Haberler
theMagger News: Trendler
TASARIM
Borusan Otomotiv’in Türkiye distribütörlüğünü üstlendiği Jaguar; otomotiv, modern lüks ve sanat dünyasında yeniden kalıpları kırarak çığır açacak yeni bir dönemi bugün başlatıyor. Jaguar’ın coşkulu tasarımının ilk fiziksel gösterimi ABD’de Miami Art Week kapsamında sergilenecek.
Kökleri özgünlüğe dayanan ve kurucusu Sir William Lyons’un ifadesiyle, “Benzeri...
Borusan Otomotiv’in Türkiye distribütörlüğünü üstlendiği Jaguar; otomotiv, modern lüks ve sanat dünyasında yeniden kalıpları kırarak çığır açacak yeni bir dönemi bugün başlatıyor. Jaguar’ın coşkulu tasarımının ilk fiziksel gösterimi ABD’de Miami Art Week kapsamında sergilenecek.
Kökleri özgünlüğe dayanan ve kurucusu Sir William Lyons’un ifadesiyle, “Benzeri olmayan” Jaguar, tamamen yeniden tasarlanmış marka kimliğiyle bugünden itibaren yeni bir dönem başlatıyor. Benzersiz ve özgün olma anlayışını yeniden temellendiren yeni Jaguar dünyasının tüm yönlerini yaratıcı bir felsefe olarak “Coşkulu Modernizm” tanımlıyor. Yeni Jaguar’ın modern ve enerji dolu ruhunu temsil eden değişimler logo ve marka kimliğinden renklerine kadar, cesur ve sanatsal atılımları içeriyor. Yeniden tasarlanan Jaguar markası, yeni, sofistike bir görsel dil aracılığıyla benzersiz karakterini ortaya koyan bir marka kimliğiyle dönüşüyor. Değişimin sembollerinin her birine yüklenen anlamlarla, marka değerlerini yansıtıyor ve gelecekte ne olacağına dair ipuçları sunuyor: Jaguar’ın yeni sembolü; geometrik form, simetri ve sadelik gibi öğelerle güçlü bir modernizm vurgusunda bulunuyor.
MODA
Geçen yılın Ekim ayında, uzay altyapısı geliştiricisi Axiom Space ile birlikte NASA’nın yeni uzay giysilerini tasarlamak üzere bir sözleşme imzaladığını duyuran Prada, Eylül 2026’da kullanılacak olan bu uzay giysilerini nihayet tanıttı!
Yüksek modanın uzaya dek çıkmasının yanı sıra bu projeyi heyecan verici kılan bir detay daha var ki o da Prada’nın tasarladığı astronot...
Geçen yılın Ekim ayında, uzay altyapısı geliştiricisi Axiom Space ile birlikte NASA’nın yeni uzay giysilerini tasarlamak üzere bir sözleşme imzaladığını duyuran Prada, Eylül 2026’da kullanılacak olan bu uzay giysilerini nihayet tanıttı!
Yüksek modanın uzaya dek çıkmasının yanı sıra bu projeyi heyecan verici kılan bir detay daha var ki o da Prada’nın tasarladığı astronot kıyafetlerinin, aya adım atan ilk kadın ve ilk beyaz olmayan astronot tarafından giyilecek olması. “Ay’ın güney kutbundaki aşırı sıcaklıklara dayanacak” şekilde tasarlandığı belirtilen uzay giysileri, astronotların, ayın sürekli gölgede kalan bölgelerinde en az iki saat boyunca dondurucu soğuklara dayanabilmelerini sağlamanın yanı sıra düşük yerçekiminde sekiz saate kadar hareket etmelerine de imkân tanıyor. Tasarım detaylarında ise üzerlerinde ABD bayrağının yanı sıra Prada logosunu taşımamaları dikkat çekiyor. Öte yandan; beyaz giysiler, markanın Linnea Rossa hattına atıfta bulunurcasına kırmızı çizgilerle süslü.
