theMagger Banner
Advertisement
theMagger: Keşfedin ve Paylaşın. Nasıl mı?
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Banner preview: https://www.adform.com/BannerTags/Views/Test/Test.aspx?id=76237634

Haberler

Post image Engelsiz Sanat Üzerine Hiç Düşünmüş müydünüz?
Engelsiz Sanat Üzerine Hiç Düşünmüş müydünüz?

FARKINDALIK

Calendar 02 Eyl, 2024

New Yorklu multidisipliner sanatçı Finnegan Shannon, izleyenleri engelli bireylerin sanata dünyasına erişimi ile ilgili sorunlar üzerine düşünmeye sevk etmek için provakatif banklar tasarlıyor. Sanatçının 2019’dan beri yürüttüğü Anti Stairs Club Lounge çatısı altında sergilenen bankların üzerinde: “Museum visits are hard on my body. Rest here if you agree (Müze ziyaretleri bedenime çok ağır geliyor. Eğer aynı fikirdeysen burada dinlenebilirsin)” gibi sorunun altını çizen çarpıcı ve net ifadeler yer alıyor. Daha ilgi çekici olan ise sanatçının bu çalışmalarını ilk kez New York’taki Wassaic Project bünyesinde sergilemiş olması çünkü  bu sergi binası yedi kattan oluşuyor ve asansörü bulunmuyor! Finnegan çalışmalarına ilham veren motivasyonu ve amacını şöyle özetliyor: “Çalışmalarımın birincil izleyicisi olarak engelli bireyleri merkeze alarak, deneylerimin engelli bireylerin sadece hoş görüldüğü değil, aynı zamanda birlikte olabileceğimiz ve gelişebileceğimiz ortamlara işaret etmesini ve bunları ortaya koymasını umuyorum.”

preloader
Post image Pedro Almodóvar'ın 'Wish-list'i: Law Roach & Zendaya Filmi
Pedro Almodóvar'ın 'Wish-list'i: Law Roach & Zendaya Filmi

SİNEMA & TV

Calendar 27 Eyl, 2024

Zendaya ve Law Roach‘un sanatçıyı bir çocuk yıldız olmaktan çıkarıp bir moda ikonuna dönüştüren iş birliği uzun zamandır modaseverlerin radarı altında. Law Roach ile ilk defa 14 yaşında tanışan Zendaya’nın moda yoluyla yükselme hikayesini ilginç bulan ve kendi bakış açısıyla işlemek isteyen ilgi çekici bir isimse: Pedro Almodóvar.

İspanyol yönetmen, Vanity Fair...

Zendaya ve Law Roach‘un sanatçıyı bir çocuk yıldız olmaktan çıkarıp bir moda ikonuna dönüştüren iş birliği uzun zamandır modaseverlerin radarı altında. Law Roach ile ilk defa 14 yaşında tanışan Zendaya’nın moda yoluyla yükselme hikayesini ilginç bulan ve kendi bakış açısıyla işlemek isteyen ilgi çekici bir isimse: Pedro Almodóvar.

İspanyol yönetmen, Vanity Fair Spain’e verdiği röportajda, Roach hakkında bilgi aldığını, onun Zendaya kadar “diva” olduğunu öğrendiğini ve bu ikili hakkında, “All About Eve” ve “The Devil Wears Prada” karışımı bir film yapmayı çok istediğini belirtiyor! Roach’un çalışmasını öven ve onu “moda, sosyallik ve yaratıcılıkla” ilgili büyük bir yetenek olarak değerlendiren Almodóvar’ı etkileyen bir diğer şey ise Roach ve Zendaya arasındaki ilişkisinin gerçek sevgiye dayandığını düşünüyor olması. Zira Instagram’da çalışmayı bıraktığını haber verdiği açıklamada, “Bu iş sadece kıyafetlerden ibaret olsaydı, hayatımın sonuna kadar yapardım. Ama ne yazık ki öyle değil! Siyaset, yalanlar ve yanlış anlatılar beni bitirdi. Siz kazandınız… Ben gidiyorum” diyen Roach, Zendaya ile çalışmaya devam edeceğini belirterek, “Z ile ayrıldığımızı mı sanıyorsunuz? Biz sonsuza kadar birlikteyiz!” diye eklemişti.

