Zlatan İbrahimovic: Sıra Dışı Bir Futbol Dehası
Zlatan Ibrahimovic, modern futbol dünyasının tam manasıyla “sıra dışı” figürü. Asi ruhu, kural tanımayan hırsı, başarıya olan açlığı ve cesur duruşuyla Zlatan, gündemden düşmeyen tartışmalara sahip bir sansasyon makinesi olsa da, o günahı, sevabıyla bir futbol efsanesi. Gelin bu efsaneyi hep beraber yakından tanıyalım.
Zlatan İbrahimovic
Zor Bir Hayat, Zor Bir Adam
Bosna-Hersek asıllı İsveç göçmeni bir babanın ve Hırvat annenin oğlu olan Zlatan İbrahimovic, 3 Ekim 1981 Malmö, İsveç doğumlu. Çocukluğu Rosengard’da geçen Zlatan’ın peri masalı, ona 6 yaşındayken alınan bir çift kramponla başlar. Fakat bu masal hiç de kolay olmayan acılı çocukluk dönemine denk gelir. Eşinden boşanmış alkol bağımlısı babasının sert otoritesi ve şiddeti yoksullukla da birleşince Zlatan’ın çocukluk yıllarının kabusu olur. Zira o, unutamadığı kötü anılarından bahsederken daima babasının kulağını çınlatır. Yaşadıkları onu zamanla kimsenin bulaşmak istemeyeceği, zorba bir kişiliğe dönüştürür. Evet, Zlatan çaresiz hissediyordu belki fakat pes etmek onun lügatında yoktu, elbette küllerinden doğacaktı bir gün.
Gelelim hediye kramponların sonrasına… 1996 yılında Zlatan, uzun boyu ve çevik vücuduyla İsveç’in Malmö takımının altyapısına girmeyi başarır. Bu süreçte Zlatan’ın doğuştan gelen futbol yeteneği göz doldurmaya başlar ve futbol otoriteleri tarafından fark edilir. Ne var ki Zlatan, ani bir kararla futbolu bırakıp rıhtımda çalışmaya başlar. Ancak bu kararı uzun ömürlü olmaz çünkü genç takım antrenörü, Zlatan’ı futboldan başka çıkış yolu olmadığına ikna etmeyi başarır ve onu yeşil sahalara geri döndürür.
Futbol bir akıl oyunu. Yetenek, akılla birleşmediği takdirde ne derece işe yarar tartışılır. Zlatan’ı eşsiz yapan şeylerden biri de bu; yeteneğini aklıyla birleştirerek harikalar yaratması. 1.95’lik boyuna rağmen el ve ayak koordinasyonunu kurma konusunda hiç sıkıntı çekmeyen Zlatan, bilek gücü ve hızıyla bambaşka bir boyut.
“Zlatan denenmez”
Malmö’de forma giydiği yıllarda Zlatan Ibrahimovic, İngiliz ekibi Arsenal’den bir teklif alır ve antrenmanlara katılmaya başlar. Fakat kısa süre içerisinde Fransız teknik adam Arsene Wenger’in Zlatan’a yaptığı deneme talebi Zlatan tarafından “Zlatan denenmez” açıklamasıyla reddedilir ve bu hikâye başlamadan biter. Bu olaydan kısa bir süre sonra Hollanda ekibi Ajax’a 8.7 milyon Euro karşılığında transfer olur ve takımda kaldığı süre içerisinde toplam 74 maçta 35 golle ağları havalandırır. İsveç, Bosna-Hersek ve Hırvatistan milli takımlarından gelen teklifler karşısında o İsveç milli takımında oynamayı tercih eder ve ilk defa 20 yaşındayken milli formayı sırtına geçirir.
2004-2005 sezonunda Ajax’dan ayrılıp 17 milyon Euro karşılığında İtalyan liginin devlerinden Juventus’a transfer olur. O dönem İtalyan ligi birçok yıldız ismi bünyesinde barındırıyordu ve Zlatan da bu isimlerden biri olmaya namzet olmuştu olmasına fakat İtalyan liginde işler biraz karışır. 2006 yılında “Calciopoli skandalı” olarak da bilinen İtalyan futbolu hadisesi yaşanır. Tesadüfi bir şekilde İtalyan polisinin mafya araştırmaları sırasında ortaya çıkardığı şike davası, deyim yerindeyse ortalığı kasıp kavurur. Bu olay neticesinde davanın içerisinde olduğu söylenen Juventus, ceza olarak ikinci lige düşürülür ve birçok futbolcusunu diğer takımlara satmak zorunda kalır. Zlatan da bunlardan biri olur ve zorunlu olarak Inter takımına satılır.
