theMagger Banner
Advertisement
theMagger: Keşfedin ve Paylaşın. Nasıl mı?
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Banner preview: https://www.adform.com/BannerTags/Views/Test/Test.aspx?id=76237634

Haberler

Post image Samantha Harvey: 2024 Booker Prize'ın Kazananı
Samantha Harvey: 2024 Booker Prize'ın Kazananı

KİTAP & EDEBİYAT

Calendar 15 Kas, 2024

2024 Booker Prize’ın kazananı Orbital adlı romanıyla Samantha Harvey oldu. Harvey’nin uzaydaki astronotların bir gününü anlattığı Orbital aynı zamanda ödülü kazanan en kısa ikinci kitap olarak listeleniyor.

Roman, altı astronot ve kozmonotun 24 saat içinde, sessiz mavi gezegenleri üzerinden kıtaları ve mevsimleri geçerek, dağ zirvelerini ve okyanus dalgalarını gözlemleyerek 16 gün doğumu ve 16 gün batımı izlemeleri konu ediniyor. Ödülü beşinci eseriyle alan Samantha Harvey’nin yazımı, insan varoluşunu derinlemesine keşfetmesi, etkileyici bir dil kullanımı ve hikâyelerin yoğun olduğu bir dünyada eserlerini öne çıkaran yapısal bir yaratıcılık ile dikkat çekiyor. Orbitalin karakterleri, yalnızca dış dünyadaki zorluklarla değil, şüpheler, hayaller ve varoluşsal sorgulamalarla dolu içsel evrenleriyle de mücadele ederken, Harvey’nin felsefeyi anlatılarının dokusuna ustalıkla işleme konusundaki becerisini vurguluyor. Hem şiirsel hem de kesin bir anlatıma sahip oluşuyla eleştirmenler ve okuyucuların takdirini kazanan Harvey, Orbital ile okuyucuları varoluş, bellek ve insan zihnine dair derin soruları irdeleyen bir yolculuğa çıkarıyor.

preloader
Post image 'Rage Cleaning': Bir İyi Yaşam Pratiği Olarak Temizlik
'Rage Cleaning': Bir İyi Yaşam Pratiği Olarak Temizlik

İYİ YAŞAM

Calendar 15 Kas, 2024

Günlük yaşamın getirdiği büyük duygularla baş etmek için geliştirdiğimiz yollar duygusal yemeden egzersiz ve meditasyona geniş bir sprektrumda sağlıklı ve sağlıklı olmayan yöntemler olarak yerini alıyor. Bu pratiklere eklenen bir yenisiyse ‘rage cleaning’ yani öfkeli temizlik.

Ortalama bir Türk annesinin çok da çığır açıcı bulmayacağı bu yöntem TikTok’un yükselen...

Günlük yaşamın getirdiği büyük duygularla baş etmek için geliştirdiğimiz yollar duygusal yemeden egzersiz ve meditasyona geniş bir sprektrumda sağlıklı ve sağlıklı olmayan yöntemler olarak yerini alıyor. Bu pratiklere eklenen bir yenisiyse ‘rage cleaning’ yani öfkeli temizlik.

Ortalama bir Türk annesinin çok da çığır açıcı bulmayacağı bu yöntem TikTok’un yükselen trendleri arasında. TikTok’ta araması yaparsanız, ham duyguları temizliğe kanalize etmenin oldukça popüler olduğunu görebilirsiniz. Öte yandan bu aktivitenin iyi hissettirmesi şaşırtıcı değil çünkü temizlik mutluluk hormonlarınız olan endorfinlerinizi harekete geçirirken kısa süre sonrasında da tertemiz bir evin verdiği tatmini yaşamaya yardımcı oluyor. ‘Rage cleaning’i denemek isteyenler için bu tatmini arttırmak için önerilenler arasındaysa; fonda metal ya da punk rock gibi isyankar mesajları olan müzikler dinlemek, kısa zaman aralıklarında tek bir bölgeyi temizlemek ve özellikle de zamanınız olmadığı durumlarda size en çok tatmini getirecek işi seçip yalnızca onu tamamlamak (yalnızca bulaşıkları yıkamak ya da makineye çamaşır atmak gibi) yer alıyor.