Post image
"In Vogue: The 1990s": Starlarla Dolu Vogue Tarihi

HABERLER - SLIDER

Calendar 23 Ağu, 2024

COVID’un karanlık karantina döneminin derinliklerinde podcastlerin yükselişini muhtemelen hatırlarsınız. İşte bu dönemde Vogue dergisi de 1990’ların büyüleyici moda tarihini derinlemesine inceleyen 13 bölümlük bir podcast serisi olan In Vogue: The 1990s‘ı yayımlamıştı. Şimdi ise bu podcast, yepyeni bir Disney+ dizisi halinde yeniden karşımıza çıkmaya hazırlanıyor.

Süpermodellerin yükselişi, Tom Ford’un...

COVID’un karanlık karantina döneminin derinliklerinde podcastlerin yükselişini muhtemelen hatırlarsınız. İşte bu dönemde Vogue dergisi de 1990’ların büyüleyici moda tarihini derinlemesine inceleyen 13 bölümlük bir podcast serisi olan In Vogue: The 1990s‘ı yayımlamıştı. Şimdi ise bu podcast, yepyeni bir Disney+ dizisi halinde yeniden karşımıza çıkmaya hazırlanıyor.

Süpermodellerin yükselişi, Tom Ford’un Gucci dönemi, It-Girls ve onların It-Bags’leri, ve Londra’nın moda sahnesi gibi olgulara adanmış bölümlerle Vogue’un bu önemli moda anlarındaki rolü… Vogue’un “Free Your Mind” şarkısının eşlik ettiği fragmanda, In Vogue: The 90s dizisi için nna Wintour, Victoria Beckham, Gwyneth Paltrow, Kim Kardashian, Missy Elliott, Marc Jacobs, John Galliano, Tom Ford, Amber Valletta ve Sarah Jessica Parker gibi büyük isimler bir araya gelerek, o dönemin moda dünyasının ne kadar çılgın olduğunu anlatıyor.

Vogue’un diğer editörleri Hamish Bowles, Edward Enninful ve Tonne Goodman da kısa görüşlerini paylaşmak için fragmanda yer alıyor. Ayrıca Kate Moss, Linda Evangelista, Naomi Campbell, Miuccia Prada, Grace Coddington ve “daha birçok” ismin yer aldığı bölümlerden de ipuçları veriliyor. 20 Eylül’de yayında olacak serinin fragmanını izlemek için buraya tıklayabilirsiniz.

Post image The Movie Critic: Tarantino'nun Veda Filmi Olmayacak
The Movie Critic: Tarantino'nun Veda Filmi Olmayacak

HABERLER - SLIDER

Calendar 18 Nis, 2024

Zekice kurgulanmış intikam hikâyeleri, yaratıcı şiddet sahneleri, geveze olduğu kadar tuhaf karakterler ve hiç düşmeyen tempo… Tüm bu bileşenleri ustalıkla bir araya getiren Quentin Tarantino kariyerini 10 filmle bitireceğini açıklamıştı.

Daha önce “The Movie Critic” projesinde Brad Pitt’in filmin başrolü olacağı ve ikilinin “Inglourious Basterds”, “Once Upon A Time In Hollywood”dan sonra üçüncü kez...

Zekice kurgulanmış intikam hikâyeleri, yaratıcı şiddet sahneleri, geveze olduğu kadar tuhaf karakterler ve hiç düşmeyen tempo… Tüm bu bileşenleri ustalıkla bir araya getiren Quentin Tarantino kariyerini 10 filmle bitireceğini açıklamıştı. Şimdiyse yönetmenin son filmi olması beklenen “The Movie Critic” adını verdiği projeyi iptal edip başka bir film yazacağı duyuruldu.

