Zürih Tren Yolculuğu: İsviçre'nin Muazzam Doğası
Zürih’e gitmeyi hiç planlamamıştım. Pegasus’un ucuz uçak bileti kampanyası sayesinde kendimizi bir anda Zürih’te bulduk, böylece bir tren yolculuğu eşliğinde İsviçre maceramız başlamış oldu.
Ucuz bilet buldum diye aldığım Zürih, sağ olsun bilet farkını bir yemekle kapattı. Yazıma Zürih’in ne kadar pahalı bir şehir olduğuyla başlıyorum, baştan söylemekte fayda var diye düşündüm, suya 8 Euro verdikten sonra içim acımıştı çünkü. 🙂
Zürih çok sessiz, elit, nezih, sakin bir İsviçre şehri… Bu kelimeler benim için tam anlamıyla Zürih’i tanımlıyor. Konaklama ile ilgili, biz şehir merkezine yakın Zürih tren garı yakınlarında Airbnb tutmuştuk. Kendine ait terası olan, keyifli bir evde kaldık. Evimizden her yere yürüyerek gittik, siz de bu civarda kalırsanız yürüyerek her yere rahatlıkla ulaşabilirsiniz.
Zürih’te Neler Yaptık? Konum
Limmat Nehri Zürih’in en güzel kısmı. Nehrin kenarında bir çok farklı restoran bulunuyor. Yeme içme zevklerinize göre tercih edebilirsiniz. Kartposttallardaki gibi Grossmünster manzarasıyla Zürih’in tadını çıkarmak isterseniz nehrin kenarında bu keyfi sürdürebilirsiniz. Ayrıca Grossmünster Katedrali’ni de ziyaret etmenizi öneririm. Zürih’te bizim en çok zevk aldığımız şey ise eski saat dükkanlarını gezmek olmuştu. Ara sokaklarda kaybolup İsviçre’nin bir ikonik sembolü haline gelen saatleri, yaşlı satıcıları olan, yıllanmış saatçileri keşfetmiştik. Güzel ve şehre özgü bir deneyim oldu. Mutlaka bu dükkanlara göz atın.
İsviçre ile ilgili bir diğer merakım ise trenleriydi. Her yerde görüp duyduğum rüya manzaralı trenlerden birine binmeliydim. En çok istediğim tabi ki Bernina Ekspresi‘ydi fakat onu planlayamayacağımız kadar ani bir seyahat olmuştu. Biz de Zürich HB tren garından Interlaken’e gitmek üzere panoramalı bir gidiş dönüş tren bileti aldık. İyi ki de almışız. İsviçre’de şehirleri, kasabaları gezmeden, hatta trenin durduğu yerlerde bile inmeden sadece bu trenle saatlerce yolculuk yapılabilirmiş. O kadar keyifli!
Zürih Tren Turu
Zürich’ten aldığımız tren bileti hayatımda aldığım en pahalı tren biletiydi. Bir kişi gidiş dönüş 102 Euro, bu ayrıntıyı vermeden geçmek istemedim. 🙂 Treni mutlaka panoramik tercih edin. Üzeri cam olduğu için dağların içinden geçerken inanılmaz bir manzaraya tanık oluyorsunuz. İsviçre’nin Heidi köylerinden geçerken Alp Dağları’nın karlı zirvelerinin eteklerinde tren adeta süzülüyor. Raylar da kavisli olduğundan bu güzel manzaraya bir de treni de görerek ekleme yapıyorsunuz. Manzaranıza treni de katmak isterseniz, arkadaki vagonları tercih etmenizi öneririm.
Dağları geçtiğimiz her an herkeste ‘’aaaaa, voaav’’ gibi tepkiler oluyordu. Gerçek bir doğa harikası. Dağların eteklerinde sakin bir yaşam, muazzam.
Luzern Konum
Luzern’de bir kaç saatimiz vardı. Bunu da Kapell Köprüsü’nü görerek değerlendirdik. Reuss Nehri’nin üzerinde bulunan ahşap bir köprü bu; 1333 yılında şehri savunmak amacıyla yapılmış. Luzern’den tekrar trenimize binip Interlaken’e gittik.
Interlaken Konum
Minicik nezih bir kasaba burası. Burada Harder Kulm tepesine çıkabilirsiniz. Interlaken’in en top noktası. Teleferik ile çıkıyorsunuz, çok dik olmasına rağmen 8 dakikada size mükemmel manzarayı sunuyor.
Bir diğer tavsiyem ise Cheese Fondü. İsviçre’nin meşhur peynirleri ile yapılan bu lezzeti denemeden dönmeyin, biz döndük çünkü 32 Euro vermeye kıyamadık. Aslında bir tabak söyleseniz bile servis başına ücret alınıyor yani iki kişiyseniz tek bir tabağa 64 Euro veriyorsunuz.
En iyisi İsviçre’de bol bol yürüyüş yapın, Alplerin tadını çıkarın!
Kapak fotoğrafı: Unsplash / Claudio Schwarz
Zürih benim en sevdiğim şehirlerden biridir. Çok yakında Zürih üzerine bir yazı yazacağım.