theMagger Banner
theMagger: Keşfedin ve Paylaşın. Nasıl mı?
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Banner preview: https://www.adform.com/BannerTags/Views/Test/Test.aspx?id=76237634
Banner preview: https://www.adform.com/BannerTags/Views/Test/Test.aspx?id=76237634

Haberler

Post image 'Salary Studies': Kadınların Uzun Vadeli Kariyer Deneyimlerine Yer Veren Seri
'Salary Studies': Kadınların Uzun Vadeli Kariyer Deneyimlerine Yer Veren Seri

-

Calendar 01 Kas, 2024

Refinert29, “Salary Studies” isimli serisinden uzun vadeli kariyer deneyimine sahip kadınların işlerinin en mahrem detaylarına, yani maaşlarına dair deneyimlerini ele alıyor.

Seri, gençlere kendilerini savunma konusunda daha fazla içgörü kazandırmak (ve belki de bu süreçte birkaç risk almalarını sağlamak) amacıyla gerçek insanların, maaş pazarlığı yapma, zam alma, terfi ve iş kaybı gibi karmaşık konularda nasıl yol aldıklarına dair dürüst bir bakış sunuyor. Marka yöneticilerinden, freelance yazarlara, üniversite profesörlerinden psikologlara pek çok farklı meslek grubundan kişiyi ağırlayan seride her bir katılımcıya; güncel maaşları, en yüksek maaş zammını ne zaman aldıkları, maaş görüşmeleri yaparken yaptıkları ve pişman oldukları stratejilerin ne olduğu gibi pek çok sor ilgi çekici ve normal koşullarda insanların paylaşmaktan çekindikleri konuyu dair soru yöneltiliyor. Ayrıca gençlere bu sürece ilişkin tavsiye vermeleri isteniyor. Çalışma yaşamının en kritik noktasına dair dürüst hikayeler sunan seriye buradan göz atabilirsiniz.

preloader
Post image 3 Derecelik Isınma: Bu Sıcaklık Artışıyla Yaşayabilir miyiz?
3 Derecelik Isınma: Bu Sıcaklık Artışıyla Yaşayabilir miyiz?

FARKINDALIK

Calendar 01 Kas, 2024

 Düzenli aralıklarla Paris Anlaşması’na taraf ülkelerin iklim değişikliğiyle mücadelede sera gazı emisyonlarını azaltmaya yönelik taahhütlerine dair raporlar yayınlayan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) yakın zamanda yayınladığı son raporda ülkelerin taahhütleri, küresel emisyonların 2030 itibarıyla 2019 seviyelerine kıyasla yalnızca yüzde 2,6 azaltılmasını...

 Düzenli aralıklarla Paris Anlaşması’na taraf ülkelerin iklim değişikliğiyle mücadelede sera gazı emisyonlarını azaltmaya yönelik taahhütlerine dair raporlar yayınlayan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) yakın zamanda yayınladığı son raporda ülkelerin taahhütleri, küresel emisyonların 2030 itibarıyla 2019 seviyelerine kıyasla yalnızca yüzde 2,6 azaltılmasını sağlayacağını belirtti. Bu gelişme, Paris Anlaşması’nın küresel ortalama sıcaklık artışını, sanayi öncesi döneme göre 1,5 dereceyle sınırlandırmak için gerekli gördüğü yüzde 43’lük azaltım seviyesinden oldukça uzak!

Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi (İPM) İklim Değişikliği Çalışmaları Koordinatörü Dr. Ümit Şahin raporu şöyle değerlendiriyor: “Emisyonların çoktan azalmaya başlamış ve azalma oranının 2030’da yüzde 43’e ulaşmış olması gerekiyor. Ama Sentez Raporu en iyi ihtimalle yüzde 2,6 azalacak diyor ki bu da 1,5 derece, hatta 2 derece hedefinin kaçırıldığını gösteriyor. Emisyonların 1,5 derece hedefi için yüzde 42 veya 43 oranında, 2 derece için ise yüzde 28 azaltılmış olması gerekiyordu. Ama yüzde 28 nerede 2,6 nerede? Mevcut durum bizi hızla 3 dereceye doğru götürüyor. Raporun bize özetle söylediği şey bu. Mevcut yaşam biçimleriyle, insan uygarlıklarının, bu yüzyılın sonunda 3 dereceyi geçecek olan küresel ısınmaya adapte olması mümkün değil.”