Moda ilişkisi heyecan verici olmakla birlikte projenin amacı elbette Prada’ya ilgi çekici bir podyum sağlamak değil. NASA, devam eden Artemis projesi kapsamında insanlığı aya geri döndürmeyi planlıyor. Uzun vadede, uzay ajansı, insanların kalıcı olarak yaşayabileceği, çalışabileceği ve araştırmalar yapabileceği ilk ay uzay istasyonunu kurmayı hedefliyor.
TASARIM
Her yıl trend analizi şirketi WGSN ve tasarım endüstrisine yaratıcı bir renk sistemi sunan Coloro, güçlerini birleştirerek yılın rengini belirliyorlar. 2023’te “Digital Lavender” bu unvanı aldı; 2024’te ise “Apricot Crush” hüküm sürdü; 2025’te ise “Future Dusk” etkisi beklenirken 2026’nın rengi “Transformative Teal” olarak duyruldu.
Peki popüler renkler...
Her yıl trend analizi şirketi WGSN ve tasarım endüstrisine yaratıcı bir renk sistemi sunan Coloro, güçlerini birleştirerek yılın rengini belirliyorlar. 2023’te “Digital Lavender” bu unvanı aldı; 2024’te ise “Apricot Crush” hüküm sürdü; 2025’te ise “Future Dusk” etkisi beklenirken 2026’nın rengi “Transformative Teal” olarak duyruldu.
Peki popüler renkler tasarım dünyası için ne ifade ediyor? WGSN’in araştırmasına göre, katılımcıların %98’i, satın alma kararlarının renk tarafından etkilendiğini söylüyor. Renk, markaların ve ürünlerinin kimliğinde temel bir rol oynuyor ve artık renk ile duygu arasındaki ilişki, markalar için ticari bir öncelik haline gelmesi gerekiyor.
WGSN, Güven veren koyu mavi ile suyu andıran yeşilin akışkan bir birleşimi olan bu renk, değişim ve yeniden yönlenme döneminin simgesi olacağını öngörüyor çünkü trend analizi uzmanlarına göre bu dönemde, tüketicilerin ekolojik sorumluluk talepleri artacak. Bu değişim, yalnızca tüketici davranışlarını değil, aynı zamanda üretim süreçlerini de etkileyecek. Gelecek odaklı bu yaklaşım, renk seçimlerinde gelecekteki tüketici ihtiyaçlarını ve arzularını yansıtacak.
WGSN, 2026’da eski fikirlerin sorgulanacağını ve insanların toplumlara, endüstrilere ve çevreye nasıl yaklaştığımız konusunda acil değişiklikler talep edeceğini söylerken “Transformative Teal”in da doğanın çeşitliliğini yansıtan ve mavi ile su yeşilinin akışkan bir birleşimi olarak, önceliği dünyaya veren bir zihniyeti simgelediğini ifade ediyor.
TASARIM
Dünya temiz teknolojileri ve IoT çözümlerini giderek daha fazla benimserken, kritik minerallere olan talep de hızla artışı ile birlikte madencilik faaliyetlerinin arttığını ve tüm bu süreçlerin çevresel bozulmaya yol açtığını biliyoruz. Tüm bu nedenlerse bizi yeni ve ilginç bir kavramla tanıştırıyor: Yetiştirilebilir teknoloji.
BiguMigu’nun haberine göre; Fransa merkezli...
Dünya temiz teknolojileri ve IoT çözümlerini giderek daha fazla benimserken, kritik minerallere olan talep de hızla artışı ile birlikte madencilik faaliyetlerinin arttığını ve tüm bu süreçlerin çevresel bozulmaya yol açtığını biliyoruz. Tüm bu nedenlerse bizi yeni ve ilginç bir kavramla tanıştırıyor: Yetiştirilebilir teknoloji.