Daha önce “The Movie Critic” projesinde Brad Pitt’in filmin başrolü olacağı ve ikilinin “Inglourious Basterds”, “Once Upon A Time In Hollywood”dan sonra üçüncü kez birlikte çalışacağı duyrulmuştu. Ancak son filmi için ince eleyip sık dokuyan Tarantino, final işi olması sebebiyle ekstra detaycı ve mükemmeliyetçi davranıyor olacak ki yaklaşık 1 sene önce “The Movie Critic” filminin kendi hayatıyla taşıdığı benzerlikleri ve niye bu filmle bitirmek istediğini anlatmış olmasına rağmen projeyi iptal etme kararı almış durumda. Yeni filme dairse henüz bir bilgi yok. Pulp Fiction (1994) ve Django Unchained (2012) filmleriyle, her ikisi de En İyi Orijinal Senaryo dalında iki Oscar ödülü bulunan yönetmenin son filmini beklerken diskografisine yeniden göz atmak isterseniz sizi buraya alalım.

Post image 'Reality Show'ların Yükselişi: Dahice Bir Formül
'Reality Show'ların Yükselişi: Dahice Bir Formül

ANA SAYFA - SLIDER

Calendar 23 Şub, 2024

Love Island, Too Hot To Handle, Married At First Sight, Love Is Blind, The Ultimatum ve hatta Kısmetse Olur… Yabancıların aşkı bulmasını izlemek söz konusu olduğunda sinema&tv platformlarının toprakları her zaman olduğundan bile daha verimli görülüyor. Pek çok kişi için ‘guilty pleasure’ olan bu programların yüksek izlenirliği onların başka ülkelere özgülenmiş özel versiyonlarının da çekilmesine neden olurken bu...

Love Island, Too Hot To Handle, Married At First Sight, Love Is Blind, The Ultimatum ve hatta Kısmetse Olur… Yabancıların aşkı bulmasını izlemek söz konusu olduğunda sinema&tv platformlarının toprakları her zaman olduğundan bile daha verimli görülüyor. Pek çok kişi için ‘guilty pleasure’ olan bu programların yüksek izlenirliği onların başka ülkelere özgülenmiş özel versiyonlarının da çekilmesine neden olurken bu önüne geçilemez popülariteyi tam olarak ne sağlıyor?

Aslında bu durum çok da şaşırtıcı değil çünkü izleyici çoğunluğunun iyi bir romantik komediyi sevdiği yıllardır bildiğimiz bir gerçek. İşte flört programlarının kökeni “gerçeklik” olsa da, çoğu zaman hepimizi kendine çeken bir dizi kurgusal öğeyle iç içe geçmiş durumdalar. London Metropolitan Üniversitesi’nde Amerikan Film, Televizyon ve Kültür Tarihi alanında uzman olan Dr. Karen McNally’ye göre flört programları, çeşitli arzu ve beklentilerimizi onaylıyor: “Bu şovlar kısmen pembe dizi, kısmen oyun şovu; bu da çok güçlü kurgu ve kurgu dışı unsurları, karakterizasyonu, ilişkileri, melodramı, rekabeti ve tutkuyu birleştirdikleri anlamına geliyor.” Üstelik yapacaklar mı, yapmayacaklar mı diye merak etmek, felaketle sonuçlanan TV ayrılıkları üzerine üzülmek gibi pek çok heyecan verici faktörü de beraberinde getiriyor. Sonuç olarak; realite şovu yarışmacıları hakkında kurgusal karakterlerle aynı şeyleri hissediyoruz ve kısmen sosyal medyaya bağlı olarak neyin gerçek, neyin gerçek olmadığına dair kolektif anlayışımız sürekli bulanıklaşıyor.