Post image 'Biofabrique Canteen': İnşaat Atıklarını Mobilyalara Dönüştüren Proje
'Biofabrique Canteen': İnşaat Atıklarını Mobilyalara Dönüştüren Proje

FARKINDALIK

Calendar 26 Eki, 2024

“Atıkları nasıl yeni, tekrar kullanılabilir malzemelere dönüştürebiliriz?”, “Misafirperverlik, gastronomi ve yiyecek tüketimini yeniden nasıl tasarlayabilir ve şehirdeki geri dönüşüm seviyelerini nasıl artırabiliriz?” gibi soruların yanıtlarını arayan ve ileri dönüşüme göz kırpan projelerin sayısı her geçen gün artıyor. Bunlardan biri olan ‘Biofabrique Canteen’ projesi de şehir atıklarına yeni bir...

“Atıkları nasıl yeni, tekrar kullanılabilir malzemelere dönüştürebiliriz?”, “Misafirperverlik, gastronomi ve yiyecek tüketimini yeniden nasıl tasarlayabilir ve şehirdeki geri dönüşüm seviyelerini nasıl artırabiliriz?” gibi soruların yanıtlarını arayan ve ileri dönüşüme göz kırpan projelerin sayısı her geçen gün artıyor. Bunlardan biri olan ‘Biofabrique Canteen’ projesi de şehir atıklarına yeni bir kimlik kazandırıyor.

Vienna Design Week, bu yılki festival merkezinin kafe tasarımını, kolektif stüdyo dreiSt.’ye emanet etti. Böylece ortaya kentsel atıkların döngüsel bir inşaat endüstrisini beslemedeki potansiyelini ortaya koymayı amaçlayan ‘Biofabrique Canteen’ çıktı. Metro kazı kili ile sırlanmış 1.700 el yapımı seramik karonun yer aldığı kafenin bar masaları ve tezgahları Carbo ve Adobe tuğlaları gibi enerji tasarruflu malzemelerden oluşuyor. Kafenin gastronomi ortağı Karma Food ise festival kafesinde sadece köri, tatlılar ve benzeri lezzetler sunmakla kalmıyor, aynı zamanda Rote Wand – Friends and Fools ile birlikte düzenlenen atölyeler ve özel bir akşam yemeği daveti aracılığıyla biyobölgesel gastronomi konusundaki soruları da gündeme getiriyor.

Post image Ev Genci: Eğitimde ve İstihdamda Yer Almayan Gençler
Ev Genci: Eğitimde ve İstihdamda Yer Almayan Gençler

FARKINDALIK

Calendar 21 Eki, 2024

Yeni bir terim olarak karşımıza çıkan “ev genci” İngilizce NEET (Not in education, employment or training) terimini ‘nin bir karşılığı olarak ‘ne çalışan, ne okuyan ne de iş arayan’ ya da ‘ne eğitimde, ne istihdamda’ anlamına geliyor.

4 milyon 627 bin ile OECD ülkeleri arasında ( 36 üye ülke arasından) en yüksek ev genci sayısına sahip olan ülke güncel olarak Türkiye. Verilere...

Yeni bir terim olarak karşımıza çıkan “ev genci” İngilizce NEET (Not in education, employment or training) terimini ‘nin bir karşılığı olarak ‘ne çalışan, ne okuyan ne de iş arayan’ ya da ‘ne eğitimde, ne istihdamda’ anlamına geliyor.

