Haberler
theMagger News: Trendler
MODA
Londra Tasarım Müzesi, yönetmen Tim Burton’ın elli yıllık kariyerine ışık tutan, özel koleksiyonlardan ve önemli film stüdyolarının arşivlerinden 600’den fazla objeyi içeren “The World of Tim Burton” isimli sergiye ev sahipliği yapıyor.
Sergi, ziyaretçileri Tim Burton’ın dünyasına davet ederek benzersiz estetiğinin tasarımını keşfetme fırsatı sunuyor. Çoğunlukla sinematik...
Londra Tasarım Müzesi, yönetmen Tim Burton’ın elli yıllık kariyerine ışık tutan, özel koleksiyonlardan ve önemli film stüdyolarının arşivlerinden 600’den fazla objeyi içeren “The World of Tim Burton” isimli sergiye ev sahipliği yapıyor.
Sergi, ziyaretçileri Tim Burton’ın dünyasına davet ederek benzersiz estetiğinin tasarımını keşfetme fırsatı sunuyor. Çoğunlukla sinematik eserleriyle tanınan Burton’ın bir illüstratör, ressam, fotoğrafçı ve yazar olarak üretiminin tüm boyutlarını gözler önüne seriyor ve tasarımcılarla gerçekleştirdiği önemli iş birliklerini de inceliyor. Disiplinler arası bir sanatçı olarak, Burton’ın yaratımları, ortamların ve formatların sınırlarını aşıyor. Sergi de onun sanatında ve filmlerinde sıkça karşılaşılan karakterler ve dünyalarda yer alan tekrar eden görsel temalar ve motiflere odaklanıyor.
Sanatçının kişisel arşivinden derlenen ve sanatçının çocukluğundan günümüze kadar uzanan yaratıcı üretimini temsil eden bu koleksiyon; çizimler, tablolar, fotoğraflar, eskiz defterleri, hareketli görüntü eserleri, heykelsi yerleştirmeler, set ve kostüm tasarımlarını içeriyor ve 21 Nisan 2025 tarihine kadar ziyaret eidlebiliyor.
MODA
Modellerin şefliğe adım attığı, şeflerin modellik yaptığı, moda evlerinin restoranlar açtığı ve mutfak kıyafetlerine tarzın damga vurduğu bu dönemde, moda ve gastronomi hiç olmadığı kadar iç içe geçmiş durumda.
‘Food marketing’ trendi güzellik endüstrisini domine ederken moda ve gastronomi ilişkisi de bağlarını sıklaştırmaya devam ediyor. Model Gisele Bundchen bir yemek kitabıyla...
Modellerin şefliğe adım attığı, şeflerin modellik yaptığı, moda evlerinin restoranlar açtığı ve mutfak kıyafetlerine tarzın damga vurduğu bu dönemde, moda ve gastronomi hiç olmadığı kadar iç içe geçmiş durumda.
‘Food marketing’ trendi güzellik endüstrisini domine ederken moda ve gastronomi ilişkisi de bağlarını sıklaştırmaya devam ediyor. Model Gisele Bundchen bir yemek kitabıyla karşımıza çıkarkan Chrissy Teigen Karlie Kloss da yiyecek markaları yaratıyor. Aynı zamanda bir model olan Nara Smith ise #FoodTok’taki hakimiyetini sürdürüyor. Öte yandan yüksek moda markaları da fastronomiden ilham alıyor. Moschino’nun 1495 dolarlık ekmek şeklindeki yapay deri çantası ya da Saint Laurent’in 1900 dolarlık deri takeaway çanta modeli buna birer örnek.
Elbette her iki sektörün de bu etkileşimlerin farkında ve ilgi duyuyor. Öyle ki Fashion Institute of Technology’de gerçekleştirilen bir sergi, üzerinde gıda temaları bulunan kıyafetleri ve muz ya da ananas gibi gıdalardan türetilmiş kumaşlardan yapılan giysileri sergiledi. Her iki sektörden öncüler, birinin atıklarının diğerinin malzemesi haline nasıl gelebileceği üzerine tartışmaya başlamış durumda. Bu gelişmeler, iki alan arasında hem yaratıcı hem de sürdürülebilir bir köprü kurulabileceğinin işaretini veriyor.
