theMagger Banner
theMagger: Keşfedin ve Paylaşın. Nasıl mı?
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Banner preview: https://www.adform.com/BannerTags/Views/Test/Test.aspx?id=76237634

Haberler

Post image Orchid: Tame Impala Tarafından Yaratılan Yeni Enstrüman İle Tanışın
Orchid: Tame Impala Tarafından Yaratılan Yeni Enstrüman İle Tanışın

MÜZİK

Calendar 29 Kas, 2024

Tame Impala’nın dahisi Kevin Parker, müzisyenler ve prodüktörlerin yeni fikirler keşfetmesi için tasarlanmış dijital bir polisentezleyici piyasaya sürdü.

Kevin Parker, müzik endüstrisindeki rolünü daha da çeşitlendirerek bu kez yeni bir müzikal “fikir makinesi” piyasaya sürdü. Orchid adı verilen bu yeni cihaza bir enstrümandan ziyade, müzisyenler ve prodüktörlerin yeni fikirler keşfetmesi için tasarlanmış dijital varlık demek daha doğru olur. Orchid’in hedefi“eşsiz bir akor mantığı sistemi kullanarak ve akorları şekillendirmek ve değiştirmek için çok çeşitli yöntemler sunarak yaratıcı müzikal ifadeyi en üst düzeye çıkarmak”. Basitçe ifade etmek gerekirse, klavyedeki ‘E’ tuşuna ve ‘Minor’ (Minör) akor değiştirme tuşuna basıldığında bir E minör akoru elde ediliyor ve bu akor daha da geliştirilebiliyor. Orchid, ayrıca bir döner kodlayıcı kullanarak akorları “yeniden akort etme ve yeniden konumlandırma” işlevine sahip, patent bekleyen bir voicing sistemi sunuyor. Bu sayede cihazın sunduğu 12 tuşun ötesine geçerek akorların potansiyelini genişletiyor.

preloader
Post image Mikro Emeklilik: 'Burn Out'ın Çözümü Olabilir mi?
Mikro Emeklilik: 'Burn Out'ın Çözümü Olabilir mi?

BUSINESS

Calendar 29 Kas, 2024

Hobisini işine dönüştürenlerden hiç hoşlanmadığı bir işte çalışmak durumunda kalanlara herkesin hemfikir olduğu bir konu varsa o da her şeyin durduğu molalara ihtiyacımızın olduğu! TikTok’ta yükselen ismiyle ‘micro retirement’ kariyer molası ya da boş yıllar, verimlilik kültürünün yarattığı tükenmişlik karşısında gittikçe daha cazip olmaya başlıyor.

Z...

Hobisini işine dönüştürenlerden hiç hoşlanmadığı bir işte çalışmak durumunda kalanlara herkesin hemfikir olduğu bir konu varsa o da her şeyin durduğu molalara ihtiyacımızın olduğu! TikTok’ta yükselen ismiyle ‘micro retirement’ kariyer molası ya da boş yıllar, verimlilik kültürünün yarattığı tükenmişlik karşısında gittikçe daha cazip olmaya başlıyor.

Z kuşağı ile Y kuşağı arasında yer alan genç yetişkinler, tempoyu durdurmanın faydalarını keşfediyor. Ancak 20’li veya 30’lu yaşlarda sadece bir kez kariyer molası vermek yerine, mikro emeklilik daha sık, genellikle altı ay ile bir yıl arasında değişen kısa aralar vermeyi öneriyor. İstatistikler, özellikle Z kuşağının önceki nesillere kıyasla işe daha az odaklandığını ve örneğin kariyer basamaklarını tırmanma konusunda daha az kaygılandığını gösteriyor. Bunun yanı sıra, Birleşik Krallık’ta emeklilik yaşının 67’ye yükselmesi ve ABD’de daha da artacağına dair konuşmalar, bu eğilimi destekliyor. Bu eğilimin altında yatan bir diğer nedense; Y kuşağının ekonomik bir durgunluk döneminde, Z kuşağının ise COVID döneminde mezun olmuş olması. Seyahat için en uygun zamanın ya eğitimden hemen sonra ya da kariyer yolculuğunu tamamladıktan sonra olduğu söylenerek büyütülen bu kuşaklar gördükleri sıra dışı olumsuz koşulların etkisiyle bu iki dönem arasında da keyif alacak zaman olduğunu fark ediyor.