4 milyon 627 bin ile OECD ülkeleri arasında ( 36 üye ülke arasından) en yüksek ev genci sayısına sahip olan ülke güncel olarak Türkiye. Verilere göre Türkiye’de yaşayan 20-24 yaş arası gençlerin %33,3’ü herhangi bir eğitim almıyor ve iş aramıyor. Ailelerinden para istemekten rahatsız olmakla birlikte çoğunlukla geçimini bu şekilde sağlayan ev gençleri, vakitlerinin büyük bir bölümünü evde geçiriyor çünkü sosyal yaşam için ayıracak bütçeleri olmuyor. İstanbul Bilgi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Emre Erdoğan’a göre ev genci meselesinin en önemli sorunlardan biri olmasının temel nedeni; kalıcı ve nesiller arası yoksulluğa dönüşüyor olması. Üstelik ev genci meselesi cinsiyet eşitsizliği problemini de keskinleştiriyor zira kadınlarda ev genci oranının erkeklere göre daha yüksek olduğu görülüyor. Ev genci sayısının artmasını tetikleyen etkenler arasındaysa; referanssız olarak iş bulmanın neredeyse imkansız olduğunun düşünülmesi, Türkiye’deki yaşam koşulları nedeniyle gençlerin yurt dışında gitmeyi planlamaları ve gençlerin ekonomik, siyasi koşullar nedeniyle hedeflerini gerçekleştirebileceklerine inanmamaları yer alıyor.

Post image Arkadaşlıkları Karşılayamamak: Sosyal Yaşamın Finansal Yükü
Arkadaşlıkları Karşılayamamak: Sosyal Yaşamın Finansal Yükü

PSİKOLOJİ

Calendar 04 Eki, 2024

“Arkadaş ayrılıkları” yani eski arkadaşlardan uzaklaşmak artık çok sık ele alınan bir konu. Peki bu uzaklaşmaların sebeplerinin sosyal olmaktan ziyade finansal olabileceğini hiç düşünmüş müydünüz?

Geçen yaz yapılan bir araştırma, ankete katılan Amerikalıların (Y ve Z Kuşağı) yüzde 36’sının arkadaş çevrelerinde onları fazla para harcamaya zorlayan en az bir kişi olduğunu ortaya...

“Arkadaş ayrılıkları” yani eski arkadaşlardan uzaklaşmak artık çok sık ele alınan bir konu. Peki bu uzaklaşmaların sebeplerinin sosyal olmaktan ziyade finansal olabileceğini hiç düşünmüş müydünüz?

Geçen yaz yapılan bir araştırma, ankete katılan Amerikalıların (Y ve Z Kuşağı) yüzde 36’sının arkadaş çevrelerinde onları fazla para harcamaya zorlayan en az bir kişi olduğunu ortaya koyuyor; hatta katılımcılar bazen bu yüzden borca bile girdiklerini belirtiyor. Birlikte restoranlara, barlara ve kulüplere gitmek tatiller, kıyafetler ve doğum günleri bu iki genç jenerasyonun hayatlarındaki en büyük mali yükler arasında. Bunun başlıca nedenlerini ise; dışlanmış hissetmek istememek, hayır demekte zorlanmak ve arkadaşlarını memnun etme kaygısı…

Arkadaşlarla geçirilen spontane bir gece ruh sağlığına iyi gelebileceği tartışmasız olmakla birlikte aşırı harcama yapmanın özellikle bu sürekli bir hâle gelirse, güçlü zihinsel sonuçlar doğurabileceği öngörülüyor. Psikolog Dr. Tara Quinn-Cirillo ruh sağlığı ve para harcama arasındaki ilişkiyi Refinery29’a verdiği röportajda şöyle açıklıyor: “Birçok insan, para harcayarak sonrasında kendini daha iyi hissetmeyi umuyor. Ancak bu, para harcama, finansal kaygı ve kötü ruh hali arasında bir kısır döngüye yol açabiliyor. Dürtüsel harcamalar, geniş kapsamlı sonuçlara sahip olabilir. Alkol veya grup baskısı gibi faktörler devreye girerse, bu tekrarlayan davranış kalıplarına yol açabilir ve bu kalıplardan çıkmak zor olabiliyor.”

Post image Farkındalık Savaşları: Van Gogh Tablosuna Zarar Veren İklim Aktivistlerine Ne Oldu?
Farkındalık Savaşları: Van Gogh Tablosuna Zarar Veren İklim Aktivistlerine Ne Oldu?