Post image 'Emotional Shower': Spa Menülerinin Yeni Lüksü Duş Olabilir mi?
'Emotional Shower': Spa Menülerinin Yeni Lüksü Duş Olabilir mi?

İYİ YAŞAM

Calendar 07 Kas, 2024

Duşlar günlük temizlikte başrolde olabilir, ancak banyolar gerçek lüksün zirvesi olarak kabul edilir. ‘Bath bomb’lar, banyo tuzları, jakuzi jetleri, “banyo menüleri,” mumlar ve daha fazlası… Şimdiyse şaşırtıcı bir değişimle, mütevazı duşlar parlamaya hazır yeni yıldız haline geliyor. Zira İtalya genelindeki lüks oteller, misafirlerini özenle tasarlanmış sıcaklıklar, renkler, su basınçları ve aromaterapi...

Duşlar günlük temizlikte başrolde olabilir, ancak banyolar gerçek lüksün zirvesi olarak kabul edilir. ‘Bath bomb’lar, banyo tuzları, jakuzi jetleri, “banyo menüleri,” mumlar ve daha fazlası… Şimdiyse şaşırtıcı bir değişimle, mütevazı duşlar parlamaya hazır yeni yıldız haline geliyor. Zira İtalya genelindeki lüks oteller, misafirlerini özenle tasarlanmış sıcaklıklar, renkler, su basınçları ve aromaterapi deneyimleriyle büyüleyerek duşların gücünü keşfediyor.

“Emotional showers” yani “duygusal duşlar,” lüks İtalyan spalarının giderek yaygınlaşan bir özelliği haline geliyor. Bu terim, “una doccia emozionale” ifadesinin biraz tuhaf bir çevirisi; daha doğru bir şekilde “duyusal duş” olarak adlandırılabilir. Çoğu duygusal duş, sert bir sağanak yağmurdan ince bir sise kadar değişen farklı su basıncı modları sunuyor ve bu modlar belirli ışık ve seslerle eşleştiriyor. Amaç<, canlandırıcı, huzur verici ya da bu ikisinin arasında bir duygusal durum yaratmak ve kan dolaşımını artırmak! Deneyimin temel unsuru ise “kromoterapi” yani renklerin farklı sağlık ve duygusal faydalar sunduğu fikri; duşlarda da, renkli ışıklar neredeyse bir diskotek havasında deneyimleyenin çevresini aydınlatıyor.

Post image 3 Derecelik Isınma: Bu Sıcaklık Artışıyla Yaşayabilir miyiz?
3 Derecelik Isınma: Bu Sıcaklık Artışıyla Yaşayabilir miyiz?

FARKINDALIK

Calendar 01 Kas, 2024

 Düzenli aralıklarla Paris Anlaşması’na taraf ülkelerin iklim değişikliğiyle mücadelede sera gazı emisyonlarını azaltmaya yönelik taahhütlerine dair raporlar yayınlayan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) yakın zamanda yayınladığı son raporda ülkelerin taahhütleri, küresel emisyonların 2030 itibarıyla 2019 seviyelerine kıyasla yalnızca yüzde 2,6 azaltılmasını...

 Düzenli aralıklarla Paris Anlaşması’na taraf ülkelerin iklim değişikliğiyle mücadelede sera gazı emisyonlarını azaltmaya yönelik taahhütlerine dair raporlar yayınlayan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) yakın zamanda yayınladığı son raporda ülkelerin taahhütleri, küresel emisyonların 2030 itibarıyla 2019 seviyelerine kıyasla yalnızca yüzde 2,6 azaltılmasını sağlayacağını belirtti. Bu gelişme, Paris Anlaşması’nın küresel ortalama sıcaklık artışını, sanayi öncesi döneme göre 1,5 dereceyle sınırlandırmak için gerekli gördüğü yüzde 43’lük azaltım seviyesinden oldukça uzak!

Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi (İPM) İklim Değişikliği Çalışmaları Koordinatörü Dr. Ümit Şahin raporu şöyle değerlendiriyor: “Emisyonların çoktan azalmaya başlamış ve azalma oranının 2030’da yüzde 43’e ulaşmış olması gerekiyor. Ama Sentez Raporu en iyi ihtimalle yüzde 2,6 azalacak diyor ki bu da 1,5 derece, hatta 2 derece hedefinin kaçırıldığını gösteriyor. Emisyonların 1,5 derece hedefi için yüzde 42 veya 43 oranında, 2 derece için ise yüzde 28 azaltılmış olması gerekiyordu. Ama yüzde 28 nerede 2,6 nerede? Mevcut durum bizi hızla 3 dereceye doğru götürüyor. Raporun bize özetle söylediği şey bu. Mevcut yaşam biçimleriyle, insan uygarlıklarının, bu yüzyılın sonunda 3 dereceyi geçecek olan küresel ısınmaya adapte olması mümkün değil.”

Post image 'Biofabrique Canteen': İnşaat Atıklarını Mobilyalara Dönüştüren Proje
'Biofabrique Canteen': İnşaat Atıklarını Mobilyalara Dönüştüren Proje

FARKINDALIK

Calendar 26 Eki, 2024

“Atıkları nasıl yeni, tekrar kullanılabilir malzemelere dönüştürebiliriz?”, “Misafirperverlik, gastronomi ve yiyecek tüketimini yeniden nasıl tasarlayabilir ve şehirdeki geri dönüşüm seviyelerini nasıl artırabiliriz?” gibi soruların yanıtlarını arayan ve ileri dönüşüme göz kırpan projelerin sayısı her geçen gün artıyor. Bunlardan biri olan ‘Biofabrique Canteen’ projesi de şehir atıklarına yeni bir...

“Atıkları nasıl yeni, tekrar kullanılabilir malzemelere dönüştürebiliriz?”, “Misafirperverlik, gastronomi ve yiyecek tüketimini yeniden nasıl tasarlayabilir ve şehirdeki geri dönüşüm seviyelerini nasıl artırabiliriz?” gibi soruların yanıtlarını arayan ve ileri dönüşüme göz kırpan projelerin sayısı her geçen gün artıyor. Bunlardan biri olan ‘Biofabrique Canteen’ projesi de şehir atıklarına yeni bir kimlik kazandırıyor.

Vienna Design Week, bu yılki festival merkezinin kafe tasarımını, kolektif stüdyo dreiSt.’ye emanet etti. Böylece ortaya kentsel atıkların döngüsel bir inşaat endüstrisini beslemedeki potansiyelini ortaya koymayı amaçlayan ‘Biofabrique Canteen’ çıktı. Metro kazı kili ile sırlanmış 1.700 el yapımı seramik karonun yer aldığı kafenin bar masaları ve tezgahları Carbo ve Adobe tuğlaları gibi enerji tasarruflu malzemelerden oluşuyor. Kafenin gastronomi ortağı Karma Food ise festival kafesinde sadece köri, tatlılar ve benzeri lezzetler sunmakla kalmıyor, aynı zamanda Rote Wand – Friends and Fools ile birlikte düzenlenen atölyeler ve özel bir akşam yemeği daveti aracılığıyla biyobölgesel gastronomi konusundaki soruları da gündeme getiriyor.

Post image Ev Genci: Eğitimde ve İstihdamda Yer Almayan Gençler
Ev Genci: Eğitimde ve İstihdamda Yer Almayan Gençler

FARKINDALIK

Calendar 21 Eki, 2024

Yeni bir terim olarak karşımıza çıkan “ev genci” İngilizce NEET (Not in education, employment or training) terimini ‘nin bir karşılığı olarak ‘ne çalışan, ne okuyan ne de iş arayan’ ya da ‘ne eğitimde, ne istihdamda’ anlamına geliyor.