Üstelik günümüzde flörtleşmenin çok daha karmaşık bir hal alması, çok daha fazla insanın uzun süreler yalnız olmayı tercih etmesi de bu yarı kurgusal dünyaları birer gözlem aracı olarak cazip kılıyor. Öyle ki Dr McNally’ göre: “Bu tür eğilimlerin arkasında genellikle türün artan çekiciliğini teşvik eden kültürel değişiklikler yatıyor. Flört programları da bu durumu yansıtmak üzere uyarlanıyor. Örneğin; Love İsland isimli programın kurgusu yalnızca görseller üzerinden “Evet” ve “Hayır” seçenekleri ile partner seçilebilen ‘dating app’ler ile benzerlik gösteriyor. Tüm bunlara ek olarak flört programlarında kullanılan dil, kendi kelime dağarcığımıza da sızıyor.

Post image
"Stan": Eminem'den "Süper Hayran" Fenomenine Bir Bakış

SİNEMA & TV

Calendar 16 Şub, 2024

Eğer bu yıl Taylor Swift’in Eras turunu ve Beyonce’nin Reneissance turunu takip ettiyseniz müzik dünyasında “süper fan”lığın ne demek olduğuna hakim olmuşsunuz demektir. 2020’li yıllara geldiğimizde daha kontrollü bir hal alan süper fan’lığın erken 2000’lerdeki karşılığıysa bugünkünden çok daha farklıydı. Yine de konu esasen halen güncel çünkü sosyal medyanın yarattığı ulaşılabilirlik kişilerin...

Eğer bu yıl Taylor Swift’in Eras turunu ve Beyonce’nin Reneissance turunu takip ettiyseniz müzik dünyasında “süper fan”lığın ne demek olduğuna hakim olmuşsunuz demektir. 2020’li yıllara geldiğimizde daha kontrollü bir hal alan süper fan’lığın erken 2000’lerdeki karşılığıysa bugünkünden çok daha farklıydı. Yine de konu esasen halen güncel çünkü sosyal medyanın yarattığı ulaşılabilirlik kişilerin ünlülerle olan ilişkilerine dair algılarını etkileyebiliyor. İşte “Stan” adlı şarkısını bu konu üzerine kurgulayan Eminem’de bu fenomeni ele almak üzere aynı isimli bir belgesel üzerinde çalışıyor.

Yönetmenliğini Steven Leckart’ın, yapımcılığını ise Eminem’in kendi şirketi Shady Films’in üstleneceği belgesel, fanatik ve bazen de hayalperest süper hayranları merkeze alıyor ve ilk tanıtımlarda şöyle özetleniyor: “Dünyanın en ikonik ve kalıcı sanatçılarından biri olan Eminem ve ona tapan hayranlarının merceğinden anlatılan, süper hayranlık dünyasına yapılan açıklayıcı, kişisel bir yolculuk”. Eminem’in uzun süredir menajeri olan ve Sahady Films ekinimde yer alan Stuart Parr ise projeye ilişkin şunları söylüyor: “Stans’ kamerayı çevirip izleyicilere hayranlık hakkında sorular sormamız için bir fırsat oldu. Bu, Eminem’in en büyüleyici şarkılarından birinin ve dünyanın en önemli şovmenlerinden birinin merceğinden hayran kitlesi ve sanatçı arasındaki ilişkiye dair bir çalışma.”

preloader Lütfen bekleyin...
theMagger Banner
preloader
loading
icon icon icon icon icon
warning

Adblock'unuzu Kapatmaya Ne Dersiniz?

theMagger, sponsorluk ve reklamlarla gelişen bir platform.

AdBlock'unuzu kapatarak beraber büyüdüğümüz markaların yaratıcı reklamlarını görebilir; siz de bizlere dolaylı olarak katkıda bulunabilirsiniz.

Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Banner preview: https://www.adform.com/BannerTags/Views/Test/Test.aspx?id=76237634