Yeni Rota: Foça
Gözlemlediğim kadarıyla günümüz gençliği veya beyaz yakalısı deniz tatili anlayışlarına göre ikiye ayrılıyor. Bir grup Çeşme ve Bodrum müdavimliğinden vazgeçmeyip gece hayatı, dans, eğlenceyi tercih ediyor. Bir diğer grup ise daha sakin, kafa dinlemelik alternatif mekanlarda tatilini geçirmek istiyor. Bozcaada, Akyaka, Kabak bu adreslerden birkaçı. Açık konuşmak gerekirse ben de bu aralar ikinci grubun içinde yer alıyorum. Geçen hafta 4 gün gibi bir süre için Foça’da tatil yaptım ve tek düşündüğüm buranın güzelliğinin ihmal ediliyor oluşuydu. Elimden geldiğince Foça’dan bahsedeceğim, belki yılın koşuşturmacası başlamadan bir kaçamak yapıp gitmek isteyenler olabilir diye… Şimdi bildiğiniz bütün popüler tatil mekanlarını bırakın, size Foça’yı anlatacağım!
Foça’nın aslında en güzel özelliklerinden biri ulaşımının rahat olması. Havaalanından kalkan trene binip Hatundere durağında iniyorsunuz, yine hemen tren istasyonunun önünden kalkan otobüslerle Eski Foça’ya ulaşabiliyorsunuz. Uğraşmak istemiyorsanız transfer ayarlama gibi bir şansınız da var tabii ki. Otel olarak da önerebileceğim Lola 38, Athena, Karacam gibi oteller var. Ama zaten Eski Foça küçük bir yer, neredeyse bütün oteller deniz kıyısında aynı şeritte sıralanmış. Bu konuda ayırt edici tek özellik hangi otelin odasını daha beğendiğiniz.
Foça’nın bir diğer güzel özelliği ise yürürken kendinizi istediğiniz yerden denize atabilmeniz. Hem de deniz merkezde olmasına rağmen çok temiz, sırf denize girmek için arabaya binip bir sürü yol gitmenize gerek kalmıyor. Kimse sizden giriş ve şezlong için para istemiyor. İstediğiniz yerden denize girebiliyor, havlunuzu kuma ya da iskeleye serip güneşlenebiliyorsunuz. Beach Club da var birkaç tane (en bilineni Hanedan Beach) fakat benim önerim merkezde denize girmenizden yana olur.
Peki Foça’da nerelere gidilir ne yapılır, sadece denize mi gireceğiz? Tabii ki hayır, ama size bir Bodrum eğlencesi sunamayacağımı baştan belirteyim. Yine de buranın da kendine has lokal ve bence mutlaka gidilmesi gereken yerleri var: Öncelikle günbatımlarını kesinlikle kaçırmayın derim o kadar güzel oluyor ki… Biraları kapıp iskeleye gün batımını seyretmeye yerleşebilirsiniz, tam Ege’de çekilen gençlik filmi başlangıcı gibi oldu. Neyse. Daha sonra sahilden çarşıya doğru yürürken Nazmi Usta Meşhur Girit Dondurmacısı’ndan dondurma almayı da unutmayın. Zaten sabah akşam önünde sürekli sıra olan yer, bu kadar insanın bir bildiği vardır deyip mutlaka sıraya girersiniz. Akşamları uçsuz bucaksız bir sıra oluyor o yüzden öğlen almayı da tercih edebilirsiniz. Dondurma önerilerim ise şeftali, borovinka ve sakızlı olanlar.
Gelelim yeme-içme kısımlarına, bunun için önerebileceğim benim de tatilim boyunca sıklıkla gittiğim birkaç yer var…
Mehmet Efendi Dibek Kahvesi: Sabah kahveleriniz için buradan daha iyi adres olamaz. Dibek kahvesi biraz yoğun bir kahve fakat benim çok hoşuma gitti. Dibek kahvesi sevmiyorsanız bile yerin güzelliği için bir şans verin derim.
Çarşı Lokantası: Bura çarşının içinde ev yemekleri yapan bir lokanta. Zeytinyağlı yemekleri, eriştesi, çorbaları, sakızlı muhallebisi çok güzel. Kısacası biz her öğlen yemeklerde buradaydık.
Celep Balık Restoran: Deniz kenarında sıralı bir sürü balıkçı var fakat Celep’in tavsiyesini aldığım için burayı tercih ettim. Mezeleri, börülcesi ve karidesi çok güzeldi.
Gramofon: Takı satan yerlerin arasında kalan çok şirin bir yer Gramofon. Oturup bir şeyler içmek için tercih edebilirsiniz.
Foça Karası: Foça şaraplarını tadabileceğiniz renkli dekorasyonuyla içinizi açan bir yer. Çarşı Lokantası’nın yan sokağından girince hemen karşınıza çıkar.
Foça her şeyiyle daha sakin bir dinlenme tatil isteyenler için çok ideal bir yer. Küçük bir yer olduğu için burada her şey daha kolay sizi yoracak ekstra hiçbir şey yok. Deniz iki adım önünüzde, yemek yiyeceğiniz yerler beş dakikalık yürüme mesafesinde… Bütün bunlar ve denizinin, havasının, korunmuş taş evlerinin güzelliği hatrına Foça’ya birkaç gün ayırın derim.
İlk yorumu siz yazın!