İstanbul’un bazı semtleri tüm şehir halkı söz birliği edip anlaşmışcasına hafta sonlarına ayrılmıştır. Kuzguncuk da orada yaşayanlar dışında hafta içi yolumuzun düşebileceği, merkezi bir yer olmamasından dolayı hafta sonlarına ayrılan ve dolayısıyla hep gitmişken hakkıyla gezilmesi planlanan semtlerden birisi. Sokağa girip ilk gözünüze çarpan yerde kahvaltınızı yaptıktan sonra yol üstü kahve alıp herkesin gelmeden en azından 2-3 maddelik de olsa uğranılacak yerleri not aldığı listeye tikler atmak için yola koyulunur.

Semt de hep eli bol davranır; sergiler, 90’larda tükettiğimiz ancak şimdi çok satan yer kalmayan çikolataların olduğu semt bakkalları, aktarlar, atölyeler… Uzayıp giden bu listeye şimdi çeşitlilik katacak yeni bir durak eklendi: Yirmiyedi Kuzguncuk adında keyifli bir konsept store.

Fotoğraf çekilme trafiğinin olduğu sokakları 5 dakika yürüyüşle arkanızda bıraktığınızda bu şirin dükkanın bulunduğu sokağa geliyorsunuz. Hala penceresinde, kapısında terasında çiçekler fışkıran Kuzguncuk evleri çevremizde, ama daha az insan ve daha az deklanşör sesleri… Hangi bina diye karıştırırsanız içeriden hafif müzik sesi gelen yere doğru yönelebilirsiniz.

Yirmiyedi Kuzguncuk: Bizi Neler Bekliyor?

Yirmiyedi Kuzguncuk’a gelecek olursak… Fular gibi kişisel ürünler de yer almasına rağmen genel olarak ev dekorasyonuna ayrılmış durumda. Mumlar, fincanlar, vazolar, kartpostallar gibi onlarca farklı çeşit ürün, birbirinden yetenekli yerel tasarımcıların ellerinden çıkma. O yüzden burası, kendi dükkanını açamayan ancak bir şekilde kitlene ulaşmak isteyen tasarımcılara da panayır oluyor.

Tasarım bir bardak, çatal, kaşık, mumluk görünce instagram keşfetinde bu hesaplara dalıp gidenlerdenseniz içeriye girdiğinizde Instagram keşfetinizin/kaydedilenlerinizin dükkan şeklinde vücut bulmuş haline kavuşmuş gibi hissedeceğinizi garanti ederim!

Hediye Kutuları

Hediye seçimleri içinde şık kutularda farklı tasarımcıları aynı kutularda denemeleri için sevdiklerimize hediye edecek şekilde veya aynı tasarımcıların farklı ürünlerini kombinleyecek şekilde seçenekleri mevcut.

Yazının başında da belirttiğim gibi Kuzguncuk hızlı bir kahve içip arkadaşlarla farklı semtlerde gideceğimiz yerlere doğru ayrıldığımız semtlerden değil. Vakit ayrılınca bize o çok sevdiğimiz ‘bambaşka bir şehre gezmeye gitmişim gibi’ hissini hissettiriyor. Yirmiyedi Kuzguncuk da semtiyle uyumlu bir şekilde birbirinin aynısı mağaza zincirlerinden değil; kulaklığı çıkarıp onun kendi müziği eşliğinde her şeye dokunarak, tasarımcısını sorarak vakit ayırmayı hak ediyor.

yirmiyedikuzguncuk.com

Kapak Fotoğrafı: Unsplash/@aysegulyahsı

İlginizi çekebilir: Naz Kavas’tan Pulat Çiftliği