4 milyon 627 bin ile OECD ülkeleri arasında ( 36 üye ülke arasından) en yüksek ev genci sayısına sahip olan ülke güncel olarak Türkiye. Verilere...

Yeni bir terim olarak karşımıza çıkan “ev genci” İngilizce NEET (Not in education, employment or training) terimini ‘nin bir karşılığı olarak ‘ne çalışan, ne okuyan ne de iş arayan’ ya da ‘ne eğitimde, ne istihdamda’ anlamına geliyor.

4 milyon 627 bin ile OECD ülkeleri arasında ( 36 üye ülke arasından) en yüksek ev genci sayısına sahip olan ülke güncel olarak Türkiye. Verilere göre Türkiye’de yaşayan 20-24 yaş arası gençlerin %33,3’ü herhangi bir eğitim almıyor ve iş aramıyor. Ailelerinden para istemekten rahatsız olmakla birlikte çoğunlukla geçimini bu şekilde sağlayan ev gençleri, vakitlerinin büyük bir bölümünü evde geçiriyor çünkü sosyal yaşam için ayıracak bütçeleri olmuyor. İstanbul Bilgi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Emre Erdoğan’a göre ev genci meselesinin en önemli sorunlardan biri olmasının temel nedeni; kalıcı ve nesiller arası yoksulluğa dönüşüyor olması. Üstelik ev genci meselesi cinsiyet eşitsizliği problemini de keskinleştiriyor zira kadınlarda ev genci oranının erkeklere göre daha yüksek olduğu görülüyor. Ev genci sayısının artmasını tetikleyen etkenler arasındaysa; referanssız olarak iş bulmanın neredeyse imkansız olduğunun düşünülmesi, Türkiye’deki yaşam koşulları nedeniyle gençlerin yurt dışında gitmeyi planlamaları ve gençlerin ekonomik, siyasi koşullar nedeniyle hedeflerini gerçekleştirebileceklerine inanmamaları yer alıyor.

Post image Arkadaşlıkları Karşılayamamak: Sosyal Yaşamın Finansal Yükü
Arkadaşlıkları Karşılayamamak: Sosyal Yaşamın Finansal Yükü

PSİKOLOJİ

Calendar 04 Eki, 2024

“Arkadaş ayrılıkları” yani eski arkadaşlardan uzaklaşmak artık çok sık ele alınan bir konu. Peki bu uzaklaşmaların sebeplerinin sosyal olmaktan ziyade finansal olabileceğini hiç düşünmüş müydünüz?

Geçen yaz yapılan bir araştırma, ankete katılan Amerikalıların (Y ve Z Kuşağı) yüzde 36’sının arkadaş çevrelerinde onları fazla para harcamaya zorlayan en az bir kişi olduğunu ortaya...

“Arkadaş ayrılıkları” yani eski arkadaşlardan uzaklaşmak artık çok sık ele alınan bir konu. Peki bu uzaklaşmaların sebeplerinin sosyal olmaktan ziyade finansal olabileceğini hiç düşünmüş müydünüz?

Geçen yaz yapılan bir araştırma, ankete katılan Amerikalıların (Y ve Z Kuşağı) yüzde 36’sının arkadaş çevrelerinde onları fazla para harcamaya zorlayan en az bir kişi olduğunu ortaya koyuyor; hatta katılımcılar bazen bu yüzden borca bile girdiklerini belirtiyor. Birlikte restoranlara, barlara ve kulüplere gitmek tatiller, kıyafetler ve doğum günleri bu iki genç jenerasyonun hayatlarındaki en büyük mali yükler arasında. Bunun başlıca nedenlerini ise; dışlanmış hissetmek istememek, hayır demekte zorlanmak ve arkadaşlarını memnun etme kaygısı…

