theMagger Banner
Advertisement
theMagger: Keşfedin ve Paylaşın. Nasıl mı?
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Banner preview: https://www.adform.com/BannerTags/Views/Test/Test.aspx?id=76237634

Haberler

preloader
Post image Global Atıştırmalıklar: Abur Cuburda Kültür Buluşması
Global Atıştırmalıklar: Abur Cuburda Kültür Buluşması

GASTRONOMİ

Calendar 20 Ara, 2024

Specialty Food Association, Fresh Thyme Market ve Whole Foods Market uzmanlarına göre, küresel tatlar özellikle atıştırmalık reyonlarında büyük bir çıkış yapmaya hazırlanıyor.

Atıştırmalıkların, farklı tatların tanıtımı için mükemmel bir araç olabileceklerini...

Specialty Food Association, Fresh Thyme Market ve Whole Foods Market uzmanlarına göre, küresel tatlar özellikle atıştırmalık reyonlarında büyük bir çıkış yapmaya hazırlanıyor.

Atıştırmalıkların, farklı tatların tanıtımı için mükemmel bir araç olabileceklerini baharatlı yoğurt soslar ya da aromalı patlamış mısırlar gibi örneklerden zaten biliyoruz. Whole Foods Market’in Trend Konseyi üyesi Cathy Strange ise bunların basit birer tercih olmaktan daha fazlasını temsil edebileceğini savunuyor ve cips, şekerleme veya kuruyemiş gibi tanıdık ve nostaljik ürünlerin, baharatlar ve soslarla harmanlanarak farklı kültürlere dair hikayeler anlatabileceğini söylüyor. “İnsanlar kültürleri harmanlıyor ve birleştiriyor. Uluslararası atıştırmalık trendi henüz yeni başlıyor” diyen Strange’e göre markalar, bu tatlarla bağlantılı kültürel geçmişlerini ambalajlar ve menüler aracılığıyla paylaşarak öne çıkabiliyor. Bu değişimin arkasındaki itici güçlerden biri olarak Gen Z’nin bugüne kadarki en çeşitliliğe aşina nesil olması gösteriliyor. Küresel bir dünyada büyüyen ve daha fazla kültürlerarası etkiye maruz kalmış bu nesil, farklı tatlara önceki nesillere göre çok daha açık.

Post image Moda ve Gastronomi İlişkisi: Daha Fazlasını Görmeye Hazırız
Moda ve Gastronomi İlişkisi: Daha Fazlasını Görmeye Hazırız

MODA

Calendar 12 Ara, 2024

Modellerin şefliğe adım attığı, şeflerin modellik yaptığı, moda evlerinin restoranlar açtığı ve mutfak kıyafetlerine tarzın damga vurduğu bu dönemde, moda ve gastronomi hiç olmadığı kadar iç içe geçmiş durumda.

‘Food marketing’ trendi güzellik endüstrisini domine ederken moda ve gastronomi ilişkisi de bağlarını sıklaştırmaya devam ediyor. Model Gisele Bundchen bir yemek kitabıyla...

Modellerin şefliğe adım attığı, şeflerin modellik yaptığı, moda evlerinin restoranlar açtığı ve mutfak kıyafetlerine tarzın damga vurduğu bu dönemde, moda ve gastronomi hiç olmadığı kadar iç içe geçmiş durumda.

‘Food marketing’ trendi güzellik endüstrisini domine ederken moda ve gastronomi ilişkisi de bağlarını sıklaştırmaya devam ediyor. Model Gisele Bundchen bir yemek kitabıyla karşımıza çıkarkan Chrissy Teigen Karlie Kloss da yiyecek markaları yaratıyor. Aynı zamanda bir model olan Nara Smith ise #FoodTok’taki hakimiyetini sürdürüyor. Öte yandan yüksek moda markaları da fastronomiden ilham alıyor. Moschino’nun 1495 dolarlık ekmek şeklindeki yapay deri çantası ya da Saint Laurent’in 1900 dolarlık deri takeaway çanta modeli buna birer örnek.