Post image 'Food Marketing': Duyuları Harekete Geçiren Yeni Lüks
'Food Marketing': Duyuları Harekete Geçiren Yeni Lüks

BUSINESS

Calendar 26 Eki, 2024

Reklam kampanyaları, ürün görselleri ve marka genişletme projeleri ve daha fazlası… Yiyecekler son dönemde güzellikten modaya gastronomi ile organik bir ilişkisi olmayan birçok markanın pazarlama stratejilerinin bir parçası halini aldı. Trend analizi uzmanları bunun nedenlerini iki ilgi çekici teoriyle açıklıyor.

Teorilerden ilki yiyeceklerin, insanlara ürünü satın almadan önce...

Reklam kampanyaları, ürün görselleri ve marka genişletme projeleri ve daha fazlası… Yiyecekler son dönemde güzellikten modaya gastronomi ile organik bir ilişkisi olmayan birçok markanın pazarlama stratejilerinin bir parçası halini aldı. Trend analizi uzmanları bunun nedenlerini iki ilgi çekici teoriyle açıklıyor.

Teorilerden ilki yiyeceklerin, insanlara ürünü satın almadan önce deneme şansı sunmayan markaların duyulara seslenmek için bir araç olarak kullanıldığı yönünde. Örneğin; Hailey Bieber’ın popülerliği son bir yıl içerisinde artan Rhode markasını ele alırsak, bu markanın ürettiği makyaj malzemeleri ve cilt bakım ürünlerinin Sephora gibi yerlerde denenmesi mümkün olmadığından marka görsellerinde bolca meyveye yer vererek tüketicilerde koku, renk ve tat gibi duyulara seslenerek ürünleri deneme isteği uyandırmak üzerine çalışıyor.

‘Food marketing’in yükselişine dair bir diğer teori ise Gucci, Prada gibi dev moda markalarının gastronomi iş birlikleri ve açtıkları kafelere odaklanıyor. Bu teoriye göre gerileyen ekonomi hali hazırda erişilmesi güç olan lüks moda markalarının ürünlerini geçmiştekinden daha çok insan için satın alınamaz hake getirirken, yükselen fiyatlar yiyecekleri birer lüks haline getiriyor. Bu nedenle markalar da lüksün bir sembolü olarak yiyecekleri kullanıyor. Bu sayede normalde bir Prada ürününü karşılayamayacak kişiler üzerinde Prada logosu olan bir dilim pastaya erişebiliyor. Bu da markanın sosyal medya mecraları gibi kanallar üzerinde görünürlüğü artırıyor.

Post image Gen-Z ve İş Yaşamı: Sonuçlar Tahminimizden Farklı Olabilir mi?
Gen-Z ve İş Yaşamı: Sonuçlar Tahminimizden Farklı Olabilir mi?

BUSINESS

Calendar 27 Eyl, 2024

Intelligent.com’un gerçekleştirdiği ve 1000’e yakın yöneticinin katıldığı ankete göre; birçok şirket, işe aldıktan sadece birkaç ay sonra Z kuşağı çalışanlarını işten çıkardı ve bazı işverenler, iş ahlakı, iletişim becerileri ve iş yapmaya hazır olup olmadıklarıyla ilgili endişeler nedeniyle yeni mezunları işe alma konusunda tereddütlü olduklarını belirtti.

Intelligent’in baş eğitim ve kariyer...

Intelligent.com’un gerçekleştirdiği ve 1000’e yakın yöneticinin katıldığı ankete göre; birçok şirket, işe aldıktan sadece birkaç ay sonra Z kuşağı çalışanlarını işten çıkardı ve bazı işverenler, iş ahlakı, iletişim becerileri ve iş yapmaya hazır olup olmadıklarıyla ilgili endişeler nedeniyle yeni mezunları işe alma konusunda tereddütlü olduklarını belirtti.