FARKINDALIK

Calendar 04 Eki, 2024

İklim krizi aktivistlerinin seslerini duyurmak için sanat galerilerinde yaptıkları eylemlerden doğan tartışmaları muhtemelen anımsarsınız. Bu eylemlerin katılımcıları içerisinde basında en çok kendine yer bulanlardan olan İki Just Stop Oil aktivisti, Phoebe Plummer ve Anna Holland, 2022 yılında National Gallery’de Vincent van Gogh’un “Ayçiçekleri” tablosuna domates çorbası fırlattıkları için hapis cezasına...

İklim krizi aktivistlerinin seslerini duyurmak için sanat galerilerinde yaptıkları eylemlerden doğan tartışmaları muhtemelen anımsarsınız. Bu eylemlerin katılımcıları içerisinde basında en çok kendine yer bulanlardan olan İki Just Stop Oil aktivisti, Phoebe Plummer ve Anna Holland, 2022 yılında National Gallery’de Vincent van Gogh’un “Ayçiçekleri” tablosuna domates çorbası fırlattıkları için hapis cezasına çarptırıldı.

Dazed’in haberine göre: Plummer, hafifletici sebepler kapsamında hakime yaptığı 20 dakikalık konuşmada, Emmeline Pankhurst, Mahatma Gandhi ve Nelson Mandela’yı adalet için mücadele ederken suçlanan kişiler olarak örnek gösterdi. Ayrıca, cezasını “gülümseyerek” kabul edeceğini ekledi. Eyleme dair motivasyonunu ise şöyle açıkladı: “Bu kararları aldım çünkü şiddetsiz sivil direnişin, hızla değişimi sağlamak ve hızlanan iklim acil durumu ile buna körükle giden siyasi kararlar nedeniyle tüm insanlığı felakete sürükleyen durumu engellemek adına insanların sahip olduğu en iyi, belki de tek araç olduğuna inanıyorum.”

Sıradan işleyişe sahip, adaletsiz, dürüst olmayan ve ölümcül bir sistemi barışçıl bir şekilde rahatsız etmeyi seçtim.” diyen Phoebe Plummer ve Anna Holland’ın cezalarının açıklanmasından birkaç saat sonra, Just Stop Oil aktivistleri, National Gallery’deki “Posta ve Aşıklar” sergisinde bulunan iki Van Gogh tablosuna çorba fırlattı.

Post image Dopamine Menüsü: Doomscrolling İçin Bir Antidote
Dopamine Menüsü: Doomscrolling İçin Bir Antidote

İYİ YAŞAM

Calendar 13 Eyl, 2024

Stresli bir günün ardından ne yapacağınız bilemeyip kendinizi saatlerce yatakta uzanıp sosyal medyada aşağıya kaydırırken bulduğunuz oluyor mu? İşte çoğunlukla dopamin eksikliği çeken ADHD’liler için önerilen dopamin menüsü yöntemi aslında herkes için bu alışkanlığı kıramaya yarayacak bir antidote vadediyor.

Dopamine menüsü hazırlamak çok basit. Tıpkı bir...

Stresli bir günün ardından ne yapacağınız bilemeyip kendinizi saatlerce yatakta uzanıp sosyal medyada aşağıya kaydırırken bulduğunuz oluyor mu? İşte çoğunlukla dopamin eksikliği çeken ADHD’liler için önerilen dopamin menüsü yöntemi aslında herkes için bu alışkanlığı kıramaya yarayacak bir antidote vadediyor.

Dopamine menüsü hazırlamak çok basit. Tıpkı bir restoranın yemek menüsünü hazırlar gibi yola çıkıyorsunuz ve sosyal medyada zaman geçirmek dışında size keyif veren aktiviteleri bir menü haline getiriyorsunuz. Örneğin; yoga yapmak, meditasyon, sevdiğiniz bir arkadaşınızı aramak, çizim yapmak, kısa bir yürüyüş, defalarca izlediğiniz favori dizinizin bir bölümünü izlemek, favori romanınızdan 10 sayfa okumak… Burada listeyi yaparken dikkat edilmesi gereken bu önerilerin çok büyük eforlar istemiyor olması. Örneğin; ormanda koşu yapmak sizi mutlu ediyor olabilir ancak evinize çok yakın bir orman yoksa bu etkinlik listenizde yer almamalı çünkü telefonunuza erişip Instagram’fa gezinmek kadar kolay dopamin kaynağına alternatif olması mümkün değil. Dopamine menünüzde yer alacak aktiviteleri seçtikten sonra bunları ufak çizimler, stickerlar ya da fotoğraflarla gerçek bir menüye benzer, görsel bir hale getirmek ve her daim görebileceğiniz bir yerde tutmak öneriliyor. Böylece eliniz her telefona uzandığında kolayca görebileceğiniz alternatifler yakınınızda ve eğlenceli bir biçimde var oluyor.