Elbette her iki sektörün de bu etkileşimlerin farkında ve ilgi duyuyor. Öyle ki Fashion Institute of Technology’de gerçekleştirilen bir sergi, üzerinde gıda temaları bulunan kıyafetleri ve muz ya da ananas gibi gıdalardan türetilmiş kumaşlardan yapılan giysileri sergiledi. Her iki sektörden öncüler, birinin atıklarının diğerinin malzemesi haline nasıl gelebileceği üzerine tartışmaya başlamış durumda. Bu gelişmeler, iki alan arasında hem yaratıcı hem de sürdürülebilir bir köprü kurulabileceğinin işaretini veriyor.

Post image Hazır Kahvenin Dönüşü: Trend Döngüsü Tamamlanıyor Olabilir mi?
Hazır Kahvenin Dönüşü: Trend Döngüsü Tamamlanıyor Olabilir mi?

GASTRONOMİ

Calendar 22 Kas, 2024

Mükemmel kahveyi kendi zevkinize göre hazırlayabildiğiniz ev tipi kahve makinaları ve artizan ‘coffee house’ların olmadığı dönemleri hatırlar mısınız? Kahve gurmelerinin savaşı kazandığını düşünebiliriz, ancak veriler bambaşka bir hikaye anlatıyor.

Fine Dining Lovers’a göre dünyada tüketilen perakende kahvenin %34’ünden fazlasını hazır kahve oluşturuyor. Evde hazırlanan...

Mükemmel kahveyi kendi zevkinize göre hazırlayabildiğiniz ev tipi kahve makinaları ve artizan ‘coffee house’ların olmadığı dönemleri hatırlar mısınız? Kahve gurmelerinin savaşı kazandığını düşünebiliriz, ancak veriler bambaşka bir hikaye anlatıyor.

Fine Dining Lovers’a göre dünyada tüketilen perakende kahvenin %34’ünden fazlasını hazır kahve oluşturuyor. Evde hazırlanan kahvenin ise %73’ü hazır kahve. Bazı tahminlere göre, yetiştirilen kahve çekirdeklerinin yarısı hazır kahve olarak son buluyor! Son yıllarda makineyle hazırlanan kapsül kahve, ev mutfaklarında hazır kahvenin yerini almış olsa da, çevreye olan etkilerini azaltmak isteyen pek çok kişi yeniden hazır kahveye yöneliyor.

Geçtiğimiz yıl, küresel hazır kahve pazarı 35,97 milyar USD değerine ulaştı ve yıllık bileşik büyüme oranı (CAGR) değer bazında %5,11, hacim bazında ise %2,88 olarak gerçekleşti. Özellikle millennial kuşağı, bu alanda oldukça hevesli bir pazar segmenti olarak öne çıkıyor. Gastronomi yazarı Hugo McCaferty bu gelişmeyi şöyle özetliyor: “Bu tür trendler döngüseldir ve üst düzey, zanaatkar kahveler kalıcı olsa da, modası geçen şeylerin genellikle geri döndüğünü unutmamak gerekir. Hazır kahve şu anda yeniden popülerliğini yaşıyor ve güçlü bir dönüş yapmış durumda.

Post image Restoran Üyelikleri: Gastronomi Kültüründe Yeni İlişkiler
Restoran Üyelikleri: Gastronomi Kültüründe Yeni İlişkiler

YEME - İÇME

Calendar 07 Kas, 2024

New York’tan İstanbul’a metropollerde özellikle de gastronominin de başkenti sayılabilecek şehirlerde restoranlara rezervasyon yaptırmak inanılmaz derecede zor hale gelmiş durumda. Michelin yıldızlı Brooklyn brasserie Francie’nin şefi John Winterman’ın sözleriyle: “İnsanların eskisi gibi ilişkiler geliştirmediği tuhaf bir restoran dönemindeyiz.” Tam da bu yüzden karşımıza yeni bir uygulama olarak restoran...

