünden dolayıdır. İhsan ile Ziya deney yaparken başarısız olurlar.

391204667_1750967115346766_4098293530885907038_n
İhsan ve Ziya| Netflix Türkiye 

Tam başarılı olmanın sırrını çözdüklerinde Ziya hanede yokken şimşek çaktı ve haneye düştü. Hanede bulunan dinamitlerden dolayı İhsan öldü. Dizinin 3.bölümünde darwin detayı yine çok hoşuma gitti. Dizinin 4.bölümünde Asiye’nin el işi yapmasından nakış işlemesinden Ziya’nın İhsan’ın yüzüne dikiş atma kısmına dizideki geçiş çok güzel ve anlamlı olmuş. Ziya İhsan’ın diriltmek için deney yapıyor ve deney sonucunda İhsan canlanıyor. Ama adını kendisini ilk başta hatırlamıyor. Ve halk tarafından cüzzamlı ,yaratık olarak görülerek dışlanıyor. Taşlanıyor. Ziya İhsan’ın yeni halini görünce onu öylece kendi başına bırakıyor. Fareler ve İnsanlar kitabındaki dost ihaneti gibi Ziya’nın yaptığı. Bir ömür ölüyü diriltmeyi hayal eden Ziya, yapınca da korkup kaçıyor.

