İlk yorumu siz yazın!
Yoga: Güç ve Kondisyon İlişkisi Mercek Altında
Geleneksel yoga dersinden veya herhangi bir spor türünden sıkılıp farklı ve verimli bir mola arıyorsanız, düzenli çalışmanızı desteklemenin ve aynı zamanda işleri değiştirmenin yolu güç ve kondisyon için yogayı kullanmaktan geçiyor olabilir. Düzenli yoga yapmak; sadece beden-zihin dengesini yeniden kazanmaya değil aynı zamanda daha enerjik, daha güçlü ve her şeyden önemlisi sağlıklı olmanıza yardımcı olabilir.
Gündelik hayatta bir vücut geliştiricinin gücüne veya bir maraton koşucusunun dayanıklılığına ihtiyacımız yok, ancak yine de günlük aktiviteleri yerine getirebilmek için bir rezerve ihtiyaç duyarız. Ve bu noktada bilinenin aksine fiziksel gücünüzü artırmak için kendinizi sadece ağırlık çalışmasıyla sınırlamanız gerekmez. Bugün yoganın bilinçli prensipleri sayesinde dinamik yoğunluklu interval antrenmanı veya fonksiyonel hareketlilik uygulamalarını, kardiyovasküler zindeliği ve çeviklikle harmanlayıp modifiye edebiliyoruz.
Yoga yapanların sahip olduğu güç, spor salonunda ağırlık kaldırarak elde edilen güçten ayrışmakta olup asanalar yoluyla izometrik olarak fiziksel güç oluşturmaya dayanır. Peki bu ne demek? Yani statik bir pozisyonda güç oluşturup, kendi ağırlığınızı zemine, duvara veya hareket ettirilemez bir nesneye karşı kullanmanız anlamına gelir. Burada istenilen ve elde edilen sonuç; daha ince ve daha uzun kaslar oluşturabilmek. Pratik esnasında kaslar, daha büyük hale gelip oksijeni olduğundan daha hızlı kullanarak, meydana gelen gerilmeye yanıt verir. Yukarıda ifade ettiğim şeyleri basitçe anlatmak gerekirse bu anlamda yoga; bedene esnekliğin yanı sıra artan kas gücü ve dayanıklılık sunar.
Bana kalırsa yoga ile ilgili en güzel şeylerden biri, sağlık için bütünsel bir yaklaşıma sahip olması ve her anatomik bölgenizi kolayca pratiğe dahil edebilmesi. Her kası hedef alan asanalardan bahsetmek gerekirse;
Bacak ve kalça kasları: Aşağı bakan köpek, dağ duruşu, yan açı, uzatılmış üçgen, yarım ay, kartal, tam köprü duruşları ve savaşçı serileri. Ayakta durulan asanalar çoğunlukla bacaklarınızı güçlendirir ve aynı zamanda vücudunuzun diğer kısımlarını da harekete geçirir.
Core kasları: Kedi-inek akışı, plank, yarım ay, kayık pozu, karga duruşu, baş duruşu, yan plank, el duruşu, III. savaşçı ve pelvis eğimi içeren hareketleri uygulamak, karın ve sırt gücünüzü aynı zamanda omurga hareketliliğinizi geliştirir.
Kol kasları: Yine aşağı bakan köpek, plank, yan plank, köprü, 2 kol sopa duruşu, yan karga pozu gibi kollarınızın vücut ağırlığınızın çoğunu tuttuğu asanalar, özellikle birkaç chaturanga ile birleştirildiğinde, kol gücünüzü arttırmanın en güzel yolu olabilir.
Güç ve kondisyon anlamında kardiyovasküler faydalar elde etmek için daha hızlı ve daha enerjik asana geçişleri oldukça önemli. Bu ölçüde kas dayanıklılığındaki artış nedeniyle, maksimum oksijen kapasiteniz önemli ölçüde artacak ve daha uzun süre egzersiz yapmanıza olanak sağlayacak. Böylelikle vücudunuz daha fazla oksijen kullanabilir hale gelecek. Yakın zamana kadar yoganın yalnızca meditasyonla olan ilişkisine dair olan algının yapılan tüm araştırmalar ışığında değişmesi oldukça umut verici. Bu yazımı güç ve kondisyon konusunda; “Hangi yoga stili senin için en iyisi?” sorusuyla sonlandırıp, herkese iyi yogalar diliyorum!
Kapak Fotoğrafı: Anna Shvets (pexels.com)
İlginizi çekebilir: İrem Bali’den Pati Flow Yoga
Kübra bence ister yoga yap istersen de fitness, asıl yapılmak istenen sağlıklı yaşa, hareketsizliğe dur diyebilmek, şunu da unutmamakta fayda var omurganız ne kadar esnekse o kadar gençsiniz-sağlıklısınız, omurga ve vucut esnekliğini kaybeden kişi ise; daha kolay hasta olur ve de daha erken yaşlanır, yorgunlukta-tükenmişlik sendorumu da cabası 🙂