New York’tan İstanbul’a metropollerde özellikle de gastronominin de başkenti sayılabilecek şehirlerde restoranlara rezervasyon yaptırmak inanılmaz derecede zor hale gelmiş durumda. Michelin yıldızlı Brooklyn brasserie Francie’nin şefi John Winterman’ın sözleriyle: “İnsanların eskisi gibi ilişkiler geliştirmediği tuhaf bir restoran dönemindeyiz.” Tam da bu yüzden karşımıza yeni bir uygulama olarak restoran üyelileri çıkıyor. Bir bakıma müdavim kavramının resmileşmiş bir hali gibi de düşünebilirsiniz.

İşte Francie de bu sistemi uygulayan restoranlardan bir tanesi ve Witherman Fine Dining Lovers’a verdiği röportajda konuyu şöyle açıklıyor: “Francie’nin sunduğu şey, bu insani ilişkiyi bir iş yeriyle sistematik bir hale getirmek. New York’un geleneksel olarak daha ticari özel kulüplerinde gerçekten satın alınamayacak bir şey.” Francie’de sistem şöyle işliyor: Her üç ayda bir, 550 dolar (50 dolarlık bir bonus dahil) Francie’deki ev hesabınıza yükleniyor ve bu tutar herhangi bir satın alım için kullanılabiliyor. Kullanılmayan bakiyeler sona ermiyor ve süresiz olarak devrediliyor. Ayrıca, özel bir içki dolabına ve rezervasyon yapmak için özel bir mesaj hattına erişiminiz oluyor. New York’ta yükselmekte olan bu üyelik sisteminin İstanbul’da karşılık bulma ihtimali de yüksek görünüyor.

Post image Michelin Yıldızı: Bir Övgü mü Yoksa Lanet mi?
Michelin Yıldızı: Bir Övgü mü Yoksa Lanet mi?

GASTRONOMİ

Calendar 27 Eki, 2024

Michelin müfettişlerini eserini değerlendirmek için yeterince nitelikli bulmayarak gücünün zirvesindeyken üç yıldızını geri veren Marco Pierre White, Michelin sistemini “yük” olarak tanımlayarak tek yıldızını iade eden Julio Biosca ya da canı isterse kızarmış tavuk pişirebilmek için yıldızını geri vermesiyle tanınan şef Frederick Dhooge…. Michelin yıldızlarını geri veren şeflerin hikayeleri bunlarla da...

Michelin müfettişlerini eserini değerlendirmek için yeterince nitelikli bulmayarak gücünün zirvesindeyken üç yıldızını geri veren Marco Pierre White, Michelin sistemini “yük” olarak tanımlayarak tek yıldızını iade eden Julio Biosca ya da canı isterse kızarmış tavuk pişirebilmek için yıldızını geri vermesiyle tanınan şef Frederick Dhooge…. Michelin yıldızlarını geri veren şeflerin hikayeleri bunlarla da sınırlı değil!

Michelin yıldızı, şefler için altın standart olmaya devam etse de restoranın kapanmasına işaret edebilecek bir yük ve hatta bir lanet dahi olabiliyor. Strategic Management Journal’da yayımlanan yakın tarihli bir araştırma, Michelin yıldızı alan restoranların, değer zincirlerine eklenen baskı nedeniyle sonraki yıllarda kapanma olasılığının daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor. Michelin yıldızı statüsünün getirdiği başlıca sorunlar arasında artan müşteri beklentileri ve ev sahipleri, tedarikçiler ve çalışanlarla yaşanan pazarlık sorunlarının yoğunlaşması yer alıyor. Bunlara ek olarak; restoranın bir yıldız almasıyla birlikte çalışanlar için yeni fırsatlar doğduğundan, personeli tutmak da zorlaşıyor.

Post image Spora: Et Alternatiflerinin de Ötesinde Hedefler
Spora: Et Alternatiflerinin de Ötesinde Hedefler

GASTRONOMİ

Calendar 27 Eyl, 2024

“Hipokrat’ın “gıda ilaçtır” ifadesinin doğru olduğunu varsayarsak, bu trilyon dolarlık sağlık ve toplum maliyetlerini gidermeye yönelik çözümler bulmanın kanser tedavisi kadar değerli ve takdire şayan olduğunu söyleyemez miyiz?” Gastronomi yazarı Amber Gibson’ın bu sözleri Kopenhag’daki restoran Alchemist’in Ar-Ge mutfağından doğan benzersiz bir araştırma tesisi olan Spora’yı anlatıyor....