MODA
Maya Jama ve Kojey Radical’in sunuculuğunu üstlendiği British Fashion Awards 2024, Londra’nın ikonik Royal Albert Hall sahnesinde, moda dünyasındaki yaratıcılığı, yenilikçiliği ve bireyselliği kutladı. Efsanevi tasarımcıların onurlandırılmasından yükselen yeteneklerin öne çıkarılmasına kadar, bu yılın kazananları küresel modanın sürekli değişen nabzını yansıtıyor.
Tom Ford “Outstanding...
Maya Jama ve Kojey Radical’in sunuculuğunu üstlendiği British Fashion Awards 2024, Londra’nın ikonik Royal Albert Hall sahnesinde, moda dünyasındaki yaratıcılığı, yenilikçiliği ve bireyselliği kutladı. Efsanevi tasarımcıların onurlandırılmasından yükselen yeteneklerin öne çıkarılmasına kadar, bu yılın kazananları küresel modanın sürekli değişen nabzını yansıtıyor.
Tom Ford “Outstanding Achievement” ödülünü alırken, Jonathan Anderson’ın “Yılın Tasarımcısı” seçildiği törende, Alex Consani, Yılın Modeli ödülünü kazanan ilk trans kadın oldu ve ödülün önemini şöyle vurguladı: “Bu ödülü, benden önce gelenlere, özellikle de bugün bulunduğum alan için gerçekten mücadele eden Siyah trans kadınlara teşekkür etmeden kabul edemem.” Kapsayıcılığın öncüsü olan Consani’nin zaferi, modada temsiliyetin sembolik bir değer olarak değil, kutlanması gereken bir olgu olarak görüldüğü dönüştürücü bir ana işaret ediyor. Diğer ödül alanlar arasında; Simone Rocha (British Womenswear Designer of the Year), Stephen Jones Millinery (British Accessories Designer) ve A$AP Rocky (BFC Cultural Innovator Award) gibi isimler yer aldı.
MODA
Artık midye kabuklarından mumluk yapan restoranlar ya da salatalık kabukları gibi yiyecek artıklarını esansa dönüştürerek kullanan cilt bakım ürünü markaları… Gastronomiden güzelliğe her bir endüstri atıklar konusunda duyarlılık göstererek çevre krizindeki rolünü azaltmak üzere çalışıyor. Moda dünyasında benzer bir farkındalık izleyen ASICS de kullanılmayan ve istenmeyen malzemelerin...
Artık midye kabuklarından mumluk yapan restoranlar ya da salatalık kabukları gibi yiyecek artıklarını esansa dönüştürerek kullanan cilt bakım ürünü markaları… Gastronomiden güzelliğe her bir endüstri atıklar konusunda duyarlılık göstererek çevre krizindeki rolünü azaltmak üzere çalışıyor. Moda dünyasında benzer bir farkındalık izleyen ASICS de kullanılmayan ve istenmeyen malzemelerin dönüştürülebileceği bir döngüsel ekonomi misyonu üzerine inşa edilmiş bir marka ve yeni NEOCURVE™ projesinde tek bir sorunun yanıtını aradıklarını duyuruyor: Aksi takdirde atacağımız malzemelerden yeni bir şey yaratabilir miyiz?
Hollandalı tasarım evi Studio Hagel ile iş birliği içinde tasarlanan NEOCURVE™ spor ayakkabı, şirketinin arşivindeki unsurları yeniden yorumluyor. Ayakkabıyı üretmek için kullanılan malzemeler, Hollanda merkezli geri dönüşüm şirketi Fast Feet Grinded ile iş birliği yapılarak markanın kendi atıklarından, kullanılmayan stoklardan ve kusurlu ayakkabılardan elde ediliyor. Açıklananlara göre; ayakkabının ortaya çıkış süreci, 35 yıllık ASICS kataloglarını incelemek, ardından bulduklarını yeni teknikler ve malzemeler kullanarak daha ileriye taşımak gibi adımlar içerdi. Sonuç ise Salt Flats hız yarışlarının aerodinamik araçlarından ilham alan, dalgalı tasarımı, metalik bitişi ve Y2K dönemi techwear modasını çağrıştıran renk paletiyle retro-fütürist bir stil oldu!
MODA
Geçen yılın Ekim ayında, uzay altyapısı geliştiricisi Axiom Space ile birlikte NASA’nın yeni uzay giysilerini tasarlamak üzere bir sözleşme imzaladığını duyuran Prada, Eylül 2026’da kullanılacak olan bu uzay giysilerini nihayet tanıttı!
