theMagger Banner
theMagger: Keşfedin ve Paylaşın. Nasıl mı?
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Banner preview: https://www.adform.com/BannerTags/Views/Test/Test.aspx?id=76237634

Haberler

Post image Ev Genci: Eğitimde ve İstihdamda Yer Almayan Gençler
Ev Genci: Eğitimde ve İstihdamda Yer Almayan Gençler

FARKINDALIK

Calendar 21 Eki, 2024

Yeni bir terim olarak karşımıza çıkan “ev genci” İngilizce NEET (Not in education, employment or training) terimini ‘nin bir karşılığı olarak ‘ne çalışan, ne okuyan ne de iş arayan’ ya da ‘ne eğitimde, ne istihdamda’ anlamına geliyor.

4 milyon 627 bin ile OECD ülkeleri arasında ( 36 üye ülke arasından) en yüksek ev genci sayısına sahip olan ülke güncel olarak Türkiye. Verilere göre Türkiye’de yaşayan 20-24 yaş arası gençlerin %33,3’ü herhangi bir eğitim almıyor ve iş aramıyor. Ailelerinden para istemekten rahatsız olmakla birlikte çoğunlukla geçimini bu şekilde sağlayan ev gençleri, vakitlerinin büyük bir bölümünü evde geçiriyor çünkü sosyal yaşam için ayıracak bütçeleri olmuyor. İstanbul Bilgi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Emre Erdoğan’a göre ev genci meselesinin en önemli sorunlardan biri olmasının temel nedeni; kalıcı ve nesiller arası yoksulluğa dönüşüyor olması. Üstelik ev genci meselesi cinsiyet eşitsizliği problemini de keskinleştiriyor zira kadınlarda ev genci oranının erkeklere göre daha yüksek olduğu görülüyor. Ev genci sayısının artmasını tetikleyen etkenler arasındaysa; referanssız olarak iş bulmanın neredeyse imkansız olduğunun düşünülmesi, Türkiye’deki yaşam koşulları nedeniyle gençlerin yurt dışında gitmeyi planlamaları ve gençlerin ekonomik, siyasi koşullar nedeniyle hedeflerini gerçekleştirebileceklerine inanmamaları yer alıyor.

preloader
Post image 'Junk Journaling': Günlük Alışkanlığı Edinemeyenler İçin Alternatif Bir Pratik
'Junk Journaling': Günlük Alışkanlığı Edinemeyenler İçin Alternatif Bir Pratik

İYİ YAŞAM

Calendar 20 Ara, 2024

Günlük tutmak, teoride harika bir fikir gibi gelirken özellikle yazı yazma alışkanlığı olmayanlar için sürdürmesi bir o kadar güç bir pratik. TikTok’ta 54 milyonun üzerinde paylaşıma konu olan ‘junk journaling’ de yazmayı zor bulan ancak düzene ayak uydurmakta zorlananlar için bir alternatif sunuyor.

Biletler, yiyecek ambalajları, şık peçeteler, fişler, ayraçlar, pullar…...

Günlük tutmak, teoride harika bir fikir gibi gelirken özellikle yazı yazma alışkanlığı olmayanlar için sürdürmesi bir o kadar güç bir pratik. TikTok’ta 54 milyonun üzerinde paylaşıma konu olan ‘junk journaling’ de yazmayı zor bulan ancak düzene ayak uydurmakta zorlananlar için bir alternatif sunuyor.

Biletler, yiyecek ambalajları, şık peçeteler, fişler, ayraçlar, pullar… Bu pratikte hatırlanmak istenen güne ya da haftaya ait bu gibi (çöpü de anımsayabilecek) detaylar bir kolaj çalışmasını andırır biçimde günlüğün bir parçası haline geliyor. Yani “dağınık günlükler” modern birer karalama defteri gibi, ancak hiçbir kuralı veya düzen gereksinimi bulunmuyor. Lisanslı terapist ve SJT Therapy’nin kurucusu Sarah Thompson’a göre, geleneksel günlük tutmanın önündeki engellerden biri, bunun genellikle fazla ciddi hissettirmesi. Thompson, geleneksel günlüklerin içe dönük bir sorgulama gerektirdiğini ve bu tür bir ruh halinde olmayabileceğinizi söylüyor ve ‘junk journaling’in mükemmeliyetçiliği kırmak için uygun bir pratik olabileceğini vurguluyor.