Post image 'Wellness Stacking': Tembeller İçin Sağlıklı Alışkanlıklar
'Wellness Stacking': Tembeller İçin Sağlıklı Alışkanlıklar

İYİ YAŞAM

Calendar 05 Eyl, 2024

Meditasyon, esneme, saç yağı sürme, kuru fırçalama ve diğerleri… Aktif çalışan insanlar olarak iyi yaşam ritüellerine dair en temel karşı argümanımız bunları yapacak yeterli süreye sahip olmadığımız yönünde. İşte James Clear’ın Atomic Habits kitabından doğan ve TikTok’ta bu ritüellere uygulanarak popülerleşen ‘wellness stacking’ terimi de aslında bu sorunu çözmek için yeni bir bakış açısı sunuyor....

Meditasyon, esneme, saç yağı sürme, kuru fırçalama ve diğerleri… Aktif çalışan insanlar olarak iyi yaşam ritüellerine dair en temel karşı argümanımız bunları yapacak yeterli süreye sahip olmadığımız yönünde. İşte James Clear’ın Atomic Habits kitabından doğan ve TikTok’ta bu ritüellere uygulanarak popülerleşen ‘wellness stacking’ terimi de aslında bu sorunu çözmek için yeni bir bakış açısı sunuyor.

‘Wellness stacking’ yönteminin temelindeki fikir şu ki, yeni alışkanlıkları baştan yaratmaktansa, eski ya da halihazırda oturmuş rutinlere eklemek daha kolaydır. Örneğin, her sabah yürüyüş yapıyorsanız, aynı zamanda su içmeye de başlayabilirsiniz ve işte — bir anda kendiniz için iyi olan iki şeyi bir arada yapıyorsunuz. Wellness stacking’de de çeşitli ritüelleri aynı anda yaparak öz bakımı kolaylaştırmak öneriliyor. TikTok kullanıcısı Brigette Muller, “wellness stacking” serisinde Saatlerce süren öz bakım yerine, her gün kendine 20 dakika ayırıyor ve bu sürede mümkün olduğunca çok aktiviteyi bir arada yapıyor, ayrıca her gün bir tane daha ekliyor. Örneğin; ilk gün ruh halini dengelemek için manyetik alan terapisi sunan matının üzerinde yatarken ikinci gün bu rutine diş beyazlatma bantlarını sonraki günse saç yağını dahil ediyor. Yorumlar bölümündeyse insanlar, meditasyon müziği dinlemek, göz maskesi takmak, nefes çalışmaları yapmak gibi yeni aktiviteler öneriyor. Günün sonunda adeta bir işe dönüştüğü için ertelenen tüm basit özbakım faaliyetleri 20 dakikalık bir ritüel içerisinde kendine yer bulmuş oluyor ve kişinin kendini yormadan sürdürülebilir ve eğlenceli bir öz bakım rutini yaratmasına aracılık ediyor.

Post image Engelsiz Sanat Üzerine Hiç Düşünmüş müydünüz?
Engelsiz Sanat Üzerine Hiç Düşünmüş müydünüz?

FARKINDALIK

Calendar 02 Eyl, 2024

New Yorklu multidisipliner sanatçı Finnegan Shannon, izleyenleri engelli bireylerin sanata dünyasına erişimi ile ilgili sorunlar üzerine düşünmeye sevk etmek için provakatif banklar tasarlıyor. Sanatçının 2019’dan beri yürüttüğü Anti Stairs Club Lounge çatısı altında sergilenen bankların üzerinde: “Museum visits are hard on my body. Rest here if you agree (Müze ziyaretleri bedenime çok ağır geliyor. Eğer aynı...