Yüksek modanın uzaya dek çıkmasının yanı sıra bu projeyi heyecan verici kılan bir detay daha var ki o da Prada’nın tasarladığı astronot...
Geçen yılın Ekim ayında, uzay altyapısı geliştiricisi Axiom Space ile birlikte NASA’nın yeni uzay giysilerini tasarlamak üzere bir sözleşme imzaladığını duyuran Prada, Eylül 2026’da kullanılacak olan bu uzay giysilerini nihayet tanıttı!
Yüksek modanın uzaya dek çıkmasının yanı sıra bu projeyi heyecan verici kılan bir detay daha var ki o da Prada’nın tasarladığı astronot kıyafetlerinin, aya adım atan ilk kadın ve ilk beyaz olmayan astronot tarafından giyilecek olması. “Ay’ın güney kutbundaki aşırı sıcaklıklara dayanacak” şekilde tasarlandığı belirtilen uzay giysileri, astronotların, ayın sürekli gölgede kalan bölgelerinde en az iki saat boyunca dondurucu soğuklara dayanabilmelerini sağlamanın yanı sıra düşük yerçekiminde sekiz saate kadar hareket etmelerine de imkân tanıyor. Tasarım detaylarında ise üzerlerinde ABD bayrağının yanı sıra Prada logosunu taşımamaları dikkat çekiyor. Öte yandan; beyaz giysiler, markanın Linnea Rossa hattına atıfta bulunurcasına kırmızı çizgilerle süslü.
Moda ilişkisi heyecan verici olmakla birlikte projenin amacı elbette Prada’ya ilgi çekici bir podyum sağlamak değil. NASA, devam eden Artemis projesi kapsamında insanlığı aya geri döndürmeyi planlıyor. Uzun vadede, uzay ajansı, insanların kalıcı olarak yaşayabileceği, çalışabileceği ve araştırmalar yapabileceği ilk ay uzay istasyonunu kurmayı hedefliyor.
MODA
Çalınan dikkatimiz, konsantrasyon sürelerinin kısalışı ve daha fazlası… Tüm bunlara rağmen edebiyata ve okumaya olan ilgi artıyor olabilir mi? İşaretler stereotiplerin aksine, Z kuşağı okuma canlanmasının ardındaki itici güç olduğunu gösteriyor.
#BookTok bir TikTok janrası olmayı bırakıp kitapçılara sızarken, Nielsen BookData’nın yaptığı bir başka araştırmaya göre Z...
Çalınan dikkatimiz, konsantrasyon sürelerinin kısalışı ve daha fazlası… Tüm bunlara rağmen edebiyata ve okumaya olan ilgi artıyor olabilir mi? İşaretler stereotiplerin aksine, Z kuşağı okuma canlanmasının ardındaki itici güç olduğunu gösteriyor.
#BookTok bir TikTok janrası olmayı bırakıp kitapçılara sızarken, Nielsen BookData’nın yaptığı bir başka araştırmaya göre Z kuşağının yılda tahmini olarak 61 milyon kitap satın aldığını gösteriyor. Kütüphane kullanımının yeniden artması, Reese Witherspoon gibi ünlülerin de dahil olduğu kitap toplulukları ve hikaye anlatıcılığını tüm biçimleriyle yücelten bakış açısı kitap kültürünün ölmediğini aksine yeni bir anlayışla canlandığını gösteriyor. Durum böyleyken lüks markalar da bu yeniden yükselen kültürün bir parçası olmak üzere kolları sıvıyor. Dior’un book tote yani kitap çantası, Chanel’in ünlülerle kütüphane anketleri düzenlemesi, Prada’nın yeni koleksiyonunu tanıtırken yazar Mirandy July’ı dahil ettiği “Now That We Are Here” projesi, Miu Miu’nun Edebiyat Kulübü ve Valentino’nun International Booker Prize’a sponsor olması gibi girişimler kitap kültürünün moda dünyasıyla yoğun bir flört halinde olduğunu kanıtlıyor!
SİNEMA & TV
Zendaya ve Law Roach‘un sanatçıyı bir çocuk yıldız olmaktan çıkarıp bir moda ikonuna dönüştüren iş birliği uzun zamandır modaseverlerin radarı altında. Law Roach ile ilk defa 14 yaşında tanışan Zendaya’nın moda yoluyla yükselme hikayesini ilginç bulan ve kendi bakış açısıyla işlemek isteyen ilgi çekici bir isimse: Pedro Almodóvar.
