Çok uzun zamandır kendimi Ortaköy taraflarına götürmek için bir neden bulamıyordum. Ama şimdi özledikçe gitmek için bir nedenim var. Şef restoranları bana her zaman daha sıcak geliyor çünkü büyük bir özen ve emek söz konusu. Ayrıca önümüze gelen her tabağın bir hikayesi var. Şefin kafasından geçeni, yaşam tarzını, kendisini tabaktan okumak mümkün oluyor. Lezzetlerin yanı sıra ambiyansı da o tabakla vermek istedikleri duyguyu eşitleyerek tasarlıyorlar. Hadi gelin bugün bizi; Ortaköy’de güzel müzikler, harika bir ambiyans ve lezzetli yemeklerle buluşturan şef restoranı Zaaf İstanbul’u hep birlikte keşfedelim.

Zaaf İstanbul Konum

Zaaf İstanbul Aras Çetin’nin şefliğinde çok yeni açılmış bir mekan. Öncesinde Galata’da yer alan ancak konsept olarak “private dining” olarak çalışan ve farklı tarzı olan bir mekandı. Ortaköy’de yer alan Zaaf İstanbul’un ambiyansından biraz bahsetmek istiyorum. İçeriye adım attığınızda karşınızda açık bir mutfak görüyorsunuz. Kendinizi burada sıcak ve samimi bir ortamda hissettiriyor. Hemen sol tarafınızda kitaplar, tabaklar, çatal-kaşık-bıçak ,eski bir terazi ile karışık ama tatlı bir bölüm oluşturulmuş. Sağ tarafta ise ortalama 30 kişinin misafir edilebileceği masaların ve barın yer aldığı bölümü görüyorsunuz.

İlk dikkatimi çeken ayrıntılar olarak; ortamın loş oluşunu ve masalarda mumların kullanıldığını orta kısımda zeminde eski bir halının yer alışını söyleyebilirim. Zaaf, kendinizi eski dönem ama harika giyinmiş insanlarla dolu, güzel müziklerin ve yemeklerin eşlik ettiği bir anda hayal ettiriyor. Dış alanından da kısaca bahsedip harika lezzetlerle buluşalım istiyorum. Önünde küçük bir bahçesi var. Dış alana masalar konuluyor ve yaz mevsimi geldiğinde burada vakit geçirmenin de ayrıca harika olacağını düşünüyorum.

Lezzetler 

Şefin ikramı ile menü başlıyor. Ezine peynir ezmesi ve simit kıtırları ikram ediliyor. Peynirin oldukça lezzetli olduğunu söylebilirim. Menü “Ortaya Başlangıçlar” ile devam ediyor. Bu bölümde yer alan lezzetlerden bahsetmem gerekirse: Yerel peynir-Candüre, Mahyada, acılı kırmızı soğan reçeli ,Tırtıklama-Trakya biberli eski kaşar, isli kuru Boşnak eti, bamya turşusu, Kayıntı-köz patlıcan pate, acı balkabaklı humus,trüflü tereyağ-Pat’so-ızgara dana sosis,kızarmış bebek patates, bamya turşusu, ballı hardal sos. Bu bölümde yediğim ve oldukça mutlu olduğum Trüflü Ballı Çıtır Börek efsaneydi. Abarttıkları kadar varmış. İçinde Trüf ezmeli yerel peynir pate ve üzerinde trüflü bal var. Tekrar yemek için sabırsızlanıyorum. 

Ana Yemek olarak;*Karidesli Gnocci-chimichurri sos, kuzu kulağı, chili biber, Dağınık Lazanya-el yapımı makarna, bolonez sos, parmesan kreması, panko kıtırı, Izgara kuzu sırt-mantarlı keşkek,taze ot gremolata,kuzu gravy, Ağır ateşte pişmiş antrikot-kahverengi tereyağlı Trakya eski kaşarlı bebek patates püresi,ızgara yeşil soğan ve Izgara Granyöz-olta kaya levreği, rosto kök kereviz, rezene gremolata, ekşili beurre blanc sos. “Izgara kuzu sırtı ” tabağını size özellikle anlatmak istiyorum. Şef kuzu sırttaki yağı etten ayırıp eritiyor ve kendi yaptığı sosla bir araya getiriyor. Sonrasında karışımı dondurup bir jel kıvamı veriyor ve servis aşamasında etin üzerine koyarak erimesini sağlıyor. Ben burada size anlatırken ağzınızın suyu aktı eminim, bence mutlaka gidip tadın!

Kapanışıysa harika bir tatlı ile yapıyoruz: Tiramisu! Vanilyalı mascarpone kreması,kahlua sabayon ve biscotti. Bu mekanı kazandırdıkları ve bizi bu tabaklarla buluşturdukları için Şef Aras Çetin ve tüm Zaaf İstanbul ekibine teşekkür ederiz. Eğer gitme şansı bulursanız mutlaka bana yazın 🙂 Şimdiden afiyet olsun.

Kapak fotoğrafı: @zaaf.istanbul

İlginizi çekebilir: Zeynep Canaz’dan Zaaf Galata