New Yorklu multidisipliner sanatçı Finnegan Shannon, izleyenleri engelli bireylerin sanata dünyasına erişimi ile ilgili sorunlar üzerine düşünmeye sevk etmek için provakatif banklar tasarlıyor. Sanatçının 2019’dan beri yürüttüğü Anti Stairs Club Lounge çatısı altında sergilenen bankların üzerinde: “Museum visits are hard on my body. Rest here if you agree (Müze ziyaretleri bedenime çok ağır geliyor. Eğer aynı fikirdeysen burada dinlenebilirsin)” gibi sorunun altını çizen çarpıcı ve net ifadeler yer alıyor. Daha ilgi çekici olan ise sanatçının bu çalışmalarını ilk kez New York’taki Wassaic Project bünyesinde sergilemiş olması çünkü  bu sergi binası yedi kattan oluşuyor ve asansörü bulunmuyor! Finnegan çalışmalarına ilham veren motivasyonu ve amacını şöyle özetliyor: “Çalışmalarımın birincil izleyicisi olarak engelli bireyleri merkeze alarak, deneylerimin engelli bireylerin sadece hoş görüldüğü değil, aynı zamanda birlikte olabileceğimiz ve gelişebileceğimiz ortamlara işaret etmesini ve bunları ortaya koymasını umuyorum.”

Post image Deniz Dibi Temizleme Projesi: Six Senses Kaplankaya'dan Doğa Dostu Faaliyetler
Deniz Dibi Temizleme Projesi: Six Senses Kaplankaya'dan Doğa Dostu Faaliyetler

FARKINDALIK

Calendar 26 Ağu, 2024

Dünya çapındaki Six Senses otellerinde olduğu gibi, karbon ayak izini azaltmak ve doğayı korumak konusundaki faaliyetleri ciddiyetle yürüten Six Senses Kaplankaya, 2024 yılında deniz ekosisteminden daha 7646,70 kg atığı temizleyerek iki yıl içinde toplam 8236,7 kg atığın temizlenmesi ile doğaya ve deniz yaşamına destek sağladığı faaliyetlerini daha geniş kapsamda Kaplankaya ile iş birliği içinde öteye taşıyor.

Doğaya...

Dünya çapındaki Six Senses otellerinde olduğu gibi, karbon ayak izini azaltmak ve doğayı korumak konusundaki faaliyetleri ciddiyetle yürüten Six Senses Kaplankaya, 2024 yılında deniz ekosisteminden daha 7646,70 kg atığı temizleyerek iki yıl içinde toplam 8236,7 kg atığın temizlenmesi ile doğaya ve deniz yaşamına destek sağladığı faaliyetlerini daha geniş kapsamda Kaplankaya ile iş birliği içinde öteye taşıyor.

Doğaya saygı, sürdürülebilirlik, bulunduğu bölge ve yerel kültürleri korumak misyonu kapsamında hayata geçirilen Deniz Dibi Temizleme Projesi ile gerçekleşen geniş çaplı deniz kıyı temizliği ve farkındalık etkinliklerinde; çocuk ve öğrencilerden yerel yönetimlere, gönüllü kuruluşlardan otel çalışanlarına ve misafirlere kadar geniş bir kesim daha temiz bir dünya için yeniden bir araya geliyor.

Projenin hayata geçiş süreci ise şöyle gerçekleşiyor: 12 kilometrelik kıyı şeridini, 151 dalış yapılarak  20 metrelik deniz derinliğini kapsayan bu özel proje için öncelikle 450.000 m2 dip taraması yapılıyor. Kaplankaya Su Sporları’nın uzman dalış ekibi ile biyologlardan oluşan ekip ve gönüllü akademik ekiplerlerden oluşan kaynakları, KAPLANKAYA Sürdürülebilirlik Departmanı ve Six Senses Kaplankaya Sürdürülebilirlik Departmanı’nın iş birliği ve denetimi altında denizin derinliklerinde yatan atıkları toplamakla kalmayıp aynı zamanda yerel balıkçılardan kalan ve hem pasif olarak avlanmaya devam eden hem de mikroplastik kirliliğine neden olarak hayalet ağları da temizleyerek deniz biyoçeşitliliğini korumak ve denizlerin sağlığını güvence altına almak için önemli bir adım atıyor!