386461406_1003436174257636_7172734218437687317_n
İhsan | Netflix Türkiye 

İhsan’ı köpeği darwin’in tanıması, İhsan’ın köpeği darwin ile sarılması, köpeklerin ne kadar da sadık dostlar olduğunu yine bizlere gösteriyor. Tam köpeğine kavuşmuşken köpeğini de maalesef  yakalayıp götürüyorlar.  Yine dizideki sirk ortamı güzel eklenti olmuş. Oyuncu Durul Bazan’ın hayat verdiği Vasili karakteri ” American Horror Story” deki gibi toplumca dışlananlardan, ucube olarak görülen karakterlerin yer aldığı tiyatro grubu kurmuş.  Dizinin 5.bölümünde özellikle cehennem sahnesi çok ürkütücü. İzleyenlerin kafasındaki soru ise İhsan gerçekten cehennememe mi gitti? Yoksa anlatılanların etkisinde öyle hayal mi gördü? İhsan dirildikten sonra Vasili karakterinin kurduğu tiyatro grubuna dahil oluyor. Dirilmesinden sonra adını hatırlamayan İhsan’a sıradışı güç ve kuvvetinden dolayı tiyatro ekibinde ona ” Herkül” deniliyor. Herkül mitolojide ateşi çalıp insanlara vermesiyle cezalandırılan Prometheus ‘u serbest bırakan kişi. Modern Prometheus dediğimiz Ziya bilim uğruna ahlaki sınırları aştı. Onun bilim ateşini İhsan serbest bıraktı. İhsan’ın bilimine ahlaki sınırlar bir engeldi. Ziya da İhsan’ın ahlaki sınırlarını zorlamasına yol açıp İhsan’ın kendi mapushanesinden çıkmasına yol açtı. Ziya’nın dizinin ikinci bölümünde İhsan’a dediği ” Biz kendi mapushanemizi kendimiz yarattık.” sözü yine mitoloji ile de eşleşiyor. Vasili ve ailesi yani Kumpanya’dakilerin İhsan’a yaklaşımı “Sevgi iyileştirir.” cümlesine bir örnek. Sirktekilerin İhsan’ı bu kadar çok sevmesi gözümü yaşarttı. İhsan’a Kumpanya’dakiler sahneye çıkmadan önce yüzünün yarısındaki yanmış kısmını kapatacak bir yarım maske veriyorlar. Burada da Phantom of Opera göndermesi yer alıyor. Diziyi izlerken yine Yönetmen Çağan Irmak’ı vapur iskelesinde görürseniz şaşırmayın, derim. Ziya İhsan ile olanlardan sonra Bursa’ya bir an önce dönmeye çalışıyor. Vapurlar geç kalktığından ve bir an önce Bursa’ya dönmek istediğinden sandal başında bekleyen bacağı kangren olmuş  biri ile sandalla onu götürmesi için pazarlık yapıp ona bolca para veriyor. Ziya sandaldaki adam ile sohbet ederken ismini öğrenince adamın ismini ve kendisini mitolojideki Kharon’a benzetiyor. Khaaron yada Kharon  mitolojide ölülerin kayıkçısıdır. Kharon da ölü ruhlarına Acheron ırmağını geçirtmek için para alırmış. Bu sandaldaki adam ise birinin ölümüne sebep olan birinden para aldı. Kharon para almazsa ruhları kovar,taş çatlasa yumuşamazmış. Sandalı kullanan adam ise Ziya’ya karşı para verdiğinde de vermediğinde de yolculuk boyunca hiç yumuşamadı. İhsan’a dönecek olursak İhsan’ın yarım maskesi düşer. İhsan’a cüzzamlı ve ucube olarak bakılır. İhsan hakikati ister. Sirktekiler; “Biz yalan satarız.” derler. Oyuncu Esra Ruşan’ın hayat verdiği Aliki karakteri ise şöyle der: “Hakikat insanın kalbinin çirkinliğidir.” Burdan insanın önce kalbi güzel olmalı sonucuna vardım. İhsan’ın karşılaştığı durumu görünce Yunus Emre’nin şu sözü geldi aklıma; ” Yaratılanı severiz Yaratandan Ötürü.” Sirkteki kadın karakter üzerinden yine Yönetmen Çağan Irmak kadına şiddet taciz sorunsalına değiniyor. Tarih değişiyor belki ama kadına karşı şiddet hikayeleri değişmiyor. İhsan sirkteki herkesi seviyor ve koruyor. Ama sonrasında sirkten ayrılma durumunda kalıyor. Dizide Deli Cafer rolünde Oyuncu Çağrı Şensoy’u görüyoruz ve oyunculuğu ile yine öne çıkan bir isim. Dizide geçen ” Bizim vatanımız, bizim toprağımız, birbirimizin kalbi kadardır. Ne kadar anlarsak birbirimizi o kadar genişler topraklarımız” repliği de senaryonun şiirselliğini adeta ortaya koyuyor. Dizinin yedinci bölümünde sirkten kaçmak zorunda kalan İhsan, bir köye gelir ve burada gözleri görmeyen Seher nine ve hamile olan Esma ile tanışır. Kendine yeni bir yuva bulur. İlk başta kendini gizler. İlk başta Seher nine Deli Cafer ‘e yardım ettiğini düşünürken İhsan’a yardım eder. İhsan Seher nine ve Esma için odun toplayıp tavşan avlar. Seher nine İhsan’a nereden gelip nereye gidiyorsun diye sorduğunda ” Hiçlikten gelip hiçliğe gidiyorum.” diye cevap verir. Seher nine ise “Hiçlik dipsiz bir kuyu.” der. Yönetmen Çağan Irmak Esma üzerinden yine kadına şiddet ve taciz sorunsalına değiniyor. Köydekiler Esma’nın köyde olduğunu bilmiyorlar. Hamile olduğu için Seher nine onu saklıyor. Esma başına gelenleri İhsan’a anlatıyor. İhsan ise Esma’ya ” Sana yapılmış şey seni değil onları kirletir” diyor. İhsan: ” Okudum, okudum ama kimseye derman olmadı okuduğum.” diyor. Esma bana oldu diye cevap veriyor. İhsan Esma için çiçek getiriyor. Esma İhsan’a içini dökerken İhsan ” Sen cenneti anlatırsın Esma, Ben cehennemi gördüm. Aşkı hiç bilmemiş kalplerin yandığı yerde. Vazgeçme benden, ben sana mecburum.” diyor. İhsan ve Esma aşkı başlıyor. Dizide geçen “gözüm gözünü görmez ama gönlüm gönlünü gördü bu da gönlüme yetti.” repliği yine yüreklere dokunuyor. Yönetmen Çağan Irmak bu bölüm özellikle dram yeteneğini konuşturuyor. Çocukluklarından beri birbirlerine aşık olan Ziya ve Asiye de muradına eriyor. Ziya Bursa’ya geldiğinde öncesinde rahatsızlanıyor. Asiye yine Ziya’nın bencilliğini yüzüne vuruyor. Esma bebeğini doğuruyor. Bebeğin sesini duyan köydeki kadınlar Esma’yı öldürmek için arayan kişilere haber veriyor. Esma ölüyor. Namus bekçileri kadar illet birşey yok bu dünyada. İhsan Esma’nın cesedi ile yola çıkıyor. İhsan Ziya’yı buluyor. ” Ben gittiğim her yere ölümü götürdüm. Beğendin mi yarattığını Ziya ? ” diyor. Ziya’dan hesap soruyor ve ondan Esma’yı tekrar diriltmesini istiyor. Orjinal Frankenstein hikayesinde de yaratık bir noktada yalnızlıktan bunalır ve kendisi gibi bir eş ister. Bunun için doktoru zorlar. Bunu bize uyarlamışlar. İyi yönetmen farkı bu işte. Çok işlenmiş bilindik bir hikayeyi bile tek gecede sıkmadan su gibi izletebilmek. Nefes kesen manzaralar eşliğinde. Ziya oldukça kibirli bir karakterdi. İmkansız denileni başarmak istedi, başarınca da korktu ya da İhsan’ın dediği gibi keşfetme arzusunu, kibrini, yaratan olma açlığını doyurdu. İhsan ikinci yaşamında ilk yaşamında olduğu gibi hatta daha fazla acılar çekti, dışlandı. Ona sevgi ile yaklaşanlar sayesinde iyileşti, sevildi ve sevmeyi öğrendi. İhsan Ziya’ya asıl mesele aşk,birini sevmek diyor.