Post image Airport Rules: Bütün Bildiklerimizi Unutturan Bir İyi Yaşam Trendi
Airport Rules: Bütün Bildiklerimizi Unutturan Bir İyi Yaşam Trendi

İYİ YAŞAM

Calendar 12 Ara, 2024

Sabah 8’de burger yemek, gün ortasında kokteyl sipariş etmek ya da tamamen kendinizi ödüllendirmek için bir şey satın almak kulağa nasıl geliyor? Bu zamana dek benimsemeye gayret ettiğimiz tüm “iyi yaşam” trendlerinin dışında kalan bu davranışlar TikTok’ta ‘airport rules’ olarak anılıyor ve son iki yıldır diğer tüm trendler için geçerli olduğu gibi global olarak geçtiğimiz zorlu dönemde kendimizi iyi hissetme...

Sabah 8’de burger yemek, gün ortasında kokteyl sipariş etmek ya da tamamen kendinizi ödüllendirmek için bir şey satın almak kulağa nasıl geliyor? Bu zamana dek benimsemeye gayret ettiğimiz tüm “iyi yaşam” trendlerinin dışında kalan bu davranışlar TikTok’ta ‘airport rules’ olarak anılıyor ve son iki yıldır diğer tüm trendler için geçerli olduğu gibi global olarak geçtiğimiz zorlu dönemde kendimizi iyi hissetme arayışımızın bir parçası.

Ortalama bir günde sağlıklı beslenmeye, gereksiz harcama yapmamaya, yatağımızda konforlu bir pozisyonda düzgün bir uyku çekmeye ve gün içerisinde alkol almamaya özen gösteririz. Seyahat ederken havalimanlarında bulunduğumuzdaysa bu sınırlamaların tümü ortadan kalkar. Sabah uçuşundan önce kahvaltıda abur cubur yemek, uçuştan önce gerginliği azaltmak için bir kadeh şarap içmek ya da normalde yapmayacağımız alışverişler yapmak normalleşir. İşte TikTok’un yeni trendi de bu havalimanı alışkanlıklarını “normal” bir güne adapte ederek kendimizi ödüllendirebileceğimizi hatırlatıyor.

Aslında bu garip trend 2025 yılı boyunca karşımıza çıkacak diğer pek çok alışkanlık ve pazarlama hamlesine dair ipucu taşıyor çünkü küresel ekonomik buhran ve politik gelişmelerin yarattığı depresyon hali insanların iyi hissetmek için kendilerini ödüllendirme eğilimlerini tetikliyor. Örneğin; Pantone 25 yıllık tarihinde ilk kez bir kahverengi tonu olan ‘mocha mousse’u yılın rengi olarak seçmesini şöyle açıklıyor: “Bu renk bizi, çikolata ve kahvenin o cezbedici niteliklerini çağrıştırarak besler ve konfor arayışımıza yanıt verir.”

Post image Camdom: Rıza Dışı Kayıtları Engelleyen
Camdom: Rıza Dışı Kayıtları Engelleyen "Dijital Prezervatif"

İYİ YAŞAM

Calendar 12 Ara, 2024

Akıllı telefonlar bedenlerimizin bir uzantısı haline gelirken ve rızasız içerik kaydetmek ve paylaşmak her zamankinden daha kolay hale gelirken, güvenli cinsel pratikler anlayışı da dijital mahremiyet konusunda daha fazla eğitim ve uygulamayı içerecek şekilde evrilmesi önemli. Camdom da dijital çağın ilk dijital prezervatifi olarak karşımıza çıkıyor. Innocean Berlin ve Billyboy iş birliğiyle hayata geçirilen bu yenilik,...

