Haberler
theMagger News: Trendler
TASARIM
Borusan Otomotiv’in Türkiye distribütörlüğünü üstlendiği Jaguar; otomotiv, modern lüks ve sanat dünyasında yeniden kalıpları kırarak çığır açacak yeni bir dönemi bugün başlatıyor. Jaguar’ın coşkulu tasarımının ilk fiziksel gösterimi ABD’de Miami Art Week kapsamında sergilenecek.
Kökleri özgünlüğe dayanan ve kurucusu Sir William Lyons’un ifadesiyle, “Benzeri...
Borusan Otomotiv’in Türkiye distribütörlüğünü üstlendiği Jaguar; otomotiv, modern lüks ve sanat dünyasında yeniden kalıpları kırarak çığır açacak yeni bir dönemi bugün başlatıyor. Jaguar’ın coşkulu tasarımının ilk fiziksel gösterimi ABD’de Miami Art Week kapsamında sergilenecek.
Kökleri özgünlüğe dayanan ve kurucusu Sir William Lyons’un ifadesiyle, “Benzeri olmayan” Jaguar, tamamen yeniden tasarlanmış marka kimliğiyle bugünden itibaren yeni bir dönem başlatıyor. Benzersiz ve özgün olma anlayışını yeniden temellendiren yeni Jaguar dünyasının tüm yönlerini yaratıcı bir felsefe olarak “Coşkulu Modernizm” tanımlıyor. Yeni Jaguar’ın modern ve enerji dolu ruhunu temsil eden değişimler logo ve marka kimliğinden renklerine kadar, cesur ve sanatsal atılımları içeriyor. Yeniden tasarlanan Jaguar markası, yeni, sofistike bir görsel dil aracılığıyla benzersiz karakterini ortaya koyan bir marka kimliğiyle dönüşüyor. Değişimin sembollerinin her birine yüklenen anlamlarla, marka değerlerini yansıtıyor ve gelecekte ne olacağına dair ipuçları sunuyor: Jaguar’ın yeni sembolü; geometrik form, simetri ve sadelik gibi öğelerle güçlü bir modernizm vurgusunda bulunuyor.
TEKNOLOJİ
Yapay zeka günlük yaşamınızın vazgeçilmez bir parçası halini aldı mı? Yanıtınız evet değilse bunda iletişim sorunları sebebiyle yapay zekanın tüm potansiyelini kullanamıyor olmanız muhtemel.
Google’ın yapay zekâ ve DeepMind uzmanları tarafından geliştirilmiş çevrim içi eğitim programı Google Prompting Essentials, eksiksiz promptlar/istemler oluşturmak için pratik teknikler sunarak bu...
Yapay zeka günlük yaşamınızın vazgeçilmez bir parçası halini aldı mı? Yanıtınız evet değilse bunda iletişim sorunları sebebiyle yapay zekanın tüm potansiyelini kullanamıyor olmanız muhtemel.
Google’ın yapay zekâ ve DeepMind uzmanları tarafından geliştirilmiş çevrim içi eğitim programı Google Prompting Essentials, eksiksiz promptlar/istemler oluşturmak için pratik teknikler sunarak bu sorunu çözmeyi hedefliyor. Ön bilgi gerektirmeyen ve tüm deneyim seviyelerindeki öğrenciler için erişebilir durumda olan kurs, içerik oluşturma, verileri analiz etme ve bilgileri özetleme konusunda yardım almak için üretken yapay zekayâ 5 kolay adımda net ve spesifik talimatlar vermeyi öğretiyor.
Çeşitli yapay zekâ modellerinde etkili istemler tasarlamak için beş adımlı bir çerçeve sunan Google Prompting Essentials, uygulamalı alıştırmalar ve gerçek dünya senaryoları sayesinde katılımcıların pratik bilgilerini arttırmayı vadediyor. Uzun belgelerin özetlenmesi, fikir alış verişi, e-postaların farklı hedef kitlelere uyarlanması ve veri görselleştirmelerinin oluşturulması gibi pek çok konuyu kapsayan modüller sunuluyor. Diğer bir pratik kazanım ise kursun katılımcıların eğitim süresince yeniden kullanılabilir bilgi istemlerinden oluşan bir kütüphane oluşturacak ve her seferinde sıfırdan başlamaya gerek kalmadan araçların kullanıma hazır olmasını sağlıyor oluşu.