Otel misafirleri ve bölge okul öğrencilerini bir araya getirerek çevre bilinci ve toplumsal katılımı teşvik etmek adına da bir fırsat sunan Six Senses Kaplankaya, deniz dibi temizliği çabaları ve sonuçları hakkında yerel balıkçılar ve sakinler gibi yerel paydaşları da bilgilendirerek, çevreyi koruma duygusunun artırılmasına ve denizlerin korunmasının öneminin vurgulanmasına katkıda bulunmayı amaçlıyor.

Post image #SoftMasculinity: Maskülenitenin Kırılganlığından Uzaklaşıyor muyuz?
#SoftMasculinity: Maskülenitenin Kırılganlığından Uzaklaşıyor muyuz?

BAKIM & GÜZELLİK

Calendar 23 Ağu, 2024

Eski geleneklerden koparak, daha akışkan ve ifadeci bir yaklaşımı teşvik eden yeni bir hikaye anlatan #SoftMasculinity kavramı endüstriler genelinde de yeni bir yaklaşımı teşvik ediyor.

Erkek bakımının yükselişte olduğunu muhtemelen fark etmişsinizdir. Tüm kategorilerdeki markalar, eski ‘maço klişelerinden’ uzaklaşarak kapsayıcı bir modern erkekliğe yanıt vermeye çalışıyor. Bu da...

Eski geleneklerden koparak, daha akışkan ve ifadeci bir yaklaşımı teşvik eden yeni bir hikaye anlatan #SoftMasculinity kavramı endüstriler genelinde de yeni bir yaklaşımı teşvik ediyor.

Erkek bakımının yükselişte olduğunu muhtemelen fark etmişsinizdir. Tüm kategorilerdeki markalar, eski ‘maço klişelerinden’ uzaklaşarak kapsayıcı bir modern erkekliğe yanıt vermeye çalışıyor. Bu da güzellik, wellness ve moda gibi daha önce ‘yasak bölgeler’ olarak görülen kategorilerde erkeklere ulaşmak için markalara fırsatlar sunuyor. Erkekler, temizleyici ve sakal bakımı gibi giriş seviyesi ürünlerden, kapatıcı, oje ve ‘kendini iyi hisset’ güzellik ürünlerine kadar çeşitlilik gösteren ürünlere yöneliyor. Moda haftalarındaysa, rahatlık ve cinsiyet kapsayıcılığı ihtiyacına cevap veren yeni bir erkek giyim çağı ortaya çıkıyor. Kitle pazarı perakendecileri bu değişimlere karşı nispeten temkinli bir yaklaşım sergilerken, aksesuarlar genelinde manzara değişiyor. Takılar, bandanalar vb. parçalar özellikle festival modası kapsamında erkek giyiminin bir parçası haline geliyor.

Erkeklerin rahatlamasına ve kendileriyle bağlantı kurmasına yardımcı olan, aynı zamanda cilt sağlığını iyileştiren işlevsel ritüeller ise esprili bir ifadeyle ‘bro bodycare’ başlığı altında karşımıza çıkıyor. The Benchmarking Company tarafından yapılan bir ankete göre, ABD’li erkeklerin %44’ü beş yıl öncesine göre daha fazla vücut bakımı ürünü satın alıyor ve %77’si son altı ay içinde bir vücut bakımı ürünü satın almış durumda.

preloader Lütfen bekleyin...
theMagger Banner
preloader
loading
icon icon icon icon icon
warning

Adblock'unuzu Kapatmaya Ne Dersiniz?

theMagger, sponsorluk ve reklamlarla gelişen bir platform.

AdBlock'unuzu kapatarak beraber büyüdüğümüz markaların yaratıcı reklamlarını görebilir; siz de bizlere dolaylı olarak katkıda bulunabilirsiniz.

Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Banner preview: https://www.adform.com/BannerTags/Views/Test/Test.aspx?id=76237634
Banner preview: https://www.adform.com/BannerTags/Views/Test/Test.aspx?id=76237634