Arkadaşlarla geçirilen spontane bir gece ruh sağlığına iyi gelebileceği tartışmasız olmakla birlikte aşırı harcama yapmanın özellikle bu sürekli bir hâle gelirse, güçlü zihinsel sonuçlar doğurabileceği öngörülüyor. Psikolog Dr. Tara Quinn-Cirillo ruh sağlığı ve para harcama arasındaki ilişkiyi Refinery29’a verdiği röportajda şöyle açıklıyor: “Birçok insan, para harcayarak sonrasında kendini daha iyi hissetmeyi umuyor. Ancak bu, para harcama, finansal kaygı ve kötü ruh hali arasında bir kısır döngüye yol açabiliyor. Dürtüsel harcamalar, geniş kapsamlı sonuçlara sahip olabilir. Alkol veya grup baskısı gibi faktörler devreye girerse, bu tekrarlayan davranış kalıplarına yol açabilir ve bu kalıplardan çıkmak zor olabiliyor.”

Post image Farkındalık Savaşları: Van Gogh Tablosuna Zarar Veren İklim Aktivistlerine Ne Oldu?
Farkındalık Savaşları: Van Gogh Tablosuna Zarar Veren İklim Aktivistlerine Ne Oldu?

FARKINDALIK

Calendar 04 Eki, 2024

İklim krizi aktivistlerinin seslerini duyurmak için sanat galerilerinde yaptıkları eylemlerden doğan tartışmaları muhtemelen anımsarsınız. Bu eylemlerin katılımcıları içerisinde basında en çok kendine yer bulanlardan olan İki Just Stop Oil aktivisti, Phoebe Plummer ve Anna Holland, 2022 yılında National Gallery’de Vincent van Gogh’un “Ayçiçekleri” tablosuna domates çorbası fırlattıkları için hapis cezasına...

İklim krizi aktivistlerinin seslerini duyurmak için sanat galerilerinde yaptıkları eylemlerden doğan tartışmaları muhtemelen anımsarsınız. Bu eylemlerin katılımcıları içerisinde basında en çok kendine yer bulanlardan olan İki Just Stop Oil aktivisti, Phoebe Plummer ve Anna Holland, 2022 yılında National Gallery’de Vincent van Gogh’un “Ayçiçekleri” tablosuna domates çorbası fırlattıkları için hapis cezasına çarptırıldı.

Dazed’in haberine göre: Plummer, hafifletici sebepler kapsamında hakime yaptığı 20 dakikalık konuşmada, Emmeline Pankhurst, Mahatma Gandhi ve Nelson Mandela’yı adalet için mücadele ederken suçlanan kişiler olarak örnek gösterdi. Ayrıca, cezasını “gülümseyerek” kabul edeceğini ekledi. Eyleme dair motivasyonunu ise şöyle açıkladı: “Bu kararları aldım çünkü şiddetsiz sivil direnişin, hızla değişimi sağlamak ve hızlanan iklim acil durumu ile buna körükle giden siyasi kararlar nedeniyle tüm insanlığı felakete sürükleyen durumu engellemek adına insanların sahip olduğu en iyi, belki de tek araç olduğuna inanıyorum.”

Sıradan işleyişe sahip, adaletsiz, dürüst olmayan ve ölümcül bir sistemi barışçıl bir şekilde rahatsız etmeyi seçtim.” diyen Phoebe Plummer ve Anna Holland’ın cezalarının açıklanmasından birkaç saat sonra, Just Stop Oil aktivistleri, National Gallery’deki “Posta ve Aşıklar” sergisinde bulunan iki Van Gogh tablosuna çorba fırlattı.