MODA
Geçen yılın Ekim ayında, uzay altyapısı geliştiricisi Axiom Space ile birlikte NASA’nın yeni uzay giysilerini tasarlamak üzere bir sözleşme imzaladığını duyuran Prada, Eylül 2026’da kullanılacak olan bu uzay giysilerini nihayet tanıttı!
Yüksek modanın uzaya dek çıkmasının yanı sıra bu projeyi heyecan verici kılan bir detay daha var ki o da Prada’nın tasarladığı astronot...
Geçen yılın Ekim ayında, uzay altyapısı geliştiricisi Axiom Space ile birlikte NASA’nın yeni uzay giysilerini tasarlamak üzere bir sözleşme imzaladığını duyuran Prada, Eylül 2026’da kullanılacak olan bu uzay giysilerini nihayet tanıttı!
Yüksek modanın uzaya dek çıkmasının yanı sıra bu projeyi heyecan verici kılan bir detay daha var ki o da Prada’nın tasarladığı astronot kıyafetlerinin, aya adım atan ilk kadın ve ilk beyaz olmayan astronot tarafından giyilecek olması. “Ay’ın güney kutbundaki aşırı sıcaklıklara dayanacak” şekilde tasarlandığı belirtilen uzay giysileri, astronotların, ayın sürekli gölgede kalan bölgelerinde en az iki saat boyunca dondurucu soğuklara dayanabilmelerini sağlamanın yanı sıra düşük yerçekiminde sekiz saate kadar hareket etmelerine de imkân tanıyor. Tasarım detaylarında ise üzerlerinde ABD bayrağının yanı sıra Prada logosunu taşımamaları dikkat çekiyor. Öte yandan; beyaz giysiler, markanın Linnea Rossa hattına atıfta bulunurcasına kırmızı çizgilerle süslü.
Moda ilişkisi heyecan verici olmakla birlikte projenin amacı elbette Prada’ya ilgi çekici bir podyum sağlamak değil. NASA, devam eden Artemis projesi kapsamında insanlığı aya geri döndürmeyi planlıyor. Uzun vadede, uzay ajansı, insanların kalıcı olarak yaşayabileceği, çalışabileceği ve araştırmalar yapabileceği ilk ay uzay istasyonunu kurmayı hedefliyor.
GÜNDEM
Aktif kullandığınız elinizi yatay tutup küçük parmağınıza bir bakın. Orta noktasında içe dönük bir kavis görüyor musunuz? Yanıtınız evetse TikTok ünlü ‘phone pinky’ kavramıyla tanışmaya hazırsınız demektir.
Ortalama bir Z Kuşağı üyesi günde yedi saatten fazla telefonunda vakit geçirirken, ortalama bir Y Kuşağı üyesi günde yaklaşık altı saat harcıyor. Hatta bu rakamlar gerçek...
Aktif kullandığınız elinizi yatay tutup küçük parmağınıza bir bakın. Orta noktasında içe dönük bir kavis görüyor musunuz? Yanıtınız evetse TikTok ünlü ‘phone pinky’ kavramıyla tanışmaya hazırsınız demektir.
Ortalama bir Z Kuşağı üyesi günde yedi saatten fazla telefonunda vakit geçirirken, ortalama bir Y Kuşağı üyesi günde yaklaşık altı saat harcıyor. Hatta bu rakamlar gerçek telefon bağımlıları için düşük çünkü kronik olarak çevrimiçi olanların ekran süreleri günde 10 veya 15 saate kadar çıkabiliyor. Peki yatakta uzandığınız, bankada sıra beklediğiniz tüm bu aşağı kaydırma anlarında desteği küçük parmağınızdan aldığınızı fark ettiniz mi?
TikTok’ta birçok kişi “telefon serçe parmağının” insanlığın bir sonraki evrimi olduğunu espri konusu yapıyor. Gerçekte ise, bu sadece ekleminize fazla yük binmesinden kaynaklanan bir çöküntü. Fizyoterapist Christynne Helfrich “telefon serçe parmağı” telefon kullanımının fiziksel bir yan etkisi olduğunu belirtiyor. Bustle’a verdiği demeçte süreci şöyle açıklıyor: “Telefon serçe parmağı, serçe parmağınızın orta ekleminin, uzun süreli telefon baskısı nedeniyle sapmaya başlaması gibi görünür. Bu durum genellikle telefonun alt kısmı serçe parmağına dayanırken, diğer parmakların telefonu desteklemek için etrafına sarılmasıyla ortaya çıkar, bu da küçük eklem üzerinde baskıya yol açar.” Ufak sızılar dışında ağrıya neden olmayan ancak uzun vadeli etkileri henüz bilinmeyen ‘phone pinky’i önlemek için önerilenler arasındaysa ‘pop socket’ve telefon standı kullanmak öneriliyor.