Intelligent’in baş eğitim ve kariyer geliştirme danışmanı Huy Nguyen, raporda, işverenlerin yüzyılın başında doğanları işe alma konusunda temkinli olduğunu çünkü bu kişilerin genellikle daha az yapılandırılmış bir ortama, iş yeri kültürel dinamiklerine ve bağımsız çalışmaya yönelik beklentilere hazır olmadıklarını belirtiyor ve ekliyor: “Üniversiteden bazı teorik bilgilerle mezun olsalar da, yeni mezunlar genellikle iş dünyasında başarılı olmak için gerekli olan pratik deneyimden yoksunlar.

İşverenler bu kararlarına ardında; dijital dünyada büyümenin bir yan etkisi olarak Z kuşağının önceki nesillere kıyasla kamuoyu tarafından kısa dikkat süreleri, tembellik alışkanlıkları ve güçlü bir iş-yaşam dengesi talepleri olmasını gösteriyor. Bununla birlikte sosyal medya odaklı siyasi ve toplumsal kampanyalarla daha kolay “tetiklenen” ve bu durumun iş akışını bozabileceği endişesiyle işverenler tarafından genç çalışanlara karşı temkinli yaklaşıldığı da keşfedilen nedenler arasında.

Post image Hobileri İşe Dönüştürmek Çok da İyi Bir Fikir Olmayabilir mi?
Hobileri İşe Dönüştürmek Çok da İyi Bir Fikir Olmayabilir mi?

BUSINESS

Calendar 02 Eyl, 2024

Sevdiğin işi yap ve bir gün bile çalışma.” Sıkça duyduğumuz ve ilham verici olduğunu düşündüğümüz bu söz realistik mi?

Hobilerinizi düşünün: Yemek yapmak, spor ya da sanat… Yaptığınız işler için harcadığınızın zamandan vicdan azabı duyduğunuz ya da çevrenizden bu yeteneklerinizi en azından sosyal medyada paylaşarak gelir elde etmeniz önerileri aldığınız mutlaka olmuştur. İşte...

Sevdiğin işi yap ve bir gün bile çalışma.” Sıkça duyduğumuz ve ilham verici olduğunu düşündüğümüz bu söz realistik mi?

Hobilerinizi düşünün: Yemek yapmak, spor ya da sanat… Yaptığınız işler için harcadığınızın zamandan vicdan azabı duyduğunuz ya da çevrenizden bu yeteneklerinizi en azından sosyal medyada paylaşarak gelir elde etmeniz önerileri aldığınız mutlaka olmuştur. İşte Refinery’den Andrea Cheng de tam olarak bu fenomeni Finansal terapist Lindsay Bryan-Podvin’in görüşleri eşliğinde mercek altına alıyor. Bryan-Podvin’e göre: “Pandemi sırasında hobi olarak başlayan yan işlerin büyük bir yükseliş gösterdiğini ve kadınların girişimciliğe ilgi göstermeye başladığını gözlemleniyor. Genellikle, bakım rolleri üstlenen ve geleneksel işlerini bırakarak gelir elde etmek için yaratıcı yollar bulan kadınlar bu durumu yaşıyor. Kreatif üretimleri paraya dönüştürme fırsatına sahip olmak güçlendirici bir şey, ama aynı zamanda hobilerimizin yan işlere dönüşmesi gerektiğini hissettiren sistemleri de düşünmemiz gerekiyor.”

Öte yandan en azından bir ek işe dönüşen hobilerin sayısı yakın zamanda azalacak gibi görünmüyor. Özellikle de kadınlar için. Zira “Money Moves” adlı, kadınların yaşam maliyeti krizine nasıl tepki verdiğini incelemek amacıyla R29 Intelligence tarafından gerçekleştirilen en son çalışmaya göre kadınların %60’ının paranın zihinsel alanlarının yarısından fazlasını kapladığını söylüyor.

