Haberler
theMagger News: Trendler
MİMARİ
Ortadan bölünmüş banklar, kalın çiviler işlenmiş kaldırımlar ve köprü altları… Evsizlik karşıtı ya da dışlayıcı mimari tasarımlar olarak bilinen çalışmalar mimari ve sosyolojik bakımdan yıllardır eleştiriliyor. İngiliz sanatçı Stuart Semple ve reklam ajansı TBWA\MCR’ın yeni ortak çalışması ise çoğunluğun fark etmediği dışlayıcı tasarımlara çarpıcı bir kampanyayla görünürlük...
Ortadan bölünmüş banklar, kalın çiviler işlenmiş kaldırımlar ve köprü altları… Evsizlik karşıtı ya da dışlayıcı mimari tasarımlar olarak bilinen çalışmalar mimari ve sosyolojik bakımdan yıllardır eleştiriliyor. İngiliz sanatçı Stuart Semple ve reklam ajansı TBWA\MCR’ın yeni ortak çalışması ise çoğunluğun fark etmediği dışlayıcı tasarımlara çarpıcı bir kampanyayla görünürlük kazandırıyor.
Evsizlerin hayatını daha da zorlaştırırken pek çok kent sakininin farkında bile olmadığı bu dışlayıcı tasarımlara dair farkındalık yaratmayı hedefleyen kampanyada; uyku tulumları ya da kartonlarıyla uyumaya çalışan evsizlerin resmedildiği ilanlar zemine, evsizlerin engellendiği alanlardaki metal çıkıntılara geçiriliyor. TBWA\MCR Yönetici Kreatif Direktörü Gary Fawcett projeye dair motivasyonlarını şu şekilde açıklıyor: “Sokakta yaşamak zorunda kalanlar için hayat zaten yeterince zor. Bu tür tasarımların olduğunu, bazı durumlarda kendi belediyemiz tarafından yaptırıldığını keşfettiğimizde sarsıldık. Farkındalığı artıracak ve insanları zor koşullarda yaşamanın acı gerçekliği konusunda eğitecek bir şeyler yaratma zorunluluğu hissettik.”
MİMARİ
Maksimalizm kodlarının geri dönüşü yeni farkında vardığımız bir durum değil. Büyükanne evi estetiğini geri döndüren ‘grandmillenial’ yani bolca floral desen ve dekoratif eşyayı beyaz minimalist evlere yeğleyen dekorasyon trendi, lava lambalar, hobi odaları derken şimdi de sırada 90’ları anımsatan yeni bir dekorasyon terimi var: ‘Aquatecture’.
X kuşağı ve Y...
Maksimalizm kodlarının geri dönüşü yeni farkında vardığımız bir durum değil. Büyükanne evi estetiğini geri döndüren ‘grandmillenial’ yani bolca floral desen ve dekoratif eşyayı beyaz minimalist evlere yeğleyen dekorasyon trendi, lava lambalar, hobi odaları derken şimdi de sırada 90’ları anımsatan yeni bir dekorasyon terimi var: ‘Aquatecture’.
X kuşağı ve Y kuşağı arasında popüler olan su ve okyanus temalarını evin dekorasyonuna dahil etmeyi ifade eden trend, İskandinav, retro, vintage, klasik ya da modern olsun herhangi bir dekoratif stile birçok şekilde uyarlanabilir olmasıyla da öne çıkıyor. Aquatecture, suyun sakinleştirici ve gençleştirici niteliklerini yansıtan, sakin iç mekan su özelliklerinden akıcı mimari çizgilere kadar akışkan tasarım ilkelerini sudan ilham alan unsurlarla birleştiriyor. Trendin en belirgin göstergesiyse evlere geri dönen su altı teraryumları! Bunun dışında modern banyolara eklenen okyanus temalı tablolar ve tasarım ürünleri, köşeli mobilya tercihleri yerine suyuna akışını anımsatan yuvarlak hatlı eşyalar, okyanus renklerinde oda tasarımları, su elementi veren ışık tasarımları da ‘aquatecture’ın imzaları arasında yer alıyor.