TEKNOLOJİ
Stanford Üniversitesi’ndeki bir araştırmacı, yalnızca yüzünüzün bir resmini kullanarak cinsel yöneliminiz, zeka seviyeniz ya da politik tercihler gibi kimliğinizin en özel bölümlerinin maskesini kaldırabilecek bir yapay zeka aracı geliştirdiğini iddia ediyor.
Dazed’in haberine göreyse; Psikolog Michal Kosinski’ye göre makine öğrenimi modelleri, kişinin görünümüne dayalı olarak...
Stanford Üniversitesi’ndeki bir araştırmacı, yalnızca yüzünüzün bir resmini kullanarak cinsel yöneliminiz, zeka seviyeniz ya da politik tercihler gibi kimliğinizin en özel bölümlerinin maskesini kaldırabilecek bir yapay zeka aracı geliştirdiğini iddia ediyor.
Dazed’in haberine göreyse; Psikolog Michal Kosinski’ye göre makine öğrenimi modelleri, kişinin görünümüne dayalı olarak cinsel tercihler, politik bağlantılar ve zeka gibi özellikleri doğru bir şekilde tahmin edebiliyor. Bu da AI söz konusu olduğunda en yaygın endişe faktörü olan gizlilik tehtidi endişelerini haklı gösteriyor zira Kosinski, özellikle de dünya genelinde halihazırda yaygın olarak kullanılan yüz tanıma teknolojisiyle eşleştirildiğinde böyle olması gerektiğini söylüyor. Bununla birlikte, GLAAD ve İnsan Hakları Kampanyası gibi grupların daha önce onun çalışmalarını dışlanmış grupların sırlarını ifşa ederek özgürlüklerini tehdit ettiği için kınadıkları bilindiğinden tartışma giderek daha karmaşık hale geliyor.
HABERLER - SLIDER
‘Hacktivist’ terimini daha önce duymuş muydunuz? Bu kelime herhangi bir durumu protesto etmek üzere ‘hacking’ işlemleri gerçekleştiren aktivistleri ifade ediyor. İşte Kendilerini NullBulge olarak adlandıran bir grup hacktivist de Disney’nin iç yazışmalarını çalarak internete sızdırdığını ve bu eylemi, eğlence devinin insan sanatçılara olan muamelesine karşı yapay zeka ile üretilen sanat çağında protesto etmek...
‘Hacktivist’ terimini daha önce duymuş muydunuz? Bu kelime herhangi bir durumu protesto etmek üzere ‘hacking’ işlemleri gerçekleştiren aktivistleri ifade ediyor. İşte Kendilerini NullBulge olarak adlandıran bir grup hacktivist de Disney’nin iç yazışmalarını çalarak internete sızdırdığını ve bu eylemi, eğlence devinin insan sanatçılara olan muamelesine karşı yapay zeka ile üretilen sanat çağında protesto etmek amacıyla gerçekleştirdiğini iddia ediyor.
Wall Street Journal aracılığıyla yapılan bir açıklamaya göre, hedeflerini sosyal, ekonomik ve politik faktörlerin bir karışımına göre seçiyorlar. Disney’i seçme nedenleriyse “sanatçı sözleşmelerini nasıl ele aldığı, yapay zekaya yaklaşımı ve tüketiciye karşı oldukça açık bir umursamazlığı” olarak belirtiliyor. Disney, insan tarafından yaratılan sanat eserlerini tamamlamak için uzun yıllardır yapay zekayı kullanıyor ve 2023 yılında, eğlence devinin tüm alanlarında uygulanabilecek maliyet düşürücü yapay zeka teknolojilerini keşfetmek için özel bir görev gücü başlatmış durumda. Bir diğer önemli detay ise bu sürecin, yaratıcı sektörlerdeki sanatçılar, animatörler, yazarlar ve aktörler tarafından desteklenen geniş çaplı yapay zeka karşıtı tepkilere rağmen başlatılmış olması.
HABERLER - SLIDER
Sosyal medya detoksları, ekran zamanı kısıtlamaları, telefon kapatılarak girilen meditasyon kampları… Ruh sağlığıyla ilişkisi iyi olarak anılmayan internetin ünü değişmeye hazırlanıyor olabilir mi? Oxford İnternet Enstitüsü (OII) tarafından yayınlanan 168 ülkeden verilerle yapılan yeni bir çalışma, internet kullanımının sürekli olarak iyilik haliyle ilişkili olduğunu ortaya çıkardı....