375869219_247118274956804_7040542659895792425_n
Ziya ve Asiye| Netflix Türkiye 

Ziya ise sevdiği kadın Asiye için ” O benim hayatımdaki tek güzel hikayeydi.” diyor. İhsan’ı iyileştiren gördüğü sevgi, Esma ile olan aşkıydı. Ziya ise tüm yaşadığı olumsuzluklardan kurtuluşu Asiye ile evlenmekte, ona olan sevgisinde bulmuştu. Dizide geçen ” Bu dünyada aşkın ateşi ile yanmayanları, öbür dünyanın alevi yakıyordu. Sevmemek günahların en büyüğüymüş”repliği sevginin ne denli önemli olduğunu gösteriyor. Yaratılan dizisinde de daha önce  izlediğim Penny Dreadful dizisinden yer yer esintiler hissetmekte güzeldi. Dizinin sonunda Ziya’nın vurulması ile birlikte İhsan, Esma ve Ziya’nın bedeni ile buzların orda donarak can verdi.

386404734_1429782967577846_6472512064462965497_n
İhsan Hoca| Netflix Türkiye 

İhsan başından beri kurduğu makineyi ölüleri diriltmek için kurmamıştı. İlletlere çare bulmak,tıbbın yetemediği,zayıf düşmüş, hastalıklı organları onarmak için kurmuştu. Ama sonu o makine yüzünden ölmek ardından bir yaratık olarak yaşamak olmuştu. İhsan hoca’dan almamız gereken dersler var. Bunlar; İnsanlara yardım et, insanların derdine derman ara, İhsan hocanın aklını sınamaya çalışma azarı yersin:) , çok da düşünme, yemek öğünlerini atlama,aşkı buldun mu kaçırma,kimseye yalan söyleme. İhsan hocanın Ziya’ya dediği gibi ” Yalan rahattır,yalan sıcacıktır Ziya Efendi.” Onlar buzların orda donarak öldüğü sırada Ziya’nın babası Muzaffer, İhsan’ın yanmış evinin yanındayken Ziya’nın toprağa gömdüğü Kitab-ı Kıyam kitabı topraktan çıktı. Ziya’ya göre insan hayatın sırrını çözmeden ölmemeli. Hatta insan hiç ölmemeliydi. Bu kitap da o yüzden onun için çok önemliydi. Dizi boyunca anlamlı mesajlar vardı.

391272087_139408162567166_8741366928507118982_n
Ömer Kaptan | Netflix Türkiye

Oyuncu Bülent Şakrak’ın hayat verdiği Ömer Kaptan rolü de diziye yine renk katmış. Dizi boyunca dizideki hikayeyi Ziya’nın ağzından dinlerken dizi bitiminde Ömer Kaptan’dan cümleler dinliyoruz. Ömer Kaptan ” İnsan bilime değil, kibrine yenik düşer.” der. Ziya da kibrine yenik düşmüştü. Ömer Kaptan ‘ın ” İnsanın arayışı bitmeyecek, bitmemeli. O zaman ümit dediğin şey de biter. İnsan dediğin ümitsiz neyler ki ? Kainat elbet bize sırlarını bir seferde söylemeyecek. Bu uğurda kaybettiklerimiz de olacak. Dünyanın düzeni bu. Almadan vermez.” sözleri de senaryonun edebi kısmına verilmiş olan özeni gösteriyor bizlere. Ömer Kaptan ‘ın buzulların orda donarak ölen İhsan, yine yanında yer alan Esma ve Ziya için dizinin sonunda dediği “Kim bilir belki zirvede onlarla karşılaşırsınız.” cümlesi tüylerimi diken diken etti. 

375878247_174555112328235_6849638679301990107_n
İhsan | Netflix Türkiye

Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde Bursa’dan İstanbul’a uzanan bu fantastik,korku,gerilim içeren epik öyküye şahit olmak için sizlere Yaratılan dizisini izlemenizi tavsiye ediyorum. İyi seyirler dilerim…

img_20230106_231738_249
Hocam Yönetmen Çağan Irmak ile birlikte