Post image Sürdürülebilir Kumaşlar: Türkiye'de Çevre Dostu Moda Uygulamaları
Sürdürülebilir Kumaşlar: Türkiye'de Çevre Dostu Moda Uygulamaları

BUSINESS

Calendar 23 Ağu, 2024

Çevre dostu tekstiller ve geleneksel tekniklerdeki gelişmeler, sürdürülebilir üretim süreçlerine doğru önemli bir değişim sunuyor. Çevre bilincine sahip tüketiciler sayesinde yükselen bu niş pazar artık tekstil sektöründe resmi iş fırsatları yaratma çabaları, kayıt dışı istihdam ve düşük ücretler gibi sorunları ele alarak ekonomik büyümeyi teşvik ediyor. Bu gelişimlerin bel kemiği halini alan sürdürülebilir...

Çevre dostu tekstiller ve geleneksel tekniklerdeki gelişmeler, sürdürülebilir üretim süreçlerine doğru önemli bir değişim sunuyor. Çevre bilincine sahip tüketiciler sayesinde yükselen bu niş pazar artık tekstil sektöründe resmi iş fırsatları yaratma çabaları, kayıt dışı istihdam ve düşük ücretler gibi sorunları ele alarak ekonomik büyümeyi teşvik ediyor. Bu gelişimlerin bel kemiği halini alan sürdürülebilir kumaşlar da özellikle bu alanda öne çıkan Türkiye’yi ilgilendiriyor.

Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) Türkiye ofisi, EkoDoku Kadın Sürdürülebilir Yaşam Kooperatifi ile iş birliği yaparak çevre dostu tekstilleri teşvik etmek ve hızlı modanın çevresel etkilerini vurgulamak amacıyla bir girişim başlatmış durummda. ILO yetkililerinin saha ziyaretleriyle yönlendirilen ve ILO’nun teknik ve finansal desteğiyle güçlendirilen bu çaba, Türkiye’de sürdürülebilir moda uygulamalarını geliştirmeyi hedefliyor. EkoDoku, doğa bazlı kumaşlar ve geleneksel tekniklerden üretilen benzersiz bir koleksiyonun yaratılmasına öncülük etmeyi böylece de sürdürülebilir tekstilleri savunmayı ve resmi iş fırsatları yaratmayı amaç ediniyor.

Post image Ofise Dönüş Krizi: Uzaktan Çalışma Kazanacak mı?
Ofise Dönüş Krizi: Uzaktan Çalışma Kazanacak mı?

BUSINESS

Calendar 16 Ağu, 2024

Pandemi uzaktan çalışma özellikle start-up’lar arasında hızla popülerlik kazanıyordu. Bunun nedeni, henüz oluşmamış bir şirket kültürü üzerinde olumsuz bir etkisi olmadan, dünya çapında yetenekleri işe almanın bir yolu olarak görülmesi ve tabii ki düşük maliyetlerdi. Şimdiyse verimlilik sorunları üzerine bu konu yeniden konuşuluyor.

Büyük şirketlerin...

Pandemi uzaktan çalışma özellikle start-up’lar arasında hızla popülerlik kazanıyordu. Bunun nedeni, henüz oluşmamış bir şirket kültürü üzerinde olumsuz bir etkisi olmadan, dünya çapında yetenekleri işe almanın bir yolu olarak görülmesi ve tabii ki düşük maliyetlerdi. Şimdiyse verimlilik sorunları üzerine bu konu yeniden konuşuluyor.

Büyük şirketlerin çalışanların ofise dönmelerini istediği, özellikle teknoloji şirketlerindeki çalışanlarınsa direndiğini özellikle son iki yılda gözlemleme şansı buluyoruz. Öyle ki, Dell, bu yılın başlarında yeni bir ofise dönüş girişimi duyurdu. Yeni planda, çalışanların kendilerini uzaktan ya da hibrit çalışan olarak sınıflandırmaları gerekiyordu… Kendilerini uzaktan çalışan olarak sınıflandıran çalışanlar, artık şirkette terfi edemeyeceklerini veya yeni pozisyonlara atanamayacaklarını kabul etmiş oluyorlardı. Bundan aylar sonra Business Insider, Dell’in iç takip verilerini gördüğünü ve bu verilerin, iş gücünün neredeyse yüzde 50’sinin uzaktan çalışmanın sonuçlarını kabul etmeyi tercih ettiğini ortaya koyduğunu iddia ediyor!