İspanyol yönetmen, Vanity Fair...
Zendaya ve Law Roach‘un sanatçıyı bir çocuk yıldız olmaktan çıkarıp bir moda ikonuna dönüştüren iş birliği uzun zamandır modaseverlerin radarı altında. Law Roach ile ilk defa 14 yaşında tanışan Zendaya’nın moda yoluyla yükselme hikayesini ilginç bulan ve kendi bakış açısıyla işlemek isteyen ilgi çekici bir isimse: Pedro Almodóvar.
İspanyol yönetmen, Vanity Fair Spain’e verdiği röportajda, Roach hakkında bilgi aldığını, onun Zendaya kadar “diva” olduğunu öğrendiğini ve bu ikili hakkında, “All About Eve” ve “The Devil Wears Prada” karışımı bir film yapmayı çok istediğini belirtiyor! Roach’un çalışmasını öven ve onu “moda, sosyallik ve yaratıcılıkla” ilgili büyük bir yetenek olarak değerlendiren Almodóvar’ı etkileyen bir diğer şey ise Roach ve Zendaya arasındaki ilişkisinin gerçek sevgiye dayandığını düşünüyor olması. Zira Instagram’da çalışmayı bıraktığını haber verdiği açıklamada, “Bu iş sadece kıyafetlerden ibaret olsaydı, hayatımın sonuna kadar yapardım. Ama ne yazık ki öyle değil! Siyaset, yalanlar ve yanlış anlatılar beni bitirdi. Siz kazandınız… Ben gidiyorum” diyen Roach, Zendaya ile çalışmaya devam edeceğini belirterek, “Z ile ayrıldığımızı mı sanıyorsunuz? Biz sonsuza kadar birlikteyiz!” diye eklemişti.
BUSINESS
Çevre dostu tekstiller ve geleneksel tekniklerdeki gelişmeler, sürdürülebilir üretim süreçlerine doğru önemli bir değişim sunuyor. Çevre bilincine sahip tüketiciler sayesinde yükselen bu niş pazar artık tekstil sektöründe resmi iş fırsatları yaratma çabaları, kayıt dışı istihdam ve düşük ücretler gibi sorunları ele alarak ekonomik büyümeyi teşvik ediyor. Bu gelişimlerin bel kemiği halini alan sürdürülebilir...
Çevre dostu tekstiller ve geleneksel tekniklerdeki gelişmeler, sürdürülebilir üretim süreçlerine doğru önemli bir değişim sunuyor. Çevre bilincine sahip tüketiciler sayesinde yükselen bu niş pazar artık tekstil sektöründe resmi iş fırsatları yaratma çabaları, kayıt dışı istihdam ve düşük ücretler gibi sorunları ele alarak ekonomik büyümeyi teşvik ediyor. Bu gelişimlerin bel kemiği halini alan sürdürülebilir kumaşlar da özellikle bu alanda öne çıkan Türkiye’yi ilgilendiriyor.
Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) Türkiye ofisi, EkoDoku Kadın Sürdürülebilir Yaşam Kooperatifi ile iş birliği yaparak çevre dostu tekstilleri teşvik etmek ve hızlı modanın çevresel etkilerini vurgulamak amacıyla bir girişim başlatmış durummda. ILO yetkililerinin saha ziyaretleriyle yönlendirilen ve ILO’nun teknik ve finansal desteğiyle güçlendirilen bu çaba, Türkiye’de sürdürülebilir moda uygulamalarını geliştirmeyi hedefliyor. EkoDoku, doğa bazlı kumaşlar ve geleneksel tekniklerden üretilen benzersiz bir koleksiyonun yaratılmasına öncülük etmeyi böylece de sürdürülebilir tekstilleri savunmayı ve resmi iş fırsatları yaratmayı amaç ediniyor.
HABERLER - SLIDER
COVID’un karanlık karantina döneminin derinliklerinde podcastlerin yükselişini muhtemelen hatırlarsınız. İşte bu dönemde Vogue dergisi de 1990’ların büyüleyici moda tarihini derinlemesine inceleyen 13 bölümlük bir podcast serisi olan In Vogue: The 1990s‘ı yayımlamıştı. Şimdi ise bu podcast, yepyeni bir Disney+ dizisi halinde yeniden karşımıza çıkmaya hazırlanıyor.
