theMagger.com'a kayıt olduğunuzda,
• theMagger’a keşiflerinizle katkıda bulunarak, yazar olup dilediğiniz konuda yazılarınızı yayınlayabilir ve kendi blog sayfanızı oluşturabilirsiniz,
• Yazılarını kaçırmak istemediğiniz yazarları, sevdiğiniz kategorileri ve ilginizi çeken etiketleri takip edebilirsiniz,
• Takip ettiğiniz yazar, kategori, etiket ve okuduğunuz yazılara göre size özel ana sayfa akışınızı oluşturabilirsiniz,
• İlginizi çeken yazıları sonra okumak için kaydedebilirsiniz,
• Yakınımdakiler bölümünden çevrenizdeki mekanlarla ilgili theMagger.com'da yazılmış yazıları görebilirsiniz,
• Yazılara yorum yaparak merak ettiklerinizi yazara sorabilir; fikirlerinizi yazar ve okurlarla paylaşabilirsiniz,
Bizimle birlikte pek keyifli bir keşif yolculuğuna çıkacağınızdan emin olabilirsiniz. Şimdiden hoş geldiniz!
theMagger, sponsorluk ve reklamlarla gelişen bir platform.
AdBlock'unuzu kapatarak beraber büyüdüğümüz markaların yaratıcı reklamlarını görebilir; siz de bizlere dolaylı olarak katkıda bulunabilirsiniz.
MSA eğitim, eğitim içerikleri ve de ücretleri zaten kendini ortaya koyuyor her isteyenin girip alabileceği bir eğitim değil hem zaman hem de ekonomik yönden 🙂
bence en mantıklı programlardan biri 🙂
Ayça hepimizi tasvir etmiş bence 🙂 Özgür nasıl dersen de, bizde kahraman gibiyiz ,çevremiz bize liseyi kazan herşey tamam derler kazanırsın , sonra üniveristeyi kazan herşey tamam derler onu da kazanırsın, üniveristeden sonra birilerinin herşeyi ayaklarının altına sereceğini zannedersin, üniversiteden çıkacaksın ve de bakacaksın ki hayallerin gerçek olmuş, mesleğe atılmışsın , aşıkını bulmuşsun derken derken..... Eğer üniversiteyi güzel değerlendirmemiş, kendine yatırım yapmamış, yeterli bilgi ve donanıma sahip olmamış, pazarlama kabiliyetin gelişmemişse o hayalleri yüzüne koca bir şamar olarak yersin seni uyandıran Nastenka değil, hayat olur 🙂 . Kitap güzel , teşekkürler
Hayata okullarda kıyaslanarak ve de şunun gibi olursan mutlu olursun, çok para kazanırsan hayatta her dediğini yaparsın diyip diyip bizi bu konuma getirdiler. Üniversiteden mezun olduk, plazalar bize çok kuğul, havalı gelmeye başladı. Orda çalışırsan sen kral olacaktın, hafta sonun olacaktı en azından , yemek derdin olmayacaktı ticket vs imkanları vardı.... Derken derken girip çalışmaya başladın, hayatta kim olduğunu bilmediğin, potansiyelinin farkında değildin , hep kendini bir başkasının ayakkabısı içinde hissettin. Sonra yaş 30-35 oldu bir baktın vakit geçmiş, sen nerdesin, neden burdasın, hayat amacın ne gibi sorular kafanda duruyor. Girmeden önce sana havalı görünen o plazalar aslında karşılığında zamanın ve emeğini sattğın kölelikten ibaret olmuş, sende yaptığın işin senden çok zaman alması, stresi derken bulunduğun koltuktan artık mutsuzsun. Biraz birikmişliğin, bir de fikrin varsa eğer basıp istifayı kendini işini kurmaya karar verirsin yoksa da o köleliğe katlanmak zorunda hissedersin çünkü sorumlulukların vardır. Hacer Hanım ın da tam olarak yaşadığı ya da çoğumuzun yaşadığı bu :(, keşke daha küçük yaşlarda bizi kimse ile kıyaslamasalardı ve bizi kıyaslamak yerine potansiyelimizi keşfetmeyi gösterselerdi bizde meslek seçerken yanılgıya düşmeseydik , kimseye kölelik etmeseydik. Hacer Hanım elinde imkanı varmış kaçmış kendine marka kurmuş, çevreden destek almış işini büyütmüş, risk almış ve de bugün kü konumunda. Herkes Hacer Hanımın aldığı riskleri ne yazık ki ya maddi sebeplerden ya da farklı sebeplerden malesef alamıyor. Sonuçta üretim yapıyor , ülke dışından ürün getirip bu ürünleri ıslah etmeye çalışıyor güzel bir durum lakin ıslah edilecek bir ürünün yaklaşık 5-10 geçirmesi gerekir ki tamamen ıslahı gerçekleşebilsin 🙂 Birde organik furyası bu içinde Hacer Hanımı işin dışında tutarak dile getirmek istedim önüne gelen organik ürün üretip sattığını dile getiriyor. Organik ürün demek suni gübre-ilaç kullanmamak demek, ülkemizde meracılık yaparak yapılan hayvancılık azaldığı için gübre kısmını süni gübreden karşılıyoruz, ilaçlama yapıyoruz meyve ve de sebzelerden . Bu işin organik boyutunu üzgünüm ama düşündürüyor . Birde bu organik ürünleri tüketecek tabaka üzgünüm ki asgari ücret tabakası değil ne yazık ki, çünkü fiyat skalası çok ama çok fazla , alım gücü yetmiyor . Kısacası başta dedim ya, para, emek ve zaman karşılığında birilerinin iyi yaşamasına kölelik ediyoruz, Hacer Hanımın masraflarını tahmin edebiliyorum ama aklımda olan bir soru var madem organik üretim var gübreye para verilmiyor, ilaçlamaya para verilmiyor ürün fiyatı neden bu kadar yüksek, bu sizce de bir sorun değil mi? Güzel bir girişimcilik hikayesi gibi görünse de ben potansiyelinin farkına varmak olarak görüyorum, kendini mutlu hissetmediği bir noktada sorgulamalara maruz kalıp yol aramış ve de bu yolu bulmuş 🙂 , yazı için teşekkürler
Film önerisi için teşekkürler, izlenebilirler arasına aldım 🙂
🙂
İzleyip göreceğiz bakalım 🙂
Pınar film izlenir, teşekkür ederim , konusu ilgi çekici 🙂
Yogi mager yorgunluk durumunu sık yaşayan biri olarak deneyeceğim teşekkürler
Ecem balla tatlandırılırsa harika olur bence Türkiye de nerde bulunabilir bilgin var mı ?