Akıllı telefonlar bedenlerimizin bir uzantısı haline gelirken ve rızasız içerik kaydetmek ve paylaşmak her zamankinden daha kolay hale gelirken, güvenli cinsel pratikler anlayışı da dijital mahremiyet konusunda daha fazla eğitim ve uygulamayı içerecek şekilde evrilmesi önemli. Camdom da dijital çağın ilk dijital prezervatifi olarak karşımıza çıkıyor. Innocean Berlin ve Billyboy iş birliğiyle hayata geçirilen bu yenilik, rızasız akıllı telefon kayıtlarının önüne geçmeyi hedefliyor.

Rızasız pornografi, yeni ancak hızla artan bir olgu olarak dikkat çekiyor. ABD’de yapılan tahminlere göre, 18 yaş ve üzerindeki her sekiz kişiden biri, görsel tabanlı taciz mağduru olmuş durumda. Araştırmalar, bu tür bir tacizin, mağdurların sosyal ilişkilerini zedeleyebileceğini ve sosyal kaygı ile izolasyon duygularını artırabileceğini gösteriyor. Dijital yakınlığın gerçek sonuçları olduğunu ve her iki tarafın da korunmayı ve saygıyı hak ettiğini vurgulamaya yardımcı olan Camdom uygulaması da şöyle çalışıyor: Partnerler seks öncesinde telefonlarını yan yana getiriyor ve her iki taraf da bir sanal düğmeyi aşağıya kaydırıyor. Böylece tüm kameralar ve mikrofonlar eş zamanlı olarak devre dışı bırakılıyor. Eğer taraflardan biri gizlice bu kilidi kaldırmaya çalışırsa, uygulama bir alarm veriyor.

Post image #Snowshoeing: Yeni Bir Kış Sporunun Yükselişi
#Snowshoeing: Yeni Bir Kış Sporunun Yükselişi

İYİ YAŞAM

Calendar 29 Kas, 2024

Statista’ya göre küresel kış sporları ekipman pazarı, 2028 yılına kadar yıllık %3,7 bileşik büyüme oranıyla 17 milyar dolara ulaşacak. #Gorpcore gibi kış sporlarından ilham alan moda mikro trendlerinin yükselişiyle bu ipuçlarını görebiliyoruz. Önümüzdeki kış sezonuna dair dikkat çekici bir gelişmeyse; niş ve lokasyon bazlı etkinliklerin yükselişi. Bunlar arasında #Snowshoeing yani “Kar Raketi Yürüyüşü”...

Statista’ya göre küresel kış sporları ekipman pazarı, 2028 yılına kadar yıllık %3,7 bileşik büyüme oranıyla 17 milyar dolara ulaşacak. #Gorpcore gibi kış sporlarından ilham alan moda mikro trendlerinin yükselişiyle bu ipuçlarını görebiliyoruz. Önümüzdeki kış sezonuna dair dikkat çekici bir gelişmeyse; niş ve lokasyon bazlı etkinliklerin yükselişi. Bunlar arasında #Snowshoeing yani “Kar Raketi Yürüyüşü” de yer alıyor.

Kar raketi yürüyüşü, %20,7’lik yıllık büyüme oranıyla (2022, Outdoor Industry Association) ABD’nin en hızlı büyüyen açık hava sporlarından biri haline gelmiş durumda. #SnowshoeingAdventures etiketiyle paylaşılan sosyal medya gönderileri, ulaşılabilir ve keyifli yumuşak macera fırsatlarını öne çıkarıyor. Japonya gibi bölgelerde yaşlı yetişkinlerin artan dış mekan ilgisi, kar raketi turlarının popülaritesini artırıyor. Öte yandan bu yeni etkinliğin yakaladığı popülarite, markalar için diğer kış sporlarına geçiş yapan veya bu sporlardan ayrılan tüketicileri izlemek ve onlarla etkileşim kurmak adına fırsatlar sunuyor.