Özellikle genç Y ve Z kuşağı kişisel özgürlüklerini kariyer basamaklarını tırmanmaktan çok daha önemli görüyor. Ofise dönüş konusundaki nihai mücadelenin sonucunu ise maksimum verimliliğe ulaşmak için merkezi bir konumda, yüz yüze ve ekip arkadaşlarıyla beyaz tahtada yan yana olmanın gerektiğine inanan kişilerin, Zoom görüşmeleri, Slack sohbetleri ve Figma işbirlikleri gibi yeni çalışma yöntemlerinin yeterince iyi olduğunu kabul edip etmemeleri belirleyecek.

Post image Uzayan Ürün Kullanım Süreleri: Markalar Satış Sonrası Hizmetler İçin Çalışıyor
Uzayan Ürün Kullanım Süreleri: Markalar Satış Sonrası Hizmetler İçin Çalışıyor

BUSINESS

Calendar 26 Tem, 2024

‘De-influencing’, ‘underconsumption-core’ ve daha fazlası… Tüm bu yeni kavramlar özünde sebep gerek ekonomik gerek çevresel kaygılar olsun daha az tüketmeyi destekleyen yaklaşımın bir trend halinin aldığını kanıtlıyor. Öyle ki; iklim aktivisti Greta Thunberg, bu ay Vogue Scandinavia’nın ilk sayısının kapak röportajında yer aldı ve üç yıldan fazla bir süredir yeni kıyafet almadığını, bunun yerine ikinci el...

‘De-influencing’, ‘underconsumption-core’ ve daha fazlası… Tüm bu yeni kavramlar özünde sebep gerek ekonomik gerek çevresel kaygılar olsun daha az tüketmeyi destekleyen yaklaşımın bir trend halinin aldığını kanıtlıyor. Öyle ki; iklim aktivisti Greta Thunberg, bu ay Vogue Scandinavia’nın ilk sayısının kapak röportajında yer aldı ve üç yıldan fazla bir süredir yeni kıyafet almadığını, bunun yerine ikinci el satın almayı, ödünç almayı veya eşyaları tamir etmeyi tercih ettiğini belirtti.

Öte yandan; tüketiciler “daha az al, daha uzun süre kullan” anlayışını benimsedikçe, ürünlerin daha iyi bakımını sağlayan ve yeniden kullanımı teşvik eden platformlar ve ürünler için fırsatlar artıyor. Dylon Dyes’in yeni kampanyası “Re-Dye Don’t Re-Buy”, katılımcıların %34’ünün artık bilinçli olarak daha az kıyafet aldıklarını belirten araştırmalara atıfta bulunuyor ve insanları sahip oldukları kıyafetlere daha iyi bakmaları için nasıl yapılır rehberleri aracılığıyla teşvik ediyor. Tüm seviyelerdeki markalar, satın alma sonrası tüketiciyle paylaştıkları ortak sorumluluğa olan ilgilerini artırmaya başlıyor. Zamansız tarzlar geliştirmek, yerleşik çok yönlülük sunmak ve TikTok’taki DIY Jenerasyonu sayesinde büyük bir ivme kazanan tamir ve onarım hizmetleri sunmak, tüketicileri daha az satın almaya ve yeniden kullanmaya teşvik etmenin yolları olarak karşımıza çıkıyor.

Post image 'Simple Words Marketing': 2000'lerin Pazarlama Anlayışının Dönüşü
'Simple Words Marketing': 2000'lerin Pazarlama Anlayışının Dönüşü

BUSINESS

Calendar 29 Haz, 2024

Erken 2000’ler estetiği, romantik komedi filmler, moda anlayışı ve şimdi de pazarlama trendleri. 20’yılda bir

“El Yapımı”nın Öne Çıkışı: Hem görsel hem de yazın alanında AI hakimiyetinin artışı ile benzersiz ve insan zihninin ürünü olan yazılar ve görsel dünyalar bir farklılık ve hatta övünç kaynağı olarak değerlendirilmeye başlayacak.