Sosyal medya detoksları, ekran zamanı kısıtlamaları, telefon kapatılarak girilen meditasyon kampları… Ruh sağlığıyla ilişkisi iyi olarak anılmayan internetin ünü değişmeye hazırlanıyor olabilir mi? Oxford İnternet Enstitüsü (OII) tarafından yayınlanan 168 ülkeden verilerle yapılan yeni bir çalışma, internet kullanımının sürekli olarak iyilik haliyle ilişkili olduğunu ortaya çıkardı.
Araştırmacıların, Latin Amerika, Asya ve Afrika’daki ülkeler de dahil olmak üzere dünya çapında 15 ila 99 yaşları arasındaki iki milyon kişiden 2006 ile 2021 yılları arasında toplanan verileri analiz ettikleri araştırmaya göre, internet erişimi olan veya interneti aktif olarak kullanan kişiler daha yüksek düzeyde sosyal refah ve yaşam doyumu bildiriyor. Yani araştırma internetin kötü ününe karşı bir tez sunuyor. Bununla birlikte OII, bazı bulgularının hala genç kadınlar arasında sosyal medya kullanımı ile depresif belirtiler arasında bildirilen bağlantılarla “tutarlı” olduğunu da not düşüyor. Araştırmacılara göre bu bulgular internet erişiminin mutsuzluğa neden olduğu anlamına gelmiyor; fakat “siber zorbalığın arttığı ve genç kadınlar arasında sosyal medya kullanımı ile depresif belirtiler arasında daha olumsuz ilişkiler olduğu yadsınamaz bir gerçek.
FARKINDALIK
‘Dating’ uygulamaları, sıfırdan bir iş kurmak ve müşteri bulmak, işe veya eğitime uzaktan katılmak… Hayatımızın aklımıza gelebilecek her alanı için online varlığımızın önem taşıdığı bir tartışmasız. Çevrimiçi dünya, artık zamanımızın büyük bir kısmını harcadığımız yer. Tüm bu pratikliğin yanı sıra dijital çağ maalesef aynı zamanda kadınlar ve marjinal kitleler
Görüntüye dayalı cinsel...
‘Dating’ uygulamaları, sıfırdan bir iş kurmak ve müşteri bulmak, işe veya eğitime uzaktan katılmak… Hayatımızın aklımıza gelebilecek her alanı için online varlığımızın önem taşıdığı bir tartışmasız. Çevrimiçi dünya, artık zamanımızın büyük bir kısmını harcadığımız yer. Tüm bu pratikliğin yanı sıra dijital çağ maalesef aynı zamanda kadınlar ve marjinal kitleler için yeni zarar ve istismar fırsatları da yaratıyor.
Görüntüye dayalı cinsel istismar (deep fake), derin sahtekarlıklar, cinsiyetçi önyargı ve gözetleme gibi sorunlarına ardından dijital güvenlikle ilgili tartışmalar ön plana çıktı; ancak mevzuatın yetişmesi yavaş olduğundan zararlar devam ediyor. Kadınlar, dijital çağın kadınları dışlamak yerine onlara hizmet etmesini sağlamak ve çevrimiçi dünyanın güvenli ve pişmanlık duymadan var olabileceğimiz bir dünya olduğu konusunda ısrar etmek için mücadele ediyor.
Örneğin; 23 yaşındayken Doğu Londra’daki en genç Siyah kadın Meclis Üyesi seçilen ancak bu başarısını kutlayamadan viral çevrimiçi tacize maruz kalan Seyi Akiwowo, dijital güvenlik ve refah üzerine atölye çalışmaları sunan, kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan Glitch’i kurdu. Mashable’ın haberine göre Birleşik Krallık hükümeti, Kadınlara Yönelik Şiddete Son Koalisyonu ile ortak kampanyalarının ardından kadınların ve kızların güvenliğini Çevrimiçi Güvenlik Yasası’na entegre etti ve Glitch artık tüm siyasi partilere, siyasi manifestolarında çevrimiçi istismarı ele almaları çağrısında bulunuyor. Akiwowo’nun “How To Stay Safe Online” isimli kitabıysa kadınlar ve dışlanmış cinsiyetler için onları dijital refahımızı koruyacak araçlarla donatan pratik bir el kitabı niteliğinde.
