Covid döneminde geçen bir yılbaşı gecesi hikayesi. Aniden gelen sokağa çıkma yasağı kararından ötürü, ana karakterlerimizin planladığı parti ellerinde patlıyor. Durumu toparlamak için sitedeki diğer zenginleri çağırmaya karar veriyorlar. Fakat diğer zenginler bu aile kadar zararsız olmadığı için geceye renk katıyorlar tabii ki. Yer yer politik göndermeler, yer yer bayat espriler film hakkında ne düşüneceğimize karar veremememize sebep olsa da, bir şekilde izletiyor kendini. Yine de 140 dakikanın üstünde bir komedi filmi çekme fikrinin çok makul olduğunu düşünmüyorum. Tüm eksilerine rağmen izleniyor olması çok daha incelikli olabileceği gerçeğini değiştirmiyor. Filmi Disney Türkiye platforumda bulabilirsiniz.

Her oyuncusuna senaryo pastasından benzer paylar dağıtarak ritmi yüksek bir komedi filmi ortaya konulmaya çalışıldığı çok belli, fakat filmin süresinin bu niyetle örtüşmemesi hikayenin eksik gedik yönlerini daha çok ön plana çıkarıyor. Gülse Birsel söz konusu olduğunda bir burjuva eleştirisi/komedisi izleyeceğimizi az çok biliyoruz ama Ozan Açıktan ile bir önceki işbirlikleri olan Aile Arasında’da koydukları çıtanın ne kadar yukarıda kaldığını bu filmi izlerken fark ediyor insan… Boran Kuzum ve İrem Sak’ın performanslarıyla konsantrasyonumu sağladığımı söyleyebilirim. Bunun dışında filmin en öne çıkan yönlerinden olan ama yeterince parlak olmayan politik tespitlerini, olmamasından daha iyidir şeklinde yorumluyorum.

Hikayeye gelirsek, birbirine benzemeyen karakter profillerinin yarattığı çatışmalar çok klişeye kaçıyor. Muhafazakar bir kadın profili görüldüğü zaman takınılan özgürlükçü ve başka fikirlere saygılı beyaz türk parodisi çok yavan kalmış. Karı koca başka evin hizmetçileri olarak çalışan ikilinin aşırı karikatürize halleri de yoruyor açıkçası. Her şeyin çıkış noktası olan bu dev parti organizasyonun sahibi olan ana karakterimiz film ilerledikçe silikleşiyor ve öne çıkan hiçbir yönü kalmıyor neredeyse. Bu kalabalıkta her karaktere derinlemesine girebilmek zaten imkansız ama ister istemez daha fazlasını bekliyor insan. Ben Aile Arasında’yı izlerken kahkahalar gülmüş biri olarak bu filmde en fazla 1-2 kez kıkırdadım. Son dönem Cem Yılmaz işlerinde de görülen yaygın bir durum bu…

Eğer izleyici bir filmdeki meseleye izlemeden az çok hakimse ki Yılbaşı Gecesi’nde bu böyle, o zaman şaşıracağımız başka doneler serpiştirilmeli filmin içine. Senaryonun bizi ters köşe yapmak istediği anlar bağıra bağıra geliyor. Bir karakter spesifik bir tirad atacaksa onun hazırlığı çok göze sokuluyor. Sadece kurgu masasında bile 40 dakika kırpılsa film, yine izlenebilirliği çok fazla artabilirmiş. Hem aceleye gelmiş görüntüsü olması hem de uzun olması bana biraz tutarsız geldi. Hiç mi güzel bir şey yok derseniz, var. Boran Kuzum ve Alina Boz arasındaki absürd ilişki ve bunun fiziksel komediye yaslanan koşturmacalı sahneleri keyifliydi. Serkan Keskin’in mafya babası karakterinde evde fırfır gezip her yerden fırlaması da beni eğlendirdi. Ayrıca bir notum da Gülse Birsel’in kendisine yazdığı karaktere olacak. Evde kalmak üzere olduğunu düşünen başarılı kadın karakterler yerine kendisine daha zorlayabilecek bir senaryoda izlemek isterdim, zira oyunculuğunun çok yönlü olabileceğini düşünüyorum. Fikirlerim bu kadar, Gülse Birsel ve Ozan Açıktan’ın başka projelere de imza atacağını biliyorum, umarım Aile Arasında ile koydukları çıtaya erişmeleri güç olmaz. Sevgiler.

Sinema dünyasına ve filmlere dair paylaşımlarıma Instagram üzerindeki film blogumdan (@atıptutuyorum) ulaşabilirsiniz.

Kapak Fotoğrafı: Disney+

İlginizi çekebilir: Sine Magger’dan Disney+ Dizi Önerileri