Hipokrat’ın “gıda ilaçtır” ifadesinin doğru olduğunu varsayarsak, bu trilyon dolarlık sağlık ve toplum maliyetlerini gidermeye yönelik çözümler bulmanın kanser tedavisi kadar değerli ve takdire şayan olduğunu söyleyemez miyiz?” Gastronomi yazarı Amber Gibson’ın bu sözleri Kopenhag’daki restoran Alchemist’in Ar-Ge mutfağından doğan benzersiz bir araştırma tesisi olan Spora’yı anlatıyor.

Spora’nın CEO’su Mette Johnsen ve şefi Rasmus Munk, gecede 52 misafire unutulmaz ve anlamlı bir yemek sunuyor, yiyeceklerin ne olabileceğine dair algıları zorluyor. Örneğin; kelebekler de dahil olmak üzere böceklerin sürdürülebilir bir protein kaynağı olma olasılığına dair bir yorum sunan tabaklar arasında; laboratuvar ortamında yetiştirilmiş bir kaplumbağa kabuğu kelebeğinin, ıspanak ve kale cipsi üzerine dondurularak kurutulmuş hali yer alıyor. Munk ve Johnsen’in misyonu, restoranın ötesinde iyi bir amaç için gastronomiyi kullanarak küresel çapta gıda sistemini değiştirmek! Geçen yıl resmi olarak açıldığından bu yana bilimsel makalelere katkıda bulunan ve bazı patent başvurularında bulunan Spora, mevcut yan ürünler için yenilikçi kullanım alanları bulmaya odaklanıyor; bu yan ürünler arasında çikolata yapımından arta kalan kakao kabukları, bira üretiminden arta kalan tahıllar veya kanola yağı üretiminden kalan kolza tohumu kalıntıları yer alıyor.

Post image Mugaritz: Yemekle Sanat Arasında Kafa Karıştıran Restoran
Mugaritz: Yemekle Sanat Arasında Kafa Karıştıran Restoran

GASTRONOMİ

Calendar 13 Eyl, 2024

Yakın zamanda seyahat influencer’ı Chloe Jade Meltzer’in viral haline gelen ağır eleştirilerinin odağı ola avangart restoran Mugaritz’in ismini daha önce duymuş muydunuz?

Dünyanın en iyi restoranları listelerinde zirveye yakın olan tüm fine-dining restoranlar arasında Mugaritz bir anomali olarak öne çıkıyor. İki Michelin yıldızına sahip çünkü Michelin müfettişleri burayı doğru bir şekilde...

Yakın zamanda seyahat influencer’ı Chloe Jade Meltzer’in viral haline gelen ağır eleştirilerinin odağı ola avangart restoran Mugaritz’in ismini daha önce duymuş muydunuz?

Dünyanın en iyi restoranları listelerinde zirveye yakın olan tüm fine-dining restoranlar arasında Mugaritz bir anomali olarak öne çıkıyor. İki Michelin yıldızına sahip çünkü Michelin müfettişleri burayı doğru bir şekilde nasıl değerlendireceklerini bilmiyorlar… Çünkü Chloe’nin tadım menüsüne 1000 dolar harcadıktan sonra yaşadığı deneyimi hayatındaki “en kötü yemek” olarak tanımladığı bu restoranın şefi Andoni Luiz Aduriz modern gastronominin kurallarını yeniden yazan bir hareket olan elBulli’nin izinden gidiyor. Aduriz’in çalışmaları, yemek ve fine-dining konusundaki önyargılarımızın ötesinde bir yerde duruyor. Onun için lezzet her zaman her ne pahasına olursa olsun sadık kalınması gereken bir ilke değil. Aksine şef isteyerek “iğrenç” olanı paletindeki bir renk olarak kucaklıyor ve Fine Dining Lovers’ın mutfak sanatının kubizmine benzettiği gustosuna dair şunları söylüyor: “Bir şeyi beğenmeniz gerekmiyor, ama yine de onu sevebilirsiniz. Belki de bir restoranda 1000 dolar harcamadan önce, en azından şefin kim olduğunu ve felsefesini bilmelisiniz.”