HABERLER - SLIDER
Geçtiğimiz hafta Google, modelin ırksal açıdan çeşitli, Nazi dönemi Alman askerleri, beyaz olmayan ABD Kurucu Babaları ürettiği ve hatta Google’ın kendi kurucu ortaklarının ırklarını yanlış bir şekilde tasvir ettiği yaygın olarak keşfedildikten sonra yapay zeka aracı Gemini’ın resim oluşturma yeteneğini duraklattı.
Sosyal medya kullanıcılarının, Gemini’nin...
Geçtiğimiz hafta Google, modelin ırksal açıdan çeşitli, Nazi dönemi Alman askerleri, beyaz olmayan ABD Kurucu Babaları ürettiği ve hatta Google’ın kendi kurucu ortaklarının ırklarını yanlış bir şekilde tasvir ettiği yaygın olarak keşfedildikten sonra yapay zeka aracı Gemini’ın resim oluşturma yeteneğini duraklattı.
Sosyal medya kullanıcılarının, Gemini’nin çeşitli etnik köken ve cinsiyetlerden papalar, ABD’nin kurucu babaları ve Vikingler dahil olmak üzere tarihi figürleri tasvir eden imaj oluşturucusunun çok sayıda örneğini yayınlaması üzerine, yapay zeka aracının ırksal önyargıları kırmaya çalışırken abartıya kaçtığı ve tarihi olarak doğru olmayan görseller ürettiği konusunda eleştiriler ortaya kondu. Gelişmelerin üzerine Geogle’ın CEO’su Sundar Pichai “Gemini’nin bazı üretimlerinin kullanıcılarımızı rahatsız ettiğini ve önyargılı davrandığını biliyorum; açık olmak gerekirse bu kesinlikle kabul edilemez. Ekiplerimiz bu sorunları çözmek için gece gündüz çalışıyor.” açıklamasında bulundu.
Aslında Gemini, yapay zeka sistemlerinin verilerinden doğan sorunların ilk örneği değil. Örneğin Google, yıllarca cinsiyet ayrımı gözetmeyen dilimizdeki “onlar doktor” ve “onlar hemşire” ifadelerini sırasıyla eril ve dişil olarak İngilizceye çeviriyordu. OpenAI’nin görüntü oluşturucusu Dall-E’nin ilk versiyonlarıysa, bir yargıç istendiğinde güvenilir bir şekilde beyaz adamlar, silahlı bir adam istendiğinde ise siyah adamlar oluşturuyordu!
HABERLER - SLIDER
Yapay zeka araçlarının yaratımları için var olan eserleri kullanmalarının yarattığı fikri-sınai haklara dair sorunlar uzun süredir gündemde. Öyle ki yakın zamanda ortaya çıkan bir veri tabanı Midjourney’nin, Frida Kahlo’dan Yayoi Kusama, Banksy ve Andy Warhol’a kadar sanat üretimi araçlarını eğitmek için kullandığı iddia edilen 16.000’e kadar sanatçıyı listeledi. Durum böyleyken sanatçıların dijital...
Yapay zeka araçlarının yaratımları için var olan eserleri kullanmalarının yarattığı fikri-sınai haklara dair sorunlar uzun süredir gündemde. Öyle ki yakın zamanda ortaya çıkan bir veri tabanı Midjourney’nin, Frida Kahlo’dan Yayoi Kusama, Banksy ve Andy Warhol’a kadar sanat üretimi araçlarını eğitmek için kullandığı iddia edilen 16.000’e kadar sanatçıyı listeledi. Durum böyleyken sanatçıların dijital çağda güvende hissetmeleri çok da kolay görünmüyordu. İşte Nightshade de bu güncel soruna çözüm sunmayı hedefleyen ilk programlardan bir tanesi.
Herkesin kullanımına açık olan Nightshade, dijital sanat eserlerini korumak için görüntüleri bir anlamda “zehirliyor” yani onları yapay zekâ eğitimi için uygunsuz hale getiriyor. Bunun için de makine öğrenimi modellerine, belirli istemlere yanıt olarak ilgisiz görüntülerin üretilmesine neden olabilecek bir düzeyde öngörülemezlik katıyor. Bunlar insan gözünün algılayamayacağı ancak büyük yapay zekâ modelleri için önemli olacak değişiklikler ve program böylelikle eserlerinin izinsiz olarak kullanılmasından endişe duyan sanatçılar için bir güvenlik bariyeri yaratmış oluyor. Nightshade’in edebiyattaki karşılığı olarak ChatGPT’ye karşı geliştirilecek güvenli programlarını göreceğimiz günler de çok uzakta değil gibi görünüyor.