Reklam Yüzü Olarak Çalışanlar: Markaların kendi çalışanları...

Erken 2000’ler estetiği, romantik komedi filmler, moda anlayışı ve şimdi de pazarlama trendleri. 20’yılda bir başa saran trend döngüsünde erken 2000’lerin pek çok alanda yeniden gözde haline geldiğini görüyoruz. Benzer bir eğilim şimdi pazarlama trendleri için de kendini gösteriyor ve ‘simple words marketing’ adı altında daha sade, basit ya da sıcak diyebileceğimiz bir şekilde karşımıza çıkıyor. Pazarlama uzmanı Adriana Castillo 2025’te çok daha sık karşımıza çıkacak bu akımın getireceklerini şöyle sıralıyor:

“El Yapımı”nın Öne Çıkışı: Hem görsel hem de yazın alanında AI hakimiyetinin artışı ile benzersiz ve insan zihninin ürünü olan yazılar ve görsel dünyalar bir farklılık ve hatta övünç kaynağı olarak değerlendirilmeye başlayacak.

Reklam Yüzü Olarak Çalışanlar: Markaların kendi çalışanları içeriklerinin yüzü haline gelecek. TikTok’ta karşımıza sıkça çıkan “İş Yerinde XX Olarak Bir Günüm” içeriklerinin bir yansıması olarak markalar ürünlerini tanıtmak için halihazırda onları iyi tanıyan ve anlatabilecek olan çalışanlarına öncelik verecek.

İçerik Üreticilere Özgürlük: Ekonomik sıkıntılarla birlikte tüketicilerin otantik içeriklere estetikten daha çok önem vermesi sayesinde bir ürüne dair içerik üretenler içeriğin görsel dünyasını hem de kullanacakları dili seçerken daha özgür olacaklar. Aynı arayış dev bütçeler ve çekim ekipleriyle çalışmak yerine doğal içerikler sunan mikro influencerların yükselişine de yardımcı olacak.

Post image
"Minorstones": Küçük Başarıları Kutlama Zamanı

BUSINESS

Calendar 14 Haz, 2024

Sosyal ve ekonomik nedenlerle birçok kişi evlilik veya ev sahibi olma gibi geleneksel dönüm noktalarından uzaklaşıp bunlar yerine daha ulaşılabilir, kişisel başarılara odaklanıyor. Bu zamana dek “milestone” olarak anılan bu büyük başarıların yerini alan küçük başarılar içinse ‘minorstone’ ifadesi yeni bir terim olarak karşımıza çıkıyor.

Belirli yaşlarda önemli...

Sosyal ve ekonomik nedenlerle birçok kişi evlilik veya ev sahibi olma gibi geleneksel dönüm noktalarından uzaklaşıp bunlar yerine daha ulaşılabilir, kişisel başarılara odaklanıyor. Bu zamana dek “milestone” olarak anılan bu büyük başarıların yerini alan küçük başarılar içinse ‘minorstone’ ifadesi yeni bir terim olarak karşımıza çıkıyor.

Belirli yaşlarda önemli kilometre taşlarına ulaşmaya yönelik toplumsal beklentiler hızla değişiyor. Tüketiciler benzersiz yollar çiziyor ve başarıyı çeşitli şekillerde yeniden tanımlıyor. Ev sahibi olmak ve aile kurmak gibi geleneksel hedefler, artan yaşam maliyetleri nedeniyle daha az ulaşılabilir hale geldikçe, yetişkinliğin klasik göstergeleri de değişiyor. Günün sonunda markalar ve pazarlama dünyası da bu eğilime uyum sağlayacak, yeni formüller geliştirmek durumunda kalıyor. Trend analizi şirketi WGSN’e göre 2026’ya doğru ilerlerken işletmelerin daha esnek olması gerekecek. Ürün ve hizmetler artık katı yaş beklentilerine bağlı kalmaması bunun yerine, daha geniş bir yelpazedeki yaşam deneyimlerine ve kişisel dönüm noktalarına hitap etmesi gerekiyor.