Post image Lüks Meyveler: Yeniden Yükselen Eski Bir Trend
Lüks Meyveler: Yeniden Yükselen Eski Bir Trend

GASTRONOMİ

Calendar 02 Ağu, 2024

Servet sergilemenin “zarif” yollarının arandığı bir dönemde yaşadığımız bir gerçek. Influencer’ların fotoğraf çekimleri için özel jet kiralamalarına kadar uzanan bu hevesin yiyecekleri giderek daha fazla zenginlik ve varlık ifade eden kültürel bir referans haline getirmesi çok da şaşırtıcı değil. Yüksek kaliteli wagyu bifteği veya nadir bulunan beluga havyarı fikrine aşinayız. İşte 400 dolarlık Rubyglow...

Servet sergilemenin “zarif” yollarının arandığı bir dönemde yaşadığımız bir gerçek. Influencer’ların fotoğraf çekimleri için özel jet kiralamalarına kadar uzanan bu hevesin yiyecekleri giderek daha fazla zenginlik ve varlık ifade eden kültürel bir referans haline getirmesi çok da şaşırtıcı değil. Yüksek kaliteli wagyu bifteği veya nadir bulunan beluga havyarı fikrine aşinayız. İşte 400 dolarlık Rubyglow ananası da bu eğilimin yeni maskotu olarak karşımıza çıkıyor.

Fresh Del Monte tarafından genetiği değiştirilmiş Rubyglow ananası, başlangıçta Çin’de Ay Yeni Yılı’na denk gelecek şekilde tanıtıldı ve daha sonra sınırlı sayıda ABD pazarına sunuldu. Meyve, ‘en seçkin ve yüksek kaliteli ananas’ olarak pazarlanıyor ve ananastan çok bir Fabergé yumurtasını andıran bir sunum kutusunda tüketiciye sunuluyor. Son yıllarda yeniden yükselişe geçen lüks meyve trendinin diğer gözdeleri arasında Honeycrisp elma, Cotton Candy üzümü, Sumo Citrus ve dikey olarak yetiştirilen Japon çilekleri gibi özel meyveler de yer alıyor. Rubyglow ananası bu trendin zirvesini temsil ediyor, ancak aynı zamanda dünyanın daha küçük ve yiyecek seçeneklerimizin daha sınırlı olduğu bir döneme atıfta bulunuyor. Gıda sisteminin kriz içinde olduğu ve iklim değişikliğinin dünya genelinde hasatları tehdit ettiği bir dönemde, bir zamanlar sıradan olan yiyeceklerin statü sembolüne dönüşmesi gibi beklenmedik trendlerin yükselişine tanık olma ihtimalimiz yüksek görünüyor.

Post image JBJ Soul Kitchen: Jon Bon Jovi'nin İyilik Ekonomisinden Beslenen Restoranı
JBJ Soul Kitchen: Jon Bon Jovi'nin İyilik Ekonomisinden Beslenen Restoranı

FARKINDALIK

Calendar 29 Haz, 2024

Bir restoranı özgün kılan nedir? Yemekler, ambiyans, menüsü, şefi? Jon Bon Jovi’nin JBL Soul Kitchen’ın özgün yapan şey menüsünde fiyatların olmaması zira müşterilerden yalnızca kendilerinin ve başka birinin yemeğini de kapsayan 20 dolarlık bir bağış ödemeleri isteniyor. Para bağışlayamayanlar, akşam yemekleri karşılığında bulaşık yıkamak gibi hizmetler gerçekleştirerek de bağışta bulunabiliyorlar. Bu...