BiguMigu’nun haberine göre; Fransa merkezli Electric Skin ekibi, elektronik alanında geleceğin yetiştirilebilir elektronikte olduğuna işaret ediyor ve elektronikte kullanılmak üzere doğal olarak elektriksel proteinler üreten bakterilerin kullanımına öncülük ederek, hem enerji üretimine hem de elektroniklere uygulanabilen bir platform teknolojisi yaratıyor. Şu anda yetiştirilebilir ve kompostlanabilir sensörler geliştiren Electric Skin, tüm telefonların üretileceği veya tüm binaların malzemeyle kaplanacağı bir geleceği hayal ediyor.
TASARIM
Ev ofis ergonomisi ve üretkenlik araçlarının gelişen ortamında özellikle konu sandalye olduğun da farklı ihtiyaçlara yönelik daha çok ürün görmeye başlıyoruz. Konsantrasyonu sağlamak, farklı rahatsızlıkları olanlara fiziksel destek sunmak gibi amaçlarla yola çıkan yeni tasarımlar fonksiyonel dekorasyon trendleri arasına yerleşmiş durumda.
DEHB’li bireyler için dinamik ve...
Ev ofis ergonomisi ve üretkenlik araçlarının gelişen ortamında özellikle konu sandalye olduğun da farklı ihtiyaçlara yönelik daha çok ürün görmeye başlıyoruz. Konsantrasyonu sağlamak, farklı rahatsızlıkları olanlara fiziksel destek sunmak gibi amaçlarla yola çıkan yeni tasarımlar fonksiyonel dekorasyon trendleri arasına yerleşmiş durumda.
DEHB’li bireyler için dinamik ve esnek oturma düzenlemeleri ihtiyacını karşılayan LHOOCX Çapraz Ayaklı Sandalye, bağdaş kurma, çömelme ve diz çökme gibi birden fazla rahat pozisyona izin verirken, The LightenUp Original Ergonomic Kneeling Chair gibi örnekler, diz çökme duruşunu teşvik ediyor, omurga hizalamasını destekliyor ve uzun süre oturmanın ardından sıklıkla yaşanan rahatsızlığı azaltıyor. Yeni nesil sandalye tasarımlarının pek çoğunun ortak noktasıysa dikkat dağıtabilecek ve üretkenliği engelleyebilecek fiziksel zorluklara çözüm getiren oturma pozisyonları arayışı içerisinde olmaları.
TASARIM
Kapsayıcı tasarımlar modadan küçük ev aletlerine günlük hayatımızın bir parçası olan her eylem için büyük önem taşıyor. Bu gelişimin son durağıysa sanal gerçeklik. Honda tarafından geliştirilen UNI-ONE, engelliler ve yaşlılar dahil “herkesin” sanal dünyayı daha gerçekçi bir şekilde deneyimleyebilmesini amaçlıyor.
UNI-ONE, eller serbest, elektrikli mobilite cihazı ve...
Kapsayıcı tasarımlar modadan küçük ev aletlerine günlük hayatımızın bir parçası olan her eylem için büyük önem taşıyor. Bu gelişimin son durağıysa sanal gerçeklik. Honda tarafından geliştirilen UNI-ONE, engelliler ve yaşlılar dahil “herkesin” sanal dünyayı daha gerçekçi bir şekilde deneyimleyebilmesini amaçlıyor.
UNI-ONE, eller serbest, elektrikli mobilite cihazı ve engelli olsun olmasın herkes için tasarlanmış bir araç. BiguMigu’nun haberine göre; bu “genişletilmiş gerçeklik” (XR) mekanizması, dijital dünyada A noktasından B noktasına somut bir şekilde gezinmeyi sağlıyor. Kullanıcının sanal gökyüzünde hafif salınımları hissederek süzülmesini veya aşağı inerken adrenalin patlaması yaşamasını sağlayabiliyor. Cihazın en çarpıcı özelliklerinden biri de zaten bu sezgisel tasarımı. Kullanıcının ilerlemek için öne eğilmesi, durmak için geriye yaslanması ve herhangi bir yöne yönlendirmek için ağırlığını o yöne kaydırması yeterli. Böylece elleri serbest şekilde aracı kontrol edebiliyor.