Küçük başarıları kutlama alışkanlıkları tüketim alışkanlıklarını da değiştirirken kutlama anlayışı da değişiyor. Artık boşanma partilerinden öğrenci kredilerini ödemeye ve kötü bir işten ayrılmaya kadar kutlama yapmak için yeni nedenler ortaya çıkıyor tabii bu da markaların grupla daha kişisel düzeyde bağlantı kurması için heyecan verici fırsatlar yaratıyor. İş modellerini bu yeni düzene adapte etmenin iyi bir örneği olan Hong Kong’daki DBS Bank’in kampanyası, müşterileri aile tatil kıyafetlerini koordine etmek gibi basit zevklerin tadını çıkarmaya davet ediyor. Ayrıca Y kuşağı çiftlerine özel bir finansal planlama aracı olan Plenty’yi piyasaya sürmüş durumda.

Post image Walmart e-store: Birkin'inizi Online
Walmart e-store: Birkin'inizi Online "Market"ten Alabilir misiniz?

BUSINESS

Calendar 03 May, 2024

Hermès, Rick Owens ve The Row… Bu üç markanın ortak özelliği nedir? Artık yanıt yalnızca yüksek modanın birer parçası olmaları değil Walmart e-store’dan görünmüş olmaları! Süpermarket koridorunda yürüyüp sütle yumurta arasında bir Birkin poşeti bulsaydık muhtemelen kafamız karışırdı. Geçtiğimiz hafta sonu, birçok kişinin Walmart’ın çevrimiçi mağazasında ikinci el Birkin çantalarını 30.000 dolardan...

Hermès, Rick Owens ve The Row… Bu üç markanın ortak özelliği nedir? Artık yanıt yalnızca yüksek modanın birer parçası olmaları değil Walmart e-store’dan görünmüş olmaları! Süpermarket koridorunda yürüyüp sütle yumurta arasında bir Birkin poşeti bulsaydık muhtemelen kafamız karışırdı. Geçtiğimiz hafta sonu, birçok kişinin Walmart’ın çevrimiçi mağazasında ikinci el Birkin çantalarını 30.000 dolardan fazla fiyatlara sattığını keşfettiğinde de buna benzer tepkiler alındı.

Geçtiğimiz hafta Walmart e-store’da bu markalara ait ürünler görülünce web sitesinin ekran görüntüleri X’de viral hale geldi. Peki bu lüks ürünlerin Walmart’ta ne işi var? Editör Caroline Issa’nın Twitter’da öne sürdüğü teorilerden biri, yeni ürün bolluğunun lüks perakendeci Matches’in çöküşünden kaynaklandığı yönünde. Issa’ya göre Matches, bu yılın Mart ayında yönetime girdikten sonra hisselerinin büyük bir kısmını üçüncü bir tarafa sattı ve o da bunu Walmart’a sattı; bu yüzden şimdi Hermès, Jacquemus ve Dries Van Noten’un akınını görüyoruz! Bu yalnızca online bir teori olsa da Walmart’ın Amazon ve eBay gibi yerlerle rekabet etme amacı ve borçları birlikte düşünüldüğünde imkansız görünmüyor. Günün sonunda lüks moda dünyasının uzun zaman uzak durduğu online toplu pazar yerleri arasındaki mesafenin zannettiğimizden çabuk kapanması olası.

preloader Lütfen bekleyin...
theMagger Banner
Advertisement
preloader
loading
icon icon icon icon icon
warning

Adblock'unuzu Kapatmaya Ne Dersiniz?

theMagger, sponsorluk ve reklamlarla gelişen bir platform.

AdBlock'unuzu kapatarak beraber büyüdüğümüz markaların yaratıcı reklamlarını görebilir; siz de bizlere dolaylı olarak katkıda bulunabilirsiniz.

Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Banner preview: https://www.adform.com/BannerTags/Views/Test/Test.aspx?id=76237634