Post image Dopamine Menüsü: Doomscrolling İçin Bir Antidote
Dopamine Menüsü: Doomscrolling İçin Bir Antidote

İYİ YAŞAM

Calendar 13 Eyl, 2024

Stresli bir günün ardından ne yapacağınız bilemeyip kendinizi saatlerce yatakta uzanıp sosyal medyada aşağıya kaydırırken bulduğunuz oluyor mu? İşte çoğunlukla dopamin eksikliği çeken ADHD’liler için önerilen dopamin menüsü yöntemi aslında herkes için bu alışkanlığı kıramaya yarayacak bir antidote vadediyor.

Dopamine menüsü hazırlamak çok basit. Tıpkı bir...

Stresli bir günün ardından ne yapacağınız bilemeyip kendinizi saatlerce yatakta uzanıp sosyal medyada aşağıya kaydırırken bulduğunuz oluyor mu? İşte çoğunlukla dopamin eksikliği çeken ADHD’liler için önerilen dopamin menüsü yöntemi aslında herkes için bu alışkanlığı kıramaya yarayacak bir antidote vadediyor.

Dopamine menüsü hazırlamak çok basit. Tıpkı bir restoranın yemek menüsünü hazırlar gibi yola çıkıyorsunuz ve sosyal medyada zaman geçirmek dışında size keyif veren aktiviteleri bir menü haline getiriyorsunuz. Örneğin; yoga yapmak, meditasyon, sevdiğiniz bir arkadaşınızı aramak, çizim yapmak, kısa bir yürüyüş, defalarca izlediğiniz favori dizinizin bir bölümünü izlemek, favori romanınızdan 10 sayfa okumak… Burada listeyi yaparken dikkat edilmesi gereken bu önerilerin çok büyük eforlar istemiyor olması. Örneğin; ormanda koşu yapmak sizi mutlu ediyor olabilir ancak evinize çok yakın bir orman yoksa bu etkinlik listenizde yer almamalı çünkü telefonunuza erişip Instagram’fa gezinmek kadar kolay dopamin kaynağına alternatif olması mümkün değil. Dopamine menünüzde yer alacak aktiviteleri seçtikten sonra bunları ufak çizimler, stickerlar ya da fotoğraflarla gerçek bir menüye benzer, görsel bir hale getirmek ve her daim görebileceğiniz bir yerde tutmak öneriliyor. Böylece eliniz her telefona uzandığında kolayca görebileceğiniz alternatifler yakınınızda ve eğlenceli bir biçimde var oluyor.

Post image 'Wellness Stacking': Tembeller İçin Sağlıklı Alışkanlıklar
'Wellness Stacking': Tembeller İçin Sağlıklı Alışkanlıklar

İYİ YAŞAM

Calendar 05 Eyl, 2024

Meditasyon, esneme, saç yağı sürme, kuru fırçalama ve diğerleri… Aktif çalışan insanlar olarak iyi yaşam ritüellerine dair en temel karşı argümanımız bunları yapacak yeterli süreye sahip olmadığımız yönünde. İşte James Clear’ın Atomic Habits kitabından doğan ve TikTok’ta bu ritüellere uygulanarak popülerleşen ‘wellness stacking’ terimi de aslında bu sorunu çözmek için yeni bir bakış açısı sunuyor....

Meditasyon, esneme, saç yağı sürme, kuru fırçalama ve diğerleri… Aktif çalışan insanlar olarak iyi yaşam ritüellerine dair en temel karşı argümanımız bunları yapacak yeterli süreye sahip olmadığımız yönünde. İşte James Clear’ın Atomic Habits kitabından doğan ve TikTok’ta bu ritüellere uygulanarak popülerleşen ‘wellness stacking’ terimi de aslında bu sorunu çözmek için yeni bir bakış açısı sunuyor.