Haliyle Juventus küme düşünce Inter zirveye oynar ve bunda en çok da Zlatan Ibrahimovic’in katkısı olur. Peş peşe yaşanan şampiyonluklar takımın ruhu kadar Zlatan’ın hırsını da ateşler. Hatta bir maç sonu, kazanılan şampiyonluk sonrası takım oyuncuları teknik adam Mancini’nin yanına giderek teşekkürlerini sunarlar, ne var ki Zlatan, Zlatan’lığını yaparak Mancini’ye kısa ve net bir şekilde şöyle fısıldar: “Bir şey değil…” Kimileri için egoistçe bir başkaldırı, kimileri içinse başarısı karşısında Zlatan’ca normal tepkilerdir onunkisi. O dönem en iyiler arasında adı yazan Zlatan İbrahimovic, namı diğer “İbrakadabra”, rüştünü ispatlamış bir oyuncu olarak anılmaya başlar.
Temmuz 2009’da Zlatan’ın yolu Barcelona’ya düşer. Takımda kaldığı süreçte toplam 45 maçta 22 gol kaydeder ve birçok kupayı da kariyerine kazandırır. Daha sonra İtalya Serie, A ligine geri döner ve Milan’a transfer olup burada bir kez daha yılın oyuncusu ödülünü kazanır. Milan kariyerini de 61 maç ve 42 golle tamamlamış olur. O artık kariyerinde tecrübeli ve olgun bir döneme girer. Hâlâ karakterinden ödün vermese de futbolu gün geçtikçe parlar.
2012 sezonunda Milan’dan sonraki durağı Fransız ekibi Paris Saint-Germain FC olur. Bu dönemde The Guardian’ın en iyi 100 futbolcu listesinde 5. sırada yer almayı başarır. Fransa kariyeri Zlatan’ın önemli yükseliş dönemlerinden olsa da, sansasyonel davranışları, bazen hakemlerle alay etmesi, bazen de teknik adamlarla girdiği polemikler, hatta rakip oyuncuya “Senin adın ne ya?” diyerek formasına bakması gibi sarkastik davranışları, onun hiçbir zaman saygı görmeyen, hatta bazen sevilmeyen bir oyuncu olmasına sebep olur, özellikle onun gözünde. Sanıyorum ki bu durum Zlatan için pek de önem arz etmez, zira etik açıdan Zlatan nasıl eleştirilmeli bilmiyorum fakat doğrusu şu ki kimse ona kızamaz, çünkü Zlatan’ı Zlatan yapan tam olarak bu. yani her zaman herkesten farklı olması…
Dolu dolu geçen Paris Saint-Germain FC kariyeri, 180 maç, 156 gol toplamıyla, lig dışında sekiz kupa şampiyonluğuyla 2016 yılında sona erer. O takımına, takımı da ona çok şey katar. Daha sonra Zlatan’ın durağı İngiliz ligi olur. Yeni takımı Jose Mourinho liderliğindeki Manchester United, Zlatan’a “Manchester, Zlatan’a hoş geldin!” yazılı afişle nüktedan bir karşılama yapar. Her ne kadar İngiliz ligi gibi zor ve önemli bir ligde Zlatan’ın işi kolay olmasa da, 35 yaşına rağmen takımın yükünün büyük bir bölümünü yüklenir ve başarısını devam ettirir. Ne yazık ki daha sonra yaşayacağı bir sakatlık futbol hayatına önemli ölçüde etki eder.
2017-2018 sezonunda Manchester ile olan sözleşmesini iptal eder ve Amerika ligine adım atarak Los Angeles Galaxy formasını giyer. Bu formayla 58 maça çıkıp, 53 gol atıp, 15 asist yapar. 2020 yılında Zlatan eski takımı Milan’a transfer olur ve bugün halen Milan formasını terletir. Ayrıca kendisi dünyada en çok kazanan 8. futbolcu unvanına sahiptir.
Ölmeden önce efsane olamayacağımız söylenir. Ama ben, yaşayan bir efsaneyim.
Zlatan İbrahimovic
İşte İbrakadabra’nın hikayesi böyleydi, henüz bitmiş değil. O bugün 39 yaşında ve formundan hiç de kaybetmemişe benziyor. Futbol tarihinin çılgın adamı, attığı çılgın gollerle hep aklımızda kalmaya devam edecek gibi gözüküyor.
Kapak Fotoğrafı: Pinterest
İlginizi çekebilir: Sine Magger’dan En İyi Spor Belgeselleri
Ben hiç hazmetmem kendisinden 🙂 ama bu travmatik geçmişini bilmiyordum. Bu da açıklıyor karakterini aslında.