Süpermodellerin yükselişi, Tom Ford’un...
COVID’un karanlık karantina döneminin derinliklerinde podcastlerin yükselişini muhtemelen hatırlarsınız. İşte bu dönemde Vogue dergisi de 1990’ların büyüleyici moda tarihini derinlemesine inceleyen 13 bölümlük bir podcast serisi olan In Vogue: The 1990s‘ı yayımlamıştı. Şimdi ise bu podcast, yepyeni bir Disney+ dizisi halinde yeniden karşımıza çıkmaya hazırlanıyor.
Süpermodellerin yükselişi, Tom Ford’un Gucci dönemi, It-Girls ve onların It-Bags’leri, ve Londra’nın moda sahnesi gibi olgulara adanmış bölümlerle Vogue’un bu önemli moda anlarındaki rolü… Vogue’un “Free Your Mind” şarkısının eşlik ettiği fragmanda, In Vogue: The 90s dizisi için nna Wintour, Victoria Beckham, Gwyneth Paltrow, Kim Kardashian, Missy Elliott, Marc Jacobs, John Galliano, Tom Ford, Amber Valletta ve Sarah Jessica Parker gibi büyük isimler bir araya gelerek, o dönemin moda dünyasının ne kadar çılgın olduğunu anlatıyor.
Vogue’un diğer editörleri Hamish Bowles, Edward Enninful ve Tonne Goodman da kısa görüşlerini paylaşmak için fragmanda yer alıyor. Ayrıca Kate Moss, Linda Evangelista, Naomi Campbell, Miuccia Prada, Grace Coddington ve “daha birçok” ismin yer aldığı bölümlerden de ipuçları veriliyor. 20 Eylül’de yayında olacak serinin fragmanını izlemek için buraya tıklayabilirsiniz.
MODA
Markalar arası iş birlikleri moda dünyasının yeni normu olmayı sürdürürken HUGO, 2024 Sonbahar/Kış koleksiyonu için İstanbul merkezli sokak giyim markası Les Benjamins ile güçlerini birleştirerek Doğu’nun Batı ile buluştuğu kültürlerarasılığı keşfeden bir koleksiyon sunuyor.
2011 yılında tasarımcı ve fotoğrafçı Bünyamin Aydın tarafından kurulan Les Benjamins, , Türk...
Markalar arası iş birlikleri moda dünyasının yeni normu olmayı sürdürürken HUGO, 2024 Sonbahar/Kış koleksiyonu için İstanbul merkezli sokak giyim markası Les Benjamins ile güçlerini birleştirerek Doğu’nun Batı ile buluştuğu kültürlerarasılığı keşfeden bir koleksiyon sunuyor.
2011 yılında tasarımcı ve fotoğrafçı Bünyamin Aydın tarafından kurulan Les Benjamins, , Türk mirasını çağdaş kültürle harmanlayarak dikkat çekici hikayeler ve benzersiz bir tasarım felsefesi ile lüks sokak giyimine öncelik etmeyi sürdürüyor. Küresel anlatımızı tanımlayan zengin goblenlere (duvar kilimi) bir övgü niteliğindeki HUGO x Les Benjamins kapsül koleksiyonu da cesur ve eklektik Orta Doğu estetiğini HUGO’nun modern terzilik anlayışıyla birleştiren heyecan verici bir birliktelik olarak karşımıza çıkıyor.
Koleksiyon boyunca tekrarlayan ikonografi, sevgi, birlik ve güven hikayesini işliyor. Çizilen kuğu sembolü, Türkiye ve Almanya arasındaki birliğin simgesi olarak hizmet ederken, nakışlı gül detayları, detayları, mesafelerle ayrı düşen aileleri ve partnerleri bağlayan kalıcı sevgiyi simgeliyor. Ayrıca, “Anahtar Çocukları”nın gücünü tanıyan çift anahtar rozeti de dikkat çekiyor. Gastarbeiter’ın çocukları olan bu çocuklar, ebeveynleri çalışırken boyunlarında ev anahtarlarını taşıyarak genç yaşta bağımsızlık ve sorumluluk gösteriyor. Çift anahtar rozeti, sadece dayanıklılığı onurlandırmakla kalmayıp, aynı zamanda kapsülün bir sonraki nesil için kapıları açma, onların kendi anlatılarını yaratma hedefini simgeliyor.