Post image 'Red Reminds Me of Solitude': HIV ile Yaşamın Gerçeklerine Değinen Sergi
'Red Reminds Me of Solitude': HIV ile Yaşamın Gerçeklerine Değinen Sergi

FARKINDALIK

Calendar 29 Kas, 2024

Dünya AIDS Günü’nü anmak ve saygıyla hatırlamak amacıyla düzenlenen ‘Red Reminds Me of Solitude’ başlıklı multidisipliner sergi, HIV ile yaşamanın getirdiği deneyimleri ve sonuçları keşfeden queer sanatçıların, film yapımcılarının, yazarların, performans sanatçılarının ve fotoğrafçıların eserlerini bir araya getiriyor.

Yalnızlık temasına odaklanarak izolasyon...

Dünya AIDS Günü’nü anmak ve saygıyla hatırlamak amacıyla düzenlenen ‘Red Reminds Me of Solitude’ başlıklı multidisipliner sergi, HIV ile yaşamanın getirdiği deneyimleri ve sonuçları keşfeden queer sanatçıların, film yapımcılarının, yazarların, performans sanatçılarının ve fotoğrafçıların eserlerini bir araya getiriyor.

Yalnızlık temasına odaklanarak izolasyon ve yabancılaşmanın, HIV ile yaşamanın acı verici ancak sıklıkla göz ardı edilen yönleri olarak nasıl ortaya çıkabileceğini inceleyen etkinlik Berlin merkezli bir topluluk alanı ve dijital platform olan we are village’de gerçekleşiyor. Sergide; Mykki Blanco, Matt Lambert ve Bronski Beat’ten Jimmy Somerville gibi isimlerin çalışmalarının yanı sıraBerlin’in film sahnesinin önemli figürlerinden olan ve yaşamı ile ölümü yakın arkadaşı Nan Goldin tarafından belgelenen oyuncu Alf Bold’un Annie Leibovitz tarafından 1992’de çekilmiş dokunaklı portresini de yer alıyor. ‘Red Reminds Me of Solitude’ yalnızlık durumunu keşfederken aynı zamanda derin bağlanma ve birlik anlarına da odaklanıyor. Diyalog ve etkileşim için fırsatlar yaratmak amacıyla özenle tasarlanıp kurgulanan programda; meditasyon, film gösterimleri panel tartışmaları, sanatçı konuşmaları, okuma etkinlikleri ve performanslara yer veriliyor.

Post image
"Anti-AI": Ayo Edebiri'den Güçlü Bir İtiraz

TEKNOLOJİ

Calendar 22 Kas, 2024

Eğer geçtiğimiz hafta sosyal medyada biraz olsun zaman geçirdiyseniz muhtemelen Kim Kardashian

Instagram hesabından çevre dostu hesap Waste Free Planet’in yapay zekanın çevresel etkilerine dikkat çeken bir infografiği öne çıkaran gönderisini paylaşan oyuncu, takipçilerine şu çağrıyı yaptı: “Lütfen yapay zekayı, seksi bir Sims karakterine benzeyeceğinizi görmek için falan kullanmayı bırakın – bunu yetenekli ve biraz...

Eğer geçtiğimiz hafta sosyal medyada biraz olsun zaman geçirdiyseniz muhtemelen Kim Kardashian kendi android hizmetkarlarını tanıttığı o video kesitlerine muhtemelen rastlamışsınızdır. Kardashian, Musk’ın sibernetik hizmetkarlarını desteklerken kendisine taban taban zıt bir argümanla gündem olan Emmy ödüllü oyuncu Ayo Edebiri “anti-AI” yani AI-karşıtı olduğunu açıkladı.