‘Wellness stacking’ yönteminin temelindeki fikir şu ki, yeni alışkanlıkları baştan yaratmaktansa, eski ya da halihazırda oturmuş rutinlere eklemek daha kolaydır. Örneğin, her sabah yürüyüş yapıyorsanız, aynı zamanda su içmeye de başlayabilirsiniz ve işte — bir anda kendiniz için iyi olan iki şeyi bir arada yapıyorsunuz. Wellness stacking’de de çeşitli ritüelleri aynı anda yaparak öz bakımı kolaylaştırmak öneriliyor. TikTok kullanıcısı Brigette Muller, “wellness stacking” serisinde Saatlerce süren öz bakım yerine, her gün kendine 20 dakika ayırıyor ve bu sürede mümkün olduğunca çok aktiviteyi bir arada yapıyor, ayrıca her gün bir tane daha ekliyor. Örneğin; ilk gün ruh halini dengelemek için manyetik alan terapisi sunan matının üzerinde yatarken ikinci gün bu rutine diş beyazlatma bantlarını sonraki günse saç yağını dahil ediyor. Yorumlar bölümündeyse insanlar, meditasyon müziği dinlemek, göz maskesi takmak, nefes çalışmaları yapmak gibi yeni aktiviteler öneriyor. Günün sonunda adeta bir işe dönüştüğü için ertelenen tüm basit özbakım faaliyetleri 20 dakikalık bir ritüel içerisinde kendine yer bulmuş oluyor ve kişinin kendini yormadan sürdürülebilir ve eğlenceli bir öz bakım rutini yaratmasına aracılık ediyor.

Post image Engelsiz Sanat Üzerine Hiç Düşünmüş müydünüz?
Engelsiz Sanat Üzerine Hiç Düşünmüş müydünüz?

FARKINDALIK

Calendar 02 Eyl, 2024

New Yorklu multidisipliner sanatçı Finnegan Shannon, izleyenleri engelli bireylerin sanata dünyasına erişimi ile ilgili sorunlar üzerine düşünmeye sevk etmek için provakatif banklar tasarlıyor. Sanatçının 2019’dan beri yürüttüğü Anti Stairs Club Lounge çatısı altında sergilenen bankların üzerinde: “Museum visits are hard on my body. Rest here if you agree (Müze ziyaretleri bedenime çok ağır geliyor. Eğer aynı...

New Yorklu multidisipliner sanatçı Finnegan Shannon, izleyenleri engelli bireylerin sanata dünyasına erişimi ile ilgili sorunlar üzerine düşünmeye sevk etmek için provakatif banklar tasarlıyor. Sanatçının 2019’dan beri yürüttüğü Anti Stairs Club Lounge çatısı altında sergilenen bankların üzerinde: “Museum visits are hard on my body. Rest here if you agree (Müze ziyaretleri bedenime çok ağır geliyor. Eğer aynı fikirdeysen burada dinlenebilirsin)” gibi sorunun altını çizen çarpıcı ve net ifadeler yer alıyor. Daha ilgi çekici olan ise sanatçının bu çalışmalarını ilk kez New York’taki Wassaic Project bünyesinde sergilemiş olması çünkü  bu sergi binası yedi kattan oluşuyor ve asansörü bulunmuyor! Finnegan çalışmalarına ilham veren motivasyonu ve amacını şöyle özetliyor: “Çalışmalarımın birincil izleyicisi olarak engelli bireyleri merkeze alarak, deneylerimin engelli bireylerin sadece hoş görüldüğü değil, aynı zamanda birlikte olabileceğimiz ve gelişebileceğimiz ortamlara işaret etmesini ve bunları ortaya koymasını umuyorum.”

preloader Lütfen bekleyin...
theMagger Banner
preloader
loading
icon icon icon icon icon
warning

Adblock'unuzu Kapatmaya Ne Dersiniz?

theMagger, sponsorluk ve reklamlarla gelişen bir platform.

AdBlock'unuzu kapatarak beraber büyüdüğümüz markaların yaratıcı reklamlarını görebilir; siz de bizlere dolaylı olarak katkıda bulunabilirsiniz.

Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Banner preview: https://www.adform.com/BannerTags/Views/Test/Test.aspx?id=76237634