Bir restoranı özgün kılan nedir? Yemekler, ambiyans, menüsü, şefi? Jon Bon Jovi’nin JBL Soul Kitchen’ın özgün yapan şey menüsünde fiyatların olmaması zira müşterilerden yalnızca kendilerinin ve başka birinin yemeğini de kapsayan 20 dolarlık bir bağış ödemeleri isteniyor. Para bağışlayamayanlar, akşam yemekleri karşılığında bulaşık yıkamak gibi hizmetler gerçekleştirerek de bağışta bulunabiliyorlar. Bu fikir aslında Bon Jovi’nin eşi Dorothea Hurley’e ait. Bon Jovi projenin gelişmesini şöyle anlatıyor: “Bir akşam koltuğa yaslandı ve bir fikrim var dedi. Dahiceydi!”

Bu iyilik ekonomisine hizmet eden fikir gerçekten de dahice çünkü restoranın işlemesini sağlayan sistem bağışlara dayanıyor. Herhangi bir gecede hemen hemen her koltuk dolduruluyor; oranı kabaca özetlemek gerekirse gelenlerin yarısını bağışçılar, yarısınaysa ihtiyaç sahipleri oluşturuyor. Hurley ufuk açıcı fikrinin çıkış noktasını şöyle anlatıyor: “Açlık hayal ettiğiniz şekilde görünmeyebilir. Oysa ki her yerdedir. Kilisenizdedir. Çocuklarınızla birlikte okula giden çocuklardadır. Ve bence restoran, ‘Ah, burada hiç evsiz yok’ diyen birçok topluluk için ufuk açıcı oldu.”

Post image Painfree Chocolate: Sağlığa İyi Gelmeyi Amaçlayan Çikolatalar https://www.trendhunter.com/
Painfree Chocolate: Sağlığa İyi Gelmeyi Amaçlayan Çikolatalar

GASTRONOMİ

Calendar 03 May, 2024

Herhangi bir çikolatasever size çikolatanın mental anlamda kendilerine ne denli iyi geldiğini kolayca açıklayabilecektir. Bitter çikolatanın yüksek kortizol seviyeleriyle başa çıkmak gibi pek çok ek faydası olduğuna da artık hakimiz. The Functional Chocolate Company ise Painfree Chocolate ismini verdiği serisiyle çikolatanın faydalarını bir adım öteye taşımayı hedefliyor.

Libidoyu artıran, stresi dengeleyen ve huzurlu...

Herhangi bir çikolatasever size çikolatanın mental anlamda kendilerine ne denli iyi geldiğini kolayca açıklayabilecektir. Bitter çikolatanın yüksek kortizol seviyeleriyle başa çıkmak gibi pek çok ek faydası olduğuna da artık hakimiz. The Functional Chocolate Company ise Painfree Chocolate ismini verdiği serisiyle çikolatanın faydalarını bir adım öteye taşımayı hedefliyor.

Libidoyu artıran, stresi dengeleyen ve huzurlu geceler uykusunu destekleyen çeşitli çikolatalar üreterek ismine yakışır bir şekilde hizmet vermeyi hedefleyen şirket, fonksiyonel çikolata yelpazesinin en yeni üyesi olarak zerdeçal, beyaz söğüt, arnika ve şerbetçiotu özü karışımından oluşan bir formüle sahip olan Painfree Chocolate’ı sunuyor. Vegan dostu ve etik kaynaklardan elde edilen bitter çikolata, günlük ağrılardan, sızılardan ve iltihaplardan kurtulmaya yardımcı olmak için yaratıldığı ve bunu klasik bir chai aroması sayesinde yaptığı vurgulanıyor. Painfree Chocolate’ın diğer üretimleri arasında Carefree, Sleepy ve Energy gibi stres karşıtı, uyku kalitesini arttıran ve enerji veren seçenekler yer alıyor.

preloader Lütfen bekleyin...
theMagger Banner
preloader
loading
icon icon icon icon icon
warning

Adblock'unuzu Kapatmaya Ne Dersiniz?

theMagger, sponsorluk ve reklamlarla gelişen bir platform.

AdBlock'unuzu kapatarak beraber büyüdüğümüz markaların yaratıcı reklamlarını görebilir; siz de bizlere dolaylı olarak katkıda bulunabilirsiniz.

Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Banner preview: https://www.adform.com/BannerTags/Views/Test/Test.aspx?id=76237634