Instagram hesabından çevre dostu hesap Waste Free Planet’in yapay zekanın çevresel etkilerine dikkat çeken bir infografiği öne çıkaran gönderisini paylaşan oyuncu, takipçilerine şu çağrıyı yaptı: “Lütfen yapay zekayı, seksi bir Sims karakterine benzeyeceğinizi görmek için falan kullanmayı bırakın – bunu yetenekli ve biraz sapık bir sanatçıya 6 dolara falan yaptırabilirsiniz ya da bilmiyorum, hayal gücünüzü kullanın. Ne mi benzersiniz? Küçük versiyonunuz gibi – işte, söyledim. Bu saçmalık hem gezegeni hem de beyinlerimizi mahvediyor!!!!” Edebiri’nin paylaştığı gönderideyse şu ifadeler yer alıyordu: “2027 yılına kadar, yalnızca yapay zeka kullanımı Yeni Zelanda’nın tamamı kadar su tüketmesi bekleniyor.”

Çevre krizinin etkileri hissedilir şekilde artarken Edebiri’nin mesajının altını çizmek önemli. Zira yapay zeka, inanılmaz miktarda su tüketiyor. The Independent, 2023 yılında Microsoft’un veri merkezlerinin tek bir yılda 2.500 olimpik yüzme havuzundan fazla su kullandığını bildirdi. Bunun nedeniyse, yapay zekanın sürekli olarak karmaşık hesaplamalar yapmak için devasa bilgi işlem kaynaklarına ihtiyaç duyması. Microsoft’un son çevresel raporuna göre, şirketin su tüketimi 2021 ile 2022 arasında %34 oranında artarak yaklaşık 1,7 milyar galon seviyesine ulaşmış durumda…

Post image 'Rage Cleaning': Bir İyi Yaşam Pratiği Olarak Temizlik
'Rage Cleaning': Bir İyi Yaşam Pratiği Olarak Temizlik

İYİ YAŞAM

Calendar 15 Kas, 2024

Günlük yaşamın getirdiği büyük duygularla baş etmek için geliştirdiğimiz yollar duygusal yemeden egzersiz ve meditasyona geniş bir sprektrumda sağlıklı ve sağlıklı olmayan yöntemler olarak yerini alıyor. Bu pratiklere eklenen bir yenisiyse ‘rage cleaning’ yani öfkeli temizlik.

Ortalama bir Türk annesinin çok da çığır açıcı bulmayacağı bu yöntem TikTok’un yükselen...

Günlük yaşamın getirdiği büyük duygularla baş etmek için geliştirdiğimiz yollar duygusal yemeden egzersiz ve meditasyona geniş bir sprektrumda sağlıklı ve sağlıklı olmayan yöntemler olarak yerini alıyor. Bu pratiklere eklenen bir yenisiyse ‘rage cleaning’ yani öfkeli temizlik.

Ortalama bir Türk annesinin çok da çığır açıcı bulmayacağı bu yöntem TikTok’un yükselen trendleri arasında. TikTok’ta araması yaparsanız, ham duyguları temizliğe kanalize etmenin oldukça popüler olduğunu görebilirsiniz. Öte yandan bu aktivitenin iyi hissettirmesi şaşırtıcı değil çünkü temizlik mutluluk hormonlarınız olan endorfinlerinizi harekete geçirirken kısa süre sonrasında da tertemiz bir evin verdiği tatmini yaşamaya yardımcı oluyor. ‘Rage cleaning’i denemek isteyenler için bu tatmini arttırmak için önerilenler arasındaysa; fonda metal ya da punk rock gibi isyankar mesajları olan müzikler dinlemek, kısa zaman aralıklarında tek bir bölgeyi temizlemek ve özellikle de zamanınız olmadığı durumlarda size en çok tatmini getirecek işi seçip yalnızca onu tamamlamak (yalnızca bulaşıkları yıkamak ya da makineye çamaşır atmak gibi) yer alıyor.

Post image 'Emotional Shower': Spa Menülerinin Yeni Lüksü Duş Olabilir mi?
'Emotional Shower': Spa Menülerinin Yeni Lüksü Duş Olabilir mi?

İYİ YAŞAM

Calendar 07 Kas, 2024

Duşlar günlük temizlikte başrolde olabilir, ancak banyolar gerçek lüksün zirvesi olarak kabul edilir. ‘Bath bomb’lar, banyo tuzları, jakuzi jetleri, “banyo menüleri,” mumlar ve daha fazlası… Şimdiyse şaşırtıcı bir değişimle, mütevazı duşlar parlamaya hazır yeni yıldız haline geliyor. Zira İtalya genelindeki lüks oteller, misafirlerini özenle tasarlanmış sıcaklıklar, renkler, su basınçları ve aromaterapi...

Duşlar günlük temizlikte başrolde olabilir, ancak banyolar gerçek lüksün zirvesi olarak kabul edilir. ‘Bath bomb’lar, banyo tuzları, jakuzi jetleri, “banyo menüleri,” mumlar ve daha fazlası… Şimdiyse şaşırtıcı bir değişimle, mütevazı duşlar parlamaya hazır yeni yıldız haline geliyor. Zira İtalya genelindeki lüks oteller, misafirlerini özenle tasarlanmış sıcaklıklar, renkler, su basınçları ve aromaterapi deneyimleriyle büyüleyerek duşların gücünü keşfediyor.

“Emotional showers” yani “duygusal duşlar,” lüks İtalyan spalarının giderek yaygınlaşan bir özelliği haline geliyor. Bu terim, “una doccia emozionale” ifadesinin biraz tuhaf bir çevirisi; daha doğru bir şekilde “duyusal duş” olarak adlandırılabilir. Çoğu duygusal duş, sert bir sağanak yağmurdan ince bir sise kadar değişen farklı su basıncı modları sunuyor ve bu modlar belirli ışık ve seslerle eşleştiriyor. Amaç<, canlandırıcı, huzur verici ya da bu ikisinin arasında bir duygusal durum yaratmak ve kan dolaşımını artırmak! Deneyimin temel unsuru ise “kromoterapi” yani renklerin farklı sağlık ve duygusal faydalar sunduğu fikri; duşlarda da, renkli ışıklar neredeyse bir diskotek havasında deneyimleyenin çevresini aydınlatıyor.

Post image 3 Derecelik Isınma: Bu Sıcaklık Artışıyla Yaşayabilir miyiz?
3 Derecelik Isınma: Bu Sıcaklık Artışıyla Yaşayabilir miyiz?

FARKINDALIK

Calendar 01 Kas, 2024

 Düzenli aralıklarla Paris Anlaşması’na taraf ülkelerin iklim değişikliğiyle mücadelede sera gazı emisyonlarını azaltmaya yönelik taahhütlerine dair raporlar yayınlayan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) yakın zamanda yayınladığı son raporda ülkelerin taahhütleri, küresel emisyonların 2030 itibarıyla 2019 seviyelerine kıyasla yalnızca yüzde 2,6 azaltılmasını...

 Düzenli aralıklarla Paris Anlaşması’na taraf ülkelerin iklim değişikliğiyle mücadelede sera gazı emisyonlarını azaltmaya yönelik taahhütlerine dair raporlar yayınlayan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) yakın zamanda yayınladığı son raporda ülkelerin taahhütleri, küresel emisyonların 2030 itibarıyla 2019 seviyelerine kıyasla yalnızca yüzde 2,6 azaltılmasını sağlayacağını belirtti. Bu gelişme, Paris Anlaşması’nın küresel ortalama sıcaklık artışını, sanayi öncesi döneme göre 1,5 dereceyle sınırlandırmak için gerekli gördüğü yüzde 43’lük azaltım seviyesinden oldukça uzak!

Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi (İPM) İklim Değişikliği Çalışmaları Koordinatörü Dr. Ümit Şahin raporu şöyle değerlendiriyor: “Emisyonların çoktan azalmaya başlamış ve azalma oranının 2030’da yüzde 43’e ulaşmış olması gerekiyor. Ama Sentez Raporu en iyi ihtimalle yüzde 2,6 azalacak diyor ki bu da 1,5 derece, hatta 2 derece hedefinin kaçırıldığını gösteriyor. Emisyonların 1,5 derece hedefi için yüzde 42 veya 43 oranında, 2 derece için ise yüzde 28 azaltılmış olması gerekiyordu. Ama yüzde 28 nerede 2,6 nerede? Mevcut durum bizi hızla 3 dereceye doğru götürüyor. Raporun bize özetle söylediği şey bu. Mevcut yaşam biçimleriyle, insan uygarlıklarının, bu yüzyılın sonunda 3 dereceyi geçecek olan küresel ısınmaya adapte olması mümkün değil.”

Post image 'Biofabrique Canteen': İnşaat Atıklarını Mobilyalara Dönüştüren Proje
'Biofabrique Canteen': İnşaat Atıklarını Mobilyalara Dönüştüren Proje

FARKINDALIK

Calendar 26 Eki, 2024

“Atıkları nasıl yeni, tekrar kullanılabilir malzemelere dönüştürebiliriz?”, “Misafirperverlik, gastronomi ve yiyecek tüketimini yeniden nasıl tasarlayabilir ve şehirdeki geri dönüşüm seviyelerini nasıl artırabiliriz?” gibi soruların yanıtlarını arayan ve ileri dönüşüme göz kırpan projelerin sayısı her geçen gün artıyor. Bunlardan biri olan ‘Biofabrique Canteen’ projesi de şehir atıklarına yeni bir...

“Atıkları nasıl yeni, tekrar kullanılabilir malzemelere dönüştürebiliriz?”, “Misafirperverlik, gastronomi ve yiyecek tüketimini yeniden nasıl tasarlayabilir ve şehirdeki geri dönüşüm seviyelerini nasıl artırabiliriz?” gibi soruların yanıtlarını arayan ve ileri dönüşüme göz kırpan projelerin sayısı her geçen gün artıyor. Bunlardan biri olan ‘Biofabrique Canteen’ projesi de şehir atıklarına yeni bir kimlik kazandırıyor.

Vienna Design Week, bu yılki festival merkezinin kafe tasarımını, kolektif stüdyo dreiSt.’ye emanet etti. Böylece ortaya kentsel atıkların döngüsel bir inşaat endüstrisini beslemedeki potansiyelini ortaya koymayı amaçlayan ‘Biofabrique Canteen’ çıktı. Metro kazı kili ile sırlanmış 1.700 el yapımı seramik karonun yer aldığı kafenin bar masaları ve tezgahları Carbo ve Adobe tuğlaları gibi enerji tasarruflu malzemelerden oluşuyor. Kafenin gastronomi ortağı Karma Food ise festival kafesinde sadece köri, tatlılar ve benzeri lezzetler sunmakla kalmıyor, aynı zamanda Rote Wand – Friends and Fools ile birlikte düzenlenen atölyeler ve özel bir akşam yemeği daveti aracılığıyla biyobölgesel gastronomi konusundaki soruları da gündeme getiriyor.

preloader Lütfen bekleyin...
theMagger Banner
preloader
loading
icon icon icon icon icon
warning

Adblock'unuzu Kapatmaya Ne Dersiniz?

theMagger, sponsorluk ve reklamlarla gelişen bir platform.

AdBlock'unuzu kapatarak beraber büyüdüğümüz markaların yaratıcı reklamlarını görebilir; siz de bizlere dolaylı olarak katkıda bulunabilirsiniz.

Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Banner preview: https://www.adform.com/BannerTags/Views/